Sağır Sultan

Güncelleme Tarihi:

Sağır Sultan
Oluşturulma Tarihi: Ocak 19, 2011 22:54

Ne söylese dinlenirRod Stewart The Great American Songbook V / Fly Me To The MoonSony Musicİsmini her duyduğumda mutlu olduğum şahane işlere imza atmış bir adamdır Rod Stewart. Adını ilk duyurduğu The Faces grubunda geçirdiği günlerden itibaren kısık sesiyle söylediği rock parçalarıyla birçok fan topladı. Sevin ya da sevmeyin, değişik bir ses rengi olduğunu kabul etmeliyiz. Kendisi uzun yıllardır The Great American Songbook başlığı altında rock’tan klasiklere eski parçaları yorumluyor. Fly Me To The Moon ise bu serinin beşinci ve son ürünü. Amerikan dese de serinin ilk örneklerinde İngiltere menşeili parçalar vardı. Arada bir de rock klasiklerini yorumladığı Still the Same... Great Rock Classics of Our Time’ı çıkarttı. Son yıllarda yeni parça yapmayıp sadece cover’la uğraşan bir tek Rod Stewart değil fakat Stewart bu işin hakkını veriyor. Elimizdeki albümde de caz standartlarına yer verilmiş. Frank Sinatra, Dinah washington, Bobby Darin ve Ella Fitzgerald gibi efsane isimlerden duymaya alışık olduğumuz parçaların hakkından gelen Rod Stewart, parçaların orijinallerine sadık kalmakla birlikte kendi yorumunu da eklemiş. Bart Howard’ın yazdığı efsane parça Fly Me To The Moon’daki vokal performansı ve yorumu mükemmel. Orijinalinden daha farklı yorumladığı parçayı Stewart’ın sesinden duymak hoş bir deneyim. Caz standartlarını daha modern ve mükemmele yakın bir kayıtla dinlemek için kaçırılmayacak bir albüm The Great American Songbook V. Rod Stewart ne söylese dinleneceğinin bir kanıtı hatta? Bu seriye 10 yıl daha devam etse sıkılmadan dinlerim. Sadece Fly Me To The Moon, That Old Black Magic ve I’ve Got You Under My Skin dinlemek için bile alınabilir. Naif ve kaliteliHüsnü ArkanSoloAda MüzikHüsnü Arkan ismini bilmiyor olabilirsiniz, ama Ezginin Günlüğü dediğimde hemen hatırlayacaksınız. Ezginin Günlüğü, Türkiye’nin en özgün ve en derin gruplarından. Küçük bir kitleye çizgisini hiç bozmadan, büyük bir müzik yapan, 1985’te ilk albümlerini çıkartan Ezginin Günlüğü’ne 1993’teki İstavrit albümünde katılan Hüsnü Arkan, uzun süre grubun vokallerini üstlendi. Solo isimli albümüyse raflara çıkalı daha bir hafta ya oldu ya olmadı. İlk bakışta Ezginin Günlüğü’nün aynısını beklemeniz doğal olacaktır fakat bu pek doğru değil. Albümün tüm müzikleri Hüsnü Arkan’a ait. Ümit Yaşar Oğuzcan’ın Önce Sen Sonra Sen, Orhan Veli’nin İhtiyarlık, Nazım Hikmet’in Anıların Yüzünden (Bor Oteli) ve Can Yücel’in Sol Yanım (Halime Tercümandım) şiirleri dışındaki tüm parçaların sözleri de Arkan’a ait. Albümün müzikal yapısı ise Kardeş Türkülerle Ezginin Günlüğü arasında gidip geliyor. Hürriyet, Ayar, Senin Gibi parçalar bunun güzel örneklerinden olacaktır. Hüsnü Arkan’ın Adile Naşit için yazdığı Adile Hanım bir dönem Adile Naşit filmleriyle büyümüş bir kuşağa tercüman olacaktır. Az bulunan naifliğe, sakinliğe ve kaliteye sahip bir albüm. Rock için aranan kan: Corey TaylorStone Sour Audio SecrecyRoadrunner RecordsSlipknot grubunu ilk duyduğumuzda dikkatimizi ilk çeken şeyler davul ve perküsyonların bütünlüğü, agresyonu ve nefret dolu brutal vokalleriydi. Her çıkan yeni albümde metalcilerin gruba karşı sempatisi arttı ve Slipknot gitgide ve çok kısa sürede saygı duyulan kült metal gruplarından biri oldu. Slipknot rayına iyice oturduğundaysa grubun solisti Corey Taylor yeni bir grup kurdu: Stone Sour. Bother gibi şahane bir rock baladına daha ilk albümlerinde imza attığında bile onun Slipknot’tan çıktığını bilen azdı. Stone Sour daha çok Slipknot’un bir yan projesi olarak görünse de ekip üç albüme imza attı ve Slipknot kadar olmasa da gayet büyüdüler. Grubun üçüncü albümü Audio Secrecy bence kariyerlerindeki en iyi albüm. Slipknot’a sound olarak benzese de Stone Sour’un bambaşka bir karakteri var. Değişken ve sert gitar riffleri, mükemmelliyetçi bir tavırla çok yerinde atılmış davul atakları ve brutal’den clean’e müthiş rock vokalleri albümü eşsiz kılıyor. Keşke Audio Secrecy’de bas gitar yürüyüşleri daha belirgin olsaymış. Let’s Be Honest, Unfinished ve Say You’ll Haunt Me albümün her an patlamaya hazır bomba parçaları. Albüm, Corey Taylor’un son 10 yılda rock müziğine gelmiş en iyi rock vokallerinden biri olduğunun da kanıtı aynı zamanda; baladları eşsiz bir güzellik ve yumuşaklıkta söylüyor. Audio Secrecy’nin en ilginç özelliği de ‘Parental Advisory’ sticker’i taşımayan ilk Stone Sour albümü olması. Metalciler zaten albümü kaçırmayacaktır fakat grubu tanımayanlar için bundan daha iyi bir fırsat şu an için yok. Hem deneysel hem de etnikYakaza EnsembleAmak-ı HayalA.K MüzikOn dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında yaşamış Filibeli Ahmet Hilmi’nin A’mak-ı Hayal adlı edebi eserinden yola çıkılarak hazırlanan bu albüm, uzun zamandır dinlediğim en ilginç yerli yapım. Albüme ismini veren eserin ağırlığından ötürü konu ilk başta size sıkıcı gelebilir fakat doğru zamanda dinlenirse gözünüzde hak ettiği saygıya ulaşacaktır. Etnik öğelere fazlaca yer verilen albümde yer yer deneysel hatta spektral materyaller kullanılmış ve bütün bunlar çok güzel harmanlanmış. Afgan Rebabı, Dombra, Kudüm, Tar, Saron, Shakuhacki gibi adını nadir duyduğumuz enstrümanların kullanan Yakaza Ensemble, Eray Düzgünsoy, Fakih Kademoğlu, Ceren Erendor ve Ömer Sarıgedik’ten oluşuyor. A’mak-ı Hayal uzun bir introyla açılıyor. Yaklaşık beş dakikalık açılıştan sonra elektroniğin ön planda olduğu ‘Sonsuz Bilmece’ başlıyor. Gözlerinizi kapatıp dinlediğinizde sizi bir yolculuğa çıkartıyor. Konsept ağır, isim korkutucu gibi görünse de bir fırsat verin. Rock, pop, caz veya ne tür müzikten hoşlanıyorsanız hoşlanın, değişik bir deneyimi özlediyseniz Yakaza Ensemble sizi yüzüstü bırakmayacak. Dinlemesi ve alışması çok kolay olmasa da arada farklılık iyidir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!