Popvirüs
Güncelleme Tarihi:
Tartışmanın böylesi
Şahin Özer, müzik dünyasının yakından tanıdığı bir isim. Piyasada ‘‘çekirdekten yetişme’’ ve yıllardır bu işin içinde. Onun müzik dünyasını ‘‘endüstrileştirme’’ konusundaki çalışmalarını takdir ediyorum, korsanla mücadelesini alkışlıyorum. MÜYAP Başkanlığını da yürüten Özer, bir süredir HBB'de bir program yapıyor. Ben, Özer'in bu programı yine müzik piyasasına faydalı olmak istediği için hazırladığına inanıyorum. Sorunlarını bir türlü masaya dökemeyen kişileri buluşturma çabalarını desteklememek mümkün değil. Kaldı ki böyle bir programın eksikliği de vardı. Özer'in bir yapımcı olarak böyle bir işe soyunup soyunmaması tartışmaya açık, ama madem soyunuyor o zaman müzik yapımcısı kimliğinden sıyrılmalı, gerçek bir televizyoncu tutumu sergilemeli, yani bir tartışma programında ‘‘tarafsız’’ olmalı, yoksa bu program yapılan haftalık MÜYAP toplantılarından öteye geçmez. Birkaç kez izlediğim program konusunda başka eleştirilerim de var: İnsanlar biraraya geliyorlar, sorunlarını tartışıyorlar, ama programın ilk yarısı dolmadan ipin ucu kaçıyor ve Şahin Özer durumu toparlayamıyor. Bir kaç program aklıma geliyor ki, durum tam bir faciaydı... Ercan Saatçi, Aykut Gürel, Deniz Seki, Ozan Doğulu'nun katıldığı program bırakın müzik adına, televizyonculuk adına da ciddi hatalarla doluydu. Geçtiğimiz haftalarda radyocular vardı. Yine sonuç aynı... Programa bir çok kişi katılıyor, ama olay bir monologdan öteye gidemiyor. Bu durumun da ne konuklara, ne izleyenler ne de müzikseverlere yararı var...
Yavuz Çetin, gerçek bir rock’cı
Hani hep hayıflanıp duruyorum ya; müzik piyasasında ilginç bir şeyler olmuyor diye... Arada bir bu beklentim tatmin edildiği de oluyor işte... Beni ‘‘mutlandıran’’, hatta ‘‘umutlandıran’’ son yapıt, Yavuz Çetin'e ait. Piyasaya henüz sürdüğü ilk albümüyle bir müzisyenden, üstelik rock müzisyeninden beklenini fazlasıyla yerine getiriyor Çetin.
‘‘İlk’’ adını taşıyan albümünde inandığı müzikten hiç ödün vermemiş Yavuz Çetin. Genç yapımcı ortaklar Ercan Saatçi ve Aykut Gürel'i onun bu prodüksiyonuna hiç ‘‘dokunmadıkları’’ için tebrik ediyorum. Onlar Yavuz'a inanmışlar ve özgürce çalışmasına izin vermişler. Eeee... bu ortaklar ne de olsa piyasada yıllarca zorlanıp artık feleğin çemberinden geçmiş kişiler, elbette ki onlardan böylesi bir davranış beklenirdi. Sonuç bence mükemel...
Ben Yavuz Çetin'i gitarı sayesinde tanımıştım... Göksel'in albümünde yer alan parçaları dinlerken dikkatimi çekmiş, bu stil ve isim belleğimde yer etmişti. Kesinlikle rock kategorisine koyabileceğimiz ‘‘İlk’’isimli albümünde, gerek müzikte gerekse şarkı sözlerinde çok özgür ve farklı biri Yavuz Çetin... Suni rock ortamının asla bir uzantısı olmaması beni pek sevindirdi. Özgün kişiliği müziğine de fazlasıyla yansımıştı. Ki bu da ülkemiz müzik dünyasında zor bulunan bir özellik. Uzun lafın kısası; son dönemin en iyi albümlerinden birini yapmış Yavuz Çetin'in, ellerine sağlık...