Özürlülere umut okulu

Güncelleme Tarihi:

Özürlülere umut okulu
Oluşturulma Tarihi: Şubat 23, 2000 00:00

Haberin Devamı

Zihinsel gerilik sorunu olan, otistik ve down sendromu hastası çocuklar, Fındıkzade Özel Mehmet Yıldırım Zihinsel Özürlüler Rehabilitasyon Merkezi'nde dış dünyaya hazırlanıyor. Toplam 35 öğrenci kapasitesi olan okulda, zeka ve davranış özellikleri birbirine yakın olan öğrencilerden oluşturulan gruplarla sürdürülen eğitime, dört psikolog, ikişer özel eğitim uzmanı, ve okul öncesi eğitim uzmanı, fizyoterapist ve pedagog katılıyor. Okul, öğrencileri, Milli Eğitime bağlı okullara kayıt olabilecek seviyeye çıkarmayı amaçlıyor.

Eğitim 3 yaşında başlıyor

Her yıl 2-3 kez Rehberlik Araştırma Merkezi tarafından yapılan IQ testinde başarılı olan öğrenciler, devlet okullarında eğitime, hak kazanıyorlar. IQ testinde belirli seviyeye geldiği tahmin edilen öğrencilere renkler, şekiller, tuvalet eğitimi, öz bakım, konuşma ve kendini ifade gibi testler yapılıyor.

Özel Mehmet Yıldırım Zihinsel Özürlüler Rehabilitasyon Merkezi'nde, ABD'den getirtilen bilgisayar yardımıyla konuşma teknikleri öğretiliyor, Zeytinburnu Kapalı Spor Salonu'nda, topla ve serbest çalışma, disiplinli yürüyüş, folklor, tiyatro, müzik dersleri yapılıyor. Ayrıca fizyoterapi sayesinde özürlü öğrencilerin rutin tedavileri de sürdürülüyor.

Aileler ihmalkár davranıyor

İstanbul gibi bir kentte bile özürlü çocuklara sahip ailelerin eğitim kurumlarına gelmeyi önemsemediklerini belirten Rehabilitasyon Merkezi Yöneticisi Mehmet Yıldırım, ‘‘Çocuğu 20 yaşına geldikten sonra getiriyorlar. Oysa o yaşta yapılacak pek bir şey olmuyor. Anne ve babalar özürlü çocukalarını en erken 3 yaşında bu tip kurumlara getirirlerse başarı şansı artar’’dedi.

Çalışmalarını bir bina inşa etmeye benzeten Yıldırım ‘‘Biz bina yapıyoruz. Ancak duvarına hergün sadece bir tuğla koyabiliyoruz. Sabır ve sevgi en büyük silahımız. Bu hastalıklar, diğer hastalıklara benzemez. Elimizin bir parmağı, bir kaza sonucu kopsa, yerine yeni bir parmak olduğu yerden çıkmaz. Bunu biliyoruz. Bizde kalan dört parmağı kullanarak ayakta kalmalarını sağlamaya çalışıyoruz’’diye konuştu. Başarılarının, beyindeki zedelenme oranıylada yakından ilgili olduğunu sözlerine ekleyen Yıldırım ‘‘Bu çocuklar çok hassas oluyorlar. En küçük olumsuzluktan derin yaralar alabiliyorlar. Amacımız, bu vakalara sahip ailelerin omuzlarındaki yükü hafifleterek, hastanın kendi kendine yetebilecek seviyeye ulaşmasını sağlamak. Unutmayın her çocuk için yapılabilecek birşey mutlaka vardır’’ dedi.

BUNLARDAN KAÇININ

Zeka özürlü çocuk doğumları akraba evliliklerinin fazla olduğu Karadeniz ve Güneydoğu Anadolu gibi bölgelerde yoğun. Uzmanlar, öncelikle akraba evliliğinden kaçınılması gerektiğini söylüyor.

Küçük yaşta ve geçkin yaşlarda yapılan doğumlar hep risklidir. İdeal doğum yaşı 21-30 yaş arasındadır. Buna uyulmaması down sendromu riskini arttırıyor.

Hamilelikte röntgen çektirilmesi bebeği ciddi şekilde tehdit ediyor.

Hamilelikte anne ve babanın birbirine uyumlu yaklaşımları çok önemli. Aşırı sinirlenen kadının, hormonal dengesi bozuluyor. Risk artıyor.

Hamilelikte sigara ve alkol kullanımı riski arttırıyor.

Doğumları, evde yaptırmak büyük risk. Bebek doğum anında oksijensiz kaldığında özürlü olma riski artıyor, ölüm vakaları yaşanıyor. Ayrıca kan testlerinin yapılmaması da riski arttıran bir başka faktör.

Hamilelikte doktora danışmadan kullanılan bazı ilaçlar bebeği olumsuz etkiliyor.

Bebekte yüksek ateş beyin hücrelerini öldürüyor. Ateşi tehlikeli şekilde artan çocuğun üzeri örtülmemeli, çocuğu hızla doktora götürmelidir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!