Onun kaldığı yerden devam etmek zorundaydık

Güncelleme Tarihi:

Onun kaldığı yerden devam etmek zorundaydık
OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 30, 2005 00:00

3 AÄŸustos ÇarÅŸamba gecesi, Ä°stanbul Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu’nda unutulmaz bir gece yaÅŸanacak. Erol Evgin, Nükhet Duru ve Candan Erçetin, Garo Mafyan yönetimindeki Cemal ReÅŸit Rey Senfoni Orkestrası ve korosu eÅŸliÄŸinde Melih Kibar ve ÇiÄŸdem Talu ÅŸarkıları seslendirecekler.Bu bir vasiyet konseri. Melih Kibar hastalığını öğrendiÄŸi zaman Erol Evgin’e telefon açıp ‘Cemal ReÅŸit Rey Orkestrası eÅŸliÄŸinde ÅŸarkılarımızı söyleyelim’ dedi. Çalışmaya baÅŸladılar ama hastalık çok hızlı ilerledi. Dört sanatçı ‘Biz onun kaldığı yerden devam etmek zorundaydık, bu konser mutlaka gerçekleÅŸmeliydi’ diyor. EÄŸer siz de yıllardır dilinize pelesenk olan ÅŸarkıları, ‘Bir de Bana Sor’u, ‘Söyle Canım’ı, ‘İşte Öyle Bir Åžey’i dinlemek, söylemek ve Melih Kibar’ı anmak isterseniz orada olun. Melih Kibar ile nasıl tanıştınız? Erol Evgin: Ben Melih’ten önce ÇiÄŸdem Talu ile tanıştım. 1975’te bana iki ÅŸarkı sözü verdi. Ä°kinci 45’lik için bir araya geldiÄŸimizde beni Melih Kibar ile tanıştırmak istediÄŸini söyledi. ‘Çok deÄŸerli genç bir arkadaşım var.’ Melih’le ÇiÄŸdem’in evinde bir araya geldik. Aaaa bir baktım bizim Melih... Biz Melih’le 1969’da Ä°stanbul Yelken Kulübü’nde dans müziÄŸi yapardık. Melih Alman Lisesi’nde öğrenciydi. Ben mimarlık okuyordum. O klavye çalıyordu ben ÅŸarkı söylüyordum. Annesini küçük yaÅŸta kaybetmiÅŸti, babasına aşırı baÄŸlıydı. Bir yere gideceÄŸimiz vakit arar ‘Babacım biz ÅŸimdi yola çıkıyoruz’ der, opücükler yollardı. Varınca da arar ‘Babacım biz vardık’ derdi. Yine öpücükler... Biz çok dalga geçerdik. Babasını kaybettiÄŸi günü unutmuyorum. Polenezköy’deydik. Sezen Aksu ve eÅŸi bize gelmiÅŸti. Melih aradı. ‘Babamı kaybettim’ dedi. Ben misafirlere döndüm, ‘Kusura bakmayın ben gideceÄŸim, çünkü babası Melih’in her ÅŸeyidir’ dedim. n Ä°lk söylediÄŸiniz Melih Kibar ÅŸarkısı hangisiydi? E.E: ‘İşte Öyle Bir Åžey’ ve ‘Sevdan Olmasa’. MüthiÅŸ ÅŸarkılar onlar. ÇiÄŸdem Talu ile birlikte sekiz yıl boyunca da müthiÅŸ ÅŸarkılar yapmaya devam ettiler. Ä°kinci 45’lik ‘Bir de Bana Sor’, üçüncüsü ‘İçimdeki Fırtına’, dördüncüsü ‘Söyle Canım’, ‘Hep Böyle Kal’. Ä°kisi de çok duygusaldı. Birlikte onlarca ÅŸarkı yaptık. Hisseli Harikalar Kumpanyası ve Renkli Dünyalar gibi iki önemli müzikale de imza attık. n Siz onların arasındaki aÅŸkın sesi oldunuz deÄŸil mi? E.E: Evet. Bizim ortak görüşümüz ÅŸuydu: Bir ülkenin popüler müziÄŸi, o ülkenin klasik müziÄŸinin güncel ve doÄŸal bir uzantısı olmalıdır. Bu düşünceyle Melih çok zengin makamlı ezgiler yakaladı. ÇiÄŸdem derinliÄŸi olan sözler yazıyordu. Ben de Türk gibi okuma çalışıyor, sıcak ve içten bir yorum katıyordum. Böylece kentleÅŸmekte olan Türkiye’de kimlikli bir kent türküsü oluÅŸturduk.PÄ°YANOYU ÇITIR ÇITIR YERDÄ°Nükhet Hanım siz nasıl tanıştınız Melih Kibar’la? Nükhet Duru: Melih Kibar, ÇiÄŸdem Talu ve Erol Evgin ekibi kurulduÄŸunda ben de aynı yıllarda kurulan bir diÄŸer ekibin sesiydim. Bizde müzikleri Cenk TaÅŸkan yapar, sözleri Mehmet Teoman yazardı. Yüzümüz Batı’ya dönüktü. 1973’te Fenerbahçe’de Altın Raket Kulübü’nde üvertür olarak çıkıyorum. Erol Evgin de bizim kulüpte sahne alıyor ve her akÅŸam karısıyla birlikte geliyor... E.E: O zaman da güzeldi böyle su gibi...N.D: Annem bana dedi ki ‘Evladım bak bunlar gece hayatında gördüğümüz insanlara pek benzemiyor. Temiz yüzlüler, tahsilliler ve evliler. Sen bunların yanında otur, olur mu çocuÄŸum.’ O öyle dedi ya, ben Emel’in eteÄŸine yapışıyordum. Erol vasıtasıyla ÇiÄŸdem ve Melih’i tanıdım ve ikisine de aşık oldum. n Birlikte iÅŸ yapmaya ne zaman baÅŸladınız? N.D: Benim albüm zamanım geldi. Bestecim Cenk TaÅŸkan da Türkiye’yi bıraktı gitti. Beni en iyi anlayan insan gitti diye aÄŸlaşıyordum. ÇiÄŸdem ‘Nükhet biz de seni anlarız. Gel ekip büyüsün. Biz sana da ÅŸarkı çıkarırız, Erol’a da’ dedi. Hatta o zamanlar Seyyal Taner ve Tanju Okan’a da ÅŸarkı yaptılar. n Ä°lk patlayan ÅŸarkı hangisiydi? N.D: Bütün albüm çok güzeldi ama çok ciddi bir satış elde edememiÅŸtik. Piyanist ÅŸarkıcıların patladığı yıllar. Ãœmit Besen, Ferdi ÖzbeÄŸen satıyor. Türk pop müziÄŸinin de satması için kendini duyurması gerekiyor ama biz yasaklıyız. Hiçbir ÅŸarkı denetimden geçmiyor... Oysa, Söyletme Beni, Oysa Åžimdi, Kazandım ve Ressam gibi herkesi çok etkileyen ÅŸarkılar vardı o albümde. n Melih Kibar deyince akla piyanosu geliyor. Piyanoyla arasında özel bir iliÅŸki vardı deÄŸil mi? N.D: Ben piyanoyu çıtır çıtır yer gibi çalan iki insan gördüm ÅŸimdiye kadar. Biri Melih bir Timur. E.E: Bir gün bir televizyon programındayız. Melih piyano çalıyor. Gaza geldi. Elleriyle ayaklarıyla çalmaya baÅŸladı. Piyanonun markası Yamaha’ydı. Ben de canlı yayında aynen şöyle dedim: ‘Melih biraz daha devam edersen küçük küçük Yamaha’larımız olacak. Çünkü seviÅŸir gibi çalıyorsun.’ LAKABI GAMLI BAYKUŞ’TUMelih Kibar kötü günde aranılacak bir dost muydu? N.D: Melih insana güç duygusu vermezdi. Çocuksu bir tarafı vardı. Kötü günümde dertleÅŸmek için arayabilirim ama gideyim de ÅŸu iÅŸimi halletsin diye aramazdım. O bizim çocuÄŸumuz gibiydi. E.E: Evet çok çocuksuydu. Hep ilgi isterdi, hep okÅŸanmak isterdi. Küserdi. Bir ÅŸarkı bestelediÄŸinde gözlerimin içine bakar sorardı. BeÄŸenmediysem bile beÄŸendim derdim. Çünkü çok çabuk kırılır ve içine dönerdi. Lakabı ‘Gamlı Baykuş’tu. Türkiye’de telif hakları yasasının iÅŸlememesi onu hep üzmüştü. O kadar çok bestesi olmasına raÄŸmen para alamaması onu çok kızdırırdı. n Sizce Melih Kibar’ın bu kadar ÅŸahane, unutulmaz ve farklı besteler yapmasının sırrı neydi? E.E: Bir kere çok yetenekliydi. Çok da zekiydi. Bir bestecide yeteneÄŸin yanında mutlaka zeka olmalı. Çünkü zeka sorun çözüyor. Çocuksu ve ÅŸakacıydı. Sürprizli ÅŸarkılar yapardı. Ä°nsanın diline dolanan, gönlüne inen melodiler bestelerdi. Mozart gibi çocuksuydu. N.D: Bence de bir besteci ancak gönlündeki melodileri dökebilir. Demek ki Melih renkli, coÅŸkulu ve zengin bir yüreÄŸe sahipti. Onun zengin gönlünü köpürten kiÅŸi ise ÇiÄŸdem Talu’ydu. n En sevdiÄŸiniz Melih Kibar ÅŸarkısını söyler misiniz? E.E: Bir de bana sor. N.D: Ä°ÅŸte öyle bir ÅŸey... n 3 AÄŸustos’ta vereceÄŸiniz konser sayesinde Melih Kibar’ın bir hayali gerçek olacak deÄŸil mi? E.E: Melih hastalığını kasım ayında öğrendi. Amerika’ya gitti, her gün haberleÅŸmeye baÅŸladık. Yılbaşı gecesi beni aradı, ‘Cemal ReÅŸit Rey Orkestrası eÅŸliÄŸinde ÅŸarkılarımızı söyleyeyim istiyorum’ dedi. Çok heyecanlandım. Bir iki gün sonra bir araya gelip, detayları konuÅŸtuk. Aspendos’ta yapmayı planladık. Hastalık ilerliyordu, yapamadık. Melih bizi bırakıp gidince bu konseri yapmak bize vasiyet oldu. n Neden sadece üçünüz sahneye çıkıyorsunuz? Neden daha kalabalık bir ekip deÄŸil? E.E: Bu iÅŸi benimle birlikte en iyi paylaÅŸacak kiÅŸi Nükhet’tir. Candan Erçetin de Melih’in stüdyosundan yetiÅŸmiÅŸ çok yetenekli bir genç arkadaşımızdır. Evet daha birçok kiÅŸi olabilirdi. Ama biz üç sanatçı 30 ÅŸarkıyı paylaÅŸtık. Dörder solo söyleyeceÄŸiz. Ä°kili ve üçlü söyleyeceÄŸimiz ÅŸarkılar var. N.D: Tevazuyu bir kenara bırakalım. Bu orkestranın, bu düzenlemenin, bu ÅŸarkıların ağırlığını kaldırabilecek 10 tane daha isim yok Türkiye’de. Bu Melih Kibar’a yakışacak çok süper bir gala olmalıydı o yüzden sadece üçümüz sahneye çıkacağız.HERKES BÄ°R ANI ANLATTIErol Evgin: 76 yılı, ÅŸarkılarımız çok tanınıyor. Her programda söz yazarım ve bestecim diye ÇiÄŸdem ve Melih’i anons ediyorum. Bir görüşme için TRT’ye müzik dairesine gittik. Trene bindik, Polatlı’da tren bozuldu. Bir taksi ayarladık. Åžoför beni tanıdı, bizim ÅŸarkıları söylemeye baÅŸladı. Yarım saat sonra ÇiÄŸdem’i göstererek ‘Yenge de Melih Kibar deÄŸil mi?’ dedi. Biz koptuk. O söz aramızda slogan oldu. Nükhet Duru Mahmure’nin içinde bulunduÄŸu albümü Melih’in stüdyosunda kaydettim. Åžarkıyı çaldık. Melih, ÅŸuna tef ve zil koyalım dedi, koyduk. Kayıtlar bittikten sonra ‘Allah aÅŸkına Nükhet geç karşıma oynayalım’ dedi. Geçtim, karşılıklı oynarken bana dedi ki: ‘Bu ÅŸarkıyı sen hayat boyu söyleyeceksin. Mahmure adamın içini gıcıklıyor.’ DediÄŸi oldu. Candan Erçetin Aynı iÅŸte çalışırken bir gün ‘Biliyor musun senden ÅŸarkıcı olmaz’ dedi, ‘Neden abi?’ dedim, ‘Çünkü sen bir ÅŸarkıcı için fazla akıllısın, çok soru soruyorsun’ dedi. Bu, yargılamak ya da moralimi bozmak için deÄŸildi. Beni profesyonel yaÅŸamın zorluklarına karşı kendi üslubunca uyarıyordu, git baÅŸka iÅŸte baÅŸarılı ol yoksa üzülürsün diyordu. Haklıydı. Ben de zaten baÅŸarıyı uzun yıllar hep baÅŸka mesleklerde yaÅŸadım.GARO MAFYAN BÃœTÃœN NOTALARI TEKRAR YAZDI Gece piyano başına Garo Mafyan geçecek. Bir ay boyunca bütün ÅŸarkıların notalarını tekrar yazmış. Erol Evgin ‘Çok ağır bir iÅŸ aldı. Bütün titizliÄŸiyle tek tek yaptı’ diyor.CANDAN ERÇETÄ°N Çay istemek için bile beyin kıvrımlarını ustaca kullanırdıMelih Kibar ismini ilk duyduÄŸunuzda kaç yaşındaydınız ve ne yapıyordunuz? - Ä°lkokuldaydım. Eurovision’un jenerik müziÄŸi olarak ‘Çoban Yıldızı’nı bestelemiÅŸti. O zaman da çok sevmiÅŸtik, hálá da yeri zor doldurulur bir beste olduÄŸunu düşünüyorum.n Onu hangi ÅŸarkısıyla tanıdınız? - Füsun Önal’ın söylediÄŸi ‘Bunlar da Geçer’ ve Erol Evgin’den ‘Sevdan Olmasa’ ilk hatırladıklarım.n Melih Kibar 1986’da sözlerini Ä°lhan Ä°rem’in yazdığı ‘Halley’i besteledi. Siz de Klips ve Onlar grubunun bir üyesi olarak ÅŸarkıyı seslendirdiniz. O güne kadar alınmış en iyi sonuçla (53 puan ile 9’unculuk) Norveç’teki Eurovision yarışmasından döndünüz. Bana o günleri anlatır mısınız? - Çok gençtim ve her genç gibi keskin fikirlerimi açıklamak, belki de onay almak peÅŸindeydim. Dokuzunculuk aldıktan sonra dönerken, herkesin bir zafer sarhoÅŸluÄŸu içinde eÄŸlenmesine raÄŸmen ben sürekli 22 ülke arasında 9. olmanın dünyanın en iyi sonucu olmadığını, ÅŸu Türk ezikliÄŸini bir kenara bırakmamız gerektiÄŸini, aslında bu ekibin ilk 5 içinde olabileceÄŸini söyleyip duruyordum. Melih Abi beni uçakta bir kenara çekti ve ‘Candan, etraf gazeteci dolu o yüzden böyle konuÅŸmayı kes lütfen, hem bugünlük bununla yetinmemiz gerekiyor, artık imkansız olmadığını da biliyoruz, belki baÅŸka sefere’ dedi. Haklıydı. Aslında ben de haklıydım ama hakkım yoktu.n Melih Kibar deyince aklınıza ilk gelen kelime nedir? - Ben 3 yıl Melih Abi’nin ÅŸirketi Melki Promotion’da çalıştım. Onu hatırladığımda aklıma tek bir kelime deÄŸil ama bir tanımlaması geliyor. Mutfağımızdan mesul Kazım kardeÅŸimizi çağırır ve ‘Kazımcığım, bana hani ÅŸu ÅŸeffaf kaplara doldurup, içine küçük beyaz taÅŸ parçacıkları atıp, demir çubuklarla karıştırdığınız koyu kırmızı içecekten getirir misin?’ derdi. Sadece çay istemek için dahi beyin kıvrımlarını böylesine kullanan çok usta bir hatipti.n Sizce onun bestelerini unutulmaz ve farklı kılan ÅŸey neydi? - Sanırım Melih Abi’nin diÄŸerleriyle karşılaÅŸtırılamaz baÅŸarısı Türkiye’ye özgün bir melodi yapısını, tesadüfe meydan bırakmayacak kadar becerikli ve istikrarlı bir biçimde yaratmış ve çok sayıda üretebilmiÅŸ olmasıdır. Bu yüzden de Melih Kibar son 30 yılın Türk bestecileri arasında, hem halkın gözünde hem de müzisyenler nazarında çok önemli bir isim olarak yerini almıştır.n Nükhet Duru ve Erol Evgin’le birlikte sahneye çıkacaksınız... Sizce nasıl bir konser olacak? Hangi ÅŸarkıları siz seslendireceksiniz? - Her üçümüzde de emeÄŸi çok, her üçümüzün de ona geçmiÅŸ emeÄŸi var. Bu zaten onun baÅŸlatmış olduÄŸu bir projeydi, ÅŸarkıları onun piyanosu eÅŸliÄŸinde seslendirmek isterdik ama kısmet böyleymiÅŸ. Bence duygusu yoÄŸun ve çok güzel bir konser olacak. Bu Gece, Rüya, Tüm Bir YaÅŸam ve Sevdan Olmasa benim solo seslendireceÄŸim ÅŸarkılar. Ä°kili ve üçlü yorumlarla toplam 13 ÅŸarkı söyleyeceÄŸim.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!