Önüm arkam sağım solum Barbie

Güncelleme Tarihi:

Önüm arkam sağım solum Barbie
OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 17, 2004 00:00

Kızınızda ‘Barbie’, oÄŸlunuzda ‘Action Man, Spider Man, Süper Man’ tutkusu varsa vay halinize. İç çamaşırlarından ayakkabılarına, okul çantalarından kalemlerine kadar her ÅŸeyi marka isterler.Ä°ki yıl önce Nehir anaokuluna baÅŸlayacaktı. O kadar minikti ki sırtında bir çanta taşıyacak olması fikri bile beni üzüyordu. YumuÅŸak, sırtını acıtmayacak, en hafifinden bir çanta arayışına girdim. MaÄŸaza maÄŸaza dolaÅŸtım, sonunda istediÄŸim özelliklerde bir çantayı bütçeme de uyduÄŸu için aldım. Çantayı Nehir de çok beÄŸendi. Ancak okula baÅŸladıktan iki hafta sonra yeni bir çanta isteÄŸiyle karşıma geldi. Bütün arkadaÅŸları Barbie çanta kullanıyormuÅŸ, o da pembiÅŸ bir çanta istiyormuÅŸ. Kendi çantası hem şık, hem kaliteli, hem de tam onun taşıyabileceÄŸi büyüklükteydi. Ona yeni bir çanta alamayacağımı kesin bir dille belirttim. Bir iki gün sonra evdeki çanta tartışması bitmiÅŸti ama arada bir okuldan almaya gittiÄŸimde ‘Anne bak arkadaÅŸlarımın çantalarına. Ne güzeller deÄŸil mi? Ä°ÅŸte benim istediÄŸim Barbie çanta bu’ demeye baÅŸladı. Benim ÅŸerrimden korktuÄŸu için direkt olarak ‘al’ demiyordu ama mesajı indirekt veriyordu. Böylece ilk dönemi bitirdik. Bu nesil tam anlamıyla televizyon çocuÄŸu olduÄŸu için renkli camda ne görürlerse onu istiyor. Üçüne hayır diyorsanız, birine evet demek zorunda kalıyorsunuz. Sonunda çocuÄŸu arsız etmek de var. Aslında bu dönemlerde kendi kendimle çeliÅŸkiye düştüğüm zamanlar çok oluyor. ‘İstediÄŸi oyuncağı veya ayakkabıyı alabilecek durumdayım. ÇocuÄŸu neden bu kadar üzüyorum?’ deyip yelkenlerimi suya indirdiÄŸimde ‘Her istediÄŸinin olmayacağını anlamalı’ diye karşı tez geliÅŸtiriyorum.Evde yok yok Özellikle bir markada diretince kızıyorum. Çünkü bunun önü yok, sonu yok. Bu konudaki tavrım net olduÄŸu için Nehir yeni bir strateji geliÅŸtirdi. Marka giysi veya oyuncak taleplerini bana iletmiyor. DoÄŸum günlerinde, bayramlarda, yılbaşında ne istediÄŸi sorulduÄŸunda benim almadığım ne varsa istiyor. Oyuncak rafı aynen şöyle; Barbie mutfak, Barbie yatak odası, Barbie oturma odası, Barbie banyo, Barbie araba, motosiklet, makyaj masası, makyaj malzemeleri, elektrik süpürgesi, telefon, sihirli deÄŸnek. Listeyi biraz daha uzatabilirim ama sanıyorum bunlar bile durumun vahametini ortaya koyuyor. Marka tutkusunu ÅŸimdilik Barbie ile sınırlı tutan kızımı eleÅŸtiriyorum ama diÄŸer çocuklar da hiç farklı deÄŸil. Mesela yeÄŸenime hediye seçerken hiç zorlanmıyoruz. Action Man, Süper Man ile baÄŸlantılı ne alırsanız çocuÄŸu memnun ve mutlu ediyorsunuz. Tabii sizin bütçenizde açtığı deliÄŸi yok saymanız gerekiyor. 8-10 yaşına kadar çizgi film kahramanlarıyla yatan çocukların marka konusunda istekleri buluÄŸ çağına geldiklerinde yön deÄŸiÅŸtiriyor. Artık Tommy Hilfiger veya Diesel jean’ler, Cat marka botlar, Harley Davidson çizmeler, marka saatler isteniyor. Çocuklar arkadaÅŸlarında gördüklerine sahip olmak için ailelerini bayağı zorluyorlar. Bir noktaya kadar bu durumun karşısında durabiliyorsunuz. Aslında marka tutkusunu sorun haline gelmeden önce çözmek bizim elimizde. Çocuklarımıza kendi sahip olduklarının da çok deÄŸerli olduÄŸunu iyi anlatmamız gerekiyor.DeÄŸerini anlamalıBu anlatma iÅŸini ilk olarak Nehir henüz dört yaşındayken yaptım. Onu karşıma alıp, çok önemli ÅŸeyler konuÅŸacağımı, beni dikkatle dinlemesi gerektiÄŸini söyledim. Sahip olduklarının çok deÄŸerli ÅŸeyler olduÄŸunu, eÄŸer beÄŸenmiyorsa onları bir baÅŸkasına vereceÄŸimi, herkesin her ÅŸeye sahip olamayacağını anlattım. Biraz üzüldü, biraz gözyaşı döktü ama sonunda ‘Seni seviyorum anneciÄŸim, aslında odamı da çok seviyorum’ deyip boynuma sarıldı.O günden sonra Barbie giysi ve oyuncak isteÄŸi tabii ki bitmedi. AlışveriÅŸ yaptığımız zamanlar ayakları onu pembelerin yoÄŸun olduÄŸu bölümlere götürüyor. Aslında hepsi deÄŸil ama bazı ürünler o kadar ÅŸirin ve güzel ki çocuk olsam ben de isterdim diye düşünüyorum. Erkeklerin Spider Man, Action Man, Süper Man isteklerini de anlıyorum. Çünkü onlar çocuklarımızın hayal kahramanları... Kızdığım ÅŸey, aynı kalitede bir eÅŸofmanı 30 milyona alabilecekken sadece bu markalardan birinin etiketi var diye 100 milyon liraya satılması. Nehir kendini paralasa bile asla satın almıyorum.EleÅŸtiri oklarını biraz da kendimize çevirsek iyi olur. Marka tutkusundan hepimiz ÅŸikayetçiyiz ama vazgeçemiyoruz. Ãœzerimizdeki bir giysi beÄŸenildiÄŸinde hemen markasını söyleyip ‘tabii canım adamlar kaliteli üretiyor’ deyip, satın almamıza bir kılıf uyduruyoruz. Bayramlık ayakkabılarını yatağının yanında saklayan bir neslin çocukları olarak, büyüttüğümüz çocuklarımıza yeni bir giysi aldığımızda sevinmiyorlarsa bir yerde yanlış yapıyoruz demektir. Hangisini almalı?ÇocuÄŸunuzun hep aynı marka üzerindeki ısrarına karşı direnç göstermek gerekir. Evde bir marka canavarı yaratmak istemiyorsanız, aÄŸlamasına, küsmesine karşı hazırlıklı olun. Marka canavarıyla baÅŸa çıkma yollarıHerkes kaliteli ve iyi giyinmek ister ama illa marka giyinmek zorunda deÄŸiliz. Güzel giyinmenin formülü marka deÄŸil, kendine yakışanı seçebilmektir. Bunu çocuklarımıza öğretebilmeliyiz.babalar olarak bu fikri önce kendimiz benimsersek, çocuklarımıza da benimsetebiliriz. bir onları pazara götürüp, kendilerine giysi seçmelerini saÄŸlayabiliriz. aldıklarımızın çok kaliteli olduÄŸunu ve kendilerine çok yakıştığını söyleyebiliriz.Ä°lla markalı ürün tutturduklarında paranız olsa bile almayın. Her ÅŸeye sahip olmayacağını bilsin.Kendine güvenen çocuklar, üzerlerindeki giysiler marka olmasa da arkadaÅŸlarının yanında kendilerini iyi hissederler.UNUTMAYINHayvanların da canı yanarÇocuÄŸunuza hayvanların da canının yanabileceÄŸini, insanlar gibi duyguları olduÄŸunu, onları incitmemek gerektiÄŸini öğretin. Kuyruk, kulak, kürk çekmenin, vurmanın, sürüklemenin, üstüne basmanın, hayvanların canını da insanlar gibi yaktığını anlatın. ÇocuÄŸunuz böyle hareketlerin kesinlikle kabul edilemez olduÄŸunu anlasın. Ayrıca çocuÄŸunuzun hayvanları kızdırmasına izin vermeyin. Bu yalnızca kötü kalplilik deÄŸil aynı zamanda tehlikelidir de.NOT DEFTERÄ°Ana kucağı albümüYeditepe Müzik ÅŸirketi çocuklar için dörtlü bir albüm çalışması hazırlamış. Uzman doktorların danışmanlığında hazırlanan ‘Ana Kucağı 1 ve 2’ albümündeki müzikler, bebeklerin uyuma, yemek yeme ve oyun saatlerine göre hazırlanmış. Ayrıca ünlü sanatçıların seslendirdiÄŸi ‘Kırmızı’nın Günlüğü’ ve ‘Solucan Hımbıl Beyaz’ çocuk hikayeleri albümünü de çocuÄŸunuzla birlikte keyifle dinleyebilirsiniz.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!