Onlarınki bitmeyen bir yolculuk

Güncelleme Tarihi:

Onlarınki bitmeyen bir yolculuk
Oluşturulma Tarihi: Eylül 05, 2005 01:02

Mor ve Ötesi, genç kesimin en çok dinlediği rock gruplarından biri. 10 yıl önce kurulan ama asıl çıkışı ‘Cambaz’ ve ‘Bir Derdim Var’ adlı şarkılarıyla yapan grup üyelerinden Harun Tekin ve Kerem Kabadayı, felsefelerinin devamlı bir yolculuk olduğunu söylüyor.

- Açıkhava’daki konserinizde genç seyirciler çoğunluktaydı. Bu, o konsere özgü bir durum muydu?

Kerem Kabadayı:
Dinleyici kitlesi çalınan yerden etkileniyor. Belli bir kitle 18 yaş altı dinleyicilerin olduğu konserlere gelmiyor ya da doğal olarak 18 yaş üstü sınırı olan yerlere 18 yaş altı gelemiyor. Ama Açıkhava Tiyatrosu gibi mekanlarda dengeli bir dağılım olduğunu düşünüyorum. Gerçekçi bakarsak, yaptığımız 70 yaşında insanların dinlediği bir müzik değil. Grubu canlı olarak görmek farklı bir heyecan... Bu heyecanı da 15-25 yaş arasındaki insanlar yaşamak istiyor.

- Siz kaç yaşındasınız?

Harun Tekin:
Biz 28-30 yaşlarındayız.

- İstanbul dışındaki konserlerinizde karşılaştığınız gençlerin sizlere, giyiminize, davranışlarınıza yaklaşımları nasıl?

Kerem Kabadayı:
En küçük ilçede bile bizden daha tuhaf giyinen gençler oluyor. Görünüş itibariyle çok marjinal bir grup olmadığımızdan, uzaylı gibi kalmıyoruz.

BENİ ÖPMEYE KALKANA TERS TEPKİ VERİYORUM

- Felsefenizi merak ediyorum...

Harun Tekin:
Daha çok devamlı bir yolculuk hali var. İlk albüm zamanında daha bireysel, daha karanlık bir vurgu söz konusuydu. ‘Dünya Yalan Söylüyor’ zamanında daha dışa dönük, daha sert, toplumsal bir şeyler vardı. Bu, bizim kendimizi tekrar etmeme isteğimizden kaynaklanıyor.

- Arabesk bir parçayı alıp cover yapmayı düşünüyor musunuz?

Kerem Kabadayı:
Kentleşmede gecekondu, ulaşımda dolmuş ve minibüs ne ise arabesk müziği de onların kültürel yan ürünü olarak görüyorum. Onun için arabeskle ilgili çok iyi şeyler söyleyemem. Söylediklerim, o insanları gecekondu yaptılar diye dışlamak anlamına gelmiyor. Bizler gecekonduda oturmuyoruz, ama dolmuşa biniyoruz.

- Biniyor musunuz?

Kerem Kabadayı:
Biniyoruz zaman zaman. Ama yapısal olarak arabesk müziğin çok yakınından geçebilecek durumda değiliz. Yakınından geçeceğimiz müzik türlerini alt alta yazsanız, herhalde arabesk 29 ya da 46’ncı sırada yer alır.

- Kadın hayranlarınızın yoğun ilgisi zor anlar yaşatıyor mu size?

Harun Tekin:
Evet, zor anlar yaşıyoruz. Hepimizin kendi çözümleri var. Mesela yolda yürüyoruz ve ben mesafeli, ukala adam oluyorum. Üstüme atlayan biri olduğunda geri çekilmeyi tercih ediyorum. Çünkü yanağımın bir öpücük alanı olmadığını düşünüyorum. Ben tanımadığım kimsenin üzerine atlayıp öpmediğim gibi, bana da bunun yapılmasından hoşlanmıyorum. Ayrıca çok kaba olmasam da o tür müdahalelerde gerçekten üzücü tepkiler verebiliyorum. Birisi kolumu ya da yanağımı makaslamaya kalktığı zaman, onu saygı ve terbiyeye davet ediyorum.

- Son zamanlarda rock gruplarının sayısı hızla artıyor.

Kerem Kabadayı:
Artıyor mu?

Harun Tekin: Artıyor, artıyor... Albüm sahibi olan rock grupları çoğaldı tabii. Bu ülkede nisan ile haziran arasında 30 tane rock albümü çıkıyor. Bunun nasıl bir değişim olduğunu ben değerlendiremem ama.

- Rock’ın içinde alt terimler var. Progresive, alternatif vs... Sizin böyle bir durumunuz var mı?

Kerem Kabadayı:
Bunu bölümlere ayıranlar plak şirketleri ve müzik marketlerdir. İsimleri bulanlar da genelde müzik basınıdır. O ismin müzik tarzıyla özdeşleşmesi de uzun zaman alır. Bunun çok eğlenceli örneklerinden biri, 90’ların ortasından itibaren metal müzikte oldu. Benim metal müziği ağırlıklı olarak dinlediğim zamanlardı ve hiç adı geçmeyen, hiç kullanılmayan kategorik kelimeler kullanılmaya başlandı. Ben bir internet sitesinde bizi protest müzik kategorisinde gördüm. Bu, eğlenceli tabii...

Harun Tekin: Ben üç yıl önce Akmerkez’de fantezi kategorisinde gördüm bizim albümümüzü. Bence bizi en iyi anlatan kategori fantezi!

- ‘Mustafa Hakkında Herşey’ filminin müziğini yaptınız. Başka bir film müziği çalışması var mı?

Harun Tekin:
Şu anda yok. Şimdilik ilk amacımız Tuborg turnesini bitirmek ve tamamen yeni albüme ağırlık vermek. Albümü nisan sonu, mayıs başı çıkarmayı düşünüyoruz.

İLK ALBÜMLERİ BABA PARASIYLA YAPILDI

- Siz ilk albümünüzü baba parasıyla mı yaptınız?

Harun Tekin:
Evet, biz ilk albümü baba parasıyla yaptık. Çünkü o kadar ucuz bir prodüksiyondu ki! Parasız kaldığımız çok dönem oldu. Ailelerimiz bizi en önemlisi manevi olarak destekledi. Hiçbirimizin annesi babası çıkıp da ‘Oğlum sen de çalgıcı oldun, böyle saçmalama’ demedi. Onlar bize inandılar.

- Aileleriniz yaptığınız müzik hakkında ne düşünüyor?

Kerem Kabadayı:
Dinliyorlar. Hatta bütün müzik piyasasını takip ediyorlar.

Harun Tekin: En son öyle bir noktaya geldik ki, babam Faithless’ın son single’ını önerdi bana. Bizim albümü dinlettiğimde annem ‘Uyan’ parçasını çok beğendiğinde de şok geçirdim. Çünkü ben bunun albümdeki en sert, en köşeli parça olduğunu düşünüyorum.

ORTAK TUTKULARI YAZMAK

- Günlük yaşamlarınızda neler yaparsınız? Sinemaya gider misiniz mesela?

Kerem Kabadayı:
Ben sinemaya gitmem. Film izlerim ama sinemaya gitmeyi sevmiyorum.

Harun Tekin: Ben futbol oynamayı seviyorum. Ama her pazar İstanbul’da olmadığım için halı saha maçlarına periyodik olarak katılmam pek mümkün olmuyor.

Kerem Kabadayı: Yazı yazma alışkanlığımız var...

Harun Tekin: Evet, Kerem bu konuda daha akademik, ben daha popülistim.

Kerem Kabadayı: Mimari tarihi bölümünde doktoraya başladım. Mimar değilim ama çok sevdiğim bir alan olduğu için zevkle okuyorum.

MOR VE ÖTESİ’NİN ON YILLIK SERÜVENİ

Mor ve Ötesi, 1995 yılının Ocak ayında Kerem Kabadayı, Harun Tekin, Derin Esmer ve Alper Tekin tarafından kuruldu. Kendi bestelerinden oluşan ilk albümlerini aynı yılın ağustos ayında Stüdyo Spectrum’da kaydeden grup, 1996 yılının Ocak ayında çalışmaya son halini verdi ve ‘Şehir’ adını taşıyan albümleri 1996 Haziran’ında piyasaya çıktı. Grubun ilk video klibi ‘Yalnız Şarkı’, farklı tarzıyla ilgi çekti.

Mor ve Ötesi, İstanbul dışındaki ilk konserini 1997’de ODTÜ’de verdi. Aynı yıl gruba Alper Tekin’in yerine Burak Güven dahil oldu. 1998 Şubat’ında Captain Hook’ta ilk düzenli bar programına başlayan grup, yeni albüm çalışmalarına da başladı. Ada Müzik Stüdyosu’nda Volkan Gürkan’la beraber kaydedilen ‘Bırak Zaman Aksın’ın ardından, Derin Esmer gruptan ayrıldı ve onun yerine Kerem Özyeğen katıldı. Bu albüm 1999 Mart’ında piyasaya çıktı.

2000 yılının başlarında Mor ve Ötesi, ülke çapındaki nükleer karşıtı kampanyaya destek verdi. Akkuyu’ya nükleer santral kurulması büyük bir toplumsal uzlaşma sonucu engellendi. Temmuz ayında ise grubun ‘Sen Varsın’la katıldığı ‘Şarkılar Bir Oyundur’ adlı Bülent Ortaçgil’e saygı albümü yayınlandı. Mor ve Ötesi’nin üçüncü albümü ‘Gül Kendine’, 2001 Aralık ayında piyasaya çıktı.

2002 Nisan’ında Mor ve Ötesi ilk Türkiye turnesine çıktı. 2003’te grubun bestelediği ve Aylin Aslım, Athena, Bülent Ortaçgil, Feridun Düzağaç, Koray Candemir, Nejat Yavaşoğulları ve Vega ile birlikte seslendirilen ‘Savaşa Hiç Gerek Yok’ adlı parça, 1 Mart 2003 günü Ankara’da 100 bin kişiyle birlikte söylendi.

2003 Mayıs’ında Mor ve Ötesi, ‘Yaz’ isimli bir single yayınladı. Grup aynı yıl Fanta Gençlik Festivali kapsamında 17 kenti kapsayan bir turne gerçekleştirdi. Ocak 2004’te ‘Dünya Yalan Söylüyor’ için stüdyoya giren grubun albümü 30 Nisan’da Pasaj Müzik etiketiyle yayınlandı. Albümün ilk video klibi için ‘Mustafa Hakkında Herşey’ filminde de kullanılan ‘Bir Derdim Var’ adlı parça seçildi. İkinci video klip ise ‘Cambaz’a geldi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!