Ömrünü çocuklara adayan doktor

Güncelleme Tarihi:

Ömrünü çocuklara adayan doktor
Oluşturulma Tarihi: Kasım 06, 1999 00:00

Haberin Devamı

Türkiye'nin en genç tıp profesörü, dünya çapında bir isim olma yolunda.

Prof. Dr. Hilal Mocan'ın adı 1988'de ‘‘Türkiye'nin en genç tıp profesörü’’ olarak duyulmuştu. Çocuk Sağlığı-Hastalıkları ve Çocuk Nefrolojisi ile tam iki uzmanlığı olan Mocan'ın 400'ün üzerinde yurtdışı ve yurtiçinde basılmış makalesi bulunuyor. Pek yakında dünya çapında etkinliği kabul edilmek üzere olan bir kaç doktordan biri olarak gösterilecek Prof. Mocan ile bebek ve beslenme konusunda konuştuk:

Henüz 34 yaşında iken profesör olmuşsunuz? Bu başarının sırrı ne?

- Araştırmacı bir beynim var. Üzerime aldığım görevleri en iyi şekilde yapmaya çalışırım. Yorulmaktan korkmam. Şunu da keşke yapsaydım demeyi sevmiyorum. Ve hep doktor olmak istedim. Yine seçsem yine doktor yine çocuk doktoru olurum. Çocukları çok seviyorum.

Teşhis ve tedavilerinizin çok isabetli olduğu söyleniyor. Bunu nasıl başarıyorsunuz?

- Çocuk şeffaf olmalı. Çocuğu tanımam lazım. Kafamda bir pürüz kaldığı zaman uyuyamıyorum. Bebekleri öncelikle yüreğinizle sevmeniz gerek. Böylece problemin yüzde 50'sini çözmüş olursunuz. Bebekle göz kontağı kurarak onunla uzlaşmak mümkün. Bu meslekte anne olmanın avantajı var. Bir bebeğin ateşi 38'e çıktığında annesinin neler hissedebileceğini çok iyi anlayabiliyorum.

Kimi anneler biraz evhamlı olmuyor mu?

- Anne, baba ve çocuk ile diyalog önemli. Onların anlayacağı dilden konuşmalı. Bir anne çocuğum bana iyi görünmüyor diyorsa o bebeğe bakmak lazım. Annenin duygu ve sevgilerine önem vermek gerekiyor.

Ağlayan bebeği hemen kucaklamak mı lazım?

- Bebek bakımında anne ile vücut teması çok önemli. Bu büyüme ve gelişmeyi pozitif etkiliyor. Keza çocuğun ileride okuldaki başarısını da. Bebeğin kucak bebeği olmasını özellikle vurguluyoruz.

Anne sütü yararlı mı değil mi tartışması halen sürüyor. Peki sizce?

- Sütün bir damlası altın gibi kıymetli. Besleyici ve steril. Doğar doğmaz bebeği emzirtiyoruz. İlk mideye giden besin anne sütü olmalı. Bu aynı zamanda annenin süt salgısını da artırıyor. İshal, ortakulak iltihabı, solunum yolları enfeksiyonları, astım ve şeker hastalığı riski çok azalıyor. Anne sütü emmiş bebeklerin zeka seviyeleri ve okulda matematik skorları çok yüksek oluyor.

AĞLADIĞINDA EMZİRİN

Peki bebek her ağladında emzirmek mi gerek?

- Evet özellikle ilk aylarda bebek her ağladığında beslenmesi lazım. Bebek daha sonra beslenme saatlerini kendisi düzenleyebiliyor. Bu arada bebeğin acıkması dışında bir sorunu olup olmadığının da tabii ki değerlendirilmesi gerekir.

Antibiyotikler konusunda bir yenilik var mı?

- Antibiyotiği çok fazla kullanan ülkelerdeniz. Gereksiz antibiyotik kullanmamak lazım. Çünkü vücut çok kıymetli antibiyotiklerden zaman cevap alamaz hale geliyor.

Bebeğin ateşi 39'un üzerinde ise de mi antibiyotik almayacak?

- Bazen hekimler hem hastasını bir anlamda da kendisini garantiye almak için çok çabuk antibiyotik kullanmaya meyil gösteriyor. Hızlı antibiyotiğin kullanılması gereken durumlar kısıtlı ve belirlidir. Ateş çok yüksek ise kanda lokosit sayısı çok yüksek ise antibiyotiğe hemen başlanması gerekebilir.

Avuç avuç ilaç yutma devri mazide kalıyor öyle mi?

- Tıpta basitleşmeye gidiş var. Kullanım kolaylığı olan günde tek veya iki dozda verilen ilaçlar daha popüler, kullanım süresi de kısaltılmaya çalışılıyor. Yapılan araştırmalara göre günde dört kere verilmesi gereken bir ilacın tam zamanında alınma durumu ne yazık ki üçüncü günden sonra büyük oranda bozulmakta.

TIP DÜNYASINA KATKILARI

Çocuk hastalıkları ile ilgili tıbba katkılarınızı anlatır mısınız?

- Çocuklarda idrar yolu iltihabı ile ilgili tehlikeli bir mikrobu izole ettim. Erken çocukluk döneminde ne zaman risklidir?, ne yapmak lazımı dünya literatürüne kattım. Böylece ilk bir hafta içinde riskli vaka tanımı ve tedavisine konusunda tıpta önemli bir yol katedildi. İngiliz Tıp Grubu bu çalışmayı referans göstererek tedavi protokolleri oluşturdu. Zaman içinde bu teşhis ve tedavi yaklaşımını bütün dünya kabul etti.

Klasik tedavi yöntemleri dışında sizin önerdiğiniz ya da mevcut tedaviyi değiştirdiğiniz yöntem oldu mu?

- Çocuklarda katılma ile meydana gelen morarmalarda sara tedavisinde uygulanan yöntem devreye sokuluyordu. Buna etkili ve zararsız bir tedavi yöntemi olan demir tedavisini önerdim.

Çocuk aşıları konusunda bir araştırmanız var mı?

- Yurtdışı bağlantılı aşı projelerini yürüttüm. Geliştirilmekte olan aşılar ile ilgili çalışmalara katılıyorum. Artık dünya, enjeksiyon dışında sprey ve fitil tarzında da aşılar geliştiriliyor. Dünya kombine aşı üzerine çalışıyor. 20-30 hastalığa karşı tek bir aşı geliştirilmesi geleceğin projelerin arasında.

Türkiye'deki çalışmalarınızı sürdürüyor musunuz?

- Bugüne dek kimsenin girmediği yerlere girip sağlık taraması yaptım. Ayrıca tiner kullanan çocuklar ile ilgili bir proje başlattım. Deprem çocuklarına sağlık taraması da planlar arasında.

Tanımladığınız hastalıklar oldu mu?

- Bebekte pıhtılaşmaya giden böbrek damar tıkanıklığı yüzünden bebeğin böbreğin alınıyordu. Özel bir tedavi uygulaması ile böbreğin kurtulabileceğini gösterdik. Bunun dışında akrep sokmasına bağlı böbrek yetmezliği ve kan bozukluğu tablosunu tanımladık. Böbrek hastalıklarına bağlı kemik yapı bozuklukları özel bir tedavi ile düzeltilebiliyor. İngiltere'de tedavi ettiğim hastalarım böbrek hastaları arasında yapılan yarışmada şampiyon oldular.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!