Noel Baba, sübyancılara karşı

Güncelleme Tarihi:

Noel Baba, sübyancılara karşı
Oluşturulma Tarihi: Aralık 29, 2003 18:24

Psikiyatrlara sormuşlar, “Noel Baba ideal ebeveyni temsil eder, büyüklerin kötü dürtülerine karşı çocukları koruyan olgun bir insanı...” demiş içlerinden biri. Ve Noel Baba efsanelerinden en az bilinen bir tanesini anlatmış. Aziz Nikola, bir gece, pencerelerine altından bir elma bırakarak üç küçük kızı esaretten (aslında fuhuştan) kurtarmış. Noel Baba’yı sübyancılıkla mücadelenin sembolü yapanlar bile varmış bu sebepten...

Neyse, işin derin tarafını uzmanlara bırakalım, ben size arkadaşım Faruk Eskioğlu’nun “Noel Baba Coca Cola’nın adamı mı?” başlıklı yazısına ek, bir iki detay da ben aktarayım. Çeşit olsun...

Aziz Nikola ile ilgili rivayet muhtelif. Demreli olduğunu biz biliyoruz, ama her tarihî zenginliğimiz gibi, bunu da Batı’ya anlatamıyoruz. (Sorun bakalım Avrupalılar’a, size ne cevap verecekler. Ya Lapon derler, ya Fin...)

Peki Ortaçağ’da ciddî bir kültü oluşan bu Aziz, nasıl oldu da Ren geyikli kızağa binen, kırmızılı beyazlı kürkler içinde bacalardan geçen Noel Baba’ya dönüştü?

Noel Baba’nın hikayesi Amerika’da başlıyor.

1809’da New York’ta yayılan bir efsaneye göre, yıllarca önce bir Hollanda gemisi New York limanında batmış. Geminin burnunda bir Aziz Nikola figürü varmış. Aziz Nikola gece Hollandalı gemicilerden birinin rüyasına girmiş, demiş ki “Burada bir şehir kurun, ben her sene, bacalardan girerek, bu şehrin insanlarına hediyeler getireceğim.”

Derken, 1823’te, Moore adlı bir papazın çocukları için yazdığı Noel’den Önceki Gece adlı şiir bir New York gazetesinde yayımlanmış. Moore bu şiirde ilk kez “Ren geyiklerinin çektiği bir kızakla gökyüzünde seyahat eden, evlere bacadan girerek çocukların ayakkabılarının içine, sırtındaki çuvalda taşıdığı hediyeleri bırakan, şişman, sakallı, tonton Aziz Nikola” masalını anlatmış. (Santa Claus derler Amerikalılar.)

Ve 1930’da Coca Cola, Faruk’un yukarıdaki güzel yazısında anlattığı gibi, Noel Baba’yı reklam figürü olarak seçip, ona ünlü içeceğin renkleri kırmızı ve beyazı uygun görünce...

Bugünkü Noel Baba ortaya çıkmış.

Bizim dincilerimizden önce, Hıristiyanlar da bu “pagan adetinden” korkmuşlar. Mesela 1951’de Fransa’nın Dijon kentindeki katedralin önünde Noel Baba’nın bir resminin yakıldığını duymuş muydunuz?

Ancak bu adet o kadar tutulmuş ki, Kilise de sonunda Noel Baba’ya karşı çıkmaktansa, işbirliğine gitmeyi tercih etmiş.

Haa, Serdar sen bu adetten hazzediyor musun, derseniz, hayır.

Noel Baba da, beteri var, Cadılar Bayramı filan gibi ithal malı örf ve adetler de bizi bozar.

Ama ben dincilerimiz gibi bunu “Hırıstiyanların İslam ülkelerini ele geçirmek için bir manevrası” gibi görmüyorum.

Maşallah sosyetemizden başlayarak bir Cadılar Bayramı’dır gidiyor mesela. Gazetelerimiz bile utanmadan bunu bir “bayram” gibi yazıp çiziyor.

Eh, sen soysuz olursan, kendi örf ve adetine sahip çıkacağına, zengin komşusunu taklit etmeye çalışan sonradan görmeler gibi yaparsan... kimseden şikayete hakkın kalmaz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!