Mr.Gurme

Şeflerin hocası Türkiye’deCatherine Brandel, hem Wine N'Roses'in mönüsünü baştan aşağıya gözden geçiriyor, hem de Türk yemeklerini tanıyor. Birinci yaptığı biz yemeksevenler için iyi çünkü onun elinden çıkan leziz yemekleri ocak sonuna kadar tatma fırsatımız olacak. İkinci yaptığı ise memleketimizin kültürünün tanıtımı açısından son derece hayırlı.Arkadaşlarım Hayri ve Arzu Molu'nun açmış oldukları Wine N'Roses restoranına önemli bir bayan şefin geleceğini daha önce yazmıştım.Geldi, hem de ne geliş...Fırtına gibi işe girişti.Şimdi hem restoranın mönüsünü baştan aşağıya gözden geçiriyor hem de Türk yemeklerini tanıyor.Birinci yaptığı biz yemeksevenler için iyi çünkü onun elinden çıkan leziz yemekleri ocak sonuna kadar tatma fırsatımız olacak.İkinci yaptığı ise memleketimizin kültürünün tanıtımı açısından son derece hayırlı.Çünkü Catherine Brandel ocak ayı sonunda izin alarak gelmiş olduğu asıl işine dünüyor.Çok önemli ve gastronomi dünyasında son derece saygı duyulan bir işi var Catherine'nin. Amerika'nın ünlü şarap bölgesi Napa Valley'deki Culinary Instute of America'nın öğretim üyesi.Yani profesyonel ve ünlü şeflerin gelip bilgi tazeledikleri, yeni şeyleri öğrendikleri yerde hocalık yapıyor bayan şef.Bana anlattığına göre dönünce Türk yemeklerinden de öğretmeye başlayacak Enstitü'de.Tahmin edersiniz ki ünlü şeflere bir ünlü yemek okulunda Türk mutfağının da anlatılması önemli bir gelişme.Çok sıcakkanlı bir insan Catherine.Kısa süre önce tanıştık ama sanki onunla uzun zamandır yakın arkadaşmışız gibi rahat hissettim kendimi.Kısaca anlattı profesyonel yaşamını bana.Aslında antropolog olarak eğitim görmüş.Kazı için gittikleri Peru ve Meksika gibi ülkelerde bir yandan işini yaparken bir yandan da lokal kültürlerdeki ilginç yemekleri öğreniyormuş.Yani anlayacağınız daha o dönemde yemek işine girmeyi aklına koymuş.Az daha Çatalhöyük'e de kazı yapmak için geliyormuş.Ancak bana o dönemde yaşadığı bir aşk nedeniyle o geziye katılmaktan son anda vazgeçtiğini söyledi.Sonra bakmış ki içindeki yemek pişirme ateşi kolay kolay sönecek gibi değil, İtalya ve Fransa'da restoranlarda çalışmış.Ve 1978 yılında da ünlü şarap üreticisi Robert Mondavi'nin Napa vadisinde açmış olduğu Great Chefs of France adlı restoran-okulunda çalışmaya başlamış. Sonra da yıllar geçince şef olma hakkını bileğinin gücüyle almış.Mutfakta çalışmaya başladığı ilk gün başından geçen ilginç bir olayı anlattı bana.Düşünsenize o gün heyecan içinde ve üstelik de ünlü şef ve Chez Panisse'nin yöneticisi Alice Waters da mutfakta denetim yapıyor.Bayan Waters, Catherine'i mutfağa ilk gün daha adımını atar atmaz Risotto pişirmekle görevlendirmiş.Risotto pişirenler bilir bu kolay görülmesine rağmen tutturulması son derece zor olan bir yemektir.Neyse Catherine, Alice Waters‘dan aldığı direktifler doğrultusunda onun istediği biçimde işe girişmiş.Bayan Waters bir süre sonra mutfaktan ayrılmış.Ve yardımcısı anında Catherine’nin yanına gelerek ‘Risotto böyle hazırlanmaz’ diyerek onu bir güzel azarlamış.Bu arada Catherine'in Risotto pişirmek isteyebileceklere bir küçük tavsiyesi de var.Sakın ha fazla karıştırmayın diyor pirinci. Az ve öz karıştırarak kıvamı tutturmanın çok önemli olduğunu söylüyor.Neyse sözü daha fazla uzatmayayım.Bu önemli şef yaklaşık bir ay kadar daha ülkemizde.Bu fırsatı kaçırmayın ve yaptığı değişiklikleri mutlaka bir deneyin.Adres: Wine N'RosesMaçka Spor Caddesi No: 183 BeşiktaşTelefon (212) 236 20 95* * *Chaine des Rotisseurs'un son düzenlenen yemeği arkadaşım Kemal Koç'un her zaman keyif alarak gittiğim Le Select restoranındaydı.Chaine des Rotisseurs yemek işiyle uğraşan profesyonellerin üye olduğu ve hemen her ay ayrı bir mekanda toplanarak birbirlerinin yaptıkları yemekleri tatmalarına imkan tanıyan çok özel bir örgüt.Buraya katılmanın ve gidilen yemeklerdeki davranış biçiminin özel ve uluslararası kuralları var.Ben de yemek işine ucundan bulaşan bir insan olarak, arkadaşların davetiyle zaman zaman bu keyifli ortama katılıyorum.Tabii ki her zaman yenilen yemek son derece keyifli oluyor.Ancak benim daha da hoşuma giden şey bu yemeklerde uzun zamandır görme fırsatını bulamadığım dostlarla keyifli ve sıcak bir ortamda bir süre beraber olabilmek..Sevgili Kemal Koç o gece ekibiyle bize şu güzel tadları sundu.- Ev yapımı salatalık turşu- Zeytinli, rokforlu, ançuezli tereyağ- Kaz ciğeri ve kuşkonmazlı ördek göğsü, turunçgil kompostosu ile- Karidesli Ravyoli, kızartılmış pırasa ile- Mandaline sorbe- Közde pişirilmiş bonfile, marine edilmiş biber ve kırmızı şarap sosu ile- Çikolata kafesinde kestaneli siyah ve beyaz çikolata mus- Kahve, pötifurBaşta sevgili Kemal olmak üzere bütün Le Select çalışanlarına o gece için tekrar teşekkürler.Le SelectAdres: Manolya Sokak No: 21, LeventTelefon: (212) 268 21 20Sarmısağın faydalarıSarmısak Yahudiler, Yunanlılar, Romalılar tarafından her derde deva, Mısırlılar için de Tanrısal olarak niteleniyordu. Günümüzde birçok alanda ilaç olarak da kullanılıyor. Özellikle yüksek tansiyon ve nefes problemi olan kişiler tarafından tüketiliyor. Birçok araştırmacı sarmısağın düzenli olarak kullanılırsa, bağırsak kanserini önleyici etkisi olduğunu savunuyor.Yüksek tansiyon için sarmısak şurubu hazırlayabilirsiniz. 200 gr. sarmısağı 400 cl suyun içinde kaynatın. Kaynadıktan sonra sarmısağı sıkın, aynı ölçüde şeker ekleyin. Hazırladığınız şurubun ağzını sıkıca kapatın, her gün yemeklerden önce üç çorba kaşığı alın.Sarmısak şurubu öksürüğe karşı da etkili. Kıyılmış bir diş sarmısağı yarım litre süt ile 15 dakika kadar kaynatın. Günde iki fincan içildiği takdirde bronşit, soğukalgınlığı, grip gibi rahatsızlıkların kolayca atlatılması sağlanabilir. Yetişkin insanlarda bağırsak parazitleri yine sarmısak ile hazırlanmış bir şurup sayesinde yok edilebilir. 500 gr. sarmısağı ezip, 1 litre kaynar suya atın, bir saat kadar bekletin, 1 kg. şeker ilave edin, üç hafta boyunca her sabah aç karnına 2-3 kaşık için. Yaraları dezenfekte etmek için de 10 gün boyunca 30 gr. kesilmiş sarmısağı ezerek oluşturduğunuz karışımı kullanabilirsiniz.