Mine’den DenizPis listesi

Güncelleme Tarihi:

Mine’den DenizPis listesi
Oluşturulma Tarihi: Eylül 28, 2004 17:59

Serdarcığım, yine çok kıskanacaksın ama bugün öğlen Rumelihisarı’nda bir balık lokantasında “iş” yemeğindeydim. Biraz erken gittiğim için “denize sıfır” mekanda manzara seyredip, suyun içinde neler olup bittiğine bakıyordum. Hava epey rüzgarlıydı, güçlü bir akıntı vardı. Denize bakarken neler gördüm neler. “Beklerken bari Serdar için çalışayım, suda neler gördüğümü yazayım” dedim. Al sana liste:

· Yavru kefaller
· Deniz anaları
· Sağlam bir plastik bidon
· Parçalanmış bir plastik bidon
· Naylon bardaklar
· Pet şişeler
· Ayakkabı sileceği (olmaz olmaz deme)
· Siyah plastik poşetler
· Mavi plastik poşetler
· Sigara paketi (Marlboro)
· Mavi renkli, lime lime naylon ipler
· Ay çekirdeği paketi
· Pet Coca Cola şişesi
· Isırılıp atılmış bir domates
· Tüm bir kuru soğan
· Lokantalardan uçan peçeteler

Haberin Devamı

Liste uzuyordu ki yemek yiyeceğim kişi geldi. Bu kişi eski bir gazeteci, şu anda basın danışmanlığı yapıyor. Listemi görünce dedi ki, “Bizim eski genel yayın müdürlerinden biri ne zaman çevreci bir haber yapmak istese Boğaz’a adam gönderip, pislikleri toplatır, onların fotoğrafını çektirirdi”.

Gördüğün gibi bana da dinozorluk geçmiş.

Ne güzel

Sevgiler,

Mine

*

Evet Mine, Boğaz’ın nispeten akıntılı bir yeridir Hisar. İstinye yahut Tarabya gibi fosseptik olarak kullanılan koylarda, Kuruçeşme gibi, Kazıklıyol gibi suyun kıpraşmadığı yerlerde, bir de Boğaz sahilini işgal eden yüzer mafya restoranlarının aralarında durum daha da feci.

Ben, İstanbullu, ben Boğaz aşığı Serdar, sahilde yürürken bir ince ayardır tutturuyorum, optik ayar: Boğaz’a öyle bir açıyla bakacaksın ki, gözün sadece Boğaz’ın güzelliklerini görecek, gözünü fazla kaldırmayasın ki, tepeleri kelleştirip yapılan siteleri, ön görünüm alanını işgal eden gecekonduları görmeyesin; gözünü fazla indirmeyeceksin ki, denizin içine eden, senin saydığın pislikleri fark etmeyesin...

Haberin Devamı

Sadece gözlerini değil, burnunu da terbiye edeceksin. Boğaz’ın neresinde nefes alınır, neresinde burun tıkanır, bileceksin... Boklu derelerden, birikmiş çöplerden, egzos gazından, balık ekmekçilerin kızartma dumanından, otobüslerin kaldırdığı tozdan, yanından geçen yıkanmamış ayının ter kokusundan sakınıp, mis gibi deniz kokusu taşıyan poyrazı yakalayacak burun deliklerin...

Zordur Boğazlı olmak Mine, zor...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!