Mick Jagger'a sandalet yapan adam

Güncelleme Tarihi:

Mick Jaggera sandalet yapan adam
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 24, 1999 00:00

Haberin Devamı

Ali Güven, Bodrum'da, tam 48 yıldır herbiri için sanat eserim dediği, el yapımı sandaletler üretiyor

SEZAR'IN GİYDİĞİ SANDALET

Bodrumlu Ali Usta el yapımı sandaletlerinin modellerini müzelerden seçiyor. Roma imparatoru Sezar'ın giydiği sandaleti kim giymek istemez ki! Dükkanının kapısından giren her müşterisinin önünde eğiliyor Ali usta. Çünkü yüzlerden çok, ölçüsünü aldığı ayaklar önemli, onun için. Bir gün bir turistin ayak ölçüsünü almış. Dükkanda çıt yok. Adam çıkıp gidince kalfası fısıldamış: ‘‘Usta tanımadın mı? O giden Mick Jagger'dı’’

ANTİK Mısır'da firavunların ‘‘sandalet taşıyıcıları,’’ Güneşin Oğlu'nun sırdaşı, sağ koluydu. ‘‘Sandalet taşıyıcısı’’ ünvanı alabilmek için Yukarı ve Aşağı Mısır'ın hakiminin tam güvenini kazanmak şarttı.

İşinin ehli, yaptığı işin hakkını veren, sandalet ustası Bodrumlu Ali Usta'nın soyadı da Güven. 1966 yılından beri yaptığı hiçbir sandalet geri gelmemiş. Soyadı gibi herkes ona ve sandaletlerine güveniyor. Çünkü kendi deyimiyle ‘‘Eserlerinin’’ ömrü 20 yıla kadar çıkıyor. Ayaklar eskiyor ama sandaletlere hiçbir şey olmuyor.

48 YILDIR...

Ali Güven 61 yaşında. Bu işe daha ilkokul 4. sınıftayken Mustafa Usta'nın yanında başlamış, kunduracı çırağı olarak. Başlayış o başlayış, mesleğinde tam 48 yılı devirmiş.

Bodrum sandaletinin doğuşu ise 1966 yılına rastlıyor. ‘‘Ayakkabının kenarlarına vardula dediğimiz köseleyi yekpare olarak dikerdik. Ben o yekpare köseleyi sandalet haline getirdim. Bodrum sıcak olduğu için, ayakların rahat edebileceği, terlemeyeceği şartları sağlayan bu ayakkabılar da hemen tuttu’’ diyor, Ali Güven.

AYAK SAĞLIĞI

Yaptığı sandaletlerin ayak sağlığı açısından çok faydalı olduğunu anlatıyor. ‘‘Dana derisinden yapıyoruz sandaletleri. Bu deriyi en az bir sene palamut ve çam kabuğu ile suyun içinde beklettikten sonra işleyip sandalet yapıyoruz’’ diyor. Bu yüzden Bodrum sandaletleri giyenin ayağını terletmiyor. Ne mantar yapıyor ne de koku.

Ancak Ali Usta'nın bir sıkıntısı var, bu da dana derisini işleyen ustasının 80 yaşına gelmesi. ‘‘Bu işi yapan sadece bir ustam kaldı. O da çok yaşlı. Bana minnet borcunu ödüyor. Yıllardır birlikte çalıştığımız için beni kıramıyor. Ama o da bu dünyadan göçerse, bu güzel sanat ölecek’’ diyor.

BENİM SANATIM

Yaptığı işten, sürekli olarak ‘‘Sanatım’’ diye söz ediyor, Ali Usta. Nedenini açıklarken de, farklı bir mantık kullanıyor, ‘‘İnsanların ayaklarında gördüğünüz terlik gibi ayakkabılar, kollara takılan deri bileklikler, kolyeler hepsi benim beynimden çıkmıştır. Sonradan çok taklitleri yapılmıştır. Kendi yaratıcılığımı kullandığım için, bunu bir sanat olarak kabul ediyorum. Sanat olmasaydı, taklit edilir miydim hiç?’’

Hiçbir şeyden çekmemiş taklitlerinden çektiği kadar. 1966 yılından 1971 yılına kadar, bu işi, Bodrum'da sadece o yapmış. Bir süre sonra sandaletleri popüler olunca taklitleri çıkmaya başlamış.

Öyle ki, bir ara Bodrum sandalet merkezi olmuş. Buradan tüm Ege ve Akdeniz'e yayılmış.

APHRODİSİAS

Bu kadar büyük bir rekabet ortamı doğunca, o da farklı modeller yaratma gereğini hissetmiş. Bu dönemde gezilerde gözüne çarpan antik heykellerden çok etkilenmiş. Özellikle Aphrodisias heykellerindeki figürler onu büyülemiş. Burada gördüğü sandalet modellerini ve dönemin çizgilerini kendince yorumlayarak farklı modeller üretmiş. Onun ürettiği bu yeni modeller, diğer sandaletçileri kötü vurmuş. ‘‘İyi ile kötünün farkı ortaya çıkınca sandaletçilerin sayısı azaldı’’ diyor. Ancak özeleştiri yapamadan da duramıyor: ‘‘Eğer taklitlerim olmasaydı yeni modeller üretmek için kendimi zorlamazdım. Bu güzel sanat da ortaya çıkmazdı.’’

KİMLER GEÇTİ

Bodrum sandaletlerinin ünü çok kısa sürede duyulmuş. Birçok kişi sıraya girmiş. Aralarında Sezen Aksu, Harun Kolçak, Ayşegül Aldinç, Neco Akrep Nalan, Osman Sınav ve Ülkü Aker de var. Özür dileyerek, bir çoğunun da adını hatırlayamadığını itiraf ediyor.

‘‘Burada kimlerin ayak ölçüsü alındı, bir bilsen!’’ diyor. Ayak ölçüsü alınan isimleri biraz daha kurcaladığımızda, ortaya kimler çıkıyor, kimler; bir bilseniz! Mick Jagger ve kızı ile Bette Midler mesela! Hatta ünlü modacı Donna Karan, kendisine birlikte çalışma teklifinde bile bulunmuş...

Herkes, dünyaca ünlü, efsane pop grubu Rolling Stones'in solisti Mick Jagger'a dokunabilmek için can atarken, bir imzalı fotoğrafını alabilmek umuduyla bodyguard ordusunun içine dalmak zorunda kalırken, o ayağına kadar gelip, sandalet siparişi veren Mick Jagger'ı tanıyamamış bile. Her şey olup bittikten, Jagger dükkanı terkettikten sonra, yanında çalışan kalfası söylemiş. Çok üzülmüş, Ali Güven. ‘‘Keşke haberim olsaydı, ona öyle bir film çevirirdim ki’’ diyor ama çevireceği filmin, nasıl bir film olacağını bize söylememeyi tercih ediyor.

JAGGER'IN TEŞEKKÜRÜ

Ali Güven, Mick Jagger'le birlikte kızına da sandalet yapmış, 15-20 yıl kadar önce. O zaman minik Jagger daha çok ufak, şimdi olduğu gibi afet bir şey değil. Güzel bir anı olur diye, iki yıl önce Mick Jagger'in kızının ayak kalıbını Amerika'ya yollamış, Ali Güven. Mick Jagger, bu jestten o kadar memnun kalmış ki, Ahmet Ertegün aracılığıyla teşekkürlerini sunmuş.

4 AY SONRAYA SİPARİŞ

Ali Güven'in dükkanı ayak kalıplarından geçilmiyor. Kapıdan içeri giren, ilk iş, ayağının kalıbını aldırıyor ve beklemeye başlıyor. Bekleme de, öyle böyle bir bekleme değil. Ortalama 4 ay sürüyor. Ne var ki, müşterilerinin hiçbiri bu uzun süreli beklemeyi dert etmiyor. Adresini, telefonunu ve kendisine en yakın kargo şirketinin adını verip, Bodrum'dan ayrılıyor.

Bu kadar uzun bir sipariş kuyruğunun oluşmasını, Ali Güven, iki nedene bağlıyor. Birincisi, hammadde olarak kullandığı dana derisinin yeterli düzeyde olmaması, ikincisi de, yapım sürecinde kendisine yardım edecek yetişmiş kalfanın bulunmaması. Ali Usta'nın yedi kalfası olmuş, sonunda hepsi de işten ayrılmış. Çoğu, şimdi Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde uzman sandaletçi olarak çalışıyor.

SERİ ÜRETİM YOK

Ali Usta, zaten yetersiz deri ve yetişmiş kalfa problemleri yaşıyor. Ama mesleğinin hiçbir döneminde seri üretime geçmeyi düşünmemiş. Hiçbir zaman bir sandalet fabrikası düşlememiş.

O zaman işin sihrinin kaçacağını iddia ediyor. ‘‘Ben, bana gelen her müşterime özel sandalet yapıyorum. Seri üretimde her şey tek bir makinadan çıkıyor. Bu da bana çok soğuk geliyor. İşin içine el emeği girdiğinde, bu sandaletlerde bir sıcaklık buluyorsunuz’’ diyor.

Seri üretime geçildiğinde hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağını ifade ediyor, Ali Güven, sandaletlerin eski kaliteyi asla yakalayamayacağını iddia ediyor. İşte kanıtı: ‘‘Benim bir sandaletim 15 yıl kullanılır. Ancak seri üretime geçersem üç ay bile dayanmaz, insanlar bana küfür eder.’’

PARA KAZANAMIYORUM

Bu sırada içeriye bir kadın müşteri giriyor, ‘‘Ali Bey, benim sandaletin demirleri küflendi, ne yapayım’’ diye soruyor.

Ali Usta, biraz mahçup bir ifadeyle karşılık veriyor, ‘‘Neden böyle oldu ki?’’

Kadının, kayıtsızlığın farkedildiği bir ses tonuyla verdiği cevap ilginç, ‘‘Bilmiyorum ki, aradan 15 yıl geçti, şimdiye kadar, hiçbir şey olmamıştı.’’

Müşterisi gittikten sonra Ali Güven'in serzenişine tanık oluyoruz: ‘‘Keşke kalitesiz mal yapsaydım. Bir sandalet 15 yıl gidince, para kazanamıyorum ki!’’

BU BENİM AŞKIM

Mesleğine aşık, Ali Güven. Her sandaleti bir sanat eseri. Ne var ki, onun sandaletlerine sahip olabilmek de, öyle zannedildiği kadar kolay değil. 50 dolar ile 150 dolar arasında değişiyor, fiyatları. Öyle modeller var ki, yapımı çok uzun sürüyor. Onlar genellikle en pahalı modelleri oluyor.

Birçok kişi, Ali Usta'ya özenip sandalet atölyesi açmış. Bir ara sayıları 30-35'e kadar ulaşmış. Ancak yeni model üretemediklerinden, kaliteli mal yapabilmek için çaba harcamadıklarından hepsi de teker teker piyasadan silinmiş. Hiçbiri Ali Güven'le mücadele edememiş.

1966 yılında mesleğe başladığı gün gibi, bu gün de tek ve ilk olduğunu söylüyor, Ali Usta. Şu anda kendisine yardım eden bir kalfası da var. Ada Basmacı'dan çok umutlu ve onun yeteneğine güveniyor. Eğer Ada, bu sanata sahip çıkar, ham deri üretiminde de bir gelişme olursa, işte o zaman, sandalet ustalığının ölmeyeceğine inanıyor.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!