Menopoz hayatın sonu değil

Güncelleme Tarihi:

Menopoz hayatın sonu değil
Oluşturulma Tarihi: Ekim 18, 2000 00:00

Haberin Devamı

Menopozun yarattığı her türlü sorun, uzman kontrolünde bir hormon tedavisiyle önlenebiliyor

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sevim Dinçer Cengiz, uzman gözetiminde hormon tedavisi uygulanması durumunda, menopozun kadınlar için sorun olmaktan çıktığını söyledi.

Cengiz, Uluslararası Menopoz Derneği'nin ilan ettiği 18 Ekim Dünya Menopoz Günü dolayısıyla, Hürriyet'in sorularını yanıtladı. Bu yıl ilk kez Dünya Menopoz Günü belirlendiğini ifade eden Prof. Cengiz, kadınların bilinçlendirilmesiyle, menapozun getirdiği sıkıntıların ortadan kaldırılacağına dikkat çekti. Menopozun, son adet kanaması görmeyle birlikte başladığını kaydeden Sevim Cengiz, menopozla birlikte östrojen hormonunun eksikliğine bağlı pekçok şikayetin ortaya çıktığını belirtti.

YAŞAMIN ÜÇTE BİRİ

Menopozun ilk belirtilerinin 40-50 yaş arasında kendini gösterdiğini ve 50 yaşına doğru da ortaya çıktığını bildiren Cengiz, Türkiye'de ve dünyada yaşam süresinin uzamasıyla birlikte menopozla geçirilen sürenin kadının yaşamının yaklaşık üçte birini kapladığına işaret etti. Östrojen hormonunun eksikliğine bağlı olarak; sıkıntı, ateş basması, terleme gibi günlük yaşamı etkileyen değişikliklerin yanı sıra çok daha ciddi hastalıklarla da karşılaşıldığını kaydetti.

Kemik erimesi (osteoporoz), kalp-damar sistemiyle ilgili rahatsızlıklar ve tüm organlarla ilgili olarak kanserlerin de görülebildiğini kaydeden Cengiz, ‘‘Çünkü bütün kanserler özellikle 60 yaşından sonra yaşa bağlı olarak bir artışla ortaya çıkıyor. Demek ki menopoz tanısıyla bir kadını ele aldığınız zaman, sadece menopoza yönelik tedavi uygulamıyoruz, ayrıca çok yakın takip ederek, başka organlarla ilgili herhangi bir rahatsızlığı da ortaya çıkarıyoruz’’ dedi.

Bu doğrultuda, rahatsızlıkları menopozun getirdiği olumsuzluklar ve menopoz döneminde ortaya çıkacak başka hastalıklar olarak ikiye ayıran Cengiz, özellikle meme kanserinin, bu yaşlardan sonra sıklıkla görüldüğünü vurguladı.

MENSTRUASYON SÜREBİLİR

Menopoz tanısının konulmasından sonra tedavi olarak östrojen ve progesteron hormonu verdiklerini anlatan Cengiz, tedavinin uygulanışına göre; her ay adet kanamasına (menstruasyon) benzeyen bir kanama oluşabileceği gibi, kanamanın olmayacağı şekilde tedavi uygulanabileceğini anlattı. Kanama oluşup oluşmayacağına hastanın isteğinin yanı sıra, hastanın sağlık durumunun da etkilediğini söyleyen Cengiz, kanamanın sürdüğü tedavi şeklinin de 50 yaşından sonra bırakıldığını ifade etti.

Östrojenin tek başına verilmesi durumunda hem memede hem de rahimde kanser oluşturma riski taşıdığına işaret eden Prof. Sevim Dinçer Cengiz, progesteron hormonu ile birlikte, gerekli süre ve dozda kullanıldığında kanser riskinin ortadan kalktığını kaydetti.

Östrojen hormonunun kanser yapmadığını, ancak kanser oluşmaya başlamışsa bunu ilerletebileceğini söyleyen Cengiz, sözlerini şöyle sürdürdü:

‘‘Östrojenler, yumurtalıkların dışında ve de menopoz döneminde yağ dokusundaki başka bazı hormonların östrojene dönüşmesiyle de ortaya çıkabilir. Meme içinde de bir yağ dokusu var, o halde memenin içinde bu yağ dokusunda oluşan östrojen hormonu, çok daha fazla miktardadır. Bizim verdiğimiz hormonun 20 katı kadardır. Demek ki başlayacaksa zaten burdan başlıyor. Bizim vereceğimiz hormon tedavisi ve bunun içindeki östrojen, eğer başlamış bir kanser varsa bunu ilerletebilir.’’

Böyle bir olumsuzluğun önlenmesi için tedaviye başlamadan önce ultrasonografi gibi tetkiklerle memenin, rahimin incelenmesi gerektiğini bildiren Cengiz, vücudun diğer bölgeleriyle ilgili taramaların da tamamlanmasının ardından, hormonun ilaç ya da bant olarak verileceğine karar verdiklerini belirtti.

HORMON KESİN ÇÖZÜM

Tedavinin ne kadar sürdürüleceğinin halen dünyada tartışıldığını ifade eden Cengiz, önümüzdeki yıllarda 10 yıl klasik hormon tedavisinin sürdürülmesinden sonra bitkisel hormon tedavisinin yürütülebileceğini söyledi.

Menopoz döneminde, yaşın ilerlemesine bağlı olarak Alzheimer ve kolon kanserlerinin de görülebildiğini anımsatan Cengiz, uygulanan hormon tedavisinin bu hastalıkları önleme özelliğinin de olduğunu kaydetti.

Menopozda depresyon gibi psikolojik rahatsızlıkların, ciltte erken sarkmalar ya da kuruluk oluşabileceğini hatırlatan Cengiz, kuruluğun cinsel organ bölgesinde olması nedeniyle cinsel sorunların ortaya çıkabileceğini belirtti. Gece sık tuvalete gitme, idrar kaçırma gibi rahatsızlıkların da ortaya çıkabileceğini sözlerine ekledi.

Uzman kontrolünde bir tedaviyle, bütün bu sorunların önüne geçildiğinin altını özenle çizen Sevim Cengiz, hormon tedavisinin menopoza bağlı tüm rahatsızlıklar için kesin çözüm getirdiğini vurguladı.

MENOPOZ DÖNEMİNDE NE YAPMALIYIZ?

Kadınların menopoz dönemi ile ilgili dikkat etmesi gereken bazı noktalar şunlar:

Menopozun ilk belirtisi olan adet kanamasının gerçekleşmemesiyle birlikte, mutlaka bir kadın hastalıkları uzmanına başvurun. Farklı kaynaklardan yola çıkarak, kendi kendinizi tedavi etmeye çalışmayın. Yöntem aynı bile olsa, her insanın vücut ve sağlık durumu; dolayısıyla tedavisi farklıdır.

Sürekli aynı uzman tarafından muayenenizin sürdürülmesine dikkat edin. Doktor-hasta işbirliği, tedavide sonuç alınmasını kolaylaştıracaktır.

Menopozla birlikte psikolojik sorunlarınız da ortaya çıkabilir. Bu sorunlar hormon tedavisiyle ortadan kalkabileceği gibi, menopoz dışı nedenlere bağlı olduğundan geçmeyebilir. Kadın hastalıkları uzmanınızın tavsiyesine göre, psikolog seçeneğini gözden geçirin.

Sağlıklı bir menopoz süreci geçirmek için spor şart. Ama yürüyüş yeterli değil. Bedeninizin tüm bölgelerini çalıştaracak egzersizleri ihmal etmeyin. Çünkü örneğin osteoporozda, yürüyüş bacakta kemik kaybını önler ama kollarda kemik erimesi yaşanabilir.

Menopozla birlikte gelişen osteoporoza karşı, kalsiyum alımı çok önemli. Hamilelik sırasında alınan kalsiyum, doğacak kız çocuğunun menopoz döneminde yaşayacağı kemik erimesini bile belirliyor. Onun için kalsiyum yaşam boyu, dengeli bir şekilde alınmalı.

Kendinize daha fazla zaman ayırın. Tedavi ve aldığınız önlemler dışında; yaşam kalitenizi beslenme, bakım gibi yollarla arttırın.

Sigara ve alkoldan uzak durun. Sigara menopoza bağlı olarak hem meme kanseri hem de osteoporoz riskini önemli oranda arttırıyor. Az miktarda alınan alkolün zararı yok ama fazla alındığında sigarayla aynı olumsuz etkiyi yapıyor.

Menopoz, her kadında şikayetlere neden olmaz. Hiç sorun yaşamadan da menopozda olabilirsiniz. Ama sorun yaşasanız da yaşamasanız da, 6 ayda ya da yılda bir kez kontrolden geçin. Özellikle osteoporozla ilgili tetkikler 2 yılda bir tekrarlanmalı. Olmaması, sonradan başlamayacağı anlamına gelmez.

Hormon almanın kilo almanıza neden olacağını düşünmeyin. Çünkü menopozun başladığı yaşlarla birlikte, vücudunun enerji yakma oranı düşer. Aynı düzeyde yeseniz bile daha az yaktığınız için kilo alırsınız. Hormonun ayrıca kilo almayı arttırıcı etkisi yoktur.

Menopozu hiç önemsememek de, yaşamın sonu olduğunu düşünmek de yanlıştır. Hormon tedavisi bütün sorunlarınızı çözdüğü gibi fiziki yıpranmayı yavaşlatır. Doğum kontrolü gibi kaygılarınızın olmadığını düşününce, yaşamınızın huzurlu bir dönemine girdiğinizi düşünebilirsiniz.

Menopoza giriş bir süreçtir. Yumurtlama fonksiyonunda aksaklıklar başlar ve belirli bir süre sonra tamamiyle sona erer. Bu süre ve menopoz başladıktan sonraki 2 yıl doğum kontrol yöntemlerini uygulamayı bırakmayın.

Menopoz döneminde aldığınız tedavi tarzıyla, adet kanamalarınız sürüyorsa, hormonla birlikte doğum kontrol hapı alamayacağınızdan, farklı yöntemlerle korunun.

Hafife almayın

PROF. Sevim Dinçer Cengiz, 18 Ekim'in Dünya Menopoz Günü ilan edilmesinin, kadınların bu konuda bilinçlenmesi açısından önemli olduğunu da vurguladı. Menopoz konusundaki bilinçsiz yaklaşımlar nedeniyle, kadınların, süreci sorunsuz bir biçimde geçirebilecekken, çok sayıda sağlık soruyla karşılaştıklarını anlatan Cengiz, kadın doğum uzmanlarına ve medyaya büyük görevler düştüğünü kaydetti. Kadınları menopoz konusunda bilinçlendirmek amacı doğrultusunda, hem fakültede hem de özel muayehanesinde kadınlara ücretsiz hizmet vereceğini bildiren Cengiz, kendisine 18 Ekim'de başvuran tüm kadınlara ücretsiz bilgilendirmenin yanı sıra, tanı ve tedavi hizmeti de vereceğini açıkladı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!