Meme kanserinde yeni tedaviler

Güncelleme Tarihi:

Meme kanserinde yeni tedaviler
Oluşturulma Tarihi: Aralık 10, 2002 00:00

MEMEDE oluşan kitleleri tedavi yöntemleri eski Mısır'a kadar uzar. Eski Mısır'da sıcak olan kitleleri kesme, soğuk olanlara dokunmamak gibi bir yöntem vardı. Sıcak olanlar abse olduğu için keserek cerahati boşaltmak doğru bir yöntemdi, ama soğuk olanlar kesildiğinde tüm vücuda yayılıyorlardı, çünkü bunlar kanser kitleleriydi.17. yüzyılda meme ameliyatları yapıldığını gösteren resimler var, ancak o devirlerde asepsi (mikroplara karşı önlem alma) yöntemleri bilinmediği için bunların çoğu ölüyordu.Arada değişik dönemler ve yöntemlerden geçildi. 1895'te kanserli memenin çevredeki tüm dokularla beraber alınması yöntemi uygulanmaya başlandı ama ne yazık ki bu hastaların da çoğu ölüyordu. 1900'lerin başlarında başarı oranları % 12 civarına varmıştı. Meme kanseri ile hormonların ilişkisinin anlaşılması 1896 yılına uzanır. Bu yıl George Beatson meme kanseri olanların hormon faaliyetini durdurmak için yumurtalıklarının alınmasını önermiştir.Yakın zamanlara gelindiğinde memeyi olabildiğince koruyan cerrahi girişimlerin yanı sıra radyoterapi, kemoterapi ve hormonlara yönelik tedaviler kullanılmaya başlandı.1969 yılında, daha önce doğum kontrol hapı olması planlanan Tamoxifen'in meme kanserinde yararlı olacağı belirlenerek kullanılmaya başlandı. 1980'lerde tedavi sonuçları yayınlandığında, menopoz sonrası oluşan ve östrojen reseptörlerinin pozitif olduğu meme kanserlerinde kullanılması halinde meme kanserinden ölüm oranlarının %26 azaldığı görüldü. Ancak %5 gibi bir oranda kan pıhtılaşması ve rahim iç zarı kanseri oluşturması gibi bir yan etkisinin de var olduğu görüldü. Daha sonraları Arimidex adlı bir ilaç geliştirildi. Etkili maddesi Anastrazole olan bu ilaç, menopoz sonrası dönemde yumurtalıklar dışındaki yollardan östrojen hormonu üretilmesini engelliyor. Bu sonucu, vücutta mevcut olan aromataz adlı bir enzimin çalışmasını bloke ederek yaptığı için bu grup ilaçlara ‘‘aromataz inhibitörleri’’ adı veriliyor.Bu ilacın etkisinin Tamoxifen ile mukayesesini ortaya koyan ATAC adlı çalışma 1996 yılında başlatılıp 2000 yılında sonlandırıldı. Bu yılın başından itibaren sonuçlarının yayınladığı bu çalışma sonuçlarına göre Anastrozole kullanımının Tamoxifen kullanımına oranla, meme kanserinin tekrarlama riskini %17 oranında daha azalttığı görüldü. Diğer memede kanser çıkması riski, bu grupta %60 oranında daha düşüktü. Ayrıca derin damarlarda pıhtı oluşması ve rahim kanserinin ortaya çıkması riskleri açısından Anastrozole grubu anlamlı derecede daha avantajlı bulundu. Devam edecek...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!