MEDYADAN : Ortaya karışık
Güncelleme Tarihi:
İbo zarif bir erkektir – Serdar Ortaç’a ne demek istemiş – Hıyarı tanıtan gazeteci – Sabah yeni uyanmış – Asabî’nin benzetmesindeki o öküz kim oluyor? – Cem Uzan’dan kürsüde müthiş bir espri – Çiçek göndermeyin demişler ama... - Müstafi milletvekilleri : “Bize satılık diyen ispat etsin!” – Serdar Devrim'in yeni kartviziti...
Güneş-Venüs, 9 Ağustos
Minik haber “Asena’dan İbo’ya 80 gül” diyor.
“İbrahim Tatlıses, sahibi olduğu barda şarkı söylerken, sevgilisi Asena 80 tane gül gönderdi.”
Kadın erkeğe gül göndermez, ama Asena’dan bunu bilmesini bekleyemezsiniz.
Peki gülleri gören Tatlıses ne yapmış?
“Garsonun getirdiği geri gönderen Tatlıses, ‘Bu güllerin parası benden çıkıyor, götürün bunları!’ diyerek çiçekleri geri çevirdi.”
Ama bunu İbrahim Tatlıses’ten beklersiniz...
*
SERDAR ORTAÇ’A HADIMAĞASI DİYOR
Star Box Magazin Vs, 4 Ağustos
“Serdar’ı kıskandı, elini parçaldı” diye bir haber.
Serdar Ortaç’ı kıskanan eski sevgilisi Zeynep Yılmaz sinirlenip cama yumruk atınca elini kesmiş. Haberi yapan Eren Abdullahoğlu diyor ki:
“Bodrum’da hem çalışıp hem de tatil yapan Serdar, bikinili kızlar arasında haremağası gibi keyif çatarken...”
Genç meslektaşım “haremağası” kime derler bilmiyor mu, yoksa Serdar Ortaç’a laf mı geçiriyor acaba?
Malum, Osmanlı Sarayı’ndaki haremağaları (hadımağası da denirdi) dahımdı, yani iğdiş edilmiş, erkekliği giderilmişti...
*
VAY NAT?
Yarın, 4 Ağustos
Nilüfer Bayrı, ne iş yaptığını tam anlayamadığım Nilüfer Kurt adlı bir genç kadınla sohbet etmiş. Babasının Oğuz Türkleri soyundan geldiğini, onun için soyadının Kurt olduğunu söylemesini duymazdan gelirseniz, hoş bir kadın bu Nilüfer Kurt. Bir lafı dikkatimi çekti. “Bir daha asla evlenmem... Hayatımı bir başka insanın hayatına repo edemem.”
“Hayatını repo etmek” lafını sevdim.
*
HIYARIN TANITIMI
Sabah’la Günaydın, 4 Ağustos
Sabah’ın ilavesinin “Sağlık – Yaşam” sayfasında Doç.Dr.Hüseyin Koç’un söylediğine göre salatalığın sinirleri yatıştırıcı, rahatlatıcı bir etkisi de varmış.
Gerçekten de kafanızı bozan birine “Vay hıyar vay!” demek insanı rahatlatıyor...
Nedense, gazeteciler, haber girişinde herkesin bildiği şeyleri, tanıdığı insanları “tanıtmak” ihtiyacı duyarlar. “Ünlü pop şarkıcısı Tarkan...” (Tarkan dese yetmez mi?), yahut “Ilıcalarıyla ve maden sularıyla ünlü Seferihisar...”
Bu sefer de, “salatalık sinirlere iyi giriyor” haberini yapan gazeteci, önce hıyarı tanıtma ihtiyacı duymuş.
“Salata ve cacığın vazgeçilmez malzemesi hıyarın..”
Tanıştığımıza memnun olduk!
*
E GÜNAYDIN!
Sabah, 4 Ağustos
Gazetenin göbeğinde koskocaman bir haber, “Rum tehdidi oynattırmadı” diyor.
“Aktör Antonio Banderas, Atatürk’ün hayatını konu alacak filmin, Rumlar’dan gelen tehdit mektupları nedeniyle rafa kalktığını söyledi.”
Yanlış mı hatırlıyorum, diye Hürriyet’in arşivine bir göz attım.
Büyük küstahlık, diye verilmiş haber. “ABD’deki Rum ve Ermeni lobileri, beyazperdede Atatürk’ü canlandıracak olan İspanyol asıllı ünlü aktör Antonio Banderas’ı ve aktris eşi Melinie Griffith’i, filmi yapmaması için mektup yağmuruna tuttu.... Banderas, tehditler üzerine Atatürk’ü oynamaktan vaz geçtiğini açıkladı.”
Haberin tarihi 3 Temmuz 1998.
Eh, arkadaşlar sadece 5 senecik gecikmişler, o kadar...
*
ROMANTİK-TİK-TİK!
Şok, 5 Ağustos
Şöyle girmiş haber: “Sahnelerin çıtır güzeli Bengü büyüdü, serpildi ve aşkın kollarına kendini bıraktı.”
İşte bu güzel kız Ahmet adında bir delikanlıya aşıkmış ve bunu “Kalbimin gardiyanları geçit verdi, mutluyum” diye dile getiriyormuş.
Canım canım...
*
VALİ GİTMESEYDİ BU BENZETMEYİ YAPABİLİR MİYDİNİZ?
Gözcü-Asabî, 7 Ağustos
Böyle komedi olur mu? diye bir haber.
İstanbul İl Özel İdare, Bahçelievler’de bir sosyal tesis yaptırmış, adını da yalakalık olsun diye Erol Çakır koymuş, yani görevdeki İstanbul Valisi’nin ismini vermiş tesise. İşin güzeli, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Harita Komisyonu “Vali görevden ayrıldı” diye, tesisin adını değiştirmiş.
Asabî gazetesi “duyanlar ... dediler” metoduyla tepki veriyor bu karara. Güya, vatandaşlar demişler ki: “Böyle komedi ancak Türkiye’de olur. Vali gitmeseydi bu ismi kimse değiştiremezdi. Ama galiba öküz öldü diye ortaklık da ayrıldı.”
Ona “Ortaklık ayrıldı” demezler ya, neyse!..
Asabî’nin haberindeki “öküz” kim oluyor şimdi?
*
REFERANS!
Star, 7 Ağustos
Genç Parti yayın organının manşetinde Cem Uzan.
Ordu’da konuşmuş. Nutuk metnini okuyayım dedim, daha ilk cümlede koptum.
Cem Uzan diyor ki:
“Namusum ve şerefim üzerine söz veriyorum...”
Pardon ?
*
AT ŞAKASI
Okur Murşid Özdemir bir anket öneriyor bize:
Bir başbakanın attan düşmesinden daha kötü ne olabilir?
a- Eşekten düşmesi
b- Tahttan düşmesi
c- Gözden düşmesi
Bence (d) şıkkı. Türkler’in diline düşmesi.
*
BİZDE BU YALAKALIK VARKEN...
Gazeteler, 8 Ağustos
Başbakan Recep T.Erdoğan ve Emine Hanımefendi, oğulları Bilal’in düğününe çiçek gönderilmemesini, isteyenlerin Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağış yapmalarını istemişler.
Çok şık bir hareket tabii ki. Habere göre, Kurum’a 200 milyanlık bir gelir bekliyorlarmış.
Medyadan alıntılar diye ben bu satırları yayına koyduğumda düğün çoktan bitmiş olacak, ama iddiamı yine de yazacağım buraya (Bugün 8 Ağustos Cuma, bu satırları saat 11.55’te yazıyorum. Eğer çuvallarsam, söz, silmeyeceğim...) :
Düğün sahiplerinin ricasına rağmen (Üstelik söz konusu olan Başbakan’dır, ricası emir sayılır) yüzlerce çiçek gidecek düğüne. Ve milyarlarca lira çöpe...
*
KORKUNÇ !
Hürriyet, 8 Ağustos
Yalçın Bayer’in “Biliyor musunuz” köşeciğinden insanın tüylerini ürperten bir bilgi notu:
“AKP’nin, özellikle Doğu ve Güneydoğu milletvekillerinin eşlerinin % 30’una yakınının okuma-yazma bilmediklerinden rahatsız olan Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, milletvekili eşlerinin okuma-yazma kurslarına katılıp ilkokul diploması almaları yönünde çalışmalar yaptığını...”
*
OLUR MU CANIIIIM!
Gözcü, 9 Ağustos
Deniz Baykal’ın “CHP’den maddî çıkar uğruna istifa etmekle” suçladığı Ağrı Milletvekili Cemal Kaya “İspat etmeyen namerttir” demiş.
Hatırlar mısınız, size bir arkadaşımızın babasından bahsetmiştim. Konu komşu artık dayanamayıp “Bey, karın seni alenen aldatıyor” deyince, “İspat edin, hemen boşarım” demiş...
Cemal Kaya’nın (kendi ifadesiyle) satılıp satılmadığını anlamak için biraz beklemek yeterli. Eğer “Sosyal-demokrat” CHP’den istifa ettikten sonra “Müslüman-demokrat” AKP’ye geçerse... etiketi yapıştırırız suratının ortasına.
*
BAK ŞEKİL -1
Hürriyet, 9 Ağustos
Hakkari Milletvekili Mustafa Zeydan’a yapmak üzere olduğumuz gibi.
Zeydan, ANAP’tan istifa etti. Tam da iktidar partisi AKP’nin Anayasa’yı değiştirmek için gerekli 367.milletvekilini “transfer” çalışmaları yaptığı gönlerde...
Kötü niyet aramayın hemen, bir menfaati var diye düşünmeyin.
Beyefendinin tek derdi... halka hizmet!
Niye ANAP’ten istifa etmiş biliyor musunuz?
Çünkü ANAP “Hakkarî’ye hizmet vaatlerini yerine getirmemiş” de ondan!
Peki bu muhterem milletinin vekilinin ANAP’a ne zaman geçtiğini biliyor musunuz?
4 ay önce.
Bağımsız seçilmiş, 4 ay önce ANAP’a geçmiş. Çünkü ANAP, Hakkarî’ye (!!!) hizmet vaat etmiş. Ama bu geçen 4 aylık sürede (Değil Hükümet’te, Meclis’te bile bu yeni transferi sağ açık dışında temsilcisi olmayan) ANAP, “Hakkarî’ye hizmet etmemiş.” Nasıl edecek idiyse!
Demek ki ANAP’ın verdiği az geldi, 367. sandalyeye ihtiyacı olan AKP daha çok verdi.
“Hakkarî’ye hizmet” vaadinden bahsediyorum, verdi derken.
Şimdi bu kıymetli millet temsilcisinin AKP’ye katılmasını heyecanla bekliyoruz.
*
BAHTİYAR OLMUŞTUR
Sabah, 9 Ağustos
Savaş Ay’ın köşesi. Diyor ki: “Yalıkavak Marinası yapılırken bir Bodrum aşığı olan Ali Şen karşı çıkmış önce. Bu dünya harikası koyun kirlenip mahvolacağından korkmuş. Ama bakmış ki son sistem arıtmalarla bezenmiş bir yapı kuruluyor, gelip, görüp, gezip, sonra da tebrik etmiş Jefi Kamhi’yi...”
Nasıl şeref duymuştur Kamhi kim bilir!...
*
MÜJDELER VAR...
Vatan, 6 Ağustos
Vatan gazetesi müjdeyi patlatmış: Özel jet lüks olmaktan çıktı!
“Artık özel jet sahibi olmak için süper zengin olmaya gerek yok, jet sayısı artıyor, fiyat düşüyor. İşin sırrı ‘Kısmî mülkiyet sistemi’. Sistem sayesinde 420 bin dolar veren lüks bir jetin sahibi oluyor.”
Aklınızda bulunsun.
*
VAY BE !
Hürriyet, 9 Ağustos
Gazetemin 2.sayfası Türk kamuoyunu önemli konularda bilgi sahibi yapmaya devam ediyor.
Bugün de muhakkak herkesin bilmesi gereken önemli bir haber var.
“Podyumların ünlü mankeni Sinem Güven, Yılmaz Erdoğan’dan olaylı bir şekilde ayrıldıktan sonra, işadamı Murat Ersönmez’le flört etmeye başlamıştı. Geçtiğimiz haftalarda Çeşme’de başbaşa tatil yapan çift, İstanbul’a döner dönmez soluğu gece kulüplerinde aldılar.”
Takip ediyorsunuz değil mi?
“Çıkışta, Reina’nın karşısındaki Alarko’nun kapısından içeri girdiler.”
In ın ın !
“Ünlü işadamlarının ve sanatçıların evlerinin bulunduğu bu özel mülkiyette, Ersönmez’in de evi olduğu ve Sinem Güven’in sevgilisinin yanına taşındığı öğrenildi.”
Hürriyet de olmasa, ot gibi yaşayacaksınız vallaha...
*
ÖNEMLİ BİRİYMİŞ!
Gala, 10 Ağustos
Gala’nın haberine göre Hande Yener kiminle “samimi” imiş biliyor musunuz? Hatta “ikilinin” samimiyeti “Suadiye’de bir villada buluşmaya” (!) kadar götürdüğünü?
Efendim, şansı delikanlının adı Mustafa Öztürk’müş.
Kendisi (sıkı durun) “Dalmaz Center’in sahibi Mehmet Dalmaz’ın yeğeni Erol Helvacı’nın yakın arkadaşı” olurmuş.
Böyle dostlarım olsa, kendime kertvizit bastırırdım:
SERDAR DEVRİM
Dalmaz Center’in sahibi Mehmet Dalmaz’ın yeğeni Erol Helvacı’nın yakın arkadaşı
Adres ...
Telefon no...
GSM no...