Medyadan MAGAZİN ALINTILARI

Güncelleme Tarihi:

Medyadan MAGAZİN ALINTILARI
Oluşturulma Tarihi: Mart 28, 2005 00:41

Ben yalan söylemem, yalanı faydalıysa söylerim, zararlıysa zaten söylemem – Mankenler zannedilenden daha akıllıymış – İyi tecavüzcü, kötü tecavüzcü – Maksat haber yapmak mı Teoman’ı dövmek mi - Mısır püskülü, kiraz sapı suyu, hemoroid kremi, yok artık... – Cinler ne yer, ne içer, hiç merak ettiniz mi – Sosyete korkmadan günah işleyebilirmiş – Afrodit evlenirse nerede evlenir – Bir Karıncayiyen eksikti televizyonda – Ropörtejjj ve sair alıntılar

(YANDA) Fotoğraftaki hanımın adı Seda Üren’miş. Papatya diyor ki haberinde: Askı düştü, Seda kriz geçirdi - Sanat (!) camiasında kimsenin yaşamak istemediği sahne kazasının en kötüsünü Seda Üren geçtiğimiz akşam Kıbrıs’ta yaşadı... Öyle bir kaza gelmiş ki başına, kadıncağız sinirinden oturup ağlamış, hatta birazcık sinir krizi bile geçirmiş. Ne olabilir dersiniz?

(a) Sahnede ayağı takılıp boylu boyunca yere düştü, herkes kahkahayla güldü...
(b) Playbek yaptığı mikrofona işportacının sesi karıştı :‘Hadiye bibeeer badılcaaan!'
(c) Zengin bir hayranının patlattırdığı şampanyanın tıpası boğazına kaçtı...

Hiçbiri! Doğru cevap:

(d) Sahneye şarkılarıyla hızlı bir giriş yapan Seda’nın (diyor gazete) birkaç dakika sonra iki askısı birden kopunca göğüsleri apaçık ortaya çıktı.

Bunun üzerine talihsiz şarkıcı koşarak kulise gitmiş. Kısmet bu ya, ikinci elbisesinin de askısı kopmaz mı... ‘Sonunda sinir krizi geçirdi’ diyor gazete. Haklı, resme bakılırsa bayağı utangaç, neredeyse tesettürlü, öyle orası burası görününce, ne utanmıştır kim bilir! J

Gazeteciler bizimle dalga geçiyor galiba...

Takvim-Papatya, 21 Mart

*

YALANCININ...

İbrahim Tatlıses İbo Şov’da elinde mikrofon konuşuyor: Ben yalan söylemem. Yalanı faydalıysa söylerim. Zararlıysa zaten söylemem.

Star, 20 Mart

*

AKROBATİK TANITIM diye vermiş Star’ın adı uzun ilavesi.

TÜYAP’ta açılan Taşıma, İstifleme ve Lojistik Fuarı’nda kim görev alır? Yarı çıplak mankenler tabii ki, böylece fuarı organize edenler müşteri çekemeselerde, en azından abazan röntgencilerden oluşan bir kalabalık toplarlar.

Tuğba Özay direksiyona geçmiş de, tabii yarı çıplak, yine orası burası açık Esra Eron’u forkliftle kaldırmış da aman ne şenlik, ne şenlikmiş...

Uzun isimli ilave diyor ki ‘... görev aldıkları tanıtımda oldukça ilginç ve tehlikeli bir gösteri sundular!’

Aynı haberi veren Şok, bir derece daha fazla sallıyor:

Tuğba Özay herkesin poposunun donduğu Mart ayında, üstünde askılı bir tişört, altında 3 santim bir miniyle yüzlerce erkeğin seyrettiği bir ‘oldukça ilginç ve tehlikeli’ gösteri sunarken iffeti depreşmiş zahir bacaklarını ‘bir gazetecinin ceketiyle’ örtmeye çalışmış. Sıkı durun, “Her zaman bikinili fotoğraflarını görmeye alıştıkları Tuğba’yı bu halde görenler ise ‘Yahu (en güzeli de bu Yahu) Yahu firma sahipleri ona kendini kapatsın diye mi binlerce dolar ödedi? Adamlar açılıp saçılsınlar diye tanıtımlarına manken çağırıyorlar” yorumunda bulundular... diye benim meslektaşlarım sallamaktan kendilerini alamadılar!

Şok ve Star-Box-Magazin, 21 Mart

*

LAPSÜS

Gazete nedense manşet yapmış bu konuyu, hem de bir pazartesi günü:

Manşet : MANKEN BORSASI

Spotu diyor ki, “Renkli hayatların ‘şımarıkları’ olan mankenlerin kazandıklarını nereye yatırdıklarını merak ettik. Gördük ki, zannedilenden daha akıllılar...

‘Zennedilenden daha akıllılar’ ! Starcılar arasında bu kızların salak olduğu kanaati mi yaygınmış?

Star, 21 Mart

*

NE DEDİLER köşesinden

Aktör Nuri Alço: Coşkun (Tecavüzcü’den bahsediyor) direkt tecavüz eder, ben iyi niyetle (!) yaklaşır, güzel laflarla kandırır, tuzağa düşürüp tecavüz ederim. Ben iyi giyim kuşamla daha ağırbaşlı bir tecavüzcüyüm.

Milliyet, 21 Mart

*

YURTSAN ATAKAN, TUNCAY ÖZİLHAN’I NEDEN KOVDU?

Donald Trump’ın Türkiye Şubesi Tuncay Özilhan, Çırak’ın Türk versiyonunu sunuyor. Meğer bu yarışmayı heyecanla beklermiş arkadaşım Yurtsan. Ancak Kanal D’nin 22.00’da başlıyor diye anons ettiği program, 22.10’da değil, 22.30’de değil (bizim medya böyle anons eder promosyonları), 22.30’da değil, tam (!) 22.40’da başlamış ancak!

Yurtsan da diyor ki ‘Tuncay Özilhan, geç kaldığınız için kovuldunuz!’

Bu gibi durumlarda ben, bana saygısızlık eden o programı bir daha hiç seyretmeyorum.

Kelebek, 23 Mart

*

MAKSAK HABER YAPMAK MI TEOMAN’I DÖVMEK Mİ?

Teoman, Balans ve Manevra filminin gazete ilanlarında, tüm ağır eleştirilere bile yer verdi, diyor haber.

Sabah’la Günaydın bu haberi ‘Onun için eleştiri bile reklam... Türk Sanat Müziğinin unutulmaz ismi Zeki Müren’in sözü ‘Reklamın iyisi kötüsü olmaz’ Teoman için de ilham kaynağı oldu...’ diye yorumluyor.

Askerlik yapanlar bilir, mesela postalınızı boyamayı unuttunuz, komutan size fırça atar:

- Postalın niye boyasız lan? Biz komutan halimizle her sabah boyayıp ayna gibi yapıyoruz da beyefendiye zor mu geliyor?

Eğer başınızı öne eğer, cevap vermezseniz, köpürür:

- Cevap versene, konuşsana ulan!

Halbuki cevap vermeye kalkarsanız da, bu sefer bağırır:

- Bak bir de utanmadan cevap veriyor, sus!

Yani fırça yemek mukadderdir!

Teoman da öyle: (1) Eleştirileri görmezden gelse, ‘Yeeaa beyim, işine gelmedi değil mi! Niye eleştirilerden alıntı yapmadın?’ (2) İlanlarda böyle eleştirilere de yer verse: ‘Yuuuu, reklamın iyisi kötüsü olmaz tabii!..’

Eee? Ne yapsın adam?

Teoman iyi kötü her görüşe yer vermiş, medeni ve hoşgörülü davranmış. Bravo!

Sabah’la Günaydın, 23 Mart

*

ÜNLÜLERİN GÜZELLİK SIRLARI... yazıları daha doğrusu palavraları hiç bitmez.

Oysa, fıkrayı bilirsiniz. Amerikalı zengine katıldığı bir söyleşide sormuşlar, ‘Servetinizi nasıl elde ettiniz?’ diye. Kısaca söylüyorum, işte baba evinden bir limon aşırmış, parlatıp pazarda 10 sente satmış, bu parayla yandaki bahçeden 2 limon almış, bunları 20 sente satmış, 4 limon almış, bunları bir güzel parlatıp 40 sente satacakken... Tanımadığı bir amcasından 10 milyon dolar miras kalmış!

Bizim ‘ünlüler’ de bir sürü abuk sabuk güzellik sırrı ifşa edip, sonra estetikçilere yağlarını emdiriyor, gerdanlarını gerdiriyor, memelerini büyütüyor...

Bakın bu seferki ‘ünlülerin güzellik sırları’ nelermiş:

Sezen Aksu zayıflamak için mısır püskülü yiyormuş, Ebru Akel yüzüne basur kremi sürüyor, Hülya Avşar kiraz sapı suyu içiyormuş...

Mısır püskülü, kiraz sapı suyu, hemoroid kremi... Bizimle dalga geçiyor olmasın sakın bunlar!

Sabah’la Günaydın, 23 Mart

*

ARAŞTIRMAYA GEL!

Gözcü’nün sayfasının başlığı DİZİ & ARAŞTIRMA

Burada hem araştırıyorlar, hem de okuyucuyu... diziyorlar!

Dizinin adı ‘Bilinmeyen Cinler Alemi’

Yazarı ‘Medyum’ Mehmet Memiş Hoca Efendi.

Bu gün bir kutu:

CİNLER NELER YERLER?

Hı, neler yerler, söyleyin bakalım? Memiş Hoca vermiş cevabını.

Peygamber Efendimiz bir Hadis’i Şerifinde şöyle buyurmaktadır: ‘Cinler en çok kemik, pirinç türü şeyleri severler. Ve bilhassa insanların artıklarını yerler.’

Gözcü, 23 Mart

*

DEMEK Kİ SOSYETE KORKMADAN GÜNAH İŞLEYEBİLİR...

Şenay Düdek tecrübeli bir magazin gazetecisidir. Posta’da köşesi değil, hemen bir sayfası var. Bugün, ALTIN ÖĞÜTLER başlıklı küçük kutuda şöyle bir alıntı:

Hakkın rahmeti, bizim günahlarımızdan büyüktür. Muhyiddin-i Arabî

Şenay’ın anlattığı dünyayla bu sözün bağlantısı nedir? Şenay, haberini yaptığı dünyanın insanlarını teselliye mi çalışıyor? Korkmayın, gönül ferahlığıyla günaha devam...

Posta, 23 Mart

*

AKSARAY’DA ÇİM DÜĞÜN SALONUNDA EVLENECEK DEĞİL YA

İddiaya göre benim gözdelerimden Banu Alkan gizlice nikahlanmış. Peki bilin bakalım düğünlerini NEREDE yapmak istiyorlarmış?

Antalya’da APOLLON TAPINAĞI’nda.

Afrodit’e bu yakışır!

Vatan, 23 Mart

*

VALLAHİ BU ‘ÜNLÜLERİN’ KABAHATİ YOK, YOK YOK VAR PARDON...

Hülya Avşar’a, oynadığı televizyon dizisinin setinde, kafasızın biri “New York’ta Saint-John Katedrali’nde Prof.Amina Vadud’un kadın ve erkeklerden oluşan bir cemaate cuma namazı kıldırması konusunda ne düşündüğü” sorulmuş.

Kabahat, bu soruyu Hülya Avşar’a soranda bu bir. Kabahat, bu soruyu ve cevabını haber diye yapanda, bu iki. Kabahat, bunu Hürriyet gazetesinde yayınlayanda, bu da üç.

Avşar’ın hiç kabahati yok mu? Var elbet! Gelişmiş bir memleketin gelişmiş bir sanatçısı olsa, bunu soran muhabire kalayı basardı, ‘Benimle ne ilgisi var bu konunun’ diye...

Herkes haddini bilecek...

Hürriyet, 24 Mart

*

ŞÜKÜR, KANAL D SAYESİNDE BİR DE KARINCAYİYEN SEMİH’İMİZ OLDU

Hayırlı olsun!

Kelebek’teki haber: Survivor daha ilk bölümünde seyirciyi şaşırttı. 48 yaşında balıkçılık yapan (48 yaşında balıkçılık yapılmaz mı, bir yaş sınırı mı var?) ve Kuzey takımında yarışan Semih, ıssız adadaki ilk gününde karınca yedi. Ağaç kütüğündeki karıncaları bir sopayla toplayarak yiyen Semih, ayrıca koluna tırmanan karıncaları da direkt (!) ağzına attı.

Allah sen bizim medyaya akıl ihsan eyle!

Kelebek, 24 Mart

*

ROPÖRTEEEEEJJJ

Ali Atıf Bir reklam uzmanı bir Profesör ve dekandır.

Hürriyet’in magazin ilavesinde oyuncu Hande Ataizi ile polemiğe girdiği yazısında, ‘ROPÖRTAJ’ diyor. Bir kere diyor, iki kere diyor, üç kere diyor...

Doğrusunu bilir de ‘Magazinciler buna hep ROPÖRtaj der, ben de magazinci olmaya çalışıyorum, demek ki ROPÖRtaj demem gerek’ diye mi böyle der acaba?

Yine diyor ki ‘Ama maden ki Hande Ataizi çanak tuttu, biz de Armağan Çağlayan’ın Ataizi’ne sormadığı bazı soruları sormaktan geri durmayalım.’

Çanak tutmak deyiminin ‘Kendisine kötü söz ya da eylemle karşılık verilmesine yol açmak’ geldiğini bilir de ‘Hande istedi, o yüzden ağzımı bozuyorum’ mu demek ister?

Kelebek, 24 Mart

*

SERİN DURUŞ’tan

Manken Emne Ün: Erkek doktor, kadın doktor diye ayırt etmeyelim, doktorun hiçbir şekilde cinsiyeti yoktur!

Atv Sabah Haber'lerinde Zeynep Kasımlıoğlu: Yurdumuzu kuzeyden güneye bölersek; doğuda kış, batıda bahar mevsimi yaşanmaktadır... (Bizim çocuklar bu anonsu niye beğenmemişler, ben anlayamadım!)

‘Bir Prens Aranıyor’ programını arayan bir izleyici yarışmacıları yorumluyor: Derya tümevarım tümdengelim, psikolojik ergime, Atakan iç basınç dış basınç, Canan alnı geniş IQ yüksek, Nergis'le yemeğe gidebilirim...

Milliyet, 24-26 Mart

*

MCDONALDS’I SEÇMENİN ANLAMI

Papatya’nın iddiasına göre, Fenerli Servet, sevgilisi Seren Serengil’in İtalya’da oluşunu fırsat bilip, iki kadınla birlikte olmuş. Haberden bir cümle:

Önceki akşam Merter McDonalds’ta iki sarışın güzelle samimi görüntüler sergileyen Servet Çetin’in özellikle böyle bir yer seçmesinin anlamı ise Seren’in kulağına gitmemesiymiş.”

Bu ‘gazetecileri’ hangi sergiden seçiyorlar acaba?

Takvim-Papatya, 24 Mart

*

(K)ALINTI

Kurtlar Vadisi dizisinde Polat Alemdar rolünü oynayan Necati Şaşmaz: Ben Oscar’ı almazsam, Oscar bana gelecek

Vatan-34, 24 Mart

*

FRANSIZCADA BUNA ‘TRAVESTIR L’ELITISME’ DERLER DE, TERCÜMESİ ZOR

Vatan-34, Haftalık dergisinin duyurusunu birinci sayfadan veriyor.

Derginin kapak konusu, artan gasp ve hırsızlık olayları yüzünden Harbiye-Şişli kaldırımlarını bırakıp, Bağdat Caddesi’ne taşınan travesti fahişeler.

Üstbaşlık: CADDE’NİN ELİT TRAVESTİLERİ

(Belki bu Fransızca cümleyi ‘elitizmi bozmak, tanınmaz hale getirmek’ diye tercüme edebiliriz.)

Vatan-34, 24 Mart

*

CANIM CANIM

Gazinocular kralı diye bilinen Fahrettin Aslan’ın eşi Arzu Hanım, Ender Mermerci ve Feryal Gülman modaya çok meraklıymış, ‘şimdilerde’ (ıyyk) yurt dışına gitmeden önce modacı Yıldırım Mayruk’a gidiyorlarmış, Mayruk onlara gidecekleri ülkenin modasına uygun ‘bavul’ hazırlıyormuş. (Meslektaşım ‘gardrop’ kelimesini bilmiyor herhalde.)

Kasabın yağı meselesi...

Posta, 24 Mart

*

YUMUŞAK KOÇ HA!?

Posta’nın astroloğu Basit Tektaş’ın attığı başlık:

Koç burcu belirli bir yaştan sonra Boğa’nın etkisine giriyor. Saldırgan, kırıcı tavırlar sergileyen Koç kadını ve erkeği 30’lu yaşlardan sonra yavaş yavaş yumuşuyor ve...

Tutmayın lan beni, Koç erkeği 30’undan sonra yumuşuyormuş!..

Posta, 25 Mart

*

VAH PANAYOTUM VAH

Benim gibi İstanbullular’a nostaljik gelen bir güzel ismi varmış: Panayot, Panayot Aranyadis.

Müslüman olduğu için ismini değiştirmek istemiş, değiştirmiş: Polat Alemdar

Allah Panayot’a pardon Polat’a akıl fikir ihsan eylesin!..

Vatan, 26 Mart

*

Aykut Işıklar: ATIF HOCA, HANDE ATAİZİ'YE BEŞ NUMARA KÜÇÜK KALIR!..

Işıklar dedi ki:

Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Dekanı Sayın Prof. Dr. Ali Atıf Bir'... size sesleniyorum. Hadi bakalım film oyuncusu Hande Ataizi'nin hakkından gelin... Aman yanılmayın bu kolay iş değil... Kaldı ki üstat, ancak benim gibi deli magazincilerin yöntemine (yani son sözü en baştan ulu orta söylemesine rağmen) ilk turu mağlup bitirdi. Yakından attığı ilk kurşun dağları değdi.

Hande'ye ilk önce ''Acaba İstanbul'da bir yerlerde Ataizi'nin bildiği bir damat adayları seç beğen al sergisi' mi var da bizim haberimiz mi yok!'' demişti. Hande 'Kim bu adam, ne iş yapar?' deyince çok bozuldu. ''Biz senin sanat kariyerini(!) nasıl yaptığını biliyoruz. Mum Kokulu Kadınlar filminde yönetmen Erdem Kıral sayesinde ödül almıştın.'' Yani her anlama gelecek ciddi bir iddia daha patlatmıştı.

Dediğim gibi artist milleti altta kalır mı? Hande hemen yanıtı gönderdi. ''Bir öğretim üyesinin böyle polemiklerle ne işi var. Bilmediği konularda kalem oynatıyor. Bir insanın terbiyesizce kendi fantazyasını aktarması gazetecilik mi? Erden Kıral ve jüriye büyük saygısızlık etmiş''

Görüyorsunuz işte fincanı taştan oyarlar, İletişim Bilimleri profesörüne de böyle gazetecilik dersi verirler.

Atıf Hoca'ya çok küçük bir mesajım var. ''Hocam bu konuyu hemen kapat. Çünkü konuştukça daha çok batarsın'' Tecrübe konuşuyor, lütfen inanın bana... Aksi halde iş nereye gidecek biliyorum. Son sözü yani... Hande'nin kafası iyice atacak 'Hoca beni çok beğeniyormuş. Kaç kişiyi araya sokup yemeğe çıkmayı teklif etti. Kabul etmeyince, bana saldırmaya başladı.' Şimdiye dek hep böyle olmadı mı. Onlarca, yüzlerce kez... Ünlü kadınların en tehlikeli silah budur. Kimseye gerçeği anlatamazsın. Hatta tam tesi olmuşsa bile. (...)

DB Tercüman, 26 Mart

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!