Mankenlikten kopamıyor

Hollywood’un genç yeteneklerinden biri olan Milla Jovovich, sinemayı çok sevmesine rağmen ilk göz ağrısı olan mankenlikten de kopamıyor. Servetine servet katmasının sebebini de mankenlik yapmak diyerek açıklıyor...

Simsiyah saçlarının örttüğü yüzünde bir çift deniz yeşili göz, sizi büyük bir dikkatle süzüyor. Sonra da dolgun dudakları aralanıyor ve alçak, etkileyici bir sesle ve bozuk bir İngilizceyle, ‘‘Ben de annem ve babam gibi çok çalışmak zorunda kaldım’’ diyor, ‘‘Bizim için başka türlüsü düşünülemezdi, çünkü göçmendik. Göçmenler için ölesiye çalışmak doğaldır.’’

Milla Jovovich, sinema oyunculuğunu benliğinin bir parçası sayıyor. ‘‘Bir film çevirirken, hayatımı o filme adıyorum. Kamera karşısında canlandırdığım kahramanın kişiliğine bürünmeye çalışıyorum. İzleyicilerin, bir belgesel seyrettikleri duygusuna kapılmalarını istiyorum.‘‘

Hızlı ve pahalı hayat

Sinemanın yeni Greta Garbo'sunun pahalı zevkleri var. Shiseido parfümü kullanıyor, Gucci marka kapişonlu kaşmir ceketi, Prada marka çantası dikkat çekiyor. Genç yıldız; John Galliano'nun elbiselerine tutkun. Ünlü modacı John Bartlett'in ona hazırladığı kıyafetleri de çok seviyor. Yani sizin anlayacağınız, göçmen kızı, aslında tipik bir Hollywood zengini... Güzelliğinin sırlarını ise gülerek şöyle açıklıyor: ‘‘Su, sabun, nemlendirici ve sigara. Ben her sabah ayna karşısına geçip makyaj yapmak zorunda değilim.’’

Milla Jovovich, Kiev'de dünyaya geldi. Annesi Galina Jovovich, Rusya’da tanınmış bir oyuncuydu. Babası ise doktordu. Milla, küçücük bir çocukken annesinin film setlerinde bir köşede oturup film çekimlerini izlerdi. Annesinin arkadaşları, küçük Milla'ya ‘‘sen ne güzel bir çocuksun’’ diye övgüler yağdırırlardı. Milla, güzel olduğunun bilinci içinde büyüdü...

Milla beş yaşındayken aile California'ya göç etti. Baba, yarım bıraktığı tıp öğrenimini tamamlamaya çalışıyordu. Sovyetler Birliği’nde tanınmış bir sinema oyuncusu olan Galina ise artık sıradan bir göçmen kadındı. Ve ancak gündelik ev işleri yaparak ailenin geçimini sağlıyordu. Milla, 12 yaşına geldiğinde mankenlik teklifleri almaya başlamıştı. 15 yaşına geldiğinde ise ‘‘Mavi Göle Dönüş’’ isimli filmdeki çıplak sahneleri ona bir milyon dolar kazandırdı.

O günlerde Milla Jovovich, çocuksu tavırları ve spor giysileriyle dikkat çekiyordu. Elektrik gitar çalıyor, arkadaşlarıyla metrolarda, parklarda konserler veriyordu. Ara sıra uyuşturucu da kullanmaya başlamıştı.

Milla, 16 yaşındayken bir şarkıcıyla Las Vegas'a kaçıp evlendi. Ama anne Galina Jovovich, kızının bu hatasını düzeltmek istiyordu. Kısa bir süre sonra evlilik iptal edildi ve Galina, kızını kanatlarının arasına aldı. Genç oyuncu, annesinin ona aşırı derecede bağlı olmasından şikayetçi. Galina Jovovich, kızının ifadesiyle, Milla'ya soluk aldırmıyor. Genç oyuncunun evini düzenlemek annenin görevi. Galina kendi evine döndükten sonra, Milla, evde herşeyi değiştiriyor. Ama ana-kız arasındaki bu sürekli savaş, onların birbirlerine duydukları sevgiyi hiç azaltmamış.

Film setlerine bir yıl ara

Milla Jovovich, bir yıl süreyle film setlerinden uzak kalacak. Genç oyuncu kurduğu toplulukla konser turnelerine çıkmayı planlıyor. Bu arada mankenliğe de devam edecek. Yıldız üç yıl içinde sinemada beklediği sonuca ulaşamazsa, para kazanmak için başka meslekleri deneyecek. Mankenlik ona bir servet kazandırıyor. Bu nedenle sinema ve müzikten beklediği kadar para kazanamamak onun için önemli değil. Ama üç yıl sonra, podyumlarda eskimeye başlayacağını ve eskisi kadar güzel olmadığı için fazla iş teklifi alamayacağını düşünüyor. İşte o zaman müzik ve sinemaya dört elle sarılacak.