Malkoçoğlu benim damadım...

Geçtiğimiz yıl Kral TV Müzik Ödülleri’nde Burak’la sahnede yanyana gelmiş ve bunu dile getirmiştim de herkes yanlış anlamıştı. �
Sırf bu yanlış anlaşılma yüzünden bir araya bile gelemiyoruz Burak’la...
En iyisi şu yanlış anlaşılmayı bir son vereyim...
Arkadaşlar, Burak Özçivit benim damadım olur!
Şaka yapmıyorum, ben onu damadım olarak seviyorum.
Nasıl mı?
Çünkü sevgilisi, nişanlısı Ceylan benim elimde büyüdü neredeyse...
Ceylan Çapa, Fikret Şenes’in torunudur. Biz Fikret Hanım’la tanıştığımızda Ceylan yeni doğmuştu...
Dediğim gibi de neredeyse elimizde büyüdü.
Her yaşına tanıklık ettik.
Şimdi o küçücük kız dünya güzeli bir genç kadın oldu ve Burak’la harika bir beraberlikleri var...
Burak’a damadım demem o yüzdendir.
Ben Burak’ı başından beri öyle sevdim, öyle yaklaştım.
Ama sırf bu yanlış anlaşılmalar yüzünden biraraya bile gelemez olduk.
Ceylan hep beraber yemek yiyelim diyor, kaç defa program yaptı, vallahi sırf bu yüzden bir araya gelmeye çekiniyorum.
Ceylan ve Burak’la yemeğe çıkamıyorum.
Ama şimdi Malkoçoğlu benim damadım dedim ya, oh rahatladım.
Yemeğe de çıkacağım onlarla artık, gezmeye de...
İnsan damadıyla görüşmez mi?
Şimdiden söylüyorum Burak’la yanyana fotoğrafımızın altına “Damadıyla buluştu” dışında başka bir şey yazmayın, yalan olur.

Müslüm Baba kazanacak

Geçtiğimiz hafta Müslüm Gürses’i ziyarete gittim, yoğun bakımda olduğu için kendisiyle görüşemedim ama Muhterem Hanım’la uzun uzun konuştuk.
Sağlığının iyiye gittiğini bildirdiler.
Yurt dışından getirilen bir solunum cihazı iyileşme sürecinde önemli etkili olmuş.
10 gün içinde bunun sonucunun alınacağı söyleniyordu.
Doktorları da, Muhterem Hanım da, manejeri Nevzat Bey de hep olumlu konuştular...
Bu hafta Müslüm Baba’dan inşallah iyi haberler bekliyoruz.
Çünkü ben inanıyorum ki Müslüm Gürses hepimizin dualarıyla bu mücadeleyi kazanacak ve müthiş sesiyle yeniden aramıza dönecek.
Çünkü çok değerli bir sanatçı o, çok özel bir ses...

Ayda mı, Mustafa mı?

O Ses Türkiye’de Ayda ve Mustafa rekabetinde kazanan Mustafa oldu.
Çoğunluğun gönlü Ayda’nın kazanmasından yana olabilir ama bana kalırsa Mustafa biraz daha iyiydi.
Çok düzgün okuyordu...
Ayda ise bir ara Öykü Gürman oldu, Yıldız Tilbe oldu, Taylor Swift oldu.
Çok da güzel oldu.
Mustafa ise daha kendine hastı...
Belki de bir Ahmet Kaya hayranı olduğum için söylediği Ahmet Kaya şarkısı yüzünden böyle düşünüyorum.
Ne olursa olsun.
Sesin rengi kadar hangi şarkıyı söyledin de önemli...
Bu yüzden yarışmayı hak edenin kazandığını düşünüyorum.

Romantik Komedi’de nasıl rol aldım...

Romantik Komedi 2’yi hala izlemediniz mi? Benim de küçük bir rolüm var filmde...
Rolüm var dediğim de kendimi oynadım ve bir şarkı seslendirdim...
Filmde kızların düğününde sürpriz olarak ben sahneye çıkıyorum ve Yakar Geçerim’i seslendiriyorum.
Mahsun Kırmızıgül bunu bana teklif ettiğinde hiç düşünmeden kabul ettim.
Çünkü Mahsun’un sinema alanındaki çabasını çok takdir ediyorum, kendini geliştiriyor ve sürekli çalışıyor.
Bu küçücük çalışma sinemada uzun süre sonra yaptığım ilk iş oldu.
Daha önce televizyonda da Avrupa Yakası’nın bir yılbaşı çekiminde şarkı seslendirmiştim.
Romantik Komedi 2’deki bu çalışma sinemanın ne kadar zor bir iş olduğunu gösterdi bana...
Yazın Sait Halim Paşa Yalısı’nda çekmiştik benim de bulunduum sahneleri...
Çok uzun sürmedi çekimler, birkaç şarkı söylüyormuş gibi bitirdik...
Ancak diğer oyuncuları ve set çalışanlarının koşuşturmasını gördüm ve izlediğimiz her filmde büyük emekler olduğunu bir kez daha anladım.

Almanya tatlı vatan...

Konser bahane, seyahat şahane...
Sevgililer Günü konseri için gittiğim Almanya’da bir kez daha keyifli dakikalar geçirdim.
Her yerde vatandaşlarımız var, onlarla buluştuk.
Konserde şarkıları birlikte söyledik.
Eskiden Almanya acı vatan dedirdi ya...
Şimdi tatlı vatan artık.
Hem oradaki Türkler, Türkiye’ye eskisine göre daha yakınlar hem Alman toplumuna uyum sağlamışlar, eskiden olduğu gibi ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmüyorlar.
Avrupa’daki genç Türk kuşağını gördükçe keyfim yerine geliyor.
Avrupa konserlerini en çok bu yüzden seviyorum.

Bir itiraf

Çok isterdim dişi bir Cem Yılmaz olmak...
Bu kadar müthiş bir beyin, bunu espriye çevirme yeteneği ve herkese kendini sevdirmek...
Kolay kolay kimseye nasip olmaz.
Einstein beyni var bence Cem Yılmaz’da...�