Yuva yıkan fotoğraflar

Melike KARAKARTAL:
◊ Murat Boz: Geçen hafta bol bol haberi yapılan bu eğlence gecesi pek Murat Boz’un kalemi gibi görünmüyor. En azından dışarıda oluşturduğu algı bu. Eser Yenenler canı sıkkın arkadaşının neşesini yerine getirmeye çalışırken onu bir anda “aldatıyor” haberlerinin içine sürüklemiş gibi görünüyor.

◊ Tamer Karadağlı: Televizyon izleyicisi, genellikle oyuncuları dizilerde canlandırdıkları rollerle özdeşleştiriyor. Herhangi bir erkeğin böyle bir skandala adının karışması büyük haberdir ancak Karadağlı izleyicide “aile babası” olarak kodlanmış ve böyle taraklarda bezi olmayan bir şöhret gibi algılanmış olduğu için aylarca, hatta yıllarca konuşulan bir konuya dönüşmüştü.

◊ Kaya Çilingiroğlu: Bilinçaltında ne varsa, aklı ne meşgul ediyorsa bu insanın diline, kulağına sirayet ediyor.
Bu durumun magazin dünyasındaki en iyi örneklerinden biriydi. Genellikle ihanet olaylarında birileri çok mutsuz olur ve insanların büyük üzüntüler yaşadığı bir olaya gülünmez, bu en basit ifadeyle nezaketsizliktir ama gerçek şu ki, Ferrari’yi Feraye anlamış olmasına herkes uzun süre güldü.
◊ Asena Atalay: Uzun süre evliliğin hayatı sıradanlaştığını düşünenler, heyecan arayanlar... Kişiler değişiyor ama mekanizma hiç değişmiyor. İnsanların kendilerine “Hayattan, evlilikten, ilişkilerden ne bekliyorum?” diye sormaları gerekiyor. Kimse kimseye zorla bir şey yaptırmıyor aslında, “Neden hayatımda boşluk var?” diye soru soracaklarına o boşlukları böyle heyecanlarla doldurmayı tercih ediyorlar.
◊ Şebnem Bozoklu: Bu haber çıkmadan aylar öncesinde boşanacakları iddiası yayılmıştı. Ayrılık vardı ancak bu resmileşmemişti. Evlilikler resmi olarak bitmeden böyle haberler çıktığında yanlış bir algı oluşabiliyor.
Biraz sabırlı olmak lazım ama öte yandan boşanmadan sonra ilk defa görüntülenseydi bu sefer de “Hemen yeni sevgili buldu” denirdi. Özellikle kadın şöhretlerin aşk ilişkileri çok cinsiyetçi biçimde didikleniyor medyada...
◊ Yasemin Kozanoğlu: Bir dönemin çok konuşulan magazin karakterleriydi. Bir gün “Kıskandığı için dövdü”, bir gün “Evlilik sözü verdi” diye okurduk gazetelerden, 2000’lerin başıydı... Bugünden bakınca iyice “nostaljik magazin haberi” gibi görünüyor.
◊ Bülent Ersoy: “Bülent Ersoy ile evli olmak her kapıyı açar” diye düşünerek politik evlilik yapmanın sonu.
Gerçek hislerini yaşayabilmek için üç hafta bekleyebilmiş ancak Armağan Uzun. İnsanların kendi hayatını bile bile böyle bir cendereye sokmaları hakikaten ilginç.

Onur BAŞTÜRK:
◊ Murat Boz:
En güncel acemi çapkın. Hatta bence zoraki çapkın. Arkadaş kurbanı.
◊ Tamer Karadağlı: Bir dönemin en hızlı çapkını. Swissotel macerası karşı tarafın şantajıyla son bulmuştu.
◊ Kaya Çilingiroğlu: Ferrari ile Feraye’yi karıştırmasıyla kendini ele vermişti. En unutulmaz çapkın diyaloğu bu olsa gerek.

◊ Asena Atalay:
Akmerkez bebek odası çapkını.
◊ Şebnem Bozoklu:
En unutulmaz Bodrum çapkını.
◊ Yasemin Kozanoğlu:
En dobra çapkın! Kemal Derviş’in oğlu Erol Derviş’le nişanlandığı günün ertesi Derya Danacı ile birlikte görüntülenmişti. Kozanoğlu ihaneti “Erol ile sadece 3 gün nişanlı kaldıktan sonra Derya ile samimi olduk. Çok da iyi anlaşıyoruz. Erol ile artık aramızda hiçbir şey yok” diye kabul etmişti.
◊ Mehmet Ali Erbil:
Onsuz bu liste olmazdı!
◊ Okan Bayülgen:
Cansu Dere ile birlikteyken Deniz Seki ile birlikte olmaya başlamıştı. Bir dönemin en hızlı çapkınıydı.
Cengiz Semercioğlu:
◊ Kaya Çilingiroğlu:
Ferrari’yi soran muhabirlere yasak aşkı Feraye’yi anlatması benim için her zaman bir numaradır...
◊ Asena Atalay: Berkay’la Akmerkez’in bebek odası kaçamağı unutulmaz, Londra’da el ele görüntüleri de...

◊ Tamer Karadağlı: Otel odasında kameraya kaydedilmişti hem de evliyken... Şantaja pabuç bırakmaması güzeldi sadece.
◊ Yasemin Kozanoğlu: Kemal Derviş’in oğlu Erol Derviş’le nişanlandıktan üç gün sonra Derya Danacı’yla görüntülenmişti. Unutulmazdı...

◊ Murat Boz: Aslı Enver’den sonra ilk çapkınlık turunu eline yüzüne bulaştırarak ilk beşe girmeyi başardı, tebrikler...
Ve diğeRleri:
◊ Sanem Çelik: Rol aldığı “Aliye” dizisinin yönetmeni Kudret Sabancı ile bir çay bahçesinde öpüşürken yakalanması...
◊ Bülent Ersoy: Üç haftalık evliyken eşi Armağan Uzun, 21 yaşındaki bir kızla öpüşürken yakalandı.
◊ Erkan Petekkaya: Emirgan sahilinde Sinem Erülgen’le öpüşürken yakalanınca çılgına döndü.

◊ Şebnem Bozoklu: Geçen yaz Bodrum’da sabaha karşı denize girerken dudak dudağa görüntülendi...

Ömür GEDİK:
◊ Murat Boz: Madem ayrıldılar, neden kamuoyuna duyurup, bu tip “aldattı” haberlerinin önünü kesmediler. Ya da madem kısa süre ara verdiler, neden alemlere bu kadar erken akıp, böyle haberlerle gündeme geldiler. Uzun ilişki sonrası ayrılığın 10’uncu günü partilemek için biraz erken değil mi? Aslı adına üzüldüm.
◊ Kaya Çilingiroğlu: Ferrari ile Feraye’yi karıştırmasıyla kendini ele veren Kaya, gerçekten unutulmazlar arasına girmeyi hak ediyor.
◊ Şebnem Bozoklu: Emre İzer’le boşanacağı iddialarını önce yalanladı. Ancak Bodrum’da bir gençle öpüşürken görüntülenince eşiyle daha önceden ayrılık kararı aldıklarını söyledi.

◊ Bülent Ersoy: Evliliğinde en kısa sürede ihanete uğrayan Bülent Ersoy oldu sanırım. Armağan Uzun henüz üç haftalık evliyken genç bir kızla öpüşürken görüntülendi.
◊ Asena Atalay: Asena Atalay-Caner Erkin-Berkay üçlüsü magazin gündemini epey meşgul etti.

Var mı yok mu?

Vildan Atasever’in Instagram paylaşımlarındaki görünümü, takipçilerinin aklına “Estetik mi yaptırdı?” sorusunu getirdi. Nişantaşı’nda görüntülenen Atasever, estetikle ilgili sorulara “Bakın kaşlarıma, dudağıma, sizce var mı?” şeklinde cevap verdi. Konsey oyuncunun Instagram’daki hallerini masaya yatırdı...

Melike KARAKARTAL: Atasever’in Instagram paylaşımlarında yüzünde bir müdahale var gibi görünüyor, ilk baktığımda “Çok güzel kadınların kendileriyle ne derdi oluyor da hep dahasını istiyorlar” diye düşündüm ve üzüldüm itiraf edeyim, Atasever’in hem oyunculuğunu beğenirim hem de çok güzel bulurum.
Sonrasında çıkan haberlerde fotoğraflardaki yine bildiğimiz Vildan Atasever idi, diğerinin Instagram yanılgısı olmasını ümit ediyorum.
Cengiz SEMERCİOĞLU: Bana da estetik yok gibi geldi. Varsa da iyi yaptırmış.
Şimdi ‘sanatçı botoksu’ diye bir şey uydurdu ya estetikçiler, botoksa rağmen mimik yapabiliyorsun falan hesabı.
Belki de ‘sanatçı botoksu’ yaptırmıştır Vildan Atasever de...
Onur BAŞTÜRK: Ben baktım fotoğraflarına, estetik yok gibiydi.
Gerçi bu işin uzmanı değilim tabii, estetik var mı yok mu meselesini şıp diye anlayacak...
Atasever’e inanırım, yok dediyse yoktur.
Kendisine hürmetim Zeki Demirkubuz’un Kader filmindeki olağanüstü performansından dolayı.
Ayrıca estetik varsa ne olmuş ki, yaptırabilir... Oyunculuğunu engellemeyeceğine inanıyorsa...
ÖMÜR Gedik: Kaşlara müdahaleyi ben estetikten saymıyorum, makyaj gibi bir şey.
Yaptırmayan yok. Erkekler de dahil. Dudak dolgusu da sıkça yapılıyor artık.
Abartılı olmadıktan sonra yapılsa ne olur ki. Vildan çok güzel bir kadın.
Hep güzeldi, hâlâ güzel. Büyük estetik müdahalelere zaten ihtiyacı yok.
Bu kadarı olmuşsa da bir sakınca yok.

Güçlü kadın Demet

İbrahim Kutluay’a boşanma davası açan Demet Şener, Women’s Style dergisine verdiği röportajda “Başıma böyle bir olay geldi diye hayata küsecek değilim. Benim için bir darbeydi ama birilerini de suçlamıyorum. Evlilikte birbirimizden alıp vereceğimiz buraya kadarmış” açıklamasını yaptı. Konsey, Şener’in bu açıklamasını değerlendirdi.

Cengiz SEMERCİOĞLU: Tamam Demet ihanetin karşısında dik duruyor, yandım bittim diye olayı dramatik hale getirmiyor da, 10 milyon lira boşanma tazminatı isteyen ben miyim? Bak bakalım mahkeme 500 bin lira tazminat verse o ‘cool’ hallerden bir şey kalıyor mu?
“Bizimkisi anlaşmalı değil çekişmeli boşanma” diyerek sonuna kadar gideceğini gösteriyor zaten.
Onur BAŞTÜRK: Yaşadıklarını abartmayan, drama dönüştürmeyen ve çevresindekileri sıkmayan insanları seviyorum. Demet Şener’in açıklamalarına bakılırsa o da böyle biri gibi. Güzel konuşmuş, 10 puan açıklama.
Ömür GEDİK: Öldürmeyen savaş güçlendirir cümlesinin en güzel örneği Demet. Bence hayata çok daha pembe gözlüklerle bakacak, dimdik durup yoluna devam edecek. Keşke her ayrılık yaşayan kadın Demet gibi olsa.
Melike KARAKARTAL: Demet Şener’i, yıkıcı olabilecek bir dönemi böyle bir olgunlukla karşıladığı için takdir ediyorum. Kadınlara çok iyi örnek oluyor. Cesaretiyle, ajitasyonun yakınından geçmeden derdini güzelce ifade edebilmesiyle... O röportajda 40’lı yaşları övüyor, derginin kapağında da yogada yeniden doğuş anlamına gelen pozu vermiş. Yeni bir dönem başlıyor onun için.

Yapboz gibi bir ilişki

Arda Turan’ın sevgilisi Aslıhan Doğan, katıldığı bir davette ilişkisine dair yaptığı yorumla kafaları karıştırdı. “Bu konuda asla konuşamam, çünkü Arda hassas bir dönemde. Bana bir ay müsaade verin, sonra zaten yine bir arada görürsünüz” diyen Doğan’ın bu açıklamasını Konsey
yorumladı.

Ömür GEDİK: Yapboz gibi bir ilişki. Gidiyor, geliyor, yine gidiyor. Ya bir ilişki terapistine gitsinler ya da o hassas bir ayın sonunda uzun bir tatile çıksınlar derim.
Melike KARAKARTAL: Aslıhan duyarlı, hassas ve düşünceli bir genç kadın. Daha önceki söylemlerinde de Arda Turan’a ve kariyerine zarar vermeme çabası dikkat çekiyordu. Yine öyle konuşmuş. Turan başarılı bir futbolcu, kariyerini merkeze koyduğu bir hayat yaşıyor. Turan’la bir ilişki yaşayabilmek için onun hayatına uyum sağlamak zorunda, bu konuda çekinceleri varsa elbet zorlanıyordur.
Cengiz SEMERCİOĞLU: Arda’yla ilgili İspanyol basını ilginç iddialar ortaya atıyor. Barcelona son iki haftada şampiyonluğu kaybederse, ki yüzde 90 kaybedecek, bu iddialar daha çok gündeme gelecek. Arda’nın Barcelona’daki geleceği daha çok tartışılacak. Aslıhan’ın, ‘Arda hassas dönemde’ dediği konu bu. Bu iki-üç hafta Arda’nın futbol kariyerini de, aşk hayatını da belirleyecek.
Onur BAŞTÜRK: Ben bu çiftin ilişkisinden bir şey anlamadım. Bir aradalar mı, ne oluyor, ne bitiyor; kainat sisteminden dahi karışık bir hadise. “Bana bir ay müsaade” ise yeni bir ilişki deyimi olsa gerek. Bundan sonra sık sık duyarız gençler arasında.

�

Sinefil'e slogan bul, biletleri kazan!