Ferhan Şensoy: Babam gurur duyduğunu bana hiç söylemedi

Güncelleme Tarihi:

Ferhan Şensoy: Babam gurur duyduğunu  bana hiç söylemedi
Oluşturulma Tarihi: Haziran 01, 2021 07:17

Ferhan Şensoy, merak edilen sorulara yanıt verdi. Ortaoyuncular ekibinin ve oyuncularının sorularını yanıtlayan Şensoy, babasıyla ilgili anekdotları anlatırken bir itirafta bulundu: “Babam benimle gurur duyduğunu hiç söylemedi.”

Haberin Devamı

USTA tiyatrocu Ferhan Şensoy, Ortaoyuncular ekibinin ve oyuncularının sorularını yanıtladı. Tiyatro ve özel hayatı üzerine merak edilenleri yanıtlayan Şensoy, “Bu kadar meşhur olmasaydım şunu daha rahat yapardım dediğiniz bir şey var mı?” sorusuna şöyle yanıt verdi:

Ortaoyuncular 1980 yılında ‘Şahları da Vururlar’ ile başladı, 5 yıl oynadık. Meşhur olmanın sıkıntılarını yazıyorum zaten kitaplarımda. Eskiden herkes cebinde fotoğraf makinesi taşımıyordu, imzalı resim istiyorlardı. Şimdi herkesin elinde bir cep telefonu, ‘selfie çekebilir miyiz?’ manyaklığı. Ben de Sait Faik gibi ismi bilinen cismi bilinmeyen bir yazar olmak isterdim.”

Dijital ortamda bir projesi olup olmadığı sorulan Şensoy, “Benim bu dijital şeylerle alakam yok. ‘Şahları da Vururlar’ı yeniden oynamak istiyorum, içimde ukde kaldı” dedi.

Haberin Devamı

Ferhan Şensoy: Babam gurur duyduğunu  bana hiç söylemedi

YÜZÜME BİR KERE GÜLMEDİ
Babası Yusuf Cemil Şensoy’un tiyatrocu olmasını istemediğini de anlatan Ferhan Şensoy, o günleri şöyle ifade etti: “Babam tiyatrocu olmamı istemiyordu. Sürüneceğimi düşünüyordu. ‘Şahları da Vururlar’ın 3’üncü yılında izlemeye geldi annemle. Heyecandan ölmek üzereydi. Ben sahneye çıkınca babam suratıma hiç gülmedi. Ben yokken kahkahalar atıyor, ben çıkınca sus pus. Yıllar sonra bir akrabamıza şöyle demiş: ‘Ferhan çok büyük işler başardı, hiç tahmin edemediğim yerlere geldi, onunla gurur duyuyorum.’ Babam benimle gurur duyduğunu bana hiç söylemedi.”

Ferhan Şensoy: Babam gurur duyduğunu  bana hiç söylemedi

KAVUĞU DEVRETTİM HUZUR BULDUM

Ferhan Şensoy, “Yazma ritüelleriniz neler” sorusuna şöyle yanıt verdi:

“Yazma ritüelim yok. Geceleri yazarım, sessizlikte yazarım. Kalabalık bir aileyken yazmak için odama çekilirdim, bazen otele giderdim. Sonra çocuklarım büyüdü, onlar da anlayışla karşıladılar bu durumu. Yazmak benim için yalnız bir serüven. Kavuk büyük bir sorumluluktu, Rasim’e (Öztekin) devrettim, o da Şevket’e devretti. Bu sorumluktan kurtulmak bana huzur oldu. Bundan sonra tek derdim dosyalarımı kitap eylemek ve ortaoyuncuların devamı...”

 

BAKMADAN GEÇME!