Ender Saraç: Bel çevrenizi ölçün risk grubunda olabilirsiniz

Güncelleme Tarihi:

Ender Saraç: Bel çevrenizi ölçün risk grubunda olabilirsiniz
Oluşturulma Tarihi: Nisan 21, 2020 10:08

Korona salgını oruç tutmaya engel değil. Ama hiç kuşkusuz beslenmemize, iftar ve sahur sofralarındaki gıdalara bu yıl her zamankinden daha fazla dikkat etmemiz gerekiyor. Bağışıklığımızı hangi gıdalarla destekleyeceğiz, nelerden uzak duracağız, kimler risk grubunda? Tüm bunları, salgının Türkiye’deki ilk günlerinde hakkında korona pozitif olduğu yönünde haberler çıkan Sağlıklı Beslenme Uzmanı Dr. Ender Saraç’a sordum. “Şu süreçte şekerden kesinlikle uzak durun” diyen Saraç, karantina günlerinde hepimizi vuran “kontrolsüz kilo artışı”na dur diyecek bazı tavsiyelerde de bulundu: “İştahı dengelemekte yeşil elma, nane ve zerdeçal kokuları etkilidir. Ayrıca dişlerinizi en az 2-3 dakika naneli bir diş macunu ile uzun uzun fırçalamak da işe yarayabilir.”

Haberin Devamı

◊ Mart başından beri korona ile yatıp korona ile kalkıyoruz. Siz de salgının Türkiye’deki ilk günlerinde enfekte olduğunuz şeklinde haberlerle gündeme geldiniz. Öncelikle geçmiş olsun diyeyim.

- Evet, hakkımda koronayla ilgili tamamen asılsız haberler çıktı. Tam üç kere test yaptırdım, üçünün de sonucu negatifti. Devletin resmi raporunu yayınladığım halde aynı gün bir TV kanalı “pozitif” diye haber geçti. Yok akciğerlerim patlamış, komadaymışım, solunum cihazlarına bağlanmışım. Bunun gibi aslı astarı olmayan haberlerdi.

◊ Test sonucunu beklerken gergin miydiniz?

- Pek sayılmaz, zaten negatif sonucunu bekliyordum. Sonuçların çıkması 4-5 günü buldu. E-devlet üzerinden resmi temiz raporunu alır almaz yayınladım, sonra eve dönmeme müsaade edildi. Şöyle de bir şey var; bu olay toplum tarafından ne kadar sevildiğimi görmemi sağladı. Ayrıca en başından beri savunduğum “maske kullanımının önemi, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi gerekliliği, ozon ve C vitamini gibi doğal desteklerin ne kadar işe yaradığı” sonradan ortaya çıktı.

Haberin Devamı

Ender Saraç: Bel çevrenizi ölçün risk grubunda olabilirsiniz

ŞU DÖNEMDE SAKIN KAN ŞEKERİNİZİ YÜKSELTMEYİN

◊ Bağışıklık sistemini nasıl güçlendireceğiz?

- Beslenme şekli çok önemli. Gıda olarak işlenmemiş kırmızı et, serbest gezen tavuk ve yumurtası, balık, yeşil ve kırmızı mercimek başta olmak üzere genel olarak bakliyatlar, enginar, limon, greyfurt, kivi, çilek, kakao çekirdeği, ceviz, soğan, sarımsak, pırasa, kuşburnu marmeladı, iyi yıkanması koşuluyla yeşillikler, sivri biber, doğal yoğurt, zeytin, az yağlı peynirler, kabak çekirdeği ve yulaf ezmesi, beslenme rutinimizde ön planda olmalı.

◊ Ya kaçınılması gerekenler?

- Özellikle tüketmememiz gerekenler; kan şekerini yükselten beyaz şeker, mısır şurubu, beyaz unla hazırlanan hamur işleri, fast food, tatlılar ve şekerli içecekler. O nedenle kan şekerini yükseltmemek, sigara içmemek, 7-7.5 saatlik kaliteli bir uyku, tek eşli cinsel yaşam ve D vitaminini güneşlenerek yükseltmek en önemli silahlarımız.

Haberin Devamı

ÇOĞUMUZ GİZLİ DEPRESYON SEBEBİYLE KİLO ALIYORUZ

◊ Şu süreçte yaşadığımız bir başka sıkıntı da kontrolsüz kilo artışı. Kendimizi nasıl frenleyeceğiz?

- Şu an maalesef çoğu kişide gizli depresyon söz konusu. Sabah yataktan halsiz kalkıyorsanız, güne gülerek değil düşük bir enerjiyle başlıyorsanız, gece zor uyuyorsanız, vücudunuzda gezici ağrılar ve spazmlar oluyorsa, halsizlik ve unutkanlık varsa, daha az gülüyorsanız, negatif düşünceler ağırlıktaysa, tüm bu belirtilerle birlikte kan tahlilleriniz normalse, sizde de gizli depresyon olabilir. Pandemi geçince psikiyatrist veya psikolog desteğine ihtiyaç duyabilirsiniz. Bu dönemde gerekli gördüğüm takdirde hastalarıma doğal antidepresanlarla destek oluyorum.

Haberin Devamı

BEL ÇEVRENİZİ ÖLÇÜN RİSK GRUBUNDA OLABİLİRSİNİZ

◊ Kilolar alarm verince çoğu evde “acil diyet” ilan edildi. Ama uzmanlar bağışıklığı düşüreceği için şu dönemde diyetten kaçınılması gerektiğini söylüyor. Siz ne dersiniz?

- Evet, bu dönemde ağır, uzun süreli ve şok diyetler yapmayın ama kilo da almayın. Bu yazıyı okuduktan sonra elinize bir mezura alıp göbek ve bel civarınızı ölçün. Bel çevreniz erkekseniz 94, kadınsanız 88 cm’i geçmemeli. Eğer her ay bir iki santim artıyorsa, koronadan değil ama kalp krizi, pıhtı atması, felç, şeker, yüksek tansiyon, kanser gibi ciddi hastalıklardan sıkıntı çekebilirsiniz. Ve bunların ölüm riski koronadan bile yüksek olabilir.

Haberin Devamı

NANELİ DİŞMACUNU KULLANIN, ELMA KOKLAYIN

◊ Diyet yapmadan kilo kontrolü mümkün mü? Var mıdır sihirli bir formül?

- Sihirli bir formül yok tabii. Ama bu dönem ve özellikle de yaklaşan ramazan ayında kilo almamak için krom hapları yararlı olabilir. İştahı dengelemek için yeşil elma, nane ve zerdeçal kokuları etkilidir, bunları sık sık koklamanın yararını görebilirsiniz. Yemeğe otururken ıhlamur, mate çayı aynı şekilde yardımcı olabilir. Yine de iştahınızı dengeleyemiyorsanız, dişlerinizi en az 2-3 dakika naneli bir diş macunu ile uzun uzun fırçalayın. Mutlaka bir şeyler yemek istiyorsanız ağzınıza bir avuç sarı leblebi atın, üzerine bir fincan rezene çayı için. Şunu da aklınızdan çıkarmayın mümkünse; hamur işleri ve şekerli gıdalar önce tatmin ve tokluk hissi verseler de birkaç saat sonra aşırı insülin salgılanması sebebiyle iştahı daha da fazla açar.

Haberin Devamı

Ender Saraç: Bel çevrenizi ölçün risk grubunda olabilirsiniz

ORUÇ RUHA İYİ GELİP STRESİ AZALTIYOR

◊ Böyle zor bir dönemde oruç konusu da ayrı önem kazandı. Ramazan ayıyla ilgili beslenme önerilerinizi de almak isterim. Risk grubunda olanlar, hastalığı yaşayıp da atlatanlar nelere dikkat etmeli, nasıl beslenmeli?

- Korona geçirmiş olanlar, son 2 ayda aşırı kilo kaybı yaşayanlar, böbrek ve diyaliz hastaları, saatli ilaç kullanmak zorunda olan tansiyon, şeker, kalp ve damar hastaları, karaciğer yetmezliği, siroz, ciddi depresyon, kritik epilepsi ve ilerlemiş kanser hastaları, bağışıklık sistemini baskılayıcı (kortizon gibi) ilaçlar kullananlar, kendilerini iyi bilen ve maneviyatlarına saygı gösteren doktorlarına danışmadan kendi başlarına oruç tutma kararı vermemeli.

Ama bu durumlar dışında bilinçli ve sağlıklı tutulan oruç, ruha iyi gelerek stresi azaltır. Dolayısıyla bağışıklık sistemini destekler.

Vücuttaki “killer cell” dediğimiz ve bizim lehimize çalışan katil hücreleri ortaya çıkarır, bu hücreler de kanserli, romatizmalı, aşırı yaşlanmış ve deforme olmuş hücreleri parçalar.

Biliyorsunuz, bir Japon bilim insanının yaptığı çalışma 16 saat açlıkta bu etkilerin açığa çıktığını gösterdi. Dolayısıyla iftarda kan şekerinizi fırlatmazsanız, iftardan 1.5-2 saat sonra 45-50 dakika egzersiz yaparsanız, uykunuzu almaya dikkat ederseniz, içinize dönüp de maneviyatınızı yüksek tutarsanız, ramazan döneminden daha sağlıklı ve arınmış olarak çıkabilirsiniz.

◊ Hareket şart diyorsunuz...

- Aynen öyle diyorum.

Her ne olursa olsun, ramazanda da iftardan 2 saat sonra en azından 45 dakika yürüyüş veya egzersiz yapın.

 NE KELLE PAÇA NE DE  SUMAK MUCİZE YARATIR

Korona günlerinde herkes bilinçsiz şekilde gıda takviyelerine saldırdı. Bunun sakıncası yok mu?

- Elbette sakıncalı. Bilinçsizce kullanılan gıda takviyeleri yarar yerine zarar getirebilir. D3 ve C vitaminleri, propolis, kudret narı, kara mürver, beta glukan, yıldız anason gibi destekler hekime danışılarak kullanılırsa bağışıklığı güçlendirebilir. Omega3, CQ10 de yararlı olabilir ama tabii ki hepsi aynı anda kullanılmamalı.

Canan Karatay’ın kelle paçalı çözümüne ne diyorsunuz?

- Canan Hoca’nın kelle paça önerisi kolajen, hyaluronik asit ve biraz da protein desteği açısından
güzel bir öneri. Ancak ne kelle paça, ne sumak, ne zencefil, ne zerdeçal, ne kekik, ne acı biber ne de önerilen bitki, çay ve ekstreler tek başlarına bir mucize yaratabilir.

Sağlıklı yaşam, bir paket olarak uygulandığında işe yarar. Biliyorsunuz bu hastalık ilk yayılmaya başladığında “Maske takmayın”, “Türk ırkının genetik yapısı bu virüse karşı dirençli”, “C vitamini kullanmayın, daha kötü yapar” gibi iddialar ortaya atanlar oldu. Hayatlarında hiç hasta muayene etmemiş genetikçiler çıktı karşımıza. Sonra bu söylemlerin yanlış olduğunu gördük.

DAHA AZ HAYVANSAL GIDA TÜKETECEĞİZ

Vejetaryen ve vegan olanlar için bu süreç daha mı riskli?

- Ben 22 yıl vejetaryen yaşadım, ancak son yıllarda ara ara hayvansal gıda da tüketiyorum. Sorunuza gelince, vegan ve katı vejetaryenlerin bilinçli beslendikleri takdirde ciddi bir sağlık sorunu yaşayacaklarını sanmıyorum. B12 vitamini, demir, çinko desteklerine ihtiyaçları varsa, bunlar tamamlanmalı. Bir de bu dönemde bitkisel proteinleri daha bol almalılar.

Bu sürecin devamında, endüstriyel hayvancılığın iklim krizinde de ciddi rol oynaması nedeniyle vegan beslenmenin önünün açılacağı yönünde öngörüler var. Böyle bir gelişme olabilir mi?

- Maalesef hâlâ pek çok insan, global ısınmanın altında yatan en büyük nedenin fazla et tüketmemize bağlı besi hayvanı nüfusunun artması ve bu hayvanların çıkardığı gazlar olduğunu bilmiyor. Otomobil ve diğer sanayi atıkları bile daha geriden geliyor. Uzun vadede sanıyorum daha az et ve hayvansal ürün, daha çok sebze, tahıl ve bakliyat tüketmeye başlayacağız.

 İYİLEŞSENİZ BİLE AKCİĞERDE HASAR KALABİLİYOR

 Türkiye’de sosyal mesafe ve izolasyon konusunun yeterince ciddiye alındığını düşünüyor musunuz? Sizce Türkiye bu badireyi çok büyük yaralar almadan atlatabilir mi?

- Aslında bunun doğrusu “sosyal” değil “fiziki” mesafe... Sosyal mesafe denince sınıf farkı da anlaşılabiliyor. O nedenle ben “fiziki mesafe” demeyi daha doğru buluyorum. Bu kurala kesinlikle uymak, maske ve el yıkamaktan çok daha koruyucu. 10 Nisan gecesi yaşananları bir daha asla yaşamamalıyız. Yoksa ciddi can kayıpları olabilir. Bu arada Covid-19’dan iyileşmiş olsanız bile akciğerlerde ciddi sekeller kalabiliyor. İyileşmiş olsanız da sonraki dönemlerde göğüs hastalıkları uzmanına kontrole gitmelisiniz.

MANEVİYATTAN UZAKLAŞTIK

Kilo kontrolünün tüm dünyada raydan çıkması, süreç uzadığı takdirde 90-60-90 klişesinin de tarih olmasını sağlayabilir mi?

- Artık maddiyata, güzelliğe, yakışıklılığa, para pula ve mülke tapma dönemini bırakıp doğayı koruma, hayvanlara iyi davranma, yeşili artırıp betonu azaltma, gürültü-deniz-hava-toprak kirliliğini önleme ve aşırı tüketime karşı koyma zamanı geldi. İnsan ırkı olarak yaşadığımız gezegene zarar vererek, şımararak, bencilleşerek, zor ve muhtaç durumda olanları görmezden gelerek, sosyal medyadaki like’ların peşine koşarak maneviyattan uzaklaştık. Yaşadığımız bu sert deneyimi, ortak bilinçle biz davet ettik. Bizi yaratan, doğaya bu kadar zarar vermemize daha fazla müsaade etmezdi. Yeni bir format attı, şimdi içe dönme, düşünme ve özeleştiri devri.

ÇORBA SONRASI ARA VERİN

 ◊ Sağlıklı iftar ve sahur sofralarında neler bulunmalı?

İftarda 1 iri veya 3 küçük hurmayla orucunuzu açın. Peşine 1 bardak ılık su, yarım tatlı kaşığı bal ve 7-8 damla limonu karıştırıp yudum yudum için. Sonrasında 1 kase çorba içip yemeye 8-9 dakika ara verin. Bu sırada akşam ibadetinizi veya yapabilirsiniz. Haftada 1-2 kez kırmızı et, bir kez serbest gezen tavuk, bir kez balık, iki kere de bakliyat tüketin. Bir iftarda ise serbest olun. Et veya bakliyatın yanına bir büyük porsiyon mevsim salatası...

Salatının üzerine en az yarım limon sıkın, imkan varsa biraz da sumak, nar ekşisi veya sirke katın. Bir porsiyon da mevsim sebzesi yemeği tüketin.

Sahurda mutlaka bir katı yumurta, 3-4 kaşık çökelek peyniri gibi sağlıklı protein kaynaklarından tüketmelisiniz. Yanında da üzerine zeytinyağı ve kekik eklenmiş 8-9 adet doğal zeytin, iki ince dilim tam tahıllı doğal ekşi mayalı ekmek. Az miktarda kuşburnu marmeladı veya bal...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!