Cesar Millan: Köpekleri rehabilite ediyorum, insanları eğitiyorum

Güncelleme Tarihi:

Cesar Millan: Köpekleri rehabilite ediyorum, insanları eğitiyorum
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 30, 2021 09:53

21 yaşında Meksika sınırından yaşa dışı yollarla Kaliforniya’ya geçti. San Diego sokaklarında yaşadı. Geçinebilmek için köpek bakımı işine girdi ve en zor köpekleri bile sakinleştirebilen enerjisiyle kısa sürede ün kazandı. Cebindeki az parayla Los Angeles’a taşındı, araba yıkama işine başladı. Oyuncu Jada Pinkett Smith ile tanıştığında tüm hayatı değişti. 7 kitap yazdı, çok sayıda televizyon programı yaptı. Barbaros Tapan, 10 bölümlük yeni National Geographic şovu “Cesar’s Way” ile ekrana gelmeye hazırlanan Cesar Millan ile görüntülü konuştu.

Haberin Devamı

◊ Hollywood’un 1 numaralı köpek eğitimcisi oldunuz, şimdi de Amerika Başkanı ile çalışıyorsunuz. Beyaz Saray’a Joe Biden’ın köpekleriyle çalışmaya giderken ne hissettiniz?

- Bu Amerika Başkanı’yla ilk çalışmam değil. Hayvanların, köpeklerin güzel yönü ne biliyor musun? Babalarının Amerika Birleşik Devletleri Başkanı olduğunu bilmemeleri! Köpekler insanların oraya “Beyaz Saray” dediklerini de bilmiyor. Şöyle bir durum var... Beyaz Saray’da yaşayan köpekler için bir protokol yok. Halbuki orada yaşayan tüm insanlar önce eğitiliyor. Güven ortamı sağlanıyor. Köpekleri için de aynı şey geçerli olmalı. Köpekler nasıl bir ortamda yaşayacaklarını anlamalı ve o çevreye uyum sağlamalı.
İkinci konu, o ortamda yaşayan insanlara uygun adaptasyonun sağlanması. Beyaz Saray çok stresli bir ortam. Orada yaşayan ve çalışan insanların köpekleri gördüğü anda sakin olmaları gerektiğini öğrenmeleri gerekiyor. Çoğu köpeksever, heyecanla hareket eder. “Merhaba” diye köpeği sevmeye yönelir ya da köpekleri sevmeyen bazı insanlar korkar. Heyecanlı veya gergin insanlar, hiçbir evde özellikle de Beyaz Saray’da iyi sonuçlar alamaz.

Haberin Devamı

Cesar Millan: Köpekleri rehabilite ediyorum, insanları eğitiyorum



◊ Neler üzerinde çalıştınız Beyaz Saray’da?

- Bir köpeğin Beyaz Saray’daki kuralları, sınırları ve sınırlamaları anlaması üzerine. Alan ne kadar büyükse, köpeklere kuralları ve sınırlamaları hatırlatmanız o kadar çok gereklidir. Çünkü seçenekler daha fazladır. Eviniz ne kadar büyükse köpekler o kadar çok dolaşabilir. Kuralları, sınırları, nereye gideceğini, nereye gitmemesi gerektiğini, nasıl yaklaşılacağını, nereden uzak durması gerektiğini anlamaları lazım. Yemekleri geldiğinde ne yapmalılar, ne kadar uzak durmalılar... Köpekler, Beyaz Saray’a girdiğinde kuralları ve sınırları hissedecek. Tüm bunlar gibi birçok konu üzerinde çalışıyoruz. Bütün bu protokolleri öğretiyoruz. Umarım bundan sonra Beyaz Saray’a gelecek köpeklerde de aynı protokoller uygulanır. Çünkü köpekler hep aynı. Yüzyıllar önce de, şimdi de ve sonsuza dek böyle olacaklar. Aynı programlamaya sahipler.

◊ Çalıştığınız diğer başkan kimdi?

- Maalesef söyleyemem.

◊ Biden ile çalıştığınız gizli tutulmuyor ama diğer başkan gizli kalmak mı zorunda?

- Bu konu üzerinde tartışmadık, bana bir kağıt imzalattılar.

JADA’YA KÖPEKLERİYLE İLETİŞİMİ ÖĞRETTİM

◊ Peki o zaman Hollywood’a geçiş yapalım. Sahibinin davranışları köpek davranışlarını etkiliyor öyle değil mi?

- Evet.

◊ Hollywood’da çalıştığınız kişiler içinde “köpek annesi” ya da “köpek babası” olmayı en iyi başaran isimler kimlerdi?

- Bu bir sır değil, iyi arkadaşım Jada Pinkett... Jada, İngilizce öğrenebilmem için bana bir öğretmen tutmayı teklif etti. Karşılığında ona köpekleriyle nasıl doğru ilişki kurması gerektiğini öğrettim. Jada’nın her zaman birden çok köpeği vardır. Will Smith’le evli ve “sürü” diyebileceğim kadar çok köpeğin lideri bir kadın. Köpeklerinin kontrolünü tamamen elinde tutan biri. Köpekler Will Smith ve Jada Pinkett ile yaşadıklarını bilmiyor tabii.
Sadece Jada Pinkett’in yansıttığı enerjinin sağlıklı ve kendinden emin bir enerji olduğunu biliyorlar. Öğrettiğim şey de bu yansıtılan enerji, psikoloji. Burun, gözler, kulaklar hakkında bilgi veriyorum ve sonra şartlandırma. Yani önce insanın enerjisi, bir köpekle nasıl iletişim kurulması gerektiği ve köpekten bir şeyin nasıl istenmesi gerektiği... Eğitim kısmı böyle. Bağlantı, iletişim, ilişki. Jada iyi bir öğrenci. Köpekleriyle harika bir bağlantıya sahip.

Haberin Devamı

 ◊ Eğitemediğiniz bir köpekle karşılaştınız mı?

- Hayır, ama eğitilmeyen insanlarla karşılaştım. Yardım edemediğim insanlar gördüm. İnsanlar zihinlerini kaparsa, onlara yardım etmeniz mümkün olmaz. Bir köpek mutluluk için asla zihnini kapatmaz. Bir köpek, bağlantı kurmak için asla zihnini kapatmaz. Bir köpek, asla sevgi için zihnini kapamaz. İnsanlar bana köpeklerini getirdiklerinde önce güven ve saygıyı kuruyorum. Köpeğin tüm istediği bu. Diyelim köpek birini ısırdı. Sebebi o birinin güveni kırmasıdır. Bu yüzden köpek o şekilde tepki vermiştir.
Köpeklerin içgüdülerinin arkasında bilgi yok, tepki var. Köpekler dahil hiçbir hayvanı düşünmedikleri için asla suçlayamayız. Onlar tepki veriyorlar, onları doğru tepkiler verecek şekilde eğitmek bizim elimizde.

◊ Yani tüm köpekler eğitilebilir ama tüm insanlar iyi birer köpek sahibi olmak için eğitilemez?

- Bir hayvana sahip olmak, onların sizin hakkınızda nasıl hissettikleri, içinizde ne tür bir enerjiniz olduğuyla ilgilidir. Eğer bir insan enerjisini değiştirmeye istekli değilse hayvana sahip olmamalıdır. Çünkü hayvan ona cevap verecektir. Her zaman negatif olan insanların etrafında olmak gibi. Bizler enerjisi kötü insanlardan etkilenmiyor muyuz? Eğer biz insanlar kötü enerjiden etkileniyorsak, hayvanlar enerjiye karşı daha hassas oldukları için daha çok etkilenecektir.

◊ Sevdiğiniz, eğitmekten zevk aldığınız bir köpek cinsi var mı?

- Meksika’da Mutt’larla (kırma) büyüdüm. Mutt’larla büyümenin yardımını çok gördüm ama tüm cinsleri seviyorum. Hepimiz farklı ırklara sahibiz. Sorunlu olan ırkımız değil, sorun olan insan. Yardım etmeyi sevdiğim belli bir cins var mı... Hayır, yok. Onları önce hayvan, sonra köpek, sonra cinsi ve en son adı olarak görüyorum.

Haberin Devamı

Cesar Millan: Köpekleri rehabilite ediyorum, insanları eğitiyorum

Cesar Millan,“Dog Whisperer with Cesar Millan”ın ardından “Cesar’s Way” adlı şovuyla seyirci karşısına çıkmaya hazırlanıyor.

BÜYÜKBABAM “TABİAT ANAYA KARŞI ÇALIŞMA” DERDİ

◊ Çocukluğunuza dönersek, köpeklerle böyle iletişim kurabilecek özel yeteneklerinizin olduğunu biliyor muydunuz?

- Hayır, farkında değildim. Ama büyükbabamda bir yetenek olduğunun farkındaydım. Büyükbabamın yapamayacağı tek şey, nasıl yaptığını açıklamaktı. Ben onu taklit etmeyi öğrendim. Aramızdaki tek fark şu; ben anlatarak, söyleyerek öğreten bir öğretmen oldum. Büyükbabam sadece enerjiydi. Nasıl olduğuna dair bir açıklaması yoktu. Nedenini bilmiyordu. Kimseye açıklayamıyordu.
Ben onun gücünün farkındaydım. Bana hep “Tabiat anaya karşı çalışma” derdi. “Tabiatın güvenini kazan, saygısını kazan ve sadık ol. Tabiat, sadık olduğun için sana güzel bir hediye verecektir” derdi.

◊ “Dog Whisperer with Cesar Millan”, “Cesar Millan: The Real Story” gibi şovlarınız, National Geographic’ten sonra şimdi Disney Plus’ta yayınlanıyor. Belgeselinizi yaparken geçmişi ziyaret etmek nasıl bir histi?

- Çok sert bir ortamda, Meksika-Sinaloa’da büyüdüm. O zamanlar Meksika, Pablo Escobar’lı Kolombiya’ya çok benziyordu. Başa çıkılması kolay bir çocukluk değildi. Ailenin sevgisini hissediyorsun ama kendini güvende hissedemeyeceğinin farkındasın. Huzurlu hissedemiyorsun. “Star Wars”ta Darth Vader’ın etrafında olmak gibi... Gerçekten kötü ve zor bir enerji vardı. Hiçbir çocuk olumsuzluk yaşamamalı ama maalesef bu mümkün değil.

◊ Hayvan haklarını korumak için ne gibi düzenlemeler yapılmalı?

- Düzenlemeler de, kanunlar da insanlığı eğitmek üzerine olmalı. Amerika’da “The Dog Whisperer” olmamın nedeni, Amerikalıların köpeklerinin rehabilite edilmesine ihtiyaç duymasıydı. Amerika’ya geldiğimde “Köpek eğitmeyeceğim, köpekleri rehabilite edeceğim ama insanları eğiteceğim” dedim. Bu yüzden benzersiz oldum. Tarihte ilk kez Meksikalı bir adam insanları eğittiğini ama köpekleri rehabilite ettiğini söyledi.

Haberin Devamı

ACI DENEYİMİMİ YAŞAMAM GEREKİYORDU

 ◊ 10-11 yıl önce karınızdan ayrıldığınızı,bir servet kaybettiğinizi ve intihara kalkıştığınızı okudum...

- Hayatımın amacı, köpekleri rehabilite etmek. İnsanlara yardım edebilmem için, kendi acı deneyimimi yaşamam gerekiyordu. Böylece acının gerçekten nasıl hissettiğini söyleyebilirdim. Nereden geldiğini anlayabilirdim. Çünkü oradan geçmiş olacaktım.

BİR ŞEY İSTİYORSAN EŞEĞE SÖYLEMELİSİN

◊ Hani “ben köpek insanıyım”, “ben kedi insanıyım” derler ya... Siz nasıl değerlendiriyorsunuz bunu?

- Bu doğru. Kedi insanları farklı, at insanları farklı, balık insanları farklı. Filleri olan insanları biliyorum, onlar farklı. Maymun insanları farklı. Onlarla birlikte olmak için onlar gibi davranmalısınız. Farklı hayvanlara sahipseniz, daha tarafsız hale gelirsiniz. Ancak kendi enerjinizi ve kendi benliğinizi kontrol etmelisiniz. Sadece bir türle yaşarsanız, o türe dönüşürsünüz.

◊ Arnold Schwarzenegger, mutfak masasının etrafında lamaları, köpekleri, pony’leri ile oturuyor...

- Bu durumla ilişki kurabiliyorum. Devekuşundan atlara her türlü hayvana sahibim. Öyle bir ortamda eşek, sürü lideridir.
Bir şey istiyorsan eşeğe söylemelisin. Tüm ekibi eşek toparlayacaktır. Arnold güçlü bir enerjiye sahip. Oradaki ortam mükemmel. Bu her şeyi barışçıl hale getiriyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!