Ayrılık da güzel oldu

Cengiz Semercioğlu: Serenay’ın yanına bundan sonra da sıklıkla birileri yakıştırılacaktır.

Şu anda en gözde yalnız oyuncular listesinde ilk sıraya yükseldi çünkü... Bu ilişkinin üçüncü bir kişi yüzünden bittiği iddiaları tamamen magazin sallamasından ibaret.

Tükettiler ilişkiyi... 3.5 yıl boyunca nasıl saygılı ve güzel yürüttülerse ilişkilerini, ayrılıkları da güzel oldu.

Birbirlerini kırmadan, dökmeden saygıyla bitirdiler.

Bu arada meslektaşlarıma da birkaç cümle edeyim. Evet, Serenay göz önünde, popüler biri ama bu onunla ilgili duyduğumuz her şeyi söylemeyi gerektirmez.

Araştırmalı, somut kanıtlar bulmalıyız. “Şununla birlikteymiş” derken dikkatli olmalıyız.

Onur Baştürk: Çok normal. Uzun bir ilişkiden çıktı Serenay. Şu an en parlak döneminde. En çok konuşulan star.

Adının yanına bir sürü isim yazılacaktır daha. Ama ben Serenay’ın hemen bir ilişkiye başlayacağını sanmıyorum. Biraz durup kendini dinleyecektir.

Ömür Gedik: İlişki ütücüsü arkadaşlar, bir durun Allah aşkına.

Serenay da Kerem de “üçüncü kişi yüzünden bitmedi bu ilişki” dedi. Bir süre kimselerle anılmak da istemiyorlar anladığım kadarıyla.

Onuna bununla adımızı anmayın diyorlar. Biraz saygı gösterelim.

Ateş olmayan yerden duman çıkmaz

Hadise’nin adı önce uçak kazasında vefat eden Mina Başaran’ın nişanlısı Murat Gezer’le sonra da Erhan Çelik’le anıldı. Ama Hadise iddiaları yalanladı. Peki bu dedikodular nereden çıkıyor sizce?

Onur Baştürk: Eğer birileri Hadise’ye ‘kıllık’ olsun diye bu söylentileri yaymıyorsa ateş olmayan yerden duman çıkmaz.

Belki ortak arkadaşlar sayesinde tanıştılar, adı geçen iki tarafla da bir şey olmadı.

Ama bu yan yana gelme durumu bile söylenti çıkmasına yetti. Acaba arasının bozulduğu kız kardeşleri mi yayıyor bu ilişki söylentilerini?

Ömür Gedik: Bir ünlü yalnız ise, bir başka ünlü ya da gündem yaratabilecek bir başkasıyla aynı ortamda bulunması bile “birlikteler” dedikodusunun çıkması için yeterli oluyor.

Dedikodu asılsızsa ya da söz konusu yakınlaşma bir kıvılcıma neden olmamışsa şekilde görüldüğü gibi yalanlanıyor ve olay da kapanıyor.

Cengiz Semercioğlu: Sosyal medyada yüzlerce magazin hesabı var, herkes aklına geleni yazıyor artık. Hadise’nin haberlerinin de kaynağı buralar.

Ama internet siteleri ve gazeteler bu haberleri yaparken çok daha dikkatli olmak zorunda.

Hadise bu isyanında haklı.

Hele Erhan Çelik-Hadise meselesine başından beri hiç ihtimal vermemiştim.

Sosyal medya şöhretleri duvara toslamaya mahkûm

Kerimcan Durmaz ve kendisine ait olmadığını iddia ettiği skandal videosu... Bu olayda Kerimcan’a destek veren (Didem Soydan, Yağmur Sarıoğlu) ve bu olaydan sonra desteğini çeken (Demet Akalın gibi) ünlü arkadaşlarına Konsey ne diyor?

Ömür Gedik: Kerimcan’ın özür videosu geldi sonunda. O paylaşımın kendisine ait olduğunu kabul etmiş, yaptığından pişman olmuş görünüyor.
Ben kötü günde desteğini çekenlerden değil destek verenlerden yana kullanıyorum oyumu. Sonuçta herkes hata yapabilir, birine işkence yapmadığına, öldürmediğine, pişman olduğuna, bundan sonra daha dikkatli olacağını söylediğine göre çok da üstüne gitmemek gerektiğini düşünüyorum.

Cengiz Semercioğlu: Kerimcan’ın “ben değilim” açıklamasına kimse inanmamıştı zaten... Çıkıp özür dileyerek ilk açıklamasında yalan söylediğini göstermiş oldu. Ben Demet’leri, Fatih’leri, Bülent Ersoy’ları hep eleştirdim Kerimcan’a gösterdikleri bu ilgiden dolayı. “Burada sanatçı olan sizsiniz, Kerimcan değil” diyerek Kerimcan’ı başköşeye taşımalarını hep eleştirdim.
Donanımı olmayan, kendilerini geliştirmek için gram çaba göstermeyen sosyal medya şöhretleri eninde sonunda böyle duvara toslamaya mahkûmdurlar.

Onur Baştürk: Benim arkadaşımın başına böyle bir şey gelse ben de, “Hata yapmış, abartmayın, hadi dağılın” diye destek çıkarım. Bundan daha doğal bir şey göremiyorum. Sadece iyi gün dostluğu yetmez, kötü gün dostu da olacaksın. Demek ki destek vermeyenler sadece iyi gün dostuymuş.

Anlık söylenmiş bir laf

Yılmaz Erdoğan katıldığı bir ödül töreninde, “Yakın zamanda sizden yeni bir film gelecek mi?” sorusuna “Yok, bıraktım o işleri” yanıtını verdi. Erdoğan sinemaya küstü mü? Netflix eleştirileri onu bezdirdi mi? Ne dersiniz?

Ömür Gedik: Sinema dünyamızda son yıllarda yaşanan polemikler, beklenen başarıların elde edilmemesi, gişe rakamlarındaki düşüş, Netflix durumları derken keyifler hayli kaçtı tabii. Yılmaz’ın “bıraktım o işleri” cümlesi umarım sitem ve hayal kırıklığının geçici bir ürünüdür.

Onur Baştürk: Laf olsun diye anlık söylenmiş bu laf sanırım, Netflix eleştirilerinden bezdiğine işaret Yılmaz Erdoğan’ın.

Merak etmeyin yeni bir film projesi mutlaka yapar. Hatta güzel bir drama daha çekse, bizi şaşırtsa...

Cengiz Semercioğlu: O sözü şaka yollu söyledi Yılmaz... Yılmaz’ın Netflix eleştirilerine alınıp sinemaya küsmesi ihtimal dahilinde bile değil.

Yılmaz her sezon film vizyona sokan bir yönetmen değil zaten.

2020’de olmasa da bir sonraki sezonun ortasında illa ki bir film çekecektir.

Bir sinemacıyı bu tür krizler, eleştiriler sinemadan uzaklaştıramaz.

Bu saatten sonra evliliklerini zor kurtarırlar

Boşanacakları konuşulan Kenan Doğulu-Beren Saat çifti Canan Doğulu’nun doğum gününde yan yana poz verdi. Sizce bu evlilikteki kriz sona mı erdi?

Cengiz Semercioğlu: Yan yana gelmeleri evliliklerini kurtardıkları anlamına gelmez. Beren’in geçen gün koyduğu dans videosundaki evin, Avrupa yakasında Boğaz kenarında tek başına taşındığı ev olduğu söyleniyor.

Belki krizi dondurdular, ötelediler bilemiyorum ama ortada bir kriz olduğu gerçekti.

Umarım kurtarırlar evliliklerini ama bu saatten sonra biraz zor gözüküyor.

Onur Baştürk: Sona ermiş görünüyor. Nihayet! Çünkü Beren Saat’in bunalımlı Instagram paylaşımları hafiften baymaya başlamıştı.

Birbirlerine değer veriyorlar, seviyorlar, demek ki yeniden eskisi gibi oldular. Sevindim onlar adına...

Ömür Gedik: İkiliye yakın çevrelerde Kenan’ın Beren’i çok sevdiği, ilişkiyi toparlamak istediği, Beren’in ise sorunlar yaşadığı konuşuluyordu. Birlikte görüntülendiklerine göre sorun çözülmeye başlamış  gibi. Hatta bu kriz, ayrı kalamayacaklarını anlamaları ve birbirlerine eskisinden çok daha sıkı sarılmaları ile sonuçlanmış bile olabilir.

Ajda ve Tarkan

Peki Billboard töreninde Madonna’nın kendi hologramlarıyla yaptığı şovu bizde kim yapsa yakışırdı?

Onur Baştürk: Tabii ki Ajda! Onun eski hallerinin hologramlarıyla sahneye çıktığını düşünsenize, nefis olur. “Ajda Forever” sloganı tam da yerini bulmuş olur!

Ömür Gedik: Billboard törenindeki hologram şovu teknik olarak şahaneydi bence. Bu şov için cebinden 5 milyon dolar harcadığı söyleniyor. Bizde bunu yapsa yapsa Ajda ya da Tarkan yapar herhalde.

Cengiz Semercioğlu: Tarkan’ı tek geçerim. Hem yenilikçi, hem de sahnesinde her zaman farklı şeyler yapmayı seviyor. Böyle Madonnavari bir hologram gösterisi de Tarkan’a yakışırdı....

Gurur tazeleyici

Billboard ödül töreninde Taylor Swift’in Raisa&Vanessa imzalı, Madonna’nın ise Erdem Moralıoğlu imzalı sahne kıyafetini nasıl buldunuz?

Cengiz Semercioğlu: Türk modacıların, tasarımcıların kıyafetleri, takıları son yıllarda dünya starlarının radarına girmiş vaziyette. Yıllardır modada marka yaratamadığımızdan yakınıp dururuz, Türk tasarımcıları yavaş yavaş bu çemberi kırmaya başladı. Raisa&Vanessa uzun süredir dünya çapında işler yapıyorlar ve eminim çok daha iyi olacaklar.

Onur Baştürk: Taylor Swift’in kırmızı halı kıyafeti çok şıktı, Raisa&Vanessa’nın bildiğimiz tarzında. Madonna’nın sahne kostümüne ise o kadar da bayılmadım açıkçası. Daha iyi kostümlerini gördü bu gözler sonuçta. Ama iki Türk markasının bu başarıları elbette göğüs kabartıcı, gurur tazeleyici...

Ömür Gedik: Taylor Swift’in Raisa&Vanessa imzalı mini elbisesi çok şeker ve seksiydi. Madonna’nın Erdem Moralıoğlu kıyafeti ise oldukça sıra dışı ve iddialıydı. Dünyanın gözünü diktiği bu ödül töreninde bu iki ünlü yıldızı giydiren modacılarımızı tebrik ediyorum.