Liseli gençlik 2004

Güncelleme Tarihi:

Liseli gençlik 2004
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 23, 2004 01:00

80’lerin sonunda doğup 90’larda yetişen gençler şimdi lisede. Anne babaya isyan etmiyor, siyasete pek bulaşmıyorlar. Aşkları hálá platonik, kariyer planları uçsuz bucaksız.

Kariyer planları hazır yaşadıkları aşklar hálá platonik

80’lerin sonunda doğup 90’larda yetişen gençler şimdi lisede. İster kolej çocuğu olsun, ister düz liseli, hepsinin kariyer planları var, hayatları yaşlarına göre çoktan programlanmış. Siyasetle pek ilgilenmiyorlar. Okul onlar için ‘bitirilmesi gereken bir şey’. Ortak travmaları üniversiteye giriş sınavı. Aile ile çatışma bu kuşakta modasını kaybetmiş, ebeveynleriyle gayet iyi anlaşıyorlar. Hatta en sevdikleri kişilerin aile fertleri olduğunu söylemekten utanmıyorlar. İdeal evlenme yaşı 30. ‘Kendimden memnunum’ klişesi eskisi kadar kesin değil, vücutlarında değiştirmek istedikleri yeri kabullenip, açıkça söylüyorlar. Çoğunun ‘çocukça’ diye nitelendirdiği bir sevgilisi olmuş. Ama asıl aşklar hálá platonik. İstanbul yaşamak için en gözde kent, kimse yurtdışında yaşamaya meraklı değil. Cinsellik konusunda kendilerini bilgili buluyorlar ama önceki kuşakların aksine birincil bilgi kaynağı arkadaşlar değil, bazen okul, bazen bir gazete ya da dergi, bazen de açık sözlü bir dayı. Dillerinden düşürmedikleri üniversiteler İTÜ ve Boğaziçi. İşte 11 liseli portresi...

MERVE KOCADÜZ (17, Bağcılar Akşemsettin Lisesi)

Önce hayatın tadını çıkarmak sonra evlilik ve çocuk

Okulumu, ders yapmayı, çalışmayı seviyorum. İstanbul içinde bir üniversiteyi kazanmak istiyorum. Boğaziçi Üniversitesi en büyük hayalim. Türkiye’de kalmak isterim ama yurtdışını da görmek güzel olur tabii. İstanbul’da yaşamak isterdim. İstanbul’da da Bebek’te.

Şiir yazmaktan hoşlanıyorum. Kitap da okuyorum, son olarak İpek Ongun’un ‘Bir Genç Kızın Gizli Defteri’ adlı romanını okudum. Ayda iki-üç kez sinemaya giderim. Ama VCD ve DVD’ler çıktığından beri daha az gidiyorum. Kulağa hoş gelen her tür müziği dinlerim, en çok Türk sanat müziğini seviyorum.

Erken anne olmak istemiyorum. Önce hayatın tadını çıkarmak, kariyer yapmak istiyorum. Daha sonra evlilik ve çocuk. Evlenmek için 25-27 yaşlar normal. O yüzden çocuk meselesi şimdilik bana çok uzak geliyor. Cinsellik çok ilgilendiğim bir konu değil, bu yüzden fazla bir bilgim yok. Bu tür konuları şu an için uygun bulmuyorum.

Düzenli harçlık almıyorum çünkü yol masrafım yok. Kozmetik ürünleri harcama kalemlerimin yarısını tutuyor. Benim çanta merakım var. Çanta almayı severim. Toka gibi aksesuvarlara da para harcadığım oluyor. Ama giyim tarzım ruh halime göre değişiyor. Modayı da takip ederim ama mutlaka bana yakışanı tercih ederim. Marka merakım yoktur.

Kendimden çok memnunum. Hiçbir yerimi değiştirmek istemezdim. Anneannem ve dedemin kaybı benim için hayattaki en üzücü olaylardı.

GİZEM ELİF DOLU (18, Kabataş Lisesi)

Spor ayakkabım, en popüler marka neyse o olsun isterim

Okulumu pek sevmiyorum. Saint Benoit’dan gelmiştim, bu okula girince kendimi baskı altında hissettim o yüzden adaptasyon sorunu yaşadım. İnsanlar burada daha tutucu ve öğretmenler daha otoriter. Ama bir yandan da memnunum çünkü bu okul üniversiteye giriş avantajı sağlıyor.

Ailemle ilişkilerim çok iyi. İkinci çocuğum, annemle babam ilk tecrübelerini ablamda edindikleri için ben görece daha rahat yaşıyorum. Genellikle acıkan yemek yer bizde. Ama oturup hep birlikte televizyon izleriz. Hayatta babamı örnek alırım. Etrafında olup bitene ilgi duyması beni çok etkiliyor. Televizyonda anlamadığım bir tartışmayı bana açıklıyor. İleride onun gibi kültürlü biri olmak isterdim.

20-30 arkadaşım olduğunu zannediyorum. Bunların 5 tanesiyle çok yakınım. Küs olduğum değil ama ilişkimi tamamen kestiğim bir arkadaşım var. Kişilik olarak anlaşamıyorduk. İlk kez biriyle çıktığımda 14-15 yaşındaydım. 6 sevgilim oldu ama şu anda biri yok. Sanırım bir kez aşık oldum, 1 yıl sürdü. Marka merakım spor ayakkabıda var. Özel bir tercihim yok, popüler olan markaları tercih ediyorum. Özel bir hobim yok ama zaten son zamanlarda pek fazla boş vaktim olduğu da söylenemez. Bazen bana tek bir gün kalıyor onu da uykumu almaya ayırıyorum. Ayda bir, en fazla iki sinemaya gidiyorum. En son Da Vinci Şifesi’ni okudum. Hobi sayılır mı bilmem ama Rotary Kulübü’nde çalışıyorum. Burada sosyal işler yapıyoruz. Mesela son olarak Beylikdüzü’nde kütüphanesi çok kötü durumda olan bir ilköğretim okulunun kütüphanesini boyadık.

Haftada 50-60 milyon harçlık alıyorum. Ama yanımda kredi kartım var, ihtiyaç olursa onu kullanıyorum. Kendi paramı kazandığım da oldu. Neşe Erberk’e kayıtlıydım, bir iki günlüğüne figüranlık yaptım.

ENGİN DENİZ (15, Fatih Ahmet Rasim Süper Lisesi)

Sempatikliğim ve basket oynamam sayesinde 200 arkadaşım var

Okuduğum okuldan memnun değilim çünkü olanakları yetersiz. Dersler açısından sorun yok ama yan aktiviteler, mesela spor bakımından yetersiz. Hayalimdeki üniversite İTÜ, yurtdışında da Harvard. Duyduğuma göre çok iyi bir okulmuş. Basket takımı da var üstelik.

Anne ve babamla ilişkilerim çok iyi, Hemen her şeyi onlara anlatabiliyorum. Tek çocuk olmanın avantajı bence. Sevilen bir tipim galiba, çünkü bir sürü arkadaşım var. 200 arkadaşım vardır diye tahmin ediyorum. Sempatik olmam ve basketbol oynamam bunda etkili olmuştur sanırım. Herkesin gittiği popüler yerlere değil, Beyazıt, Sultanahmet gibi daha otantik yerlere gideriz.

İyi bir profesyonel basketbolcu olmak hedefim. İstanbul’da yaşamak istemezdim, çok kalabalık. Deniz kenarı bir yerde, mesela Antalya’da yaşamak isterdim. Ama yurtdışını tercih ederdim, olanakları daha fazla olduğu için.

Şimdiye kadar 5 sevgilim oldu ama şu anda yok. İlk çıktığımda 13 yaşındaydım, ilk öpüştüğümde de 14 yaşında. En uzun ilişkim bir ay sürdü. Aşık oldum, platonik bir aşktı, onun haberi bile yoktu. Şimdi bitti. 25 bence evlenmek için iyi bir yaş. 35’ten önce çocuk sahibi olmak istemem çünkü o zamana kadar kariyer işlerini ancak halletmiş olurum.

Bana neyin yakıştığını düşünürsem onu giyiyorum. Marka merakım yok. Sinemaya iki ayda bir giderim. En son Can Dündar’ın ‘Atatürk’ün Son 300 günü’ kitabını okudum. Yabancı pop ve metal müzik dinliyorum. Şu sıralar vakit bulamıyorum ama normalde bilgisayar başına oturduğumda üç saat kalırım.

KAAN BATU ÇAYIROĞLU

(16, Kadıköy Anadolu Lisesi )

Cinsellikle ilgili kafama takılanları dayıma sorarım açık açık anlatır

Ben bu okula isteyerek girdim. Kazanmak için çok çalıştım. Çünkü çok iyi bir okul burası. Üniversite için hedefim İTÜ ya da Boğaziçi’nin endüstri mühendisliği bölümü.

Annemle babam boşandılar ama her ikisiyle de ilişkilerim çok iyi. Onlar benim en yakın arkadaşlarım. Geceleri dışarı çıkabiliyorum, akşam 21.30 gibi eve dönmem gerekiyor. Gece bir arkadaşımın evinde kalabilmem için annemin, arkadaşımın annesini tanıması gerekiyor.

Haftada 100 milyon lira harçlık alıyorum. Ne giyeceğime annemle birlikte karar veriyoruz. Marka merakım var, Tommy Hilfiger ve Dolce Gabbana’yı çok seviyorum.

Arkadaş çevrem çok geniştir, 50- 60 arkadaşım vardır. Ama kankalarım daha az. 10-15 tane. En çok konuştuğumuz konular futbol, müzik ve kızlar. Arada sırada kız meseleleri yüzünden kavga da ediyoruz. ‘O benim kızım, bu senin kızın’ meseleleri! Ama uzun süre küs kalamıyoruz.

Bir buçuk aydır biriyle birlikteyim. Ben bu işlere biraz erken başladım aslında. İlk kız arkadaşım ilkokul beşte oldu. İlk öptüğüm kız da oydu. Şimdiye kadar ciddi anlamda 6 tane ilişki yaşadım ama aşk duygusuyla ilk defa bu yıl tanıştım. Şu anda birlikte olduğum kıza sırılsıklam aşığım.

Cinsellikle ilgili ne biliyorsam, dergi ve gazetelerden öğrendim. Bu konuda çıkmış hiçbir yazıyı kaçırmam. Kafama takılan soruları ise dayıma sorarım, o da her şeyi bütün açıklığıyla anlatır. Birkaç tane cinsel deneyimim oldu. İlk defa 14 yaşındayken bir kadınla birlikte oldum. Tatildeydik, yaşı benden büyüktü.

Kendi evim olunca Suadiye ya da Şaşkınbakkal’da oturmak isterim. Yaşamak için değil ama görmek için Amerika’ya gitmek istiyorum.

Örnek aldığım kişi babam. Vazgeçemeyeceğim şey kızlar.

NERMİN ÖZBEY

(17, Özel Kültür Fen Lisesi)

ÖSS varken, şu anda bir sevgiliye ayıracak vaktim yok

Okulumu seviyorum ve memnunum. Bir kere üniversiteye iyi hazırlanıyorum.Anne ve babamla ilişkilerim çok iyi. Her konuyu onlarla açık açık konuşabiliyorum. İki ağabeyim var. Onlarla da iyi anlaşıyoruz. Benim arkadaşlarım grup gruptur. Kimisiyle müzik, kimisiyle alışveriş ve moda, kimisiyle de gelecek ve okuldan konuşuyoruz. Çoğunlukla yemeğe, sinemaya gideriz, alışveriş yaparız ve sohbet ederiz. Bence flört insanların birbirine karşılıklı olarak zaman ayırmasıdır. Bu birbirlerine verdikleri değeri de gösterir. Ama şu anda benim böyle bir şeye ÖSS nedeniyle vaktim yok. O yüzden sevgilim de yok. Ama daha önce bir tane olmuştu. 14 yaşındaydım, uzun süreli değildi aslında çocukluk heyecanıydı. Aşık da oldum ama o başkasıydı.

ÖSS yaklaştıkça vaktimin önemli kısmını ders çalışmaya ayırıyorum. Ama dağcılık yapmak isterdim. Folklor yapmıştım, belki yeniden folklora dönebilirim. Ayda 4-5 kez sinemaya giderim.

Geleceğe dair çok plan yapan birisi değilim aslında, şartlar oluştukça karar veriyorum. İleride İstanbul’da yaşamak isterim çünkü imkanları fazla. Çocuk sahibi olmak için her şeyden önce iş yaşamımın yoluna girmesi gerekir diye düşünüyorum. Bu da tahminimce 26-27 yaşına denk gelir. Otuzun üzerinde çocuk sahibi olmak istemem, çocuk sayısı da maksimum 2 olmalı.

Vücudumdan memnun değilim. Aslında orantılı olması hoşuma gidiyor ama bence biraz balık etliyim. İleride spor yaparak kapatabilirim bunu.

HALİL BİLİK (16, İstanbul İmam Hatip Lisesi, 16)

Siyasete ilgi duyuyorum, başbakan olmayı istiyorum

Okulumdan memnunum. Hayalimdeki üniversite İstanbul Üniversitesi. Hukuk okumak istiyorum.Anne ve babamla ilişkilerimiz çok iyi. 7 kardeşiz, ben dördüncü kardeşim. Ağabeylerim bana destek oluyorlar her konuda. Herhalde arkadaş sayım 100’ün üstündedir, içlerinden 4-5 tanesi en yakın arkadaşlarım. Çoğunlukla derslerden, güncel olaylardan bahsederiz, futbol, basketbol, voleybol oynarız. İleride Güneydoğu’da yaşamak isterdim. Zaten memleketim de orası. Avukata çok ihtiyaç var. Yurtdışı da olabilir. Lübnan’da akrabalarım var ve iş olanakları daha çok.

Haftalık 20 milyon lira harçlık alıyorum, kitaba ve gezmeye harcıyorum. Alışverişe ailem gider. Onların aldıklarını beğeniyorum. Tahminimce yıllık giyim masrafım 500 milyon civarındadır. Kendime yakışanı giyerim. Spor olmasına dikkat ediyorum, Puma markayı çok seviyorum spor ürünler çıkardığı için.

Boş zamanlarımda ders çalışırım, havuza yüzmeye giderim. Haftada bir iki kez sinemaya giderim. Son olarak İbrahim Ulvi Yavuz’un ‘Gönlümün Üstüne Cemre Düştü’ romanını okudum. Müzik olarak Bayhan ve Kıraç’ı çok beğeniyorum.

Mahalleden tanıştığım bir sevgilim var. Sevgilime aşığım, o da hayatta bir kez oldu. İleride evlenmeyi düşünüyoruz. Cinsellikle ilgili bilgim yok, bu konuda bir yayın takip etmiyorum, hiçbir deneyimim de olmadı. Hayatta hiç öpüşmedim.

Siyasete ilgi duyuyorum, gazete ve kitap okuyorum, televizyon programlarını seyrediyorum. Başbakan olmak isterdim.

Hayatımda en iyi şey, bana cep telefonu alınmasıydı. Derslerimden, ailemden ve dinimden vazgeçemem.

BAHAR GÜLEÇ

(16, Çamlıca Kız Lisesi)

Babam çocuk gibidir, bazen onu şımartmam gerekebiliyor

İçimde çok büyük bir potansiyel var: Gitar çalıyorum, şarkı söylemeyi ve dans etmeyi çok seviyorum. Sanatçı olmak istiyorum ileride. Hayatta başıma gelen en iyi şey sahnede olmak çünkü. O an kendimi çok iyi hissediyorum. En kötü şey ise yalnız kalmak.

Annemle arkadaş gibiyiz. Babamla daha resmi bir ilişkim var. Benim babam diğer babalara hiç benzemiyor. Çocuk gibi... Bazen onu şımartmam gerekebiliyor.

Sevgilim yok. Bu tür duygularla ortaokulda tanıştım. Birinden hoşlanmıştım, o da benden hoşlandığını söylemişti. Ama sonra gidip başka biriyle çıkmıştı. Buna rağmen ben orta sona kadar onu sevmeye devam etmiştim. Sonra duygularım tükendi ama başka birini de sevmedim. Cinsellik soruları kafamı kurcalamaya başladığı zaman anneme sormuştum, bir yıl sonra cevaplayacağını söylemişti. Ben de bunun üzerine evdeki sağlık ansiklopedisinden her şeyi öğrendim!

Haftalığım 40 milyon lira. Okula evden yemek götürdüğüm için para biriktiriyorum. Kıyafetlerimi modaya göre ayarlamıyorum. Ama her gençte olduğu gibi bende de marka merakı var. Nike ve Zara’yı çok seviyorum. Bilgisayarım var. İnternete arada sırada giriyorum. Astroloji sitelerine ve Cnbc-e’nin sitesine giriyorum. Tam bir Buffy (Cnbc-e’de oyanayan vampir dizisi) fanatiğiyim.

İleride İstanbul’da yaşayacağım. Yaşamak için değil ama görmek için Amerika’ya gitmek isterdim. 25 yaşında anne olmak istiyorum.

ULAŞ YORGANCIOĞLU

(18, İstek Semiha Şakir Lisesi)

Kızların olmadığı bir dünya düşünemiyorum

Ailemle ilişkilerim süper. Ablam var, o da çok iyi. Özel durumlar dışında akşam yemeğini ailece yeriz. Çok rahat dışarı çıkabiliyorum. Telefonum yanımda ve açık olduğu sürece sorun olmuyor. Arkadaş çevrem geniştir. En önemlisi okuldaki arkadaşlarım. Okulda tanınan bir tipim. 30’un üzerinde arkadaşım var ama sıkı doslarımın sayısı 5’i geçmez. Tartıştığım arkadaşlarım oluyor tabii. Ama tek bir kişiyle küsüm, o da eski kız arkadaşım.

Altı sevgilim oldu şimdiye kadar. Şu anda yok. Caddeye (Bağdat Caddesi) çıkarız, yemek yeriz, sinemaya gideriz, dans etmeye ve eğlenmeye gideriz. İlk kez 12 yaşında öpüştüm. En uzun ilişkim ise iki buçuk ay sürdü. 14-15 yaşlarındayken aşık olmuştum. İkincisi de geçen yıl yani 17 yaşında oldu.

Tekstil sektöründe, müzik ya da otomobil konusunda kariyer yapmak isterim. Otuzun altında evlenmeyi düşünmüyorum. Otuz üç yaş baba olmak için iyidir bence. Türkiye’de yaşamak isterim ama sık sık yurtdışına da çıkabilmeliyim. İstanbul’da Caddebostan ya da Nişantaşı’nda yaşamak isterdim.

Haftada en az 120 milyon lira harçlık alıyorum. Modayı takip etmeye çalışıyorum. İtalyan markaları ile Diesel favorilerim. Yıllık giyim masrafım 3-5 milyar lira arasında diye tahmin ediyorum.

ÖSS’den kalan vakitlerimde (ki pek kalmıyor!), arkadaşlarımla takıldığım zamanlar aslında benim en keyif aldığım zamanlar. Müzik severim, iyi bir DJ’den ders almak istiyorum. Ayda 4-5 kez sinemaya giderim. En son Da Vinci Şifresi’ni okudum. House türü müzik, progresif ve deep house en sevdiğim müzik türleri. Yabancı pop da tercihlerim arasında. Günde bir iki saatimi bilgisayar başında geçiriyorum, ders hariç her şeyi yaparım!

Kızların olmadığı bir dünya düşünemiyorum.

DENİZ KAZAZOĞLU (17, Notre Dame de Sion Fransız Lisesi)

Fransız disiplini çok kastı ama İstanbul’da olmak güzel

Okulumdan memnun değilim. Çünkü Fransız disiplini bana göre değilmiş. Gençliğimizi yaşayamıyoruz bu okulda. Ailem Bursa’da yaşıyor. İyi bir eğitim alabilmek için İstanbul’a geldim, anneannemle kalıyorum. Fazla arkadaşım yok, olsun da istemiyorum zaten. Etrafımda 15 kişi falan var. Üçüyle kankayım. Kiminle ne paylaştığım adamına göre değişiyor: Biriyle yalnızca müzik konuşuyorum, diğeriyle yalnızca spor, berikiyle sinema.

Şimdiye kadar üç kişiyle çıktım ama kimseyle öpüşmedim. Şu anda sevgilim de yok. 15 yaşındayken aşık olmuştum. Ama yaz aşkıydı; yaz bitti, aşk bitti. En uzun süreli ilişkim oydu. Cinsellikle ilgili bildiğim her şeyi arkadaşlarımdan öğrendim. Porno dergi ve porno CD’yi hiç kendim almadım ama kuzenlerim izliyor, öyle görüyorum.

Genelde rock. 90’ları seviyorum. Türkçe olarak Mor ve Ötesi ve Gripin dinliyorum. Ayda üç kere sinemaya gidiyorum. Kitaba gelince, en son okulda ‘Araba Sevdası’ diye iğrenç bir kitap okuttular!

Haftalık 100 milyon harçlık alıyorum, buna her şey dahil, yemek de kılık kıyafet de.

Vücudumdan memnunum. Daha fazla zayıflayamam herhalde! Böyle kalmak istiyorum. Formumu korumak için de diyet yapıyorum.

Politikadan da hiç haz etmem. 18 yaşına basmış olsaydım, son seçimlerde CHP’ye oy verirdim. Tek nedeni de AKP’ye karşı gelmek olurdu, yoksa CHP’ye inanmıyorum.

26 yaşında evlenmek, 30 yaşında anne olmak istiyorum. İstanbul’da yaşayacak olursam Taksim’e yakın bir yerlerde oturmalıyım mutlaka. Zaten başıma gelen en iyi şey İstanbul’da okumak. Çünkü Bursa iğrenç bir yer.

EMRE KÖSELİ (17, Işık Lisesi)

Siyasetle dalga geçecek kadar ilgiliyim, Erdoğan ve Perinçek çok eğlenceliler

Okulumdan memnunum. Derslerim bana çok şey öğretiyor. Hayalimdeki üniversite Boğaziçi Mikrobiyoloji. İstanbul’da, Maçka’da yaşamak istiyorum. Ama mikrobiyolojiyi kazanırsam Kanada’da da yaşayabilirim.

Her akşam annem ve babamla birlikte yemek yiyoruz. Gece dışarı çıktığımda 22.30’u geçirmem.

Sevgilim yok. Şimdiye kadar iki ilişkim oldu ama ikisi de bir haftadan fazla sürmedi. Kız arkadaşımı yanağından öpmüştüm. Dudağına kadar gitmedim. Cinsellikle ilgili bildiğim her şeyi arkadaş çevremden, derslerden, dergilerden öğrendim. Ortaokuldayken arkadaşlarla bir kadınla erkeğin nasıl seviştiğini konuşmuştuk. Bilenler bilmeyenlere anlatmıştı. Hiç cinsel deneyim yaşamadım.

Ayda 4-5 kez sinemaya gidiyorum. Televizyonda da Cnbc-e dizilerini seyrediyorum. Okulda ne veriyorlarsa o kitapları okuyorum. Rock müzik dinlerim. Bilgisayarı seviyorum, oyun oynuyorum.

Haftalığım 50 milyon lira, onu da yemeğe harcıyorum. Küçükken bir günlüğüne bakkalda çıraklık yapmıştım, bahşiş vermişlerdi. Zaten giyimle hiç ilgilenmiyorum. Örtünmek için giyiniyorum. Marka merakının gereksiz olduğunu düşünüyorum. Annemin aldıkları yetiyor bana.

Siyasetle dalga geçecek kadar ilgiliyim. Tayyip Erdoğan ve Doğu Perinçek’le çok eğleniyoruz.

ÜMİT ÇELENK (15, Gaziosmanpaşa Kadri Yörükoğlu Lisesi)

Sevgilim yok, sinemaya gitmem, 27’imde evleneceğim, 28’imde baba olacağım

Okulumu seviyorum. Beni hayata hazırlıyor. İleride hukuk okumak istiyorum. 27 yaşında evleneceğim, 28 yaşında baba olacağım.

Annemle ve babamla iyi anlaşıyorum. Bazen arkadaş gibiler bazen anne-baba gibi. Her akşam onlarla birlikte sofraya oturuyorum. Gece dışarı çıktığımda saat 21.00’de eve dönüyorum. Sevgilim yok. Hiç olmadı. Hiç aşık olmadım bugüne kadar, hiçbir kızı da öpmedim. Ortaokuldayken bir kızdan hoşlanmıştım. Sonra kendiliğinden geçti... Cinsellikle ilgili her şeyi sağlık ve biyoloji derslerinde öğrendim. Kafamıza takılanları da arkadaşlarla konuştuk. Ailemle bu konuyu hiç konuşmadım. Porno CD de izlemedim, porno dergi de okumadım.

Harçlığım günlük 4 milyon lira, yemeğe ve yola harcıyorum. Yazın eniştemin çiçekçi dükkanında çalışmıştım, ilk kez öyle para kazandım. Zaten giyim, kuşam merakım yok. Annem ne alsa onu giyerim, markalarını da önemsemem.

Bağlama öğreniyorum. Sinemaya gitmem ama kitap okuyorum. En son okuduğum kitabın adı da Semavar. Bir de bilgisayar oynarım. Siyasetle ilgilenmiyorum, çok erken. Hayatımda başıma gelen en kötü şey Anadolu Liseleri Sınavı’nı kazanamamak. En iyi şey ise İstanbul’da yaşamak. Gaziosmanpaşa’da yaşayacağım ben. Hiçbir ülkede yaşamak istemem ama İtalya’yı çok merak ediyorum.

ÖĞRETMENLERİNİ YAŞLI BULUYORLAR TV’DE EN ÇOK SPOR İZLİYORLAR

Maltepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nin 20 ayrı bölgede lise son sınıf öğrencileri arasında bir araştırmanın sonuçları

Günde 3-4 saat ders çalışıp, ortalama 200 test sorusu çözüyorlar.

Öğretmenlerini kendilerini geliştirmemekle ve yaşlı olmakla suçluyorlar.

En çok spor (% 27.6), sonra haber (% 24.2), sonra belgesel (% 16.8) izliyorlar.

Boş vakitlerini müzik (% 60.5), televizyon (% 30.2) ve sporla (% 22.5) değerlendiriyorlar.

Gazetelerde köşe yazılarını (% 82) ve spor haberlerini (% 55) okuyorlar.

Batı klasik eserlerini sadece yüzde 2.7’si okuyor.

Tanınmış Türk yazarlarını yılda 1-2 (% 62) kez okuyorlar.

Kültürel ve bilimsel dergilerin kapağını açmıyorlar (% 58).

Yüzde 62’si ezberci eğitimden yakınıyor.

Mesleklerine kendileri karar veriyor, aile ve öğretmen sonra geliyor.

15-17 yaş grubunda yüzde 4.7 en az bir kere esrar kullanıyor.

Liselilerin genel depresyon oranı yüzde 33.5.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!