Kendi sahnelerinde

Şenay Gürler: "Açık tonları fonda kullanır, renkli objelerle hareket katarım"

Dergiler okuyorum, yenilikleri takip ediyorum. Belli bir stilim olduğu söylenemez. Rahat ve güncel diyebilirim. Tam anlamıyla modern de değil. Kısacası karışık denilebilir. Evimde genellikle açık tonlar hoşuma gidiyor; fildişi, ekru gibi... Canlı renkleri çok sevmeme rağmen, dekorasyona bir hareket katması açısından, leke olarak kullanmayı tercih ediyorum.

Nişantaşı, Ikea, Akmerkez ve yurtdışından aldığım objelerim var. Evimde, manzarayı görebildiğim her köşeyi seviyorum. Kışın biraz serin olsa da, güneşin vurmasıyla hemen sıcacık oluyorsunuz. Evim küçük olmasına rağmen, çok ferah, özellikle yaz aylarında terasım çok keyifli oluyor.

Haldun Dormen: "Karmaşık bir dekorasyon stilini benimsedim"

Evimi kendi zevkime göre dekore ettim. Karmaşık bir dekorasyon stilini benimsedim. Salonumda daha çok antikalar, aile yadigárı eşyalarım var. Misafirlerimi ve öğrencilerimi bu odada ağırlamayı seviyorum. Bir davet olursa, salonu kullanıyorum. Renk olarak açık yeşil ve sarıyı dekorasyonda, siyahı ise kıyafetlerde tercih ediyorum. Şile’de bir evim daha var. Orası ’chale’ gibi olduğu için, aksesuvarlarla dolduruyorum. Özellikle inek aksesuvarları alıyorum; çünkü çok seviyorum. Resim almaktan hoşlanıyorum. Fakat koyacak yerim kalmadı.

Kendi sahnem olan evime gösterdiğim özeni, ilk tiyatromu açtığım günden beri, prodüksiyona da gösteririm. Benim için dekor ve kostüm çok önemli. Sahne dekoru, yönetmenin yorumuna göre değişir. Bu işteki en büyük gayem, gençlere yol açmak ve bu yolda ilerlemelerine yardım etmek. Fatih Aksoy’la beraber Levent’te açtığımız okulumuzun yaz dönemi başlıyor. Bu okulda, oyunculara konservatuvar eğitimi vereceğiz.

Can Gürzap: "Tiyatroculuktan gelen bir dekorasyon anlayışına sahibim"

Evimi kendi, zevklerime göre dekore ettim. En son oyunum Amadeus’un sahne dekorundan çok etkilendim. Dekorda barokun daha renklisi, süslemelisi olan rokokodan oluşan bir saray tasarımı yapıldı. Evimde de öyle bir hareket istiyorum. Sapanca’daki evimin yatak odalarını farklı renklere boyattım. Bu evimde daha çok pastel renklere yöneldim. Bana göre en güzeli kese kağıdı rengi. Her türlü objeyle uyum sağlayan ve rahatlatıcı bir renk.

Evimde, televizyonumun ve manzaranın karşısı en sevdiğim köşem. Son zamanlarda yere değişik bir halı veya kilim almak istiyorum. Camımın önüne iki tane koltuk ve sehpa alabilirim. Tiyatroculuktan gelen bir dekor anlayışım var. Tiyatroda sahne bizim evimizdir. O kadar çok dekor içinde yaşadım ki, bende bir dekor zenginliği oldu. Sahne dekoru oyunla bağlantılıdır, tasarımı sonsuzdur.

Dünyada her şeyi, hatta var olmayanları da kullanabilirsiniz. Sahne dekoru, gerçekçi olmak zorunda değildir. Bu bir ekip işidir. Yönetmenden ışıkçısına kadar, herkes anlaşacak ki, oyun dekorun içinde boğulmasın.

Zeyno Günenç: "Renkli, en çok da turuncu objelerim var"

Kendi zevkime göre dekore ettiğim evim, rahat ve huzurlu. Antika ile moderni karıştırmayı seviyorum. Anneannemden kalma antika birkaç parçam var; radyo, dolap gibi... Ama genelde renkli ve beni yansıtan şeyleri tercih ediyorum. Duvarlarım kayısı rengi.

Yurtdışına gittiğimde, gezdiğim yerleri hatırlatacak ufak şeyler alıyorum. Murano camından objelerim, Venedik’ten aldığım maskelerim, biblolarım, annemin verdiği eski porselenlerim, Uzakdoğu’dan aldığım birkaç aksesuvarım var. Her şeyi kıvamında kullanmayı tercih ediyorum.

Evimde, televizyonun karşısına denk gelen her köşeyi seviyorum. Uzanıp, televizyon seyretmek keyifli oluyor. Keyif aldığım bir başka şey ise; tiyatro sahneleri. Sahne dekoru, oyunun koyuluş şekline göre değişiyor. Dekor olmayan bir sahne veya demir konstrüksüyonlu bambaşka bir dekorda da oynayabilirsiniz. Oyuncunun sahnede kendini rahat hissetmesi önemlidir. Evimi çok sevsem de, tiyatro sahnesini galiba daha çok seviyorum.