Kelebekler kadar özgür

Güncelleme Tarihi:

Kelebekler kadar özgür
Oluşturulma Tarihi: Eylül 19, 1997 00:00

Haberin Devamı

O hep müziğin külkedisi olarak anıldı. Zaten var olan yeteneği Sony Müzik'in ‘‘en büyük patronu’’ Tommy Motola ile buluşunca ortaya bir ‘‘Mariah Carey Fenomeni’’ çıktı. 1990'da başlayan serüvende albüm satış grafiği 80 milyonu aşıyor. Şu anda dünya müzik sektörünün en güçlü kadın sanatçıların başında gelen Mariah Carey 26 yaşında bu kadar çok şey başarmanın keyfini yaşıyor. 90'lı yılların en çok albüm satan kadın ünvanını taşıyan Carey, aralarında iki Grammy dahil sayısız ödüle layık görülmüş. 1990 yılında masum kız ifadesiyle izleyicinin karşısına çıkan Mariah Carey, yıl 1997'yi gösterdiğinde artık kabuğunu tamamen kırmışa benziyor. Kendinden emin, güçlü ve seksi kadın imajını benimseyen Carey, süpriz boşanması, yeni sevgili söylentisi ve farklı bir albümle şimdi adından söz ettiriyor.

Sansasyonel bir biçimde müzik maratonuna döndü Mariah Carey. Sony'nin patronlarından Tommy Mottola'dan sürpriz bir biçimde ayrılan sanatçı, hayatına kuşkusuz yeni bir yön vermeye kararlı görünüyordu. Ve yeni albümüne ‘‘Butterfly’’ adını koyarak da adeta özgürlüğünü ilan eder gibiydi. İlk kez dünya çapında büyük bir promosyon kampanyasına evet diyen genç sanatçı, Avrupa'daki tanıtım kokteyli ve basın toplantısı, üstelik 30 dakikalik özel röportajlar zincirine ilk kez çok sevildiği bir ülkeyi Türkiye'yi de davet ediyordu.

26 Ağustos akşamı Londra'nın son zamanlarda en gözde mekanı Cafe De Paris'de ve ertesi gün röportaj için buluştuğumuz otelinde profesyonelliği ile göz kamaştıran Carey, espiri anlayışı ve hazır cevaplığı ile de beni etkiledi doğrusu. Karşımda oturan melez dilberin korkunç bir karizması vardı. Zeki bakışları, mesafeli duruşunun ardından canayakın bir kimlik yatıyordu... Ve kendisine yöneltilen her soruyu içtenlikle cevaplıyordu. Böyle bir organizasyona ilk kez Türkiye'den bir gazetecinin katılmasından dolayı mutluluğunu dile getiriyordu Carey ve albümlerinin satıldığı birçok ülkeyi tanımak istediğini de vurguluyordu. Sonunda Carey'in yeni yaşamı, yeni projeleri, iç dünyası, dostlukları ve hedefleri konusunda pek çok şey öğrendiğimiz neşeli bir sohbet gerçekleşiyordu...

Evliliğinizi noktaladınız. Hayatınızda yeni bir dönem başlıyor. Neler hissediyorsunuz?

- Bunu tarif etmek zor aslında. Geçmişime baktığımda çok şey öğrendiğimi hissediyorum. Galiba olgunlaştım. Bütün bu süreç büyümeme neden oldu. Yaşamam gerektiğini düşünüyorum. Hayatta hiçbir şeyi sebepsiz yere yaşamayız çünkü...

Eski eşinizle bugün ilişkileriniz nasıl?

- Dost olarak ayrıldık, hatta iki gece önce birlikte yemek yedik. Hala ona danıştığım o kadar çok şey var ki. Eski eşimin benim üzerimde çok emeği var. Sonutça Tommy beni yönlendirdi, ‘‘şekillendirdi’’ ve kendi yolumu bulmamı sağladı. Kendi yoluma gitmek istediğimde de beni bıraktı.

Bu arada son zamanlarda albümünüzün prodüktörlüğünü yapan Puff Daddy ile aranızda aşk söylentileri var?

- Klasik bir cevap olacak ama, biz Puff Daddy ile arkadaşız. Uzun bir süre birlikte çalıştık. Birlikte neşelendik, birlikte üzüldük. Dostlarımla benim hakkımda böyle şeylerin çıkması beni üzüyor, ama böyle şeylere fazla da takılmıyorum. Çünkü ne yapsanız önleyemezsiniz... Sonuçta ben rahibe değilim ve hayatımda eski kocamdan sonra da erkekler girecek.

Müziğinizin şimdi daha farklı olduğunu düşünüyoruz. Sanki artık köklerinize daha bağlı gibisiniz?

- Evet bu albümümün benim hayatımda önemi büyük. Kuşkusuz diğer albümlerimi de seviyorum. (Gerçi itiraf etmeliyim. Bugün bazı şarkılarımdan nefret de ediyorum) Ancak şu son çalışmanın yeri başka. Son yıllarda yaşadığım bütün duyguları bu albüme yansıttım ben. Henüz stüdyodan çıkalı 15 gün oldu. Çocukluğum boyunca ritm ve blues dinleyerek büyüdüm ben. Ve şimdi bugüne belki en çok bu müzikten yararlandım, çünkü bu albüm tamamen benim özelimden gelen bir albüm oldu. Evet doğru bu albümü diğerlerinden çok farklı yere koymak lazım.

İmaj değişikliği de bariz ortada. Artık daha seksi bir Mariah var karşımızda?

- Bilinçli bir şekilde gelişen bir şey değil. Yine bu konuda danışmanlarım var. Bilmem belki de kendimi artık daha çok kadın olmuş gibi hissediyorum.

Masum genç kız, hatta Pamuk Prenses, Külkedisi gibi lakaplarınız vardı. Bunlar sizi rahatsız ediyor muydu?

- Gerçekten bu lakapları nasıl elde ettiğimi anlamış değilim. Koyanı da lanetleyebilirim doğrusu. Ben hiçbir zaman masum bir kız değildim. Her zaman hırslı ve ne istediğini iyi bilen biriydim. Belki maddi açıdan zor günlerim oldu. Evet Mariah Carey garsonluk da yaptı, vestiyerde de çalıştı, ama her zaman inandığı ve güvendiği yeteneği, zekası ve sabrı vardı ve bunların sonucunda bir şeyi başardı.

O zor günlerdeki Mariah geriye ne kaldı sizce?

- Ben içimde hala aynı kişiyim, maddiyatla alakalı sadece yaşam standartınız değişiyor, ama derinliklerimde o kızım hala. New York'a geldiğinde cebinde iki dolarım vardı, ama içimde hep umut vardı.

Ve bugün de çeşitli yardım kuruluşlarına destek veriyorsunuz, hatta kendi adınızı taşıyan bir de vakfınız var...

- Kendi adıma bir yaz kampı var. Fakir çocuklara burada yazlarını geçirme imkanı tanınıyor. ‘‘Camp Mariah’’ adını taşıyan bu yaz okulunda ünlü müzisyen, şarkıcı, ressamları konuk öğretmenlik yapmaları için ikna ediyoruz. Ayrıca bu çocuklara psikolojik hizmetlerin de verilmesini sağlıyoruz.

Bir de kendi şirketiniz var: Crave Records.

- Evet yeni yeteneklere şans vermek için kurdum bu şirketi. Çünkü büyük şirketler bu konuda pek olumlu yaklaşmıyorlar. Yakında çok inandığım bir topluluk çıkacak şirketimden. Boyz II Men gibi bir topluluk... Ama en her ırktan, her ülkeden yetenekli ve kendisine güvenen müzisyen ve şarkıcılara şans vermeyi hazırım.

Bu arada oyunuculuk dersleri aldığınız söyleniyor?

- Evet bu doğru. Uzun zamandır film endüstrisinden teklifler alıyorum. Benim de ilgimi çekiyor açıkcası, ama bir işi yaparken doğru yapmak istiyorum. Bu nedenle uzun süredir derslere başladık.

Gelen teklifler nasıl? Kesin bir proje var mı?

- Gelen birçok teklif var ama senaryolar çok aptal. Ben bir filmde ‘‘aptal şarkıcı’’yı oynamak istemiyorum. Somut olarak sıcak baktığım bir proje var, hatta ciddi ciddi kabul etmeyi düşünüyorum. İçinde müzik var, ama ben şarkıcı kadın değilim. Ben bu işe daha küçük rollerle başlamak, daha karakter rolleri üstlenmek istiyorum.

İzleyici kitlenizi genişletmeye düşünüyormusunuz? Örneğin biz Türkiye'de sizi sadece albümlerinizden tanıyoruz, ama canlı olarak dinlemek isteriz...

- Bende de seve seve ülkenize gelip konser yapmak isterim. Dediğim gibi şu an turnemi oluşturulmaya çalışıyoruz. Ama kesin bir söylemem mümkün değil, ancak gelen her teklifi açığız.

Hayatınızda size en yakın insan kim?

- Benim fazla dostlarım yoktur, hatta insanlarla ilişki kurmak konusunda pek becerikli değilim. Kolay kolay güvenemiyorum. Tek bir gerçek dostum var, o da İsveç'te yaşıyor. Onun dışında hayatımda önemli bir rol oynayan bir kişi var, o da annem.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!