Kazanın doğurduğuna ve öldüğüne inanmak

Güncelleme Tarihi:

Kazanın doğurduğuna ve öldüğüne inanmak
Oluşturulma Tarihi: Haziran 04, 2005 00:00

BAŞLIK, Nasreddin Hoca’nın bilinen ve çok sık anlatılan bir fıkrası...Nasreddin Hoca, komşusundan ödünç olarak bir kazan istemiş. Kullanıp iade ederken içine bir de tencere koymuş. Komşu merak edip sorduğunda; ‘- Sizin kazan doğurdu’ demiş. Komşu kazanın doğurmayacağını biliyor ama olay yine de hoşuna gitmiş. Bir süre sonra Hoca yine kazanı ödünç istemiş. Aradan haftalar, aylar geçmesine rağmen, Hoca kazanı bir türlü iade etmeyince, komşu, Hoca’nın kapısını çalıp, kazanı istemiş. Hoca, gayet üzgün vaziyette; ‘- Hiç sorma arkadaş, senin kazan öldü’ demiş. Komşu; ‘- Aman Hoca, hiç kazan ölür mü?’ diye itiraz ettiğinde, Hoca tebessüm ederek; ‘- Be adam doğurduğuna inanıyorsun da öldüğüne niye inanmıyorsun?’ demiş.FIKRA DEĞİL GERÇEKSon günlerde, yukarıdaki fıkranın benzeri olaylar yaşanıyor.Vatandaş, Çukurova Elektrik A.Ş.’nin (ÇEAŞ) hisse senetlerini almış. Şirket temettü (kár payı) dağıttıktan bir süre sonra, Uzan olayı patlak veriyor ve ÇEAŞ’ın imtiyaz sözleşmesi iptal ediliyor. Ortakların elindeki hisse senetleri de, bir anda kağıt parçası oluyor.Aradan zaman geçiyor, temettü geliri elde eden ortağa, vergi dairesinden ‘Temettü gelirini beyan edip vergisini ödemedin’ diye vergi ve ceza geliyor.Adamcağız ‘Tamam 2003 yılında 30 milyar TL temettü aldım ama yine 2003’te Devletin ÇEAŞ’a müdahalesi sonucu, hisse senetlerimin değeri sıfıra indi. 200 milyar TL zarara uğradım’ diyerek, kazancının değil aksine zararının olduğunu belirtiyor ama boşuna... 30 milyar TL’nin vergisini ödeyecek, 200 milyar TL zararı da sineye çekecek. Çünkü kazanın doğurduğu kabul ediliyor ama öldüğü kabul edilmiyor!..HAZİNE BONOSUPerşembe günü ‘Şimdi Hazine Bonosu Almanın Tam Zamanı’ başlığı altında, 2005 yılında ihraç edilen hazine bonolarını almanın avantajlarını yazdık. Sen misin yazan, İmarbank’tan hazine bonosu alıp perişan olanların, mail yağmuruna tutulduk. Bankaya değil Devlete güvenip, hazine bonosu alanların haklı feryadı, yürekler acısıydı.Maillerden hele bir tanesi var ki çok ilginç. Aldığı hazine bonosunun, 2003 yılı başlarında vadesi gelmiş ve faiz gelirini almış. Ardından faizi de ana paraya ekleyerek, yeniden hazine bonosu almış. Sonra İmarbank’a elkonulunca, hazine bonolarının ana parasını da faizini de alamamış. ‘Mahvoldum, bütün param gitti’ diye çırpınırken, vergi dairesinden sarı zarf gelmiş. Açıp bakmış o da ne!.. Daha önce aldığı faiz gelirini beyan etmediği gerekçesiyle, cezalı vergi istiyorlar!..Adamcağız daha da perişan. ‘Devlet hazine bonosunun faizinden vergi ve ceza istiyor. Peki benim hazine bonolarım yok oldu. Onu niye kabul etmiyor?’ diye feryat ediyor ama boşuna...Burada da kazanın doğurduğu kabul ediliyor ama öldüğü kabul edilmiyor.Yukarıdaki iki olay, Nasrettin Hoca fıkrası gibi ama bunlar fıkra değil, yaşanan acı gerçekler...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!