Katarakta dikkat!

Güncelleme Tarihi:

Katarakta dikkat
Oluşturulma Tarihi: Nisan 14, 2009 10:48

Türk Oftalmoloji Derneği Ankara Şubesi'nce, sigara, güneş ışığına maruziyet ve diyabetin katarakta yol açtığı, bunların halk sağlığını ilgilendiren ve önleyici stratejilerin oluşturulabileceği risk faktörleri olduğu uyarısında bulunuldu.

Türk Oftalmoloji Derneği Ankara Şubesi'nce düzenlenen kursta katarakt tedavisindeki son gelişmeler masaya yatırıldı.
Katarakta dikkat


Lens ve katarakt, katarakt cerrahisi, pediatrik katarakt gibi konularda uzmanların bilgiler verdiği kursta, ileri tedavi yöntemleri, ameliyat sırasında ve sonrasında oluşan komplikasyonlarla ilgili de sunumlar yapıldı.
   
Türk Oftalmoloji Derneği Ankara Şubesi Yönetim Kurulu'ndan yapılan açıklamada katarakt hastalığına dikkat çekildi.       

Açıklamada, kataraktın ilk çağlardan bugüne ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğu belirtilerek, yeni gelişen cerrahi teknikleri ile üstün teknolojilerin katarakt hastasının hızlı rehabilitasyonunu sağladığı, aktif hayata dönmeleri ile yaşam kaliteleri yükselen hastaların ülke ekonomisine katkılarının devam ettiği bildirildi.

Kataraktın geçen yüzyılda evrensel bir problem olarak tanımlandığı fakat çok fazla önemsenmediği ifade edilen açıklamada, “Ancak bugün için katarakt gerçekten belirgin ve artan bir sorun olarak kabul edilmektedir. Bu anlamda en önemli zorluk ve amaç ise katarakt oluşumunu engellemek veya geciktirme, oluşmuş ise de en uygun tedavi yöntemini belirlemektir” denildi.

Yaşa bağlı kataraktın tüm dünyada körlük ve görme azalmasının en önemli nedeni olduğu, Dünya Sağlık Örgütü'nce (DSÖ) körlüğün “İyi gören gözde görme kesinliğinin 20/400'den daha kötü olması” şeklinde tanımlandığı ifade edilerek, şunlara işaret edildi:

“Dünyada 30-45 milyon insanın kör, bunların da yaklaşık 17 milyonunun (yüzde 45) katarakta bağlı olduğu tahmin ediliyor. Bu rakamın 2020 yılında 40 milyonu geçeceği düşünülüyor. Tüm dünyada her yıl en az 5-10 milyon yeni görme sakatlığına neden olan katarakt oluşmakta. Modern cerrahiye rağmen bunların 100-200 bininde geri dönüşümsüz körlük oluşmakta. Nüfusumuzu yaklaşık 70 milyon kabul edip bu rakamları Türkiye'ye uyarlarsak, ülkemizde tahminen 420 bin kör, bunların 170 bininin de katarakta bağlı olduğunu söyleyebiliriz. Bu oran görme keskinliği 20/400'ün altında olan hastalarda yüzde 75'e kadar çıkabilmektedir.”

Yaş ilerledikçe katarakt görülme sıklığının da arttığı belirtilen açıklamada, “Toplumda yaşlılığın ve 60 yaş üzerindeki insan sayısının artması nedeniyle her yıl katarakta bağlı görme prevalansı artıyor. Belirgin katarakt prevalansı 65 yaş civarında yüzde 5 iken, 75 yaş üzerinde yüzde 50 civarına yükseliyor” ifadesine yer verildi.

Katarakt tedavisinin sadece ameliyatla olmasının olaya belirgin bir sosyo-ekonomik boyut kazandırdığı belirtilen açıklamada, problemin gelişmekte olan ülkelerde daha ciddi olduğu ifade edildi.

Bu hastalığın iş kayıpları ve bakıma muhtaçların sayısında artış nedeni olduğu belirtilerek, katarakt ameliyatından sonra görme artışının yanında, hastanın psikolojik durumunda da iyileşme olduğu, depresif semptomların düzeldiği bildirildi.

Bu durumun yaşam kalitesinin artmasını beraberinde getirdiği ifade edilen açıklamada, katarakt oluşumundaki risk faktörleriyle ilgili şunlara dikkat çekildi.

“-Demografik faktörler,
-Gün ışığı,
-Diyet,
-Bazı hastalıklar,
-Çeşitli ilaçlar
-Bilinmeyen nedenler.”

Farklı çalışmaların artan yaş, beyaz ırk, düşük eğitim düzeyi, gut tedavisi, sigara, kalıtım, önceden var olan arka subkapsüler katarakt ve erken gözlük kullanımının da bu hastalığın oluşumunda etkili olduğunu ortaya koyduğu bildirildi.

Katarakta neden olabilme rolleri açısından çevresel faktörlerin ayrıntılı olarak araştırıldığı kaydedilen açıklamada, “Sigara kullanımı, güneş ışığına maruziyet ve diyabet gibi göreceli olarak sık izlenen faktörler, halk sağlığını ilgilendiren ve önleyici stratejilerin oluşturabileceği risk faktörleridir” uyarısına yer verildi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!