Kan naklinde ölümcül tehlike

Güncelleme Tarihi:

Kan naklinde ölümcül tehlike
Oluşturulma Tarihi: Kasım 08, 2010 13:31

Kan naklinde nadir görülen fakat “yüzde 90 oranında ölümle sonuçlanabilen” hastalığın nedeni akrabadan kan nakli.

Haberin Devamı

Yakın akrabalardan yapılan kan nakillerinde ölümcül bir komplikasyon olan Transfüzyon ilişkili Graft Versus Host hastalığının görülme riski bulunuyor.

Uzmanların verdiği bilgiye göre, hastalığın kan naklinde nadir görülen, fakat ortaya çıktığında “yüzde 90 oranında ölümle sonuçlanabilen” çok ciddi bir komplikasyon olduğunu belirterek, riskin ortadan kaldrılması için akraban kan naklinin yapılmaması gerektiği uyarısında bulundu.

Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Hematoloji Klinik Şefi, Kök Hücre Nakli Merkezi Direktörü ve Sağlık Bakanlığı Kan Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Fevzi Altuntaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kan ürünlerinin temininin yaşamsal önem taşıdığını söyledi.

Kan ürünlerinin Türkiye'de genellikle “daha güvenli” olduğu gerekçesiyle yakın akrabalardan temin edilmek istendiğini ifade eden Altuntaş, bunun inanılanın tam aksine ciddi sakıncaları olduğunu belirtti. Altuntaş, “Yakın akrabalardan yapılan kan nakillerinde ölümcül bir komplikasyon olan Transfüzyon ilişkili Graft Versus Host Hastalığı (TA-GVHH) daha sık görülmektedir” uyarısında bulundu.

Bu nedenle yakın akrabalardan kan almak yerine kanın Türk Kızılayı'ndan temin edilmesi ve bağışların Bölge Kan Merkezlerine yapılması gerektiğini ifade eden Altuntaş, bu sayede sadece kendi hastalarına değil ihtiyacı olan her hastaya kan ürünlerinin sağlıklı ve güvenli bir şekilde ulaştırılabileceğini söyledi.

Haberin Devamı

Klinik tablo 1-4 hafta sonra başlıyor

Altuntaş, Transfüzyon ilişkili Graft Versus Host Hastalığının kan naklinin nadir görülen, fakat ortaya çıktığında “yüzde 90 oranında ölümle sonuçlanabilen” bir komplikasyonu olduğuna dikkati çekerek, “Özellikle yakın akrabalardan alınıp yakın akrabaya verilen tam kan, eritrosit veya trombosit ürünleri bu duruma neden olabilir” diye konuştu.

Klinik tablonun transfüzyondan 1-4 hafta sonra başladığını ve ateş, cilt döküntüleri, karaciğer testlerinde bozukluk, sarılık ve kanlı ishal ile kendini gösterdiğini belirten Altuntaş, yeni doğanların, yoğun bakım hastalarının, bağışıklık sistemi zayıflamış hastaların risk altında olduğunu söyledi.

Transfüzyonla ilişkili Graft Versus Host hastalığını önlemek için “yakın akrabalardan kan alınmaması veya alınan kan ürünlerinin mutlaka ışınlanması” gerektiğini belirten Altuntaş, “Türkiye'de her sağlık merkezinde kan ışınlama aletinin olmadığı da göz önüne alındığında yakın akrabalardan zorunlu olmadıkça kan nakli yapılmaması daha sağlıklıdır” dedi.
Kan bağışının bir sosyal sorumluluk olduğunu vurgulayan Altuntaş, kan vermenin bağışçı için önemli bir risk oluşturmadığını, tam tersine vücuttaki kanın yenilenmesi için gerekli olduğunu ifade etti. Altuntaş, sağlıklı bir yaşam için 18 yaş üzeri sağlık problemi olmayan herkesin her üç ayda bir düzenli aralıklarla kan bağışında bulunması gerektiğini sözlerine ekledi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!