Kan emen Drakulalara dikkat Ben biriyle karşılaştım

12’nci albüm, 12 şarkı ve yıl 2012. 12 sayısıyla ilgili bir takıntınız mı var?
- Bu tesadüf ama 13 rakamının uğursuzluğuna inanıyorum. Albümde ilk önce 13 şarkı yer alacaktı sırf bu yüzden 12 şarkı koyduk.
Yeni şarkılarla bir albüm yapmak için neden beş yıl beklediniz?
- Önce bir yıl küslük dönemi yaşadım ama bu dönemi daha fazla uzatmak gibi bir lüksüm yoktu ve ufak ufak barışmaya karar verdim. 300’e yakın şarkı dinledim. Bir şarkı buluyordum ama ertesi sabah uyandığımda kalbim çarpmıyordu. Neredeyse 15 tane demo albüm hazırladım. Eğer istediğim şarkıları 10 yıl bulamasaydım, emin ol beklerdim. Bu arada babamı kaybettim ve bir yas dönemi geçirdim. İnsanların dibe vurduğu anlar olur ya o anlardan birini yaşıyordum.
Dibe vurma hissinden nasıl kurtuldunuz?
- Bir gün camı açtım ve içten bir şekilde “Allahım ya canımı al ya da bana şarkı gönder” dedim. İki gün sonra Alper Narman ve Onur Özdemir’le karşılaştık. İlk olarak ‘İyi Ki Doğdun’ şarkısı geldi. Bir konser için ABD’ye gidiyordum. Tek başıma uçağa binemem. Bu sebeple Alper’i aradım ve o da benimle geldi. Böylece o bir haftada ‘Amerika’ ve ‘Solmuş Gül Kasabası’ gibi şarkılar ortaya çıktı.
Albümün çıkış şarkısı ‘Drakula’. Vampirlere inanır mısınız?
- Gerçek anlamda vampirlere inanmıyorum. Ama bu şarkıda anlatılan gibi kan emen Drakulalar var. Hatta bunu bire bir yaşadım (Gülüyor).
Bir seferle kurtardınız mı?
- Burayı açık bırakıp sayı vermeyelim. ‘Drakuya’ eğlenceli bir şarkı gibi görünse de aslında derdi var. İnsanlar şarkıdaki sözleri duyunca önce biraz sert buluyor ve bunları söylediğim için de ufak bir şok geçiriyor. Sonra gülüyor, anlıyor ve ardından şarkıyı seviyor. İlk defa insanlardan bir şarkıyla ilgili özür mesajları alıyorum: “Biz şarkıyı yadırgamıştık ve şimdi anladık” diyorlar.
Sizin kanınızı da emdiler mi yani?
- Öyle hemen anlamıyorsun kanının emildiğini. Ancak bir gün iskelet halinde kalınca durumunu fark ediyorsun.

İNSANLAR ARTIK SEVİŞMİYOR

Şarkıda ‘Hayvan’ ve ‘Aptal’ laflarını da çok içten söylüyorsunuz... Bu lafları sık kullanır mısınız?
- Bir kere bu laflar küfür değil. Öfkeli ve acı çekmiş birinin sözleri. Normalde bu lafları kullanmam, çok sinirlendiğimde ağzımdan en fazla ‘pis’ sözcüğü çıkar. Belki içimde tuttuğum öfkeyi bu şarkının sözleriyle bıraktım ve “Oh be!” dedim. Bu arada hayvan koruma derneklerinden birinden tebrik mesajı aldım.
Niye tebrik etmişler?
- “İnsan görünümlü bir sürü kötü hayvan var ve biz bu sözleri anladık, tebrik ediyoruz” dediler.
Şarkıda, “Sevişmeyi bilmiyor, öğrenmek istemiyor” diyorsunuz. Siz biliyor musunuz?
- Bilmem, o biraz özele girer (Gülüyor). Aslında orada mecaz var. Şöyle düşünüyorum: Evli bir çift var. Adam evdeki kadından emin olduğu için karısına mızmızlanıyor. “Yorgunum” diyor ama dışarıdaki kadına aslan kesiliyor. Ayrıca sevişmek ayıp değil ama insanlar artık sevişmiyor. Aşkın şekli gibi sevişmenin de şekli değişti. Ama Hakan, bu konuda gerçekten daha fazla bir şey söylemeyeceğim!
Ama benim aklıma da sevişmeyi çok iyi bilen ve öğreten bir kadın geliyor...
- Bu aklıma hiç gelmedi, sen fesatsın! Daha dün Twitter’da biri: “İzel’e acil sevişmeyi bilen sevgili aranıyor” diye yazmış. Şarkının sözleri ilginç ve içinde zeka oyunu var. Nereye çekerseniz oraya gidebilir.

TAVLAMASI KOLAY BIRAKMASI ZOR BİRİYİM

Albümün adı gibi, aşk en büyük mü her zaman?
- Öyleymiş. Bunu da aşık olmadığında anlıyorsun. Aşk seni alıyor uçuruyor uçuruyor, sonra da aşağı bırakıyor ve paraşütün yok. Aşk çok uzun süren bir şey değil ama şu anda ihtiyacım var. Açıkçası uzun zamandır aşk yaşamıyorum. Bu şarkıları baş başa dinleyeceğim birini isterdim.
Aşkta etkilenmesi zor bir kadın mısınız?
- Hayır, beni tavlaması çok kolay ama benden kurtulması zor. Ancak gidersem benden kurtuluyorlar. Bir şey itiraf edeyim: Ben hep terk edilmek istedim. Çünkü terk etmek bana daha zor gelir. Terk edildiğimde ağlar, zırlar bir hafta halıları kemiririm sonra o acı bir şekilde geçer... Yine de çoğu zaman ben terk etmek durumunda kaldım...
Romantiksiniz, aşık olduğunuzda sizi bırakamıyorlar. Peki neden evlenmiyorsunuz?
- Aslında zor bir kadınım. Evlenmek belli bir yaştan sonra zorlaşıyor. Eskiden inandıklarına hemen inanamıyor, eskisi kadar salak olmuyorsun. Bu yüzden evlilik olayına kendini çabucak atamıyorsun. 20’li yaşlarda evlensem olabilirdi ama artık zor.
‘Kızımız Olacaktı’, ‘Bebek’ gibi şarkıları seslendirdiniz ya, sanki çocuk özlemine dair bir algı oluştu sizinle ilgili...
- Çocuk için evlenilmez, evlenmeden de çocuk olmaz... Belki ileride bir çocuğu evlat edinirim.
Emre Özcan ile birlikteydiniz. Babanızın rahatsızlığı döneminde ilişkinizi bitirdiniz. Sebebi neydi?
- Bütün vaktimi babamla geçirmek zorundaydım çünkü çok ağır bir hastalık geçiyordu. Kaybedeceğimiz belliydi... Hemşiresi oldum. Şu an bir kat hemşiresinden çok daha fazla bilgiye sahibim. O dönemde Emre hep yanımdaydı ama ona beklediği ilgiyi gösteremedim ve o süreç aşkımızı bitirdi.
Pişman mısınız?
- Değilim, babamla çok güzel, dip dibe sekiz ay geçirdim.
Babanıza bir şarkı var mı bu albümde?
- Bir önceki Türk Sanat Müziği albümümü yıllar önce babama söz verdiğim için yaptım, hayattayken dinletebildim. Hatta içinde babam için yazdığım bir şarkı vardı... Bu albümde de enteresan şekilde babamın bana yol gösterip yardım ettiğine inanıyorum. Bir şeyler değişti ve üzüntümü görüp bana yardım ediyor.
Anneniz hayatta mı?
- Evet, Allah uzun ömürler versin. Şimdi annem, kuzenim ve ben, altın kızlar şeklinde birlikte yaşıyoruz.

ET GÖSTERMEDEN SEKSİ

Uzun yıllar hep zayıftım. Sonra birden kilo aldım. Diyet yapıp fazla 14 kiloyu verdim. Okumalar sırasında strese girdim ve bir kısmını geri aldım. Şimdi iki kilo daha verdim. Beş kilo fazlam kaldı. Albüm fotoğraflarını Nihat Odabaşı çekti. Karelerde tuhaf bir seksilik var. Et göstermeden seksi oldu sanki...

SINAVIMI VERDİM GERİ DÖNDÜM

Herkesin dilindeki ‘Düşer O’ isimli şarkı bana bayram hediyesi. Söz yazarları Alper Narman ve Onur Özdemir bana el öpmeye geldi. Mendillere şeker ve biri de öğrenci olduğu için 20 diğerine 10 Euro koydum. Onlar da bana şarkıyı verdi. 30 Euro’ya kapattım yani şarkıyı (Gülüyor). Hayatta bazı kötü şeyler üst üste kötü geliyor, ben de sınavımı verdim. Sanırım şimdi çok şanslı bir döneme girdim ve eski İzel döndü. Beni kimse tutamayacak. Zaten bu kadar uzun ara verdikten sonra sıradan bir şeyler yapma lüksüm yoktu. Yapımcım Polat Yağcı da bu anlamda bana çok destek verdi.

CİLDİM İŞARETİM OLDU

Birkaç yıl önce geçirdiğim ameliyattan sonra cildim yüzde 70 düzeldi. Bir ameliyat daha olsun ve daha da iyileşeyim istedim ama doğrusu iyi bakamadım, deriye hasar verdim. Artık uğraşmıyorum. Bu belki benim imajım, beni özel kılıyor, işaretliyim yani.