İstanbul Yazıları

Güncelleme Tarihi:

İstanbul Yazıları
Oluşturulma Tarihi: Eylül 01, 1999 00:00

Haberin Devamı

Eski fesler

Fes deyip de geçmeyiniz. O cemaziyelevveli karışık, sütü bozuk, ne idüğü belirsiz mat*a, az mı çiçekti?

Her yaşınki başka, kimseninki kimseye benzemezdi.

Fes, kılık kıyafet, hal ve etvar (tavırlar), söz sohbetten evvel, taşıyanın kim olduğuna da bir al*amet gibiydi.

Rengi, kalıbı, biçimi, altındakinin hüviyetini, ne makule adam olduğunu söyler, hatt*a bar bar bağırırdı.

Vişne çürüğü ile l*al arası, yumuşak, aziziye bozuntusu, asabası geniş, kulakları içine alanı vükel*a ve vüzera fesi.

Püskül, santimi santimine makta-ı şakulinin (düşey kesitin) arka kısmına ve tam ortaya gelecek.

Bu fesi hamil olan (taşıyan) bazı zevatın tepesinde, Doktor Mavroyeni Paşa mı, Zambako Paşa mı, Hangi Lokmanın tavsiyesi ile, üç menfez (delik) vardı.

Hava cereyanını temin ettiği için tepe Okmeydanı misali serin durur, arada sırada fes yerinden oynatılırsa bu cereyan anafor halini alırmış.

Narçiçeği fes, saraya ubudiyeti mücerrep ve derk*ar (bağlılığı açıkça bilinen) olanların kisvesi; buna asdika (s*adıklar) fesi, daha doğrusu hafiye fesi ismi de verilirdi.

Fehim Paşa, Çerkes Mehmet Paşa, Kenan Paşa gibi kimselerinkiler bu kabildendi. İşgüzarlardan ve özenti takımından bunu taşımaya can atanlar, bu damgayı başlarına almaya yeltenenler de tümen tümendi: Hünk*ar yaverleri ve çavuşları, tüfekçiler gibi.

Bu narçiçeği renk karşısında herkes muma döner, aklını bilmem nesine karıştırırdı.

Gene koyu renkte yani vişne çürüğü ile paslı kiremidi arası kalıpsız fakat boyu kısaca, hafiflikte kuş gibi olan fesler kelli fellilere, akıllı uslu sınıfa mahsus.

Mesel*a B*ab-ı *Ali ve nezaretler ricali, taşradaki ek*abir-i memur*ın (öndegelen memurlar) ve eşraf-ı belde. Sır k*atibi, mühürdar, hatt*a kethüda efendiler meydanında (arasında) da bu çeşide rağbet edenler mebzuldü (çoktu).

Sermet Muhtar Alus Kitapları/İletişim İstanbul/ 'Masal Olanlar'

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!