İntihar provokatörü ağıt rock'çı

Güncelleme Tarihi:

İntihar provokatörü ağıt rockçı
Oluşturulma Tarihi: Ocak 08, 2000 00:00

Haberin Devamı

İnsanları intihara sürüklediği söylenen ‘‘Bu akşam ölürüm’’ adlı şarkı çok popüler.

Murat Kekilli, ‘‘bu akşam ölürüm’’ dedi ve ardından, tüm televizyon kanallarına, insanları intihara sürükleyen şarkıcı olarak çıkarıldı, zira bu şarkı yüzünden, bilmem kaç kişinin intihar ettiği söyleniyordu. Murat Kekilli, fırsatını bulduğu her yerde, bu intihar olaylarını ne reddetti ne de kabul etti. 30 yaşında Adanalı bir şarkıcı. Kekilli, Adana yöresinde ‘‘perçem’’ manasında kullanılan bir terim. ‘‘Kasetim çıksın da, ne olursa olsun’’ deyip boş mukaveleye imza atabilen bir maceraperest, o.

Türkiye'nin gündemine damdan düşer gibi düştünüz. Şaşkın mısınız?

Damdan düşer gibi ya da bomba gibi düşmedik. Bir defa düşmedik. Biz sindire sindire buralara geldik. Bundan 5 yıl önce ‘‘Eşşek Gözlüm’’ diye bir albüm çıkardık. Bu şarkı o albümde de vardı. Albüm 1000-2000 sattı. Biz de kovulduk. Başarısızsın dediler. Bir dönem yıldım ama 12 yıllık bir müzik birikimim vardı boşa gitsin istemiyordum. Bir süre sonra, ilk albümümüzdeki ‘‘Bu akşam ölürüm’’ şarkısı keşfedildi. Şarkıdan haberdardılar ama kimin söylediğini bilmiyorlardı. Hatta bu şarkıyı söyleyenin, yani benim öldüğüm bile söylendi.

Kasetiniz ne kadar sattı? Nasıl cesaret ettiler size kaset yapmaya?

Kaset çıkalı 1 ay oldu. 100.000'e ulaşmış satışlar. Kaseti yapan firmayı ikna edebilmek için epey tur attık. Akşam gazetesinin arka sayfasında bir haber çıkmıştı. 17 Ağustos depreminde enkaz altında kalan evlerden birinde küçük bir kağıda yazılmış ‘‘Bu akşam ölürüm’’ diye başlayan bir şiir çıkmış. Gazetede, ‘‘muhtemelen bunun şairi de ölmüştür'' diye yazıyordu. Ertesi gün, firmanın sahibi bizi yanına çağırdı ve kaseti yapacaklarını söyledi.

İnsanları intihara sürekleyen bir şarkıyla ünlenmek sizi rahatsız etmiyor mu?

Biz bu şarkıyı elimize aldığımızda hiç böyle şeyler düşünmedik. Biz yaşamak için ölünebileceğini söylemeye çalıştık.

Ne demek yaşamak için ölmek?

Demi Moore'un bir filmi vardı, Yedinci İşaret. Orada, son sahnede ruhsuz bir çocuk doğacaktı. Annesi, o çocuğa ruh verebilmek için ölümü seçiyordu. İşte orada bir yaşam dünyaya getirebilmek için ölüm tercih ediliyordu.

Bu şarkıyı dinleyen kaç kişi bu mesajı böyle alır ki?

Biz de sizlerin sayesinde anlatmaya çalışıyoruz. Yaşam için, Tanrı için, yeşil için, mavi için ölürüz. Toprak için ölürüz. İçlerindeki kötülükleri öldürsünler. İlla ki bir mesaj çıkaracaklarsa, bunu çıkarsınlar.

Müzik yapmaya ne zaman, nasıl karar verdiniz?

Annemin ağıtlarını, uzun havalarını dinlerdim. Ortaokul yıllarımda, Barış Manço, Cem Karaca, Pink Floyd, Chris De Burgh, Chris Rea, Dire Straits dinlemeye başladım. Onlar, bana referans olarak annemi, babamı gösterdi. Orada, özünü bulacaksın mesajları aldım ve hakikaten de buldum.

Yaptığınız müziğe ne ad veriyorsunuz?

Ağıt rock diyoruz. Annemizin, babamızın ağıtlarında kullandığı gırtlağı kullandığımız için buna ağıt rock dedik. Çukurova Bölgesi'ne has bir gırtlak vardır, onu kastediyorum.

İlk konserinize kaç kişi geldi, son konserinize kaç kişi?

İlk konserimize 11, son konserimize de 3.500 kişi geldi.

11 kişiyi karşınızda görünce ne yaptınız?

Moralimiz çok bozuldu, daha kalabalık bekliyorduk ama konsere çıktık yine de... Gelenlere, ‘‘biz bu konseri vereğiz, siz de hazır mısınız?’’ dedik. Alkışladılar. 11 kişiye, 2,5 saat konser verdik. Birkaç şarkıdan sonra, o insanlar bana 1 milyon gibi geldi zaten. O konserin sonunda da, 75 bin lira para da aldık. 1,5 sene önceydi. Gruptaki arkadaşlarıma,‘‘ bu para çok önemli, bu paraları hepiniz saklayın’’ dedim.

Sizce neden bu kadar ilgi gördü bu şarkı?

Sebebini bilmiyorum. Bazen sokakta beni çevirip ‘‘bu şarkı bizi çok mutlu ediyor’’ diyorlar.

Karar verin. İntihar mı ediyorlar, mutlu mu oluyorlar?

İntihar söylentileri bize de geliyor. Biz bu söylentilerden rahatsız oluyoruz.

Kesin bir dille intiharlar yalan diyebiliyor musunuz?

Evet yalan. Allah'a çok şükür ki, benim etrafımda birebir bildiğim intihar eden kimse yok. Ama etraftan insanlar gelip bana söylüyorlar. ‘‘Arkadaşım bu şarkı yüzünden intihar etti’’ diyorlar. Yalan mı, doğru mu bilemiyorum. Yalan olmasını diliyorum. İnşallah yalandır.

Bestesi nasıl yapıldı? Siz mi yaptınız? Özel bir ruh haliniz var mıydı?

3-4 ay sürdü bestenin yapılması. Fikirsel ihaneti yüzünden kız arkadaşımdan ayrılmıştım. Bu şarkı yazanın ya da besteleyenin değil, ihtiyacı olanındır. Benim sanata bakışım bu.

Sizce kimler şarkıyı duyunca ‘‘işte bu bizim şarkımız’’ dedi?

Benim gördüğüm herkes ‘‘bu benim şarkım’’ diyor. Orhan Gencebay, Müslüm Gürses, Gun's Roses dinleyen de, seviyor bu şarkıyı.

Kendinizi yakışıklı buluyor musunuz?

Yakışıklı bulduğumu söyleyebilirim. Dikkatlice düşündüm de, kendimi seviyorum. Her şey kendini sevmekle başlar.

Sizce sizde bir tuhaflık var mı? Haliniz tavrınız doğal mı, imaj mı?

Bu benim tamamen doğal halim. İmaj bana göre bir kavram değil.

Kekilli farklı bir soyadı olduğu için mi adınız yerine onu kullanıyorsunuz?

Soyadımı daha önceki albümümde kullanmamıştık. İlk defa benim için önemli olan bir olayda kullanma fırsatım oldu.

Aşk uğruna ölmeye değer mi? Aşk o zaman mı aşk?

Ben, aşkım uğruna ölürüm. Ona bir zarar geleceğini bileyim, kendimi atarım onun önüne.

Hayattan bir beklentiniz var mı?

Kütüphanem ve Torosların orada bir evim olacak. Kendi soğanımı kendim yetiştireceğim. Yeşili, maviyi öğreneceğim. Bir de teleskopum olacak.

Birine aşık olup da reddedildiğiniz oldu mu? Olduysa ne hissettiniz?

Çoook. O dönemler çirkin olduğumu düşünüyordum.

Bu kaset sayesinde hayal edemeyeceğiniz kadar çok para kazandınız mı? Yoksa hálá kazanmayı mı hayal ediyorsunuz?

Benim hiç çok para kazanma hayalim olmadı. Cebimde yemek yiyecek kadar param varsa şükrederim. Bak 7.500.000 liram var.

Kendinize kurmak istediğiniz ideal dünyada neler var?

Aşk, maneviyat, kitaplar, paylaşmak isteyen insanlar var. İlerki kuşaklara örnek olmayı isterim.

Şarkının Öyküsü

Çukurova Üniversitesi'nde Osman Demren isimli bir arkadaşımız vardı. Osman, çok sevdiği sevgilisinden ayrılmış ve yoğun bir dönemindeymiş. Birgün okula gittiğinde, tahtaya ‘‘Bu akşam ölürüm beni kimse tutamaz’’ yazmış. Hoca gelmiş, ‘‘bunu kim yazdı’’ dedikten sonra, o dizelerin altına ‘‘Bİr uçurum gibi düşerim gözlerinden’’ yazmış. Bu sefer Osman tekrar kalkmış ‘‘Beni kimse tutamaz’’ diye eklemiş. Birkaç mısrası hariç şiir Osman Demren'e ait. Hoca da meğerse, o dönemde sevgilisinden ayrılmış. Orada anlatılan ölüm, soyut bir ölüm.

Şair arkadaşım 26 yıldır intiharı pazarlıyor

Müntehirin (intihar edenin) yok etme hedefi kendi varlığıdır, kendi ruh ve bedenidir. Ama insan başkalarını, dünyayı cezalandırmak, intikam almak için intihar edemez mi?

Galiba Albert Camus haklı: ‘‘Gerçekten ciddiye alınmaya değer bir tek felsefi sorun vardır. O da intihardır.’’

İntihar konusunda kocaman bir kitap yazmış olan Emile Durkheim, insanın kendi özünü yok etme eylemini bir toplumsal olgu olarak ele alır ve konuyu üç başlık altında inceler.

a) Bencil intihar: Bireyin toplumsal çevresiyle bütünleşememesinin neden olduğu intihar türü. b) Elcil intihar: Aşırı toplumsal bütünleşmenin, yani gelenek ve göreneklerin, toplumsal zorlamaların yol açtığı intihar. c) Kuralsızlık intiharı: Bireyin davranışlarını düzenleyecek kural ve ölçülerin bulunmamasının yol açtığı intihar. Bu tür intiharın nedeni bireyin yaşamında meydana gelen ani değişikliklerdir (zenginleşme, iflas, boşanma vb.)

Emile Durkheim, intihar olaylarını biyolojik etkenlere (kalıtım), coğrafi koşullara, ruhsal etkenlere (örneğin taklit) bağlamıyor.

Ama bunlara bağlayanlar da var.

İntiharla ilgili en ilginç yorumu, bence, Cinler (Ecinniler) adlı romanında baba Dostoyevski yapıyor.

Şöyle konuşturuyor kahramanı Kirilov'u: ‘‘Kendimi öldürmek zorundayım, çünkü kendimi öldürerek özgürlüğümün doruk noktalarına çıkabilirim.’’

Doksan dokuz nedenden sonra yüzüncü neden: Özgürleşmek için intihar!

‘‘İnsanoğlu kendini öldürmeden yaşayabilmek için Tanrı'yı icat etmiştir.’’ Kirilov'a göre, insanın biricik varoluş nedeni de intihar etmek:

‘‘Buyruk altında olmadığımı, korkunç bir özgürlüğüm olduğunu kanıtlamak için intihar edeceğim.’’

Albert Camus bunun tersini söyler: İnsan varoluşunu kanıtlamak için intihar etmez. Ama birçok insan hayatın yaşamak zahmetine değmediği düşüncesine vardıkları için intihar etmiştir: ‘‘Kendini öldürmek, bir anlamda, melodramdaki gibi itiraf etmektir. Hayatın bizi aştığını ya da hayatı anlamadığımızı itiraf etmektir.’’

Çünkü yaşamak kolay bir eylem değildir.

Sonuçta intihar uyumsuz insanın eylemidir.

Özetlersek: İntiharın kurdu intihar eden insanın yüreğindedir, beynindedir. İntiharın el bombasını bedeninizde taşıyorsanız, bombanın pimini neyin, kimin çekeceği hiç belli olmaz. Demek ki intihar bir iç eğilimiyle, bir olumsuz yetenekle ilgili. Şükürler olsun ki bu yetenekten yoksun insanlar çoğunlukta.

Bir sanat yapıtı insanların intiharına yol açabilir mi?

Goethe'nin Genç Werther'in Acıları'nı okuyan, zamanının bazı romantik gençlerinin, genç Werther'in izinden giderek intihar ettiği söylenir.

Peki, Bu Akşam Ölürüm adlı şarkı, iddia edildiği gibi, intiharlara yol açmış mıdır? Müslüm Baba'yı dinlerken göğsüne jilet atan uyumsuz insan bir adım daha ileri gidip eşiği geçebilir.

İntiharın hem eylem hem de sözcük olarak büyüleyici (medyatik) bir yanı var. Size bir örnek vereyim: Asıl adı Yann-Maximillen Riedel olan Fransız şair Tristan Cabral ilk kitabını (1974) güya intihar etmiş bir genç şairin eseri olarak yayınlamış ve birkaç hafta içinde büyük bir üne kavuşmuştu. Bu ün hálá idare ediyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!