İnsana benziyorlar

Güncelleme Tarihi:

İnsana benziyorlar
Oluşturulma Tarihi: Şubat 08, 1998 00:00

Haberin Devamı

Dünya üzerinde bilinen 326 papağan cinsi bulunuyor. Genelde ibikli papağanların ayırdedilmesine gözleri ve ibikleri yardımcı oluyor. Bu türün davranışları da ruh hallerinin kolayca dışa yansımasını sağlıyor. Sinirli ya da mutlu olduğu hemen anlaşılıyor. İbikli papağanların tüyleri de oldukça değişik renklerde, beyaz, sarı, kırmızı, siyah ve daha birçok renk tüylerini süslüyor.

Bu inanılmaz ve güçlü kuşların bazıları 80 santim uzunluğa kadar ulaşıyor. Hatta Amerika'da yaşayan bazı ibikli papağanların bir metreye ulaştıkları da biliniyor.

Anavatanları Avustralya'nın yüksek semaları. Uçarken birbirleri ile haberleşmek için seslerini kullanıyorlar. Avustralya'nın belli kesimlerinde yaşayan ibikli papağanlar başka bölgelere de göç etmiş. Önceleri sadece ormanlık alanlarda yaşayan bu papağanlar daha sonraları çöl olan yerlere doğru kaymış, bunun sonucunda da o bölgelerde bitki örtüsünün zenginleştiği görülmüş. Bu kıtanın en yaygın ibikli papağanı Kakatoe Roseicapilla adı verilen papağan türü. Yuvalarını ağaçların üzerine yapan bu tür birarada yaşamaya alışık kuşlardan.

Genellikle güneşin doğuşu ile uyanıyor ve hemen yiyecek aramaya koyuluyorlar. Bazı zamanlar besin bulabilmek için kilometrelerce yol katettikleri bile oluyor. Büyük yeşil bitki örtüsünün üzerinde yönlerini hiç kaybetmeden kendinden emin bir şekilde uçuyorlar. Rotaları üzerinde daha önceden belirledikleri noktalar onlara yardımcı oluyor. Bu noktalarda dinlenip su ihtiyaçlarını giderebiliyorlar.

Fil hortumlu papağan

İbikli papağanların 14 türü ve 48 alttürü bulunuyor. Bunlardan en büyüğü 80 cm'lik boyu ile ‘‘fil hortumlu papağan’’. Bu güçlü papağanın 10 cm. boyunda bir gagası, kenarları yukarı doğru kalkık etli bir dili bulunuyor. Bu değişik ağızı incelemek için papağanı ceviz gibi sert bir meyveyi yerken gözlemek gerekiyor. Üst gaga kabukta bir delik açıyor, bu delikten içteki meyveye uzanan dil meyveyi parçalara ayırıyor ve parçaları tek tek dışarı çıkartıyor.

Yaşam alanlarını genişleten ibikli papağanlar yiyecek buldukları yerleri de genişletmek zorunda kalıyorlar. Tabii bu fikre karşı çıkanlar da bulunuyor; özellikle de çiftçiler ve köylüler. Onlar ibikli papağanları gerçek bir tehlike olarak görüyorlar. Çünkü bu papağanlar tarlalara zarar veriyor, tohumları ve bitkileri yiyorlar. İbikli papağanlar otoyollar için de büyük birer tehlike. Hazmı kolaylaştırmak için ağızlarına aldıkları ve oynadıkları küçük taşları ve kum taneciklerini tam otoyol üzerinden geçerken ağızlarından düşürmeleri ya da atmaları trafik kazalarına neden oluyor.

Doğada tehlike yaratanlar sadece ibikli papağanlar değil, onların da düşmanları var. Uzun kuyruklu kartallar (aquila audax), bu kartal türü daha yavruyken papağanları yuvalarından kaçırıp yiyor. Ya da 2,5 metreden daha uzun bir yılan olan piton ibikli papağanların bir başka düşmanı. Pitonlar daha çok papağan yavruları ile besleniyorlar, ayrıca büyük papağanları da gövdeleri ile sararak boğuyor ve sonra midelerine indiriyorlar. Papağanların en büyük düşmanları ise insanlar. Eski çağlarda ibikli papağanları etlerinin lezzeti dolayısıyla yakalıyorlardı. Artık zavallı papağanlar sofralarda aranan et olmaktan çıktı ama yine de insanlar onların peşinde.

Sadece taklit ediyor

Her yıl evcil hayvan satan dükkanların ve o dükkanların müşterilerini memnun etmek için bir milyona yakın papağan doğal ortamlarından koparılıyor. Yakalanan bu bir milyon kuştan birçoğu hayatlarına devam edemiyor. Sorunlar ilk önce yakalandıkları bölgeden satılacakları bölgeye nakledilirken ortaya çıkıyor. Haftalarca aç susuz bırakılan kuşlar neredeyse ölüme terk ediliyor, salgın hastalıklar bir papağandan kolaylıkla diğerlerine bulaşıyor. Yapılan araştırmalara göre yakalanan her dört papağandan yalnızca biri hayatta kalabiliyor.

Peki bu zor şartlar altında yaşayabilen papağanlar satıldıktan sonra neler oluyor? Grup halinde, ayrıca eşleri ile birlikte olmayı seven papağanlar küçük bir kafesin içinde tek başlarına yaşamaya mahkum ediliyorlar. Yaşadıkları süre içinde de insanların eğlencesi olmak zorunda kalıyorlar. İnsanlar papağanları konuşturmaktan da zevk alıyorlar. Çoğu da papağanların konuşmadığını sadece taklit ettiğini bilmediğinden, kuşları zorluyor.

Papağanlar genellikle çevrelerinde bulunan sesleri taklit ediyorlar. Evde beslenen papağan da dolayısıyla kapı gıcırtısını, otobüslerin seslerini ya da müzikal sesleri taklit ediyor.

Papağanlar akıllı, sosyal, küçüklerini koruyan ve onların beslenmeleri ile yakından ilgilenen, eş seçiminde de titiz davranan varlıklar, kısacası tıpkı insana benziyorlar. Tek farkla, papağanlar doğal ortamlarında uzun süre yaşabiliyorlar. Hatta bazı papağanlar ev ortamında da yaşamlarını uzun süre devam ettirebiliyorlar. Cocky adında bir papağanın 122 yaşına kadar yaşadığı biliniyor.

Papağanların beraberlikleri uzun sürüyor. Hatta bazı çiftler için ayrılmaz ikili bile deniyor. Oldukça sosyal hayvanlar. Sürü halinde dolaşıyor ve besleniyorlar. İbikli papağanlara adını veren ibikler de çeşitli şekillerle karışmıza çıkıyor. Bazı ibikler yukarı, bazıları da arkaya doğru uzanıyor. Papağanın ibiklerinin yukarıya doğru kalkık olması sinirli olduğunu anlamak için yeterli.

YÜZSÜZ BİR KARAKTER!

Kıvrık bir gaga, kısa ve etli bacaklar, haddini bilmez, yüzsüz bir karakter. Eskiden etinin lezzeti nedeniyle, şimdilerde ise konuşma yeteneğini ortaya çıkarmak için aranan bir kuş türü. İşte bu yüzden her yıl binlerce papağan yakalanıp kafeslere kapatılıyor. İbikli papağanlar nerede yaşıyorlar? Her yıl kaç tanesi yakalanıyor? Neden insanlarla arkadaşlık etmek için seçiliyorlar? Kafeste yaşayabiliyorlar mı? Gerçekten konuşuyorlar mı?

SONRA GÜZELLEŞECEK

Yeni doğduklarında tüm kuşlar gibi papağanların da tüyleri ıslak, derileri buruşuk, gözleri dışarıya doğru çıkık oluyor. İnsanların beğendiği o meşhur güzellikleri daha sonra ortaya çıkıyor. Onlar, kilometrelerce yolu uçarak katedebiliyor, daldan dala uçmaktansa havada süzülmeyi tercih ediyorlar. Gagalarını da üçüncü ayakları gibi kullandıkları için iyi birer de tırmanıcılar.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!