İncirlik’te çok az kaldım Türkiye’yi tanıyamadım

Güncelleme Tarihi:

İncirlik’te çok az kaldım Türkiye’yi tanıyamadım
Oluşturulma Tarihi: Aralık 16, 2005 00:00

Kurtlar Vadisi’nin Beverly Hills’te gerçekleşen çekimlerinde, Sharon Stone ile birlikte rol alan ve mafya babasını canlandıran Andy Garcia, ‘Ocean’s Eleven ekibiyle İncirlik’e geldiğimizde sadece birkaç saat kalmıştık. Ama arkadaşlarım İstanbul’u çok methediyor’ dedi.

EÖ: Aynı soruyu bayan Stone’a da sordum. Türk bir film yapımcısından böyle bir teklif geldiğinde ne tepki verdiniz? Ne hissettiniz?

AG:
Farklı kültürel deneyimlerle karşılaşmak, başka kültürlerden aktörlerle iletişim kurmak, diğer kültürlerden film yapan patronlarla tanışmak bence çok güzel, çok ilgi çekici buldum.

- Ya senaryo? Bayan Stone farklı olduğunu söylemişti. Siz de aynı fikirde misiniz?

Ben sadece üzerinde çalıştığımız sahneleri gördüm. Ama Amerika’da görmeye alıştığımız klasik melodramların
/images/100/0x0/55eaeacbf018fbb8f89ef632
tamamen dışında. Bence büyüleyici.

- Çalışma stili mi yoksa senaryonun içeriği mi?

Evet, evet... Klasik bir kalitede ve şiirsel...

TEKLİF GELDİĞİNDE TEREDDÜT ETMEDİM

- Bu filmde rol almayı kabul etmeniz sürpriz oldu. Türkiye’de çok iyi bilinen bir dizi, reyting ve izlenme payları gerçekten çok büyük. Hatta belki de Avrupa’daki en yüksek reyting olduğu bile söylenebilir. Yine de teklifi aldığınızda tereddüt etmediniz mi?

Hayır etmedim. Kendinizi farklı şeylerle ifade etmek güzeldir. Başlamadan önce muhakemesini yaptım.

- Profesyonel açıdan tatmin oldunuz mu?

Evet tamamiyle.

- Ocean’s Eleven filminin promosyonu için Türkiye’ye gelmiştiniz. İzleniminiz neydi?

Evet, maalesef çok kısa bir süreliğine geldik ve sadece İncirlik hava üssünde bulunduk. Tüm gün değil sadece birkaç saat oradaydık. Çok az uyuduk, bütün sabahı taburla geçirdikten sonra ayrıldık.

- Türkiye hakkında bir fikir edinebildiniz mi?

Türkiye’yi çok kısa görebilme şansımız oldu. Ülkeyi tanıma şansım oldu dersem yalan söylemiş olurum, çünkü gerçekten vakit yoktu. Ama birçok arkadaşım İstanbul’a pek çok kez geldi. Hakkında çok iyi şeyler söylediler.

YÖNETMENLİĞE BAŞLADIM ÇOK EĞLENCELİ BİR İŞ

- Bugünlerde aktörlükten yönetmenliğe geçiyorsunuz. Bir filmi yönettiniz. Ne düşünüyorsunuz? Hangisi daha zor, oynamak mı yönetmek mi?

Yönetmenlik daha uzun zaman alıyor. Daha çok şeyden sorumlusun. Sadece aktörlük değil, filme hazırlanmak, filmin post-prodüksiyonu. Filme başladığın zaman taahhüt veriyorsun. Önce finanse etmeyi deniyorsun, deniyorsun ve bitiriyorsun.

- Filmi yaparken keyif aldınız mı?

Yönetmenlik deneyiminde gerçekten eğlendim. Daha önce de yapımcılık yaptım, belgesel yapımlar gerçekleştirdim. Müzik parçaları besteledim. Ama yönetmenlikte çok eğlendim. Kamera arkasından başka bir bakış açısıyla bakıyor, gerçekten bilmek istediğin şeyleri buluyorsun.

- Müzikle bu kadar yakın ilişkiniz olduğunu bilmiyordum. Müzik sever misiniz?

Hem de çok fazla.

KÜBA TURİZME AÇILDI AMA İNSAN HAKLARINA DEĞİL

- Ne tür müzik?

Bütün çeşitlerini... Ama kendimi kendi kültürümün müziğinde buluyorum. Yani Küba müziğinde.

- Eskiden çok güzel Küba müzikleri vardı. Türkiye’de başarı yakalayan Buena Vista Social Club, İbrahim Ferre ve ötekiler Türkiye’ye geldiler. Türkiye’de büyük başarılar yakaladılar...

Evet, Israel Lopez, ya da daha çok bilinen adıyla ‘Cachao’, Buena Vista Social Club şarkısı yazdı, yeğeni Cachaito ortestralarda en iyiydi. Şimdi 80’li yaşlarının sonunda. Kardeşiyle birlikte bir mambo yarattı. O, ağacın kökleri.

- Küba’yla ilişkileriniz devam ediyor mu?

Evet, her gün orada yaşıyorum.

- Küba’nın geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Benim umudum demokrasi ve çoğulculukta. Bazı şeyler asla sonuçların parçası olmaz. Devrim neden yapıldı, Anayasa’nın nelerinin değişmesi gerekir, ona bakmalıyız.

CASTRO ÖLÜNCE NE OLUR BİLEMİYORUM

- Castro ölmeden bunların gerçekleşmesi mümkün mü?

O hiçbir zaman anayasaya saygılı olacağını ve ülkeye demokrasi getireceğini söylemedi. O yüzden orada ne olur tahmin edemiyorum.

- Ama yine de Küba eskisine göre dünyaya çok daha açık. Hiç olmazsa kapılarını turizme açtı.

Turizm istiyorlar çünkü para getiriyor. Ama İnsan Hakları açısından kapıları hiç açmıyorlar.

- Umarım filmin sonuçlarından siz de keyif alırsınız.

Ben çekim sürecinde çok keyif aldım. En önemlisi bu.

- Bu Türkiye için iyi bir yeni yıl hediyesi oldu.

Çok güzel. Mutlu noeller, iyi yıllar.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!