İkizlerinin acısını anaokulu hafifletti
Güncelleme Tarihi:
Ayça BARUT
Oluşturulma Tarihi: Şubat 02, 2005 00:53
Funda Yeşim Bilek, 6.5 aylık hamileyken ani bir şekilde sancılandı ve doğumda biri kız, biri erkek olan ikizlerini kaybetti. Bu kötü olay sonrasında depresyon geçiren Bilek, Tarabya Milenyum Anaokulu’nu kurdu. Funda Yeşim Bilek, ‘Anaokulundaki çocuklarım sayesinde iyileştim’ diyor.
Funda Yeşim Bilek, bir buçuk sene önce kendini dünyanın en şanslı insanlarından biri gibi hissediyordu. İkiz bebek bekliyordu, hem de biri erkek, biri kız. Eşiyle hayalini kurdukları kalabalık ailenin ilk adımını atmışlardı.
Amerika’da işletme eğitimi alan Bilek, çocuklara o kadar düşkündü ki, iş hayatından önce anne olmayı tercih etmişti. Ne yazık ki talihsiz bir olay Bilek’in hayallerini bir süreliğine ertelemesine neden oldu.
6.5 aylık hamileyken bir sabah sancılanan Bilek, doğum sırasında ikizlerini kaybetti. Sonrasında da ciddi bir depresyon dönemi geçirdi. Yaşadığı bu kötü tecrübeyi aradan geçen zamana rağmen gözleri dolarak anlatıyor ve hálá çocuk sahibi olmaya cesaret edemediğini söylüyor.
Bir anda yaralarımı sardım ‘Hamile kalırsam yine bir problem olur diye çok korkuyorum. Hiçbir belirti ya da hastalık olmadan kaybettim çocuklarımı. Bana çok da yakın olmayan birisinin problemini dinlemiştim ve bunun stresi yansıdı’ diyen genç kadın, acı kaybı sonrası evde otura otura daha da kötüleşmiş. Onun bu halini gören eşi ve kayınpederi de kendisine, anaokulu açmayı teklif etmiş.
Çocuklarını kaybettikten sonra bebeklere ve hatta hamile kadınlara bile bakmaktan rahatsızlık duyan Bilek, bu teklife ilk başta hiç de sıcak bakmamış. Sonra bir anda kararını değiştirmiş ve Tarabya Milenyum Anaokulu’nu açmaya karar vermiş. Eylül ayında açılan anaokuluna o kadar yoğunlaşmış ki, bir anda yaralarını sardığını fark etmiş:
‘Çocuklar gelmeye başladıktan sonra çocukların beni rahatsız etmediğini aksine onları daha da çok sevdiğimi fark ettim. Buradaki çocukların hepsini inanılmaz seviyorum. Bana çok iyi geldiler. Belki de kendi çocuklarımı kaybettiğim için onları daha çok seviyorum.’
Hedefi büyük
Eğitimci olan babasından, finansörü olan kayınpederinden ve eşinden büyük destek aldığını söyleyen Funda Yeşim Bilek’in hedefi büyük. Anaokulunu oturttuktan sonra ilkokul, lise ve hatta üniversite kurmayı hedefliyor. Ticari bir amacının olmadığını sadece çocuklarla olmayı sevdiği için bu işe girdiğini söyleyen Bilek, büyük okullarla yarışmak ve markalaşmak istiyor.
Amerika’da işletme eğitimi alan Bilek, çocuklara o kadar düşkündü ki, iş hayatından önce anne olmayı tercih etmişti. Ne yazık ki talihsiz bir olay Bilek’in hayallerini bir süreliğine ertelemesine neden oldu.
6.5 aylık hamileyken bir sabah sancılanan Bilek, doğum sırasında ikizlerini kaybetti. Sonrasında da ciddi bir depresyon dönemi geçirdi. Yaşadığı bu kötü tecrübeyi aradan geçen zamana rağmen gözleri dolarak anlatıyor ve hálá çocuk sahibi olmaya cesaret edemediğini söylüyor.
Bir anda yaralarımı sardım ‘Hamile kalırsam yine bir problem olur diye çok korkuyorum. Hiçbir belirti ya da hastalık olmadan kaybettim çocuklarımı. Bana çok da yakın olmayan birisinin problemini dinlemiştim ve bunun stresi yansıdı’ diyen genç kadın, acı kaybı sonrası evde otura otura daha da kötüleşmiş. Onun bu halini gören eşi ve kayınpederi de kendisine, anaokulu açmayı teklif etmiş.
Çocuklarını kaybettikten sonra bebeklere ve hatta hamile kadınlara bile bakmaktan rahatsızlık duyan Bilek, bu teklife ilk başta hiç de sıcak bakmamış. Sonra bir anda kararını değiştirmiş ve Tarabya Milenyum Anaokulu’nu açmaya karar vermiş. Eylül ayında açılan anaokuluna o kadar yoğunlaşmış ki, bir anda yaralarını sardığını fark etmiş:
‘Çocuklar gelmeye başladıktan sonra çocukların beni rahatsız etmediğini aksine onları daha da çok sevdiğimi fark ettim. Buradaki çocukların hepsini inanılmaz seviyorum. Bana çok iyi geldiler. Belki de kendi çocuklarımı kaybettiğim için onları daha çok seviyorum.’
Hedefi büyük
Eğitimci olan babasından, finansörü olan kayınpederinden ve eşinden büyük destek aldığını söyleyen Funda Yeşim Bilek’in hedefi büyük. Anaokulunu oturttuktan sonra ilkokul, lise ve hatta üniversite kurmayı hedefliyor. Ticari bir amacının olmadığını sadece çocuklarla olmayı sevdiği için bu işe girdiğini söyleyen Bilek, büyük okullarla yarışmak ve markalaşmak istiyor.