İçkiyle de zayıflarsınız

Aşırı şişman bir ailenin oğluydu Michel Montignac. Yepyeni bir beslenme metodu geliştirerek önce kendisi zayıfladı sonra milyonlarca kişiyi zayıflattı. Düşük kalori hesaplarına dayanan diyetlerin geçersizliğini kanıtladığında, tıp çevresi ikiye bölündü. Kimisi ona şarlatan dedi, kimisi ise onu göklere çıkardı. Bugüne kadar ‘‘zayıflamakla’’ ilgili dokuz kitap yazan Michel Montignac kendi adıyla anılan beslenme metodunu yirmi yıldır uyguluyor. Montignac'ı Fransa'da yaşadığı İsviçre sınırındaki küçük kasabada bulup ona merak ettiğimiz herşeyi sorduk...

Her türlü rejimi sollayan beslenme metodunun babası Michel Montignac;

İşadamlarından ev hanımlarına, politikacılardan sanatçılara kadar Türkiye'de sizi tanımayan kalmadı. Ülkemizdeki ününüzden haberiniz var mı?

-Birçok ülkede önerdiğim beslenme metodunu benimseyen girişimciler, kitaplarımı yayınladı, ürünlerimi satan butikler kurdular. Türkiye'de de geçtiğimiz yıl adımı taşıyan bir restoran açıldı. Türkiye'deki partnerim işlerin mükemmel olduğunu söylüyor. Ülkenizde bu kadar tanındığımı bilmiyordum. Türkiye'ye mutlaka geleceğim. En geç yaza...

Hobileriniz var mıdır? Yoksa hayatınız yazdığınız zayıflama kitapları arasında mı geçiyor?

-Atlara aşığım. Binicilik hobilerimin başında geliyor. Mesela bu yüzden evimin etrafında elli hektarlık bir alanı at yetiştirmek için düzenledim. Kışın atları kapalı alanda eğitmek için bin metrekarelik bir yeri maneje çevirdim. Eskiye merakım çok fazla. 18'inci yüzyıldan kalma küçük bir şatonun restorasyonuna kalkıştım. Aynı zamanda bir klasik müzik tutkunuyum. Ne yazık ki zamanımın çok az bir kısmını hobilerime ayırabiliyorum. İş, özel yaşamıma bile hükmediyor. On yıldan beri birgün bile tatil yapma imkanı bulamadım.

Başarınızı neye borçlusunuz?

-Çok az uyurum. En fazla altı saat. Çok iyi besleniyorum böylece vücudumu formda tutabiliyorum. Hayatı coşkulu yaşarım ve herşeyi kararlılıkla yaparım. Ve en önemlisi çok anlayışlı bir eşe sahip olmam.

Bu kadar medyatik olmak yaşam şeklinizi değiştirdi mi?

-Bu çağda medyatik olmak zorunlu. Tarihte sadece küçük bir mesajın toplumlara gitmesi asırlar sürermiş. Bugün kitle iletişim araçlarıyla bunu gerçekleştirmek çok kolay. Ancak madalyonun öteki yüzünü yaşamak bir hayli zor. Medyatik olmak özel hayatınıza hükmedebiliyor. Kimi zaman 24 saat sizi içine alabiliyor, bir köle gibi...

35 milyon Montignac'lı

Dünyada kaç kişi sizin önerdiğiniz metodu deneyerek beslenme şeklini değiştirdi?

-Kitaplarım yedi milyonun üstünde sattı. Uzmanlar yaklaşık dünyada 35 milyon kişinin önerdiğim beslenme metodunu şu ya da bu şekilde uyguladığını söylüyor. Amerika, İngiltere gibi kitabımın yayınlandığı anglo sakson ülkelerde on yıl önce hiç bilinmeyen siyah ekmek artık çok tüketiliyor. Zeytinyağı ve şarap da öyle. Şeker ve patates tüketimi azaldı ve insanlar lifli besinlere daha fazla ilgi göstermeye başladılar.

Montignac rejiminde iki aşamalı bir metod öneriyorsunuz. Eğer ilk aşamada insanlar beklediklerinden fazla kilo kaybederlerse bunun bir tehlikesi var mı?

Birinci aşamada öngörülenden fazla kilo kaybetmişse kişi, bunun hiçbir tehlikesi yoktur. Hemen ikinci aşamaya geçebilir. Zaten bu aşamayla kilo dengesi hemen sağlanacaktır.

Enerji veren besinlerden vazgeçmenin vücut için uzun dönemde doğuracağı tehlikeler olabilir mi?

-Rafine edilmiş unlu besinlerden uzak durmak, patates ve şeker yememek, vücudun metabolik mekanizmasını bozan yiyecekleri tercih etmemek uzun vadede kişiye ancak yarar kazandırır. 150 yıl önce zaten beyaz un ,beyaz şeker yoktu ve o dönemde yaşayan insanlar bizden çok daha sağlıklıydı. Bu, kentin kirliliğini yok edip kente temiz hava vermek gibi bir şey...

Montignac rejimine ara veren bir kişiyi hangi sonuçlar bekliyor?

-Benim önerdiğim metod, beslenme alışkanlığının yeniden organize edilmesi. Kötü alışkanlıkları bırakıp, sağlığınızla uyum içinde yeni bir beslenme alışkanlığı edinmek. Uzun süre Montignac rejimini yapmış bir kişinin eski beslenme alışkanlığına dönmesi (Hamburger ve Cola mesela), metabolizmayı altüst edecek ve eski semptomları ortaya çıkaracaktır. Hem de çok kısa bir sürede. Verilen kilo fazlasıyla alınacak, sağlık problemleri baş gösterecektir. Çünkü bir kere beslenme alışkanlığınızı kökünden değiştiriyorsunuz...

Kitabınızda birinci aşamada kesinlikle içki içilmemesi gerektiğini söylüyorsunuz. Ancak bu rejime herşeyiyle uyup içkiden vazgeçemeyen kişilerin bile kilo kaybettiği gözlemlenmiş...

-Her ne kadar günde iki öğün, birer bardak şarabın vücuda zararı olmayacağını düşünsem bile, ilk aşamada içki içilmemesi gerektiğini belirtmiştim. Ama kitaplarımın sonraki versiyonlarında bir bardak şarabın zararı olmayacağını söyledim. Çünkü insanların eli farkında olmadan içkiye gidiyordu. Bu günlerde piyasaya çıkacak ‘‘içki içerek zayıflama’’adlı kitabımda bu konununun üzerinde fazlasıyla duruyorum. Bir kadeh şarap sağlığa zararlı değil. Çünkü artık bilimsel sonuçlara sahibiz. Bir kadeh şarap insülin salgılanmasına olumlu yönde etki ederek, kilo kaybı sürecine yardım ediyor. Şimdiki söylemim artık farklı. Yemeğin sonunda 15 cl'lik kırmızı şaraba izin veriyorum. Ancak bu doz Montignac rejiminin birinci aşamasında aşılırsa kilo kaybı sürecini tehlikeye sokma riski söz konusu.

Yönteminiz kadın ve erkek organizmalarında farklı sonuçlara yol açıyor mu?

-Araştırmaların sonunda erkeklerin bu beslenme şekline daha kolay adapte olduğu ve kadınlardan daha kolay kilo kaybettikleri gözlemlendi. Kadınların vücudu stres, regl dönemlerinde su topluyor, bu yüzden kilo kaybı biraz daha uzun sürede gerçekleşiyor.