Güncelleme Tarihi:
Şeker hastalığı 30 yıl önce ABD’de resmen salgın hastalık olarak kabul edildi. Şekersiz Şubat (Sugar Free February) da İngiliz bağımsız araştırma kuruluşu Cancer Research UK’in önderliğinde 2018’den itibaren bütün dünyaya dalga dalga yayıldı. Bu bir ay süren ‘şekersiz’ meydan okumaya katılanlar hem sağlığı için olumlu bir şeyler yapıyor hem de kanser araştırmaları için bağış topluyor. Ancak değil bir ay, sadece bir gün bile şekeri kesme fikri kulağınıza imkânsız geliyorsa okumaya devam edin; uzmanlara hem bu bağımlılığın zararlarını hem de kurtulma yöntemlerini sorduğumuz yazımızdaki öneriler işinize yarayabilir.
GİZLİ SAKLI OLANLARA DİKKAT!
Yeditepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Binnur Okan Bakır basit şeker olarak bilinen sofra şekerinin yanı sıra birçok işlenmiş gıdada farkında olmadığımız miktarda şeker olduğu konusunda uyararak başlıyor anlatmaya... Şekerin yalnızca tatlı yiyeceklerden değil, işlenmiş gıdalardan da fazlasıyla alındığını söyleyen Bakır “Glikoz şurubu, früktoz şurubu, yüksek früktozlu mısır şurubu, agave şurubu gibi farklı isimlerle üretilen şeker türleri birçok işlenmiş gıdanın içinde yer alıyor” diyor.
Bakır, tüketicilerin şekerli besinleri farkında olarak yediklerini ancak ilave şekeri çoğu zaman farkında olmadan vücutlarına aldıklarını vurguluyor.
Bakır’ın verdiği bilgiye göre bakın şeker nerelere saklanabiliyor:
-Çeşni ve soslar
-Sebze ve meyve suları/püreleri
-Turşu ve konserveler...
YALNIZCA KİLO ALDIRMIYOR...
“Günlük diyetimizde basit ve ilave şekerlerin en yaygın kaynaklarıysa şekerle tatlandırılmış içecekler, unlu mamuller, tatlılar, çikolata ve şekerlemeler” diyen Doç. Dr. Bakır, basit karbonhidrat ve şeker alımının hızla arttığını ve küçük yaş gruplarında bile karaciğer yağlanması vakalarının görülmeye başladığını belirtiyor.
“Bunun yanı sıra gut hastalığı, kemik ve eklem rahatsızlıkları, kalp-damar hastalıkları gibi birçok kronik hastalık da şeker tüketimiyle ilişkilendiriliyor” diyen Bakır kısa vadede şekerin kan şekerinde ani dalgalanmalara yol açarak yarattığı sorunları da şöyle sıralıyor:
-Konsantrasyon güçlüğü
-Baş ağrısı
-Uyku isteği
-Yorgunluk
-Halsizlik
-Üretkenlikte azalma
Doç. Dr. Bakır bu belirtilerin şeker yemeyi bıraktıktan birkaç gün sonra azalmaya başladığını ve zamanla tamamen ortadan kalktığını söylüyor.
‘VÜCUT DOĞRU BESİNLERİ SEÇTİKÇE TATLI KRİZLERİ DE AZALIR’
“Rafine şekeri sınırlandırmanın en iyi yollarından biri, güne kan şekerini dengede tutacak besinlerle başlamak. Gün içinde kan şekerimiz ne kadar dengede olursa, ani tatlı krizleri o kadar az olacaktır. Eğer kişi sık sık tatlı yeme isteği duyuyorsa, öğün sayısını arttırmalı ve uzun açlıklardan kaçınmalıdır.
Şeker isteğini azaltmada etkili olan besinler:
-Tam tahıllar ve bunlardan üretilen yiyecekler (bulgur, tam buğday ekmeği vb.)
-Posa içeriği yüksek gıdalar
-Sağlıklı yağlar (zeytin, badem, ceviz gibi kuruyemişler)
-Yeterli protein içeren ana öğünler
-Sebze ve meyveler
Düzenli ve sağlıklı bir beslenme alışkanlığı kazanıldığında, vücudun doğru besinleri seçme eğilimi arttığı için tatlı krizleri de azalmaktadır.”
‘METABOLİZMAYI ALTÜST EDİYOR’
- Şeker yediğimizde, özellikle aç karnına yersek içindeki glikoz ve früktoz gibi basit şekerler metabolizmamızı altüst eder. Bu şekerler yoğun ve hızlı bir şekilde emilip hemen enerjiye dönüşür. Ancak bu ani enerji yükselişi organları ve sistemleri zorlayarak yorgunluk, halsizlik, mutsuzluk, sindirim ve iştah problemlerine neden olur.
- Kontrolsüz şekilde alınan fazla enerji vücutta hızla yağ olarak depolanır ve obeziteye kadar giden ciddi sağlık sorunlarına yol açar.
- Karbonhidratlar vücut için temel enerji kaynağı ancak bu karbonhidratları doğal besinlerle, dengeli ve yavaş şekilde almalıyız.
- Rafine şekeri hayatımızdan çıkarmak zor olsa da yerine sağlıklı alternatifler koymak bu süreci kolaylaştırır. Şeker yerine bunları yiyin:
-Mevsim meyveleri
-Kuru meyveler (kayısı, hurma, incir vb.)
-Sebze yemekleri
-Doğal tam tahıllı ekmekler
- Şeker ihtiyacını azaltmak için sabah kahvaltısını atlamayın. Güne peynir, yumurta, tam tahıllı ekmek, sebzeler veya süt, yulaf, meyve, ceviz gibi besinlerle başlamak tatlı krizlerini azaltır. Dengeli bir beslenme programı uygulandığında, kan şekeri düzenli hale geldiği için şeker isteği zamanla kaybolur.