Güncelleme Tarihi:

Bir evlilik düşünün... Sadakati ‘demode’ bulan bir adam ve onunla aynı fikirde olmayan bir kadın... Ortada koca bir kriz, bolca kahkaha, yeterli dozda gerilim ve biraz da hayatın acı-tatlı gerçekleri... Dario Fo ve Franca Rame’nin ‘Açık Aile’ oyunu, Binnur Kaya ve Mert Fırat uyarlamasıyla sahnede. Oyunun başrollerinde de onlar var, yönetmen koltuğunda da. DasDas yorumuyla hayat bulan oyun; toplumsal cinsiyet rolleri ve ilişkiler üzerine hiciv dolu bir anlatı sunuyor. Evliyken de ‘özgür’ olmak mümkün mü? Kıskançlık çağdışı bir duygu mu? Toplumsal roller ilişkiyi nasıl şekillendiriyor? Peki ya roller değiştiğinde?
Kadın-erkek ilişkilerinin en gerçek taraflarını mizahla aynı potada ustalıkla eriten ikiliyle bir araya gelip oyunun ‘perde arkası’nı konuştuk.
- Oyun evlilik, sadakat, toplumsal roller ve bireysel özgürlük gibi temaları işliyor. Evliyken çiftler
en çok hangi tuzaklara düşüyor?
Binnur Kaya: Gördüğüm kadarıyla en büyük problem hayatlarını birleştiren insanların bu kararı almadan önce ayrı hayatlarının olduğu gerçeğini unutmaları. Çünkü senden önce benim bir hayatım vardı, benden önce de senin bir hayatın vardı. Ve seni o hayat, bugüne kadar yaşadıkların şekillendirdi. Dolayısıyla senin şimdine saygı duyduğum gibi geçmişine de saygı duyuyorum. Ve seni olduğun gibi, bugün seni sen yapan koşullarla, özelliklerle, anılarla kabul ederek seninle bir hayat kuruyorum. Bence sağlıklı olan bu. Ve genelde unutulan da bu. Sorun çıkarsa bu unutulanlar yüzünden oluyor. Çünkü beraber olmak, birlikte bir hayat paylaşmak birinin sahibi olmak anlamına gelmiyor. Her iki taraf da birbirine sahip çıkıyor ama kimse kimsenin sahibi olmuyor. Oyunda sıkça bunu söylüyoruz.
Mert Fırat: Evliliğe ve bu kavramlara bakışın çok erkek diliyle, erkek dünyasından yazılmış olması. Erkek dünyasının kurduğu hegemonya ister dolaylı ister doğrudan olsun, hayatın her alanında etkisini gösteriyor. Basit iki insanın ilişkisi üzerinde bile ciddi bir sistem inşa edilmiş olması ve bu sistemin 2025’te hâlâ sürüyor olması üzücü, beni şaşırtıyor. Erkek olarak kendine, hayata ve ev hayatına ayırdığı zaman ve sorumluluk paylaşımının eşit olmamasının tuzağına çok hızlı düşüyorsun.
- Sağlıklı bir romantik ilişkiyi yürütmek için neler gerekir sizce?
Binnur Kaya: Keşfetmek. Her gün, yeniden, birbirini keşfetmek.
Mert Fırat: Bana göre sağlıklı bir ilişki ölçüp biçerek planlanabilecek bir şey gibi görünse de öyle değil; çünkü insan her gün, her durumda değişebiliyor. Bu yüzden uzun bir yolculuğa çıkmaya karar verdiğin kişiyi her haliyle görmek, zor koşullarda nasıl davrandığını bilmek çok önemli. Zamanını, kalbini, enerjini kime ayıracağına iyi tartarak karar vermek gerekiyor.
- Siz ‘açık ilişki’ fikrine nasıl bakıyorsunuz?
Binnur Kaya: Ben klasik bir insanım. Ev hayatı, aile severim. Bir gün hafızamı kaybedebilirim ama sadakatimden şüphem olmaz. Beni tanıyanların da şüphesi olmaz.
Mert Fırat: Açık ilişkiye bakışım oyundaki karakterimden farklı. Oyunda tekeşliliği ilkel, sadakati ve kıskançlığı çağdışı bulan birini oynuyorum. Benim bakış açım hayatımla paralellik gösteriyor ama çokeşliliği seçenlere de esefle bakmıyorum.
- Sizce seyirciler bu oyundan çıktıktan sonra kendi ilişkileriyle ilgili ne gibi sorular soracaklar?
Binnur Kaya: Bu henüz cevabını bizim de bildiğimiz bir soru değil.
Mert Fırat: Bence kendi ilişkilerinden çok kendilerine dair sorular soracaklar: “Ben bir ilişkinin içinde ne yapıyorum, kendimi nasıl konumlandırıyorum, hangi çifte standartları uyguluyorum?” Çünkü erkekle kadın arasında ciddi bir çifte standart var; bu nedenle seyircilerin, toplumdaki bu çifte standardı nasıl değiştireceğine dair düşünmesi, sorgulaması çok önemli.
- Başrolü paylaşıyorsunuz, oyunu birlikte yönettiniz. Birbirinize karşı daha eleştirel yaklaştığınız, anlaşmazlık yaşadığınız oldu mu?
Binnur Kaya: Genel anlamda Mert’le anlaştığımız bir prova dönemi geçirdik. Anlaşamadığımız yerlerde de tatlı bir şekilde tartıştık, fikir alışverişinde bulunduk. Bu da çok zevkliydi. Hatta anlaşamadığımız yerler bizi daha çok geliştirdi. Ortak bir paydada buluşmak,
ikimizin de içine sindi.
Mert Fırat: Binnur eğer partnerine güvenir ve doğru bir ilişki bulursa çok açık birisi, çok cesur
bir oyuncu. Duvarları olmayan, rahat, insanı besleyen bir partner. Ayrıca her şeyi açık açık konuşur, süreçte de her şeyi konuşabildik. Bu yüzden pek çatışmadık. Onunla çalışmak benim için büyük bir
heyecan, mutluluk ve şans.
- Oynadığınız sahnelere yönetmen gözüyle bakmak zor oldu mu?
Binnur Kaya: Kendi sahnelerine dışarıdan bakmak tabii ki kolay değil. Baksan da ne derece doğru yorumlarda bulunuyorsun, bu da kolay değil. O yüzden de burada güvendeyim. En çok partnerine, yardımcı yönetmenine, tiyatrodan hocalarına güveniyorsun. Kadir Çevik, Itır Erhart, Didem Balçın, İlksen Başarır bizim dışarıdan gözlerimiz oldular.
Mert Fırat: Oyunda bir yönetmenin olması, insanı her zaman çok güzel ve rahat hissettiren bir şey. Zihnimizde bizi heyecanlandıran yaklaşıma zaman ayırıp birlikte çalıştık. O yüzden bir yönetmene ihtiyacımız yoktu.
‘EVET DÜNYA GÜNDEMİ İÇ KARARTICI, BÖYLE ZAMANLARDA MİZAH YAPMAK ÇOK ÖNEMLİ’
- Binnur Hanım, sizi projeleriniz dışında pek görmüyoruz. Özel hayatınızda neler yaparsınız pek bilmiyoruz. Çok da merak ediyoruz açıkçası. Biraz anlatır mısınız?
Bu konular hakkında fazla konuşmayan, kendi özelimle kimseleri meşgul etmek istemeyen biriyim.
- Türkiye’nin en sevilen oyuncularından birisiniz. Sizin canlandırdığınız karakterler izleyiciyi hep çok güldürüyor. Siz kimleri izliyor, kimlere gülüyorsunuz?
Cevaplamaktan en tedirgin olduğum soru tipi çünkü hep unuttuğum bir şeyler, birileri oluyor. Sonra ‘onu unuttum, niye söylemedim’ diye kendime dert ediyorum.
- Türkiye’nin, dünyanın gündemine bakınca pek çok iç karartıcı şey görüyoruz. Durum böyleyken mizah yapmak nasıl bir işlev görüyor?
Evet, dünya gündemi iç karartıcı ama tam da böyle zamanlarda mizah yapmak çok önemli hale geliyor. Mizah hep sadece insanları güldürmek olarak algılanıyor. Ama mizah aslında insanların yaşadığı en temel sorunları farklı bir bakış açısyla ele alıp onun ironisi, saçmalığı içinde eleştiri de barındırarak yapıldığında iyi mizah oluyor.
BİNNUR KAYA
‘MERT’LE OYNAMAK TATİLE ÇIKMAK GİBİYDİ’
- ‘Vahşet Tanrısı’ oyununuzdan bu yana altı sene geçti. ‘Açık İlişki’yle yeniden seyirciyle buluşuyorsunuz. Oyunculuğun yanı sıra oyunun yönetiminde, uyarlanmasında, tasarımında da görev almışsınız...
Oyunun her şeyiyle ilgilenmek bizim için güzel bir deneyim oldu. Hatasıyla, doğrusuyla her şey bizim. Bence bu çok güzel bir şey.
- Sahnede daha önce izlediğiniz ‘Mert’le oynarken kendisinin oyunculuğuyla ilgili sürprizler oldu mu?
Benim için en büyük sürpriz Mert’le oynamanın zevki oldu. Çalışırken karşımdaki oyuncuya bu kadar güvenebileceğimi, kendimi ve oyunu ona emanet edebileceğimi düşünmemiştim. Mert’le oynamak tatile çıkmak gibiydi.
- Uyarlama sürecinde, hangi kısımları bugünün Türkiye’sine göre değiştirdiniz?
Sadece bizim ülkemizde değil dünyada her yerde kadın erkek arasındaki çifte standartlar aynı.
- Toplumsal roller kadına ne gibi yükler yüklüyor?
En dikkat çekeni, ahlakla ilgili her insanın sahip olması, uyması gereken tüm yükümlülükler.
‘DÜŞÜNDÜĞÜMDEN ÇOK DAHA BAŞKA BİR ENERJİSİ VAR’
-‘Açık İlişki’yi sahnelemeye karar vermenizi sağlayan şey neydi?
Kendimizin ‘iyi olma hali’nden çok uzağız. Sevgi, aşk, evlilik, bağlılık, sadakat gibi kavramlar birbiriyle iç içe geçmiş durumda ve bunları tartışmaya ihtiyaç var. İnsanın iyi olma haliyle ilgili sorduğu soruları önemsiyoruz.
Bu soruların en iyi cevaplanacağı yerin de sahne olduğunu, ‘Açık İlişki’nin zamanının geldiğini düşündük.
- Binnur Kaya’yla nasıl bir araya geldiniz?
Binnur burada (DasDas) üç sezon boyunca ‘Vahşet Tanrısı’nda oynadı. Orada oynadıktan sonra oyunu da, tiyatroyu da, ekibi de çok sevdi. Bir süredir fırsatını bulup birlikte çalışabileceğimiz bir oyun arayışındaydık. ‘Açık İlişki’ fikri doğunca yaz tatillerimizden vazgeçip oyunu çıkarmaya odaklandık.
- Sahnede daha önce izlediğiniz ‘Binnur’la çalışmak nasıldı?
Düşündüğümden çok daha başka bir enerjisi var. Çünkü bir oyun izerken seçilmiş, haftalarca provası yapılmış bir enerji ve ortaya çıkan sonucu görüyorsun. Ama bir süreç içinde birlikte olmak bambaşka. O yüzden elbette seyrettiğim Binnur’la birlikte çalıştığım Binnur arasında çarpı 10 kaplan gücü var.
- Birlikte başka proje var mı?
Binnur’la heyecanlandığımız bir projemiz var; daha çok dijitale yapabileceğimiz bir iş. Henüz netleşmedi ama üzerine düşünüyoruz.
- Bu sezon başka hangi işlerde göreceğiz sizi?
‘Titus Kompleks’ oyunumuz var, bir kanalla anlaşmasını yaptık. Ayrıca ‘Joseph K.’ ve ‘Deli Bayramı’ oyunumuz devam ediyor. Dijitalde ‘Sonra Gözler Görür’ adında bir dizimiz var. Hüseyin Karabey ve Mehmet Günsür’le birlikte çektiğimiz ‘Hakikatin Ölümü’ filmi ve Tülin Özen’le çektiğimiz ‘Sevda’ filmi de 2026’da vizyona girecek.
‘BABALIK ÇOK GÜZEL GİDİYOR’
- Bir yandan sosyal sorumluluk projeleriniz de devam ediyor...
‘Bir Kira Bir Yuva’ diye bir kampanyamız var. Depremlerde on binlerce insana kaynak sağladı. Şimdi de yangınlardan zarar gören evler, ahırlar ve köy evleri için kampanyayı yeniden başlattık. Bir okula dönüş projemiz var, onu da İhtiyaç Haritası’yla yürütüyoruz. Hatay ve Maraş’ta iki konteyner yaşam merkezimiz, psikososyal destek birimlerimiz, kadın emeği merkezlerimiz ve spor merkezlerimiz var. Zürih Sigorta ve UNDP’yle, Avrupa Kalkınma Bankası’yla da projelerimiz sürüyor.
- Kızınız neredeyse 5 yaşında; tüm bunların yanında babalık nasıl gidiyor?
Babalık çok güzel gidiyor, çok heyecanlı. Çocukların dürüstlüğü, dobra halleri insana çok şey katıyor. Ben çok şanslıyım çünkü harika bir annesi var. İdil gerçekten insanüstü bir emek harcıyor, hem evimiz hem bizim için hem de Mia için büyük bir şans.

