Kulağımda sanat!

Güncelleme Tarihi:

Kulağımda sanat
Oluşturulma Tarihi: Ekim 18, 2020 07:00

Bir arkadaşım beni bir sergiye davet etti. Normalde kimse cesaret edemez. Bence körlerin sergiye gitmek istemeyeceğini düşünmek bir önyargı. Sanatçıyla birlikte gezebileceksem hepsine gitmek isterim.

Haberin Devamı

Soğukta epeyce yürüdükten sonra kendimizi Nişantaşı’nda küçük bir kafeye attık. Yanımda sanat eleştirmenliği yapan bir arkadaşım var. Önce bana kafenin duvarındaki resimleri anlattı. Bir yandan da görmeyerek nasıl resim beğenilebilir diye tartışıyorduk. Kahvelerimiz bitince bana hiç beklemediğim bir teklifte bulundu: “Benimle bir resim sergisine gelir misin?”

10 saniye sessiz kaldım. “Seni üzmek istemedim” dedi. Oysa üzülmemiş, şaşırmıştım. Masada olduğunu tahmin ettiğim elini bulup sıktım, “Üzülmedim” dedim. Cesaretini de kutladım. Bunu kimse yapmaz. “Dalga geçer gibi resim sergisine mi çağrılır?” diye düşünür herkes. Bence bu bir önyargı. Yola çıktık ve Teşvikiye’deki bir binaya girdik. Galeriye girince ilk dikkatimi çeken atıştırma masalarından gelen fısıltılardı. Açılışa denk gelmişiz.

Haberin Devamı

Kadehlerimizi alıp gezmeye başladık. Arkadaşım anlatıyordu. Turun yarısındayken duyduklarımı kafamda canlandırdım. ‘Kadın’, ‘kız bebek’ ve ‘kan’ kelimelerini sıkça duymuştum. “Serginin özel bir teması var mı?” diye sordum, ‘kadına şiddet’miş... İlerledik ve serginin en önemli eserine geldi sıra, tek başına bir odada sergileniyordu. Sessizlikten yararlanıp yaklaştım ve tabloya dokundum. Parmağımı kokladım, boya kokusu yoktu, “Yapılalı çok olmuş” dedim. Aslında dokusunu merak etmiştim. Planlı bir davranış da değildi.

Hoş bir sohbetti

Ressamla tanışmak istiyordum. Arkadaşım “Zaten röportaj yapacağız” dedi. Yanına gittik. Hislerini merak ediyordum. “Neden bunca kan kullandınız?” diye sordum. Kanın şiddeti temsil ettiğini söyledi. Oysa bence bir sonucuydu. Bu konu üzerine uzunca konuştuk. Hoş bir sohbetti.

Arkadaşım neler hissettiğimi sordu. O bana resimleri anlatırken bu eserlere karşıdan bakan biri gibi hissetmemiştim. Sanki ressam beni de tablonun içine yerleştirmişti. Sergileri sanatçıyla birlikte gezebileceksem hepsine gitmek istiyordum artık.

Aslında resimler kabartmalı basılabiliyor. Birkaç yıl önce kendi yüzümü bastırmıştım. Bu sergiler için uyarlanabilir ama eseri sahibinden dinlemek de güzel. Yine de kabartmalı baskılar, görmeyenlerin de dikkatini sanata çekecektir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!