‘Kapılar, yollar açarak birbirimize ilham olmalıyız’

Güncelleme Tarihi:

‘Kapılar, yollar açarak birbirimize ilham olmalıyız’
Oluşturulma Tarihi: Mart 09, 2025 07:00

Mesleğinde 25’inci yılını kutluyor. Sadece işleriyle değil, sosyal sorumluluk bilinciyle de dikkatleri çekiyor. Tülin Şahin bu kez Avrupa Parlamentosu’nda düzenlenen böbrek sağlığı forumu kapsamında Brüksel’e davet edildi, orada konuşmalar ve bir de moda çekimi yaptı. Annesi de böbrek hastası olan ve yıllardır annesi için bu hastalıkla mücadele eden süpermodelle konuştuk.

Haberin Devamı

Tülin Şahin kariyerinin 25’inci yılını çok güzel bir başarıyla taçlandırdı. Avrupa Parlamentosu’nda (AP) parlamenterler, profesörler ve doktorların katıldığı The European Kidney Forum’da sağlıklı yaşam ve böbrek hastalığı konusunda konuşmalar yaptı. AP’de sunum yapan ilk model olduğunu söyleyen Şahin, parlamento binasında bir de moda çekimi de gerçekleştirdi. 7 dil bilen süpermodel soru-cevap bölümünde Türkçe, İngilizce, Almanca, İsveçce, Danca, Norveççe ve Çince verdiği cevaplarla herkesin beğenisini kazandı. Tülin Şahin’le kızı ve annesiyle birlikte yaşadığı evinde buluştuk. Bize annesinin böbrek hastalığını, sosyal sorumluluk projelerini ve nasıl bu kadar fit kalabildiğini anlattı.

‘Kapılar, yollar açarak birbirimize ilham olmalıyız’

Haberin Devamı

Avrupa Parlamentosu’nda konuşma yapma fikri nereden doğdu?

13 Mart Dünya Böbrek Günü. Avrupa Parlamentosu bu sene global kampanyasında “Böbrekleriniz nasıl” diye soruyor. Bence hepimiz kendimize sormalıyız. Çok kolay önlem alabiliriz, bunun için bir idrar testi yeterli. Bir böbrek hastası hayatını yarım yaşıyor, bir diyaliz makinesine bağlı oluyor. Üstelik böbreklerimiz sessiz katiller. Ben yaklaşık 20 yıldır böbrek vakıflarıyla çalışıyorum. AP süreciyse aslında geçen yaz başladı. Ocak ayının sonunda da parlamentodaydım.
5 gün boyunca sunumlar, konuşmalar yaptım. Parlamentoda ilk kez bir moda çekimi de gerçekleştirdik.

  Kim yaptı bu çekimi?

Fotoğrafları Avusturyalı moda fotoğrafçısı Celin May çekti. Konseptiyse modern işkadını, parlamenter ve kendinden emin kadındı. Zamansız, şık ve rahat kıyafetler giydim. Dünyada ilk kez orada bir moda çekimi yaparak resmen tarihe geçmişiz, öyle söylediler. Bizim için en özel alanları açtılar.

‘ZORLUĞU TÜM AİLE YAŞIYOR’

Annen böbrek hastası ve diyalize girmesi gerekiyor. Yaşadığı zorluklardan bahseder misin?

Annem aslında yıllardır böbrek hastası ve böbrek hastalarında sadece o kişi yaşamıyor zorlukları. Tüm ailesi onunla bu süreçten geçiyor. Annemin hikâyesi şöyle başladı: Ben 40 günlük bebekken Danimarka’da ailece bir trafik kazası geçirdik ve ölümden döndük. O gün bugündür anneme şiddetli baş ağrıları nedeniyle ilaçlar veriliyordu. Onlar zamanla böbreklerini iflas ettirdi. 2022’de de sol böbreğinde tümör bulununca diyaliz süreci başladı. Bunlara alışmaya çalışırken 2023’te diyalizdeyken beyin kanaması geçirdi. Hastaneye götürüldüğünde hayati belirtisi yoktu. O anlarda annemin kulağına “Ben ve Siena (kızı) buradayız, seni bekliyoruz, geri dön” deyip durdum. Bu hastalığın zorluklarını say say bitmez.

Haberin Devamı

Böbrek nakli yapılacak mı?

Anneme ben ve kardeşim anında böbreklerimizi vermeyi teklif ettik ama kabul etmedi. Bir insan tek böbrekle yaşayabilir. Sonunda ikna oldu ve son birkaç ayımız nakle hazırlık için testlerle geçiyor. Tabii bu esnada göğsünde bir tümörü de erken teşhis ettiler. Neyse ki alındı ve temiz çıktı.

Organ nakli tüm dünyada büyük bir sorun. Bu konuda ne düşünüyorsun?

Dünyanın ortak bir karara varması lazım. Organ nakil listelerinde beklemek ıstırap. Bazı ülkelerde listede bekliyorsanız ve o ülkeden iki gün çıksanız listeden düşüyorsunuz. Anlaşılır bir durum çünkü bir organ bulunduğunda sıcağı sıcağına nakil gerekiyor ama daha pratik çözümler üretilmeli. Listelerde daha çok gençlere öncelik tanınıyor.

‘Kapılar, yollar açarak birbirimize ilham olmalıyız’
“İlk kez Avrupa Parlamentosu’nda bir moda çekimi yaparak resmen tarihe geçmişiz, öyle söylediler.”

Haberin Devamı

Tıp biraz içedönük bir dünya, modellikse tam tersi... Ünlü isimler devreye girince insanlar kulak kesiliyor. Tıp dünyası sağlık elçisi olman konusunda ne düşünüyor?

Olumlu olmalı ki beni Avrupa Parlamentosu’na davet ettiler. Evet, doğru, modayı herkes seviyor. O yüzden farkındalık çalışmalarında hep moda dünyasının kapısı çalınıyor. Ben de bu yüzden “Podyuma sağlık” diyorum. İlgi çekmemiz lazım çünkü gerçekten böbrek hastalıkları gölgede kalmış. Tıp dünyası yeni tedavi yöntemleri bulmak için çok yoğun ve her şeyden yüzde 100 emin olana kadar sadece kendi aralarında konuşuyorlar. Hemen ‘podyuma’ çıkmıyorlar. Moda ve tıp, ikisi de çok
güçlü. Birleşince ortaya mucizeler çıkabiliyor ve farkındalık yaratabiliyoruz. İnsanlar basit bir dille o bilinci elde ederlerse işte o zaman kendi kendilerinin doktoru olabilirler. Sorun hissettiklerinde, iş işten geçmeden bir uzmana gidebilirler. 

Haberin Devamı

Parlamentoda ‘simple health awareness’tan (basit sağlık farkındalığı) bahsettin. Bu neden önemli?

Modellik yaptığım, bu alanda 16 kitap yazdığım, sık sık kilo alıp verdiğim için beni bu konuda dinlemek istediler. Şu an dünyada iki tehlikeli uçta ilerlediğimizi görüyorum. Biri takıntılı derecede spor yapmak ve ekstrem beslenme modelleri, diğeri de obezite. Son yıllarda ‘diversity’ (çeşitlilik) adı altında podyumda çok kilolu modeller de görüyoruz. Bu da yanlış. Bu sefer gençler “Oh ne güzel, o podyuma çıkıyorsa
ben de ne spor yaparım ne de düzgün beslenirim” diyor. Bunun ortası olmalı.

Beslenme konusunda yaptığımız en büyük hatalar neler sence?

Haberin Devamı

Kendi genetiğimize uymayan besinler tüketiyoruz; kinoa veya kale bitkisi gibi. Türk topraklarında hiçbir zaman olmamış besinler. Bunları yiyince vücudumuz yabancı cisim diye reaksiyon gösteriyor. Örneğin tropikal iklimde yaşayan biri her gün kebap yiyemez. İskandinav ülkelerinde insanlar çok yağ ve şeker tüketiyor ama yine de formda kalıyorlar çünkü soğuk iklimlere bu besinler gerekiyor. Ayrıca her gün bisiklet üzerindeler. Bizde de tatlı bol ama hareket etmiyoruz.

‘Kapılar, yollar açarak birbirimize ilham olmalıyız’


‘YAŞININ İYİSİ OLMAK...’

Genç kalmanın kodları araştırılıyor. Sen de enerjinle, duruşunla, dünyaya bakışınla hep gençsin. Bunu neye borçlusun?

Hepimiz uzun bir ömre sahip olmak istiyoruz ama hayatı yaşamayı ve anda kalmayı unutuyoruz. İnsan enerjisi, duruşu, dünyaya, insanlara ve olaylara bakış açısıyla aslında genç kalabiliyor. Bu arada hep genç olmak zorunda da değiliz. Henüz kimse gençlik pınarını keşfetmedi. Önemli olan yaşının iyisi olmak ve abartmadan spor yapmak. Avrupa’da herkes sokaklarda, hâlâ eski usul spor yapıyor; her türlü hava koşulunda koşuyorlar. Bu kadar basit aslında.

Zayıflama ilaçlarıyla kilo verenleri duyuyoruz. Sen hiç kullandın mı?

30 kilo aldığımda bile hiç aklıma gelmedi.

Sağlık konusunda hiç mi takıntın yok?  

Hiç yok gerçekten. Her gün çikolata yiyorum, herkes hayretler içinde. Çünkü her gün spor yapmasam da hep hareket ediyorum. Çocuğumun bakıcısı ya da yardımcım yok; yıllardır evimi kendim temizliyorum. Her işimi kendim yaparım ki bu hareket demek.

 

‘BİZ KADINLAR ZATEN GÜÇLÜYÜZ’

Türk kadınını temsil etmek nasıl bir duyguydu?

AP’ye giden ilk süpermodel olarak tarihe geçmek çok hoş ama Türk kadınını orada temsil etmek benim için ayrı gurur. Biz kadınlar zaten güçlüyüz. Yaradılışımızda var. Birbirimize destek olmalıyız. Bence gerçek güzellik bu. Mevlana’nın şu sözünü çok severim ve konu kadınları desteklemek olduğunda hep kullanırım: “Bir mum diğer mumu aydınlatarak ışığından hiçbir şey kaybetmez.” Kapılar, yollar açarak birbirimize ilham olmalıyız.

En çok ilham aldığın kadın kim?

En başta tabii ki annem, çok güçlü bir kadın, tam bir savaşçı. Yaşadıklarına rağmen hep pozitif. Sadece bana değil kızım Siena’ya da örnek oluyor tabii. Onun dışında çalışan, kendi ayakları üzerinde duran tüm kadınlara çok hayranım. Her zaman bu tarz kadınlar benim ilham perilerim olmuştur. Onları gözlemleyerek büyüdüm bu sektörde. Arkadaşlarım hep çalışan kadınlardı. Hepimiz birbirimize ilham veriyoruz ve en önemlisi destek oluyoruz.

BAKMADAN GEÇME!