Güncelleme Tarihi:
ABD’nin Kaliforniya eyaletine bağlı Los Angeles’ta çıkan yangınlar günlerce kontrol altına alınamadı. Hollywood’un ünlü isimlerine ev sahipliği yapan bölgede, birçok lüks malikâne küle döndü. Felaketin boyutları büyürken, bölgeden gelen görüntüler yaşanan çaresizliği gözler önüne serdi. Bugüne kadar 25 kişinin hayatını kaybettiği yangında12 binden fazla ev zarar gördü. The New York Times’ın haberine göre ekonomik kaybın 250 milyar doları aşacağı tahmin ediliyor. Bu arada Los Angeles’ta yaşayan, kendi ya da yakınlarının evi zarar gören bazı Türkler de var. Nilay Şenel ve Ayşe Bilen Sparks ile yaşadıklarını konuştuk.
‘YETKİLİLER YANGININ BÜYÜKLÜĞÜNÜ KAVRAYAMADI’
Nilay Şenel (56), endüstri mühendisi
◊ 28 yıldır Los Angeles’ta yaşıyorum. Salı sabahı pencereden Palisades bölgesindeki dağlardan yükselen yoğun dumanları gördüm. Yangın hızla büyüyor, adeta bir bomba patlamış gibi ilerliyordu. O sırada güçlü bir rüzgâr vardı; bahçede eşyalar savruluyor, camlar titriyor gibiydi. Hava karardığında dağlar kıpkırmızı olmuş, alevler gökyüzünü kaplamıştı. Bu sırada yangınla ilgili bilgi almak için televizyonu açtım ve bulunduğum bölgenin tehlikeli alan ilan edildiğini öğrendim. Akşam saatlerinde ikinci yangın başladı ve ardından üçüncü yangının da evimize çok yakın bir noktada çıktığını, telefonlarımıza gelen ‘Hazır olun’ mesajıyla öğrendik.
◊ Evde eşim ve üç kedimizle birlikte büyük bir endişe içindeydik. El çantalarımızı, pasaportlarımızı ve birkaç değerli eşyayı toplayıp arabaya koyduk. Kedilerimizin taşıma kafeslerini hazırladık, mamalarını ve oyuncaklarını da yanımıza aldık.
◊ Salı gecesi uykusuz bir şekilde telefonlarımıza gelecek alarmları ve televizyonu takip ettik. Yakın komşularımı ve arkadaşlarımı arayıp uyandırdım, WhatsApp üzerinden Türk arkadaşlarımızla sürekli iletişim halindeydik. Cuma günü evimize çok yakın iki yeni yangınla birlikte ‘Tahliye edin’ uyarısı aldık. Hazırlık yaparken yangının kontrol altına alındığını öğrendik. Cumartesi akşamına kadar aşırı rüzgâr vardı, alarm durumunda bekledik. O süreçte hiçbir eşyanın veya kıyafetin önemli olmadığını fark ettim. Ev bile benim için anlamını yitirmişti. Tek önceliğim, kedilerimi güvenli bir şekilde dışarı çıkarmaktı.
◊ Hava koşulları aşırı kötüydü. Rüzgâr bir nebze azalsa da yangınlar bir türlü durdurulamadı. Yetersiz uçak ve helikopter sayısı, bazı su vanalarının çalışmaması ya da basınç düşüklüğü gibi sorunlar gündeme geldi. Los Angeles itfaiyesinin özverili bir şekilde çalıştığına inanıyorum ancak yetkililer yangının büyüklüğünü yeterince hızlı kavrayamadı. Yakın eyaletlerden, ordudan ve komşu ülkelerden yardım istemekte geç kalındı.
◊ Bir hafta içinde bölgede birçok yangın çıktı. Palisades yangınının nedenini henüz bilmiyoruz, ancak Eaton Canyon’da yüksek gerilim hatlarından yangın başladığı bildirildi. Hurst yangınıysa trafoların patlamasıyla meydana geldi. Ayrıca 4-5 küçük çaplı yangının kundaklama olduğu tespit edildi ve yangını kasıtlı çıkaranlar yakalandı.
◊ Güney Kaliforniya Türk Amerikan Derneği eski başkanı olarak acil bir toplantı düzenledik ve yardım kampanyası başlattık.
‘POLİSLER EVİNİZİ 30 DAKİKA İÇİNDE TERK EDİN DİYE UYARDI’
Ayşe Bilen Sparks (64), emekli mali müşavir
◊ 1978’de eğitim için Amerika’ya geldim. 46 senedir buradayım. Eşim Amerikalı. Kız ve erkek kardeşim de burada yaşıyor. Onlar da Amerikalılarla evli. Eşimin 89 yaşındaki dayısının Los Angeles, Pacific Palisades’teki evi yandı. Şu anda evsiz ama avukat ve geniş bir çevresi olduğu için hemen kalacak yer bulabildi.
◊ Bizim olduğumuz bölgede de yangın olasılığı her zaman var. 3-4 ay önce evimizden çıkmak zorunda kaldık. O dönem 100 mil hızında esen çok şiddetli rüzgârlar vardı. Bu rüzgârlara ‘Santa Ana’ rüzgârları deniyor. Çok kuru hava getirir ve yangın riskini arttırır. Bölgede nem oranı yüzde 17 civarında şu anda. Nisan ayından beri doğru düzgün yağmur yağmadı. Toprak kupkuru, ağaçlar yapraklarını dökmüş ve çalılar cayır cayır yanmaya hazır durumda. Bir kıvılcım bile büyük bir yangını başlatmaya yetiyor. Böyle bir kuraklık hiç görmedim.
◊ Yangın Pacific Palisades bölgesinde aniden başladı ve hızla yayıldı. Saatte 100 mil hızla esen rüzgârlar nedeniyle helikopterler ve uçaklar da çalışamadı. Yangın borularındaki sular yetersizdi.
◊ Bölge, Amerika’nın en zengin kesimlerinden biri. Birçok ünlünün ve zengin işinsanının evleri yandı. Mahalledeki neredeyse tüm evler yok oldu. İtfaiye ekipleri elinden geleni yaptı ama tabiat ananın gücü karşısında maalesef yetersiz kaldılar.
‘İlaçlarını bile almamış’
◊ Yangın sırasında tahliye süreci başlatıldı. Polis arabaları mahallelerde dolaşarak megafonla “Evinizi 30 dakika içinde terk edin” diye uyardı. Bu süre içinde ne alabilirseniz alıp evden çıkıyorsunuz.
◊ Eşimin dayısı da yangında büyük bir panik yaşamış. O kadar acele etmiş ki ilaçlarını bile almayı unutmuş. Üç farklı telefonu vardı ama hiçbirine
ulaşamadık. Panik halinde eşimin kız kardeşini aradık. Neyse ki dayının evden çıktığını ve bir arkadaşının evine sığındığını öğrendik. Ancak alevler yaklaşınca oradan da çıkmak zorunda kalmışlar. En sonunda Marina Del Rey’den yaklaşık 20 kilometre güneye giderek başka bir arkadaşlarının evine geçmişler. Ertesi gün evinin tamamen yandığını öğrendik.
◊ Eşimin dayısının evi, 1960’larda satın aldığı, 170-180 metrekarelik bir evdi. Maddi değeri 2,8 milyon dolardı. Ancak yangında yalnızca evi değil, 60 yıla dayanan tüm hatıralarını kaybetti. Eşi 5 yıl önce vefat etmişti.