Güncelleme Tarihi:
Daha çocukken mimar olmaya karar veren Serkan Ennaç, Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde lisans ve yüksek lisansını tamamlamış. ‘turkiyemimarisi’ isimli Instagram hesabıyla tanıdığımız Ennaç şimdi de İstanbul’un 100 farklı yapısını ele alan ‘41 Kere İstanbul’ (Literatür Hayat) adlı bir kitap çıkardı. Binaları mimari özelliklerinin yanı sıra hikâyeleriyle anlatıyor ve kitaptaki fotoğrafları da kendi çekmiş. ‘Aşk-ı Memnu’ dizisinde Ziyagil Yalısı olarak seyrettiğimiz Koç Ailesi Evi, Fener Rum Lisesi, Atatürk Müzesi, Fransız Yetimhanesi, Tevfik Fikret Evi kitaptaki yapılardan sadece birkaçı… Mimar Serkan Ennaç yeni kitabını ve İstanbul’daki favori yapılarını anlattı.
- İstanbul’daki yapıları inceleme merakınız nasıl başladı?
Çocukluğumdan beri ilgim vardı. İlkokuldan beri oturduğum semtin sınırları bana yetmezdi. Yeni sokaklar ve caddelerle ufkumu genişletir, binaları incelerdim. Mimarlık fakültesine girdiğim ilk gün eve dönerken Yeniköy’de bir yalının kapısını çalıp “Merhaba, mimarlık öğrencisiyim, bu da kimliğim. Evinizi gezebilir miyim” demişliğim var. O evi de gezmiştim.
- Önünden geçip gittiğimiz birçok yapıyı sizin hesabınızda görünce merak ediyoruz. Sizin anlatımınızda okur neyi seviyor?
Takipçilerimden anlatımımda meslek adamı egosundan uzak, samimi ve anlaşılır olduğum yönünde geri bildirimler aldım. Binaların yapım yılı, mimarı ve varsa hikâyelerini öğrenmek insanların çok hoşuna gidiyor.
- ‘41 Kere İstanbul’ kitabını yazmaya nasıl karar verdiniz?
2019’da açtığım Instagram hesabımın gelişim sürecinde tüm yakın çevrem ve takipçilerim paylaştığım bilgilerin bir kitapta toplanması gerektiğini dile getiriyordu. Kendimce doğru zamanı bekledim. Sonra Literatür Hayat Yayınevi’nden beklenmedik bir teklif gelince “Tamam, şimdi yapabilirim” dedim. Jotun Türkiye de sponsor olarak destek verdi.
- Yapıları nasıl seçtiniz?
Oldukça güç oldu. ‘En iyi 100 taneyi seçmelisin’ gibi bir fikirle yola çıkmadım. Bunun yerine o süreçte hislerime güvenerek karar verdim. Çünkü aslında 100 tane binanın bir araya gelme durumu var ortada. En iyileri de ekledim, hak ettiği değerden daha azını görenleri de...
- İstanbul’da en çok hangi yapılar ilgi çekiyor, beğeniliyor?
İstanbul özelinde genelde ‘art nouveau’ ya da ‘midcentury’ modern yapılar çok ilgi görüyor fakat sosyal medya dinamiklerine akıl sır erdirilemiyor. Bazen hiç ummadık ilgi artışları oluyor beklemediğim paylaşımlarda. Bunun sebebini sosyal medya algoritması mı yoksa o binanın etki gücü mü diye ölçmek imkânsız.
- Sizin İstanbul’daki favori yapılarınız hangileri?
Çok fazla var ama 1 numaramı açıklayayım: Ayasofya. İlk aklıma gelenlerse; Rıza Derviş Villası, Casa Botter, Vlora Han, Atatürk Kitaplığı, Sirer Yalısı, Hilton Bosphorus, Şeyh Zafir Türbesi.
HEPSİ BİRBİRİNDEN ÖZEL
Casa Botter: 1900-1901 yıllarında II. Abdülhamit’in isteği üzerine sarayın resmi terzisi Jean Botter için inşa edilir. Mimarlık ve sanat tarihinde özel bir yer tutan Botter Apartmanı tasarım öğeleri, asansörü, vitray pencereleri ve çelik konstrüksiyon kullanımıyla dikkat çekiyor.
Doğan Apartmanı: Altı katlı kâgir yapı dört bloktan oluşuyor ve her bir blokun bağımsız merdivenleri ve asansörü var. Orta avlu, süs bahçesi ve doğuda iki kanat arasındaki nişli istinat duvarıyla dikkat çekiyor. Binada toplam 49 daire ve çatı katlarında hizmetçi odaları görülüyor. ‘Eşkıya’ ve ‘Muhsin Bey’ filmlerinin çekimlerine ev sahipliği yapan binada bugün izinsiz fotoğraf çekmek yasak.
Yusuf Ziya Paşa Köşkü (Perili Köşk): 1910’lu yıllarda Yusuf Ziya Paşa tarafından inşa edilmeye başlayan bu bina, 1. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla yarım kalır. Tamamlanamayan ikinci ve üçüncü katlar nedeniyle çevrede ‘Perili Köşk’ olarak anılmaya başlar. Köşk 1995-2000 yılları arasında rölöve, restitüsyon, restorasyon ve uygulama projeleriyle yeniden ele alındı.
Tophane Müşiri Zeki Paşa Yalısı: İstanbul Boğazı’nın Rumeli Yakası’nda Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün hemen altındaki bina Boğaz’da nadir görülen taş yapı örneklerinden biri. Günümüze oldukça iyi bir durumda ulaşmış. Simetrik planına rağmen her katında farklı bir pencere düzenine sahip. Türkiye’nin en pahalı evi olarak adlandırılan bu evde hâlâ yaşayanlar var.