‘Günde en az 200 mesaj cevaplıyorum, artık ev kadınlarının psikoloğu gibi oldum’

Güncelleme Tarihi:

‘Günde en az 200 mesaj cevaplıyorum, artık ev kadınlarının psikoloğu gibi oldum’
Oluşturulma Tarihi: Nisan 24, 2022 07:00

İçliköfte aparatından paspasa kadar piyasada fenomen olmuş envai çeşit ev eşyasını, tüketicisinin beklentilerine göre üretiyor. Türkiye’deki ev kadınlarının Vip Ahmet Abi’si o. Kızının düğününe çağırıp nikâh şahidi olmasını isteyen de var, onu çok sevdiği için ürünlerinden çifter çifter alan da... Sosyal medya paylaşımlarıyla da fenomen olan Ahmet Çakıcı: “İnsanımız çok duygusal. Dürüst bir satıcı görünce sahipleniyor. Abisi, babası gibi görüyor.”

Haberin Devamı

Vip Ahmet şu an Türkiye’nin en sevilen sosyal medya fenomenlerinden biri. Ev kadınları arasında bir efsane... Instagram’da yüz binlerce takipçisi var. Hepsine büyük önem veriyor, her gün en az 200 mesaj yanıtlıyor. Bir yerde afet mi var, Vip Ahmet başka markalarla işbirliği yapıp yardım malzemesi yetiştiriyor. Ürettiği mantı ya da içliköfte aparatı, temizlik seti gibi ürünler milyonlarca satılıyor. En önemli gücüyse Türkiye’nin dört bir yanında onun ürünlerini satan yüzlerce kadın. Avrupa’dakiler başta olmak üzere yaklaşık 30 ülkeye ihracat da yapan Ahmet Çakıcı’yla hikâyesini, nasıl ünlü olduğunu ve başarısının sırrını konuştuk: “Ben artık neredeyse ev kadınlarının psikoloğu gibi oldum. Benimle aile sorunlarını paylaşanlar, düğünlerine davet edip nikâh şahidi olmamı isteyenler bile oluyor. Hiçbirini kırmıyorum.”

* Sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Ahmet Çakıcı ben. İlkokul mezunuyum. Babamı çok erken yaşta kaybettik. Üç kardeştik. Annem büyüttü bizi. Yoklukla başladık hayata. Yokluktan bir yerlere geldiğiniz zaman, birçok yanlış da yapıyorsunuz ama başarı da o tecrübelerden geliyor. Ben yaşadığım her şeyden memnunum, iyisiyle kötüsüyle...
Bir günde 3 bin takipçi

* Ticarete nasıl başladınız?
Konya’da BİM, A101, Carrefour gibi ulusal market zincirlerine ürün veriyordum. Üretim yapmıyordum ama kendi markamla ürünler ürettirip satıyordum. 1998’den 2008’e kadar Vip markasıyla çalıştım. Herkes beni ‘Vip Ahmet’ diye tanıyordu. 2013 yılında İstanbul’a geldim ve üretici bir firmayla ortaklık yaptım. Ondan sonra çizgim değişmeye başladı. Firma üretiyor, bana veriyor, bütün ulusal perakendecilere ben satıyorum. 6 yılda çok büyüdük.

* Sosyal medya hikâyeniz ne zaman, nasıl başladı?
2016’da. Instagram’ı bilmiyordum o zaman. Bana “Ürünlerini sosyal medyada paylaşsana” dediler. O dönem English Home’la proje yapmaya başladık. Ben de o ürünleri Instagram’a koydum. 345 takipçim vardı o zaman. Bir sabah bir uyandım, 3 bin takipçi olmuş. Ertesi sabah 5 bin olmuş. Bir hafta içinde 15-20 binlere geldim. Ben de anlamadım, ne oluyor... Sonra baktım, sosyal medyada ‘Çeyizci Kızlar’ diye bir tayfa var. Onlardan biri paylaşmış beni meğer. İşte böyle başladı...

Haberin Devamı

Polonya'da da kadınlar onu soruyor

‘Sanki Tarkan’ı gördü’

* Bu ilginin sırrı ne sizce?
İnsanlarda bir Vip Ahmet sevgisi var, ben onu fazlasıyla hissediyorum. Geçenlerde ziyarete gittiğimiz ünlü bir firmada, firma sahibinin oğlu geldi, “Abi bizim evde hep senin adın geçer” dedi. Sonra annesini aradı, “Vip Ahmet burada” dedi. Annesi çok heyecanlanmış, “Sanki Tarkan’ı görmüşüm gibi davrandı” diyor çocuk. Benim mizacım orada fark yaratıyor sanırım. Ben mesaj atan, soru soran, öneride bulunan, şikâyeti olan herkese cevap veririm mutlaka. Karşımdakiler ev kadını. Oturup uğraşmış, bana bir mesaj yazmış. Cevap almazsa üzülür. Ayrıca onlara sorarım “Arkadaşlar bu ürünü üretelim mi, hangi rengini üretelim vs.” diye... Mesaj kutuma her gün yaklaşık 200 öneri gelir. Ben o ürünü gördüğümde, tutup tutmayacağını anlarım genelde. Firmalar bu Ar-Ge’yi yapabilmek için çok ciddi paralar harcıyor.

Haberin Devamı

‘Günde en az 200 mesaj cevaplıyorum, artık ev kadınlarının psikoloğu gibi oldum’



* Türk insanı samimi yaklaşımı seviyor tabii...
Bizim insanımız çok duygusal. Kadınlar çok kırılgan. Ve karşısında dürüst bir satıcı gördüğü zaman sahipleniyor. Abisi, kardeşi, babası gibi görüyor.

* Peki, sonra nasıl ilerlediniz?
Derken sayfa büyümeye başladı. 30, 40, 50 binler oldu. Benden bir gün mutfak için ferforje sepet üretmemi istediler. Günde 150 tane mesaj alıyordum. Bir ürünü üretirken kalıp maliyetini çıkarmak için 10 tane yapman gerekir. O da ciddi para anlamına geliyor. Ama ürettim ben. Sonra Konya BİM’e teklif ettim. En başta 30 mağazaya 6’şar ürün istediler. Hesabımdan yayımladım. Ertesi gün “8 olsun” dediler. İnsanlar gidip sormaya başlamış. En son talep 24’e çıktı. Satış günü 9.00’da açıldı mağazalar, 9.30’da ürün bitmiş. Bu arada sosyal medyada, diğer illerden bazı kadınlar “Bana bunu alıp gönderecek kimse var mı” diye soruyormuş. Birkaç kadın bu sepetleri alıp hiç tanımadıkları o kadınlara göndermişler.
2 bin 500 taneyi öyle sattık. Sonra bana hiç ticaret yapmamış kadınlardan mesajlar gelmeye başladı.

* Sosyal medyanın gücü...
Evet. Instagram’dan “Arkadaşlar bu ürünü bana siz yaptırdınız. Ben bunları sizlere sattıracağım” dedim ve bir WhatsApp hattı kurdum. Trabzon, Siirt, Van, Diyarbakır, Batman, İzmir, Antalya... Mesaj yağıyor. Ve ben o zaman ev kadınlarıyla tanıştım. O kadınların yüzde 80’i hâlâ benim satıcım. Birçoğu depo kurdu, sonra da mağazalaşmaya başladılar. Türkiye genelinde yaklaşık 400 kadın bayimiz var şu an.

Haberin Devamı

‘Patron, çocuklarım; işin başındalar’

* Kendi geliştirdiği ürünü size tanıtmak isteyenler oluyor mu?
Tabii... Geçen gün kendi ürününü tanıtmak isteyen biri iftardan sonra evlerine davet etti. Evin hanımı kedi için öyle bir aparat yapmış ki, kedi tuvalet ihtiyacını klozete yapıyor. Görünce inanamadım. Bakacağım, belki üretiriz o ürünü.

* Aileniz size destek oluyor mu?
Her zaman. Eşim kimyager. Bizim fabrikada çalışıyor. İki kızım, iki oğlum var. Patron, çocuklarım; işin başındalar. Büyük kızım endüstri mühendisliği okuyor, ihracatın başında. Oğlum liseden sonra okumadı, benim gibi ticaretin içinde olmayı seviyor. Onlara işi bırakmaktan hiç korkmadım.

Haberin Devamı

‘Günde en az 200 mesaj cevaplıyorum, artık ev kadınlarının psikoloğu gibi oldum’

‘Bekledim ve daha kalitelisini ürettim’

* Vip Ahmet temizlik kovasının hikâyesini sizden dinleyebilir miyiz?
Çin’de bir temizlik seti buldum. Camları, duvarları, tavanı silebiliyorsunuz. İnsanlar bayıldı. Türkiye’ye getirdim. Öyle talep oldu ki, 4 bin 500 adet siparişini verdim, aynı gün hepsi satıldı. Derken bir baktım İSTOÇ‘ta herkes bunu üretmeye başladı. En son ben ürettim. Çünkü ürünün eksiğini görmek için bekledim. Geri bildirimlerle çok kaliteli bir ürün yaptım ve 1 milyon sattım.

‘Para kazanmadığım insanlardan da dua kazanıyorum’

* Yardımsever biri olduğunuz söyleniyor. Herkese el uzatıyor musunuz?
Sağ olsunlar. Mesela Manavgat yangınlarında bana post attılar. Bir sosyal medya fenomeni bölgedeki termos ihtiyacını paylaşmış. Orman Müdürlüğü, AFAD ve belediyeye parasız termos, taşınabilir batarya, iç çamaşırı, şapka gibi ihtiyaç malzemeleri dağıttık. Malzeme veren firmalar ve nakliyecim dahil kimse karşılık beklemedi. Sonra köylere gittik. Bir genç kızımızın çeyizi yanmış. “Bütün ihtiyacını karşılarım” dedim. Ben bunu söyleyince herkesten yardım teklifi geldi. Hatta Kastamonu’da nişanlı bir genç kızımız tencere takımını gönderdi. Sonra Kastamonu’da sel felaketinde mağdur olmuş aynı kız. Onun önderliğinde organize olup kaymakamlığa temizlik araçlarından lastik çizmelere kadar ihtiyaç malzemeleri gönderdik. Sonra bu kızımızın düğününe nikâh şahidi olarak davet edildim. Hatta kar yağıyordu, şans eseri uçak kalktı ve gittim. Ama dört gün hava şartları nedeniyle geri dönemedim. Ben para kazanmadığım insanlardan da dua kazanıyorum.

* İnsanlar sizden yardım istediğinde nasıl güveniyorsunuz?
İnsanların samimiyetimi kullanmasını istemem tabii. Kendime göre kriterlerim var. Biri çeyiz için yardım istediğini yazmışsa onun sosyal medya hesabını incelerim. Kimlik fotoğrafını isterim. Bana T.C. kimlik numarasını kapatıp atarsa samimiyetine inanmıyorum. Ticaret dışında birçok kişiye yardım ediyorum. Tanımadığım insanlardan dua alıyorum. Biz bir bütünüz.

BAKMADAN GEÇME!