Ettiğimiz yemin her şeyden önce geliyor, kendi canımızdan bile

Güncelleme Tarihi:

Ettiğimiz yemin her şeyden önce geliyor, kendi canımızdan bile
Oluşturulma Tarihi: Mart 22, 2020 07:00

Koronavirüse karşı gece gündüz demeden çalışan sağlık personeli hafta içi sosyal medya üzerinden fotoğraflar paylaşarak vatandaşlara mesaj gönderdi: “Biz sizin için buradayız, siz de bizim için evde kalın.” Olağanüstü şartlar nedeniyle çalışma koşulları zorlaşan ve virüsle her an burun buruna olan doktorlar, hemşireler ve eczacılarla konuştuk. Hayatları nasıl değişti? Ne yiyip ne içiyorlar? Tüm Türkiye’den yükselen alkış sesleri onlara ne hissettirdi?

Haberin Devamı

Dönülebilecek bir yolda değiliz
Acil servis asistanı S.A.
Normalde ailemle yaşıyorum ama bu süreçte eve gitmeme kararı aldım. Acildeki bir doktor arkadaşımla beraber kalacağız. Çevremdeki herkes kendisinden çok yakınını ve bizim üzerimizden hasta olabilecek diğer insanları düşünüyor. Endişeliyiz elbette ama dönülebilecek bir yolda değiliz! Toplumumuzun marketlere koşmak yerine sosyalleşmeyi bırakmasını ve evde kalmasını istiyoruz. Basit şeyler için hastaneye gelmemeleri çok önemli. Çünkü hastaneler en riskli bölgeler. Belki kendilerine bir şey olmayacak ama onların taşıdığı virüs birçok insanı öldürebilir.

Ettiğimiz yemin her şeyden önce geliyor, kendi canımızdan bile


Ailem adına endişeliyim
Yoğun bakım hemşiresi Zeynep Ş.
◊ Şu an kişisel koruyucu ekipman, maske sıkıntısı yaşıyoruz. Yoğun bakım
ünitesinde bir hastadan diğer hastaya aynı maske, aynı önlük, aynı eldivenle geçiş olmamalı.
◊ Tek kullanımlık maskeleri koca bir nöbet boyunca taşımak doğru değil.
◊ Hasta yakınları içeride yatan yakınını görmek için ısrarcı. Bilinçli değiller.
◊ Herkesin hastanelerden uzak durması gerekiyor. Aile sağlığı merkezlerinde çalışan arkadaşlarımdan duyuyorum: ‘Yavrum bir tansiyonumu ölçüver’ diyerek gelen yaşlılar varmış.
◊ Ellerine dezenfektan sıkmaya çalıştıklarında da “Ben pis değilim” yanıtını alıyorlarmış.
◊ Ailem adına endişeliyim. Virüsü onlara bulaştırmaktan korkuyorum.
◊ Hastane çatısı altında çalışan herkes fazlasıyla risk altında. Herkes evine kapanabiliyorken bizler aksine hastanelerden
çıkmıyoruz.
◊ Herkes görevini biliyor, canla başla elinden geleni en iyi şekilde yapıyor. Bizim de ailelerimiz ve sosyal çevremiz var. İçinde bulunduğumuz şu durumda bize desteğinizi esirgemeyin.
Alkış desteği
çok mutlu etti
Pratisyen hekim Osman A.
Dört yıldır acil serviste pratisyen hekimim. İşimi severek yapıyorum, isteyerek de seçtim. Olayın ciddiyetinin farkına varmayanlar, umuyorum ki tecrübe ederek anlamak zorunda kalmazlar. Birkaç hafta konforumuzdan vereceğimiz ödün binlerce hayat kurtaracak. Bizim virüsü kapma ihtimalimiz çok yüksek, evet ama ettiğimiz yemin her şeyin üstünde, kendi canımızın bile.
Acil servis uzmanım geçen günlerde bana yorulduğum ve stres olduğum bir an, “Burada insanlar birbirini de yese biz çalışmaya devam edeceğiz” dedi. Bunun bizim için tek bir karşılığı olabilir, o da insanların toplumdan mümkün olduğunca izole olduğunu görmek. Perşembe akşamı başlayan, bizler için bir dakikalık alkış desteği beni çok mutlu etti, eminim tüm sağlık çalışanları ‘İyi ki bu iş yapıyorum’ demiştir.
Çocuklarımı köye
göndermek zorunda kaldım
Opr. Dr. B.N.
Ortopedi doktoruyum. Büyük kızımı ve engelli oğlumu köye, ailemin yanına göndermek zorunda kaldım. Çünkü hastaneden onlara virüs taşımam büyük bir ihtimal. Küçük oğlum ise evde annesiyle. Kapı dışarı dahi çıkmıyorlar. Eve girdiğim anda telefon, cüzdan, anahtar ne varsa çıkarıp sterilize ediyorum. Yediğimiz yemekten, içtiğimiz çaydan tereddüt eder olduk. Tüm bu koşullara rağmen kimse işine devam etmekten imtina etmiyor. Lütfen sosyal mesafe kurallarına uyun.
Bu zor günlerde insanları neşeyle karşılıyor, moral vermeye çalışıyoruz
Eczacı Gülseren Erdemli ve Gülderen Birol kardeşler
Ettiğimiz yemin her şeyden önce geliyor, kendi canımızdan bile

Bizim görevimiz sadece ilaç satmak değil, insanları hem ilaç kullanımı konusunda hem de bugünlerde koronavirüs hakkında bilgilendirmek... Her zamankinden çok daha fazla yoğunluğumuz var. Bu zor günlerde insanları neşeyle karşılıyor, moral veriyoruz. Morali bozuk, asık suratlı eczacıyla konuşmak insanlara umutsuzluk verir ve paniğe yol açar.
70 yaşındayız, risk grubundayız. Çocuklarımız virüsü kapma ihtimalimizden endişeliler ama sağlık çalışanı olmak böyle bir şey! Sabah 9.00, akşam 19.00, cumartesi günü dahil eczanemizi açıyoruz.
İnsanların yönlendirilmeye de ihtiyacı var. Sadece soru sormaya gelenler bile oluyor. Henüz belediye yoğunluktan dolayı eczaneyi dezenfekte etmedi ama çamaşır suyuyla kendimiz dezenfekte ediyoruz. Bankonun önüne de şerit çekerek daha uzağa koyarak kişilerle mesafemizi korumaya çalışıyoruz.
Günde üç kere kıyafetlerimi değiştiriyorum
Dr. Ömer R.
İnsanlardaki panik, ‘yeşil alan’ dediğimiz poliklinik başvurularını azalttı ama yine de salgını ciddiye almayan insanlar var. Yıkıcı etkileri başlayınca insanlar farkına varacaklar durumun ama bence bu birkaç haftayı bulur. ‘Bize bir şey yapmaz’ diye düşünenler ‘bir yaşlıya geçer ve onu öldürür’ diye akıllarının bir köşesine yazmalılar...
Ben hastane ortamında virüsten korunmak için el yıkamayı 20 kat arttırdım. Tokalaşma, sarılma gibi hareketlerden uzak durduğum gibi insanları da bu konularda uyarıyorum... Hastaneye sivil gidip üç kere kıyafetlerimi değiştiriyorum, kimseyle temas etmeden doğruca duşa giriyorum. Bu durum beni biraz daha obsesif yaptı. Psikolojimiz o kadar bozuldu ki çalışma arkadaşıma ‘Salgın var, neden bu kadar dibime giriyorsun’ diye istemeyerek
sert çıktığım oluyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!