‘Dünyanın en mutsuz balinası’nın hatırlattıkları...

Güncelleme Tarihi:

‘Dünyanın en mutsuz balinası’nın hatırlattıkları...
Oluşturulma Tarihi: Eylül 19, 2021 07:00

Kiska adlı balina İzlanda kıyılarında mutlu bir hayat sürüyordu. Bir su parkına kondu, ziyaretçileri eğlendirmesi istendi. Yavrularının ölmesi, parktaki son arkadaşının da başka bir tesise taşınmasının akabinde 2011’de izole bir hayat sürmeye başladı. Bugün 44 yaşında ve dünyanın en dertli balinası. Ülkemizdeki bazı hayvanlar da benzer sorunlar yaşıyor. Peki, hayvan esareti nasıl durdurulabilir?

Haberin Devamı

Kiska, 1979’da İzlanda’da yakalanıp Kanada’daki MarineLand adlı tematik su parkına satıldığında 2-3 yaşlarındaydı.

Beş yavrusu oldu, hepsi genç yaşta öldü. Arkadaşları vardı, onlar da ya öldü ya da başka tesislere nakledildi... 2011’de yapayalnız kalan Kiska’nın okyanusa bırakılması için aktivistler yıllardır eylemler yapıyor. 4 Eylül’de çekilen bir videoda Kiska, başını defalarca havuzun cam duvarlarına vururken görülüyor. “Kiska’ya yapılan zulüm...” diyorsanız size anlatacaklarımız var. Hem de Türkiye’den...

‘Dünyanın en mutsuz balinası’nın hatırlattıkları...

Kiska’nın havuzda başını cam duvara vurduğu görüntüler çok konuşuldu. 

Ülkemizdeki havuzlarda onunla aynı kaderi paylaşan kaç balina ve yunus var, tam olarak bilinmiyor. Yunuslara Özgürlük Platformu, Vegan Derneği, Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM) ve Hayvanları Koruma Kurtarma ve Yaşatma Derneği (HAYKURDER) gibi kuruluşların hiçbiri tüm çabalarına rağmen yetkili makamlardan net sayıyı öğrenemiyor. Bilinen, en az 10 tematik su parkımız olduğu; bu parklarda da en az 50 yunusun, 51 kürklü fokun, 6 morsun ve 4 beyaz balinanın tutsak edildiği... Tablo bundan ibaret mi sanıyorsunuz? HAKİM’in 2020 yılı ‘Hayvan Hakları İhlalleri Raporu’na göre işin içine hayvanat bahçeleri, barınaklar ve çiftlikler de girdiğinde tutsak hayvan sayısı 1 milyar 280 milyona çıkıyor. Aynı rapora göre 40 hayvanat bahçesinde en az 20 bin 891, 117 deney merkezinde de 209 bin hayvan tutuluyor. 12 akvaryumda tutulan deniz canlısının sayısıysa en az 98 bin...

‘Dünyanın en mutsuz balinası’nın hatırlattıkları...

Bodrum’daki bir su parkında zorla tutulan bir foka ait...

Haberin Devamı

‘HAYVANLAR İÇİN TRAVMA’

Yunuslara Özgürlük Platformu’ndan Öykü Yağcı, bu hayvanlar için yıllardır mücadele eden aktivistlerden... “Esaret altındaki hayvanların acılarını anlamak için onlarla iç içe olmak zorunda değiliz. Aynı bizim gibi, hayatı bir kez yaşamak için dünyaya geldiklerini, aile ve arkadaşlarının olduğunu bilmek ve yaşam haklarına saygı duymak zorundayız” diyor. Yağcı’yla özgürlüğü kısıtlanan hayvanların yaşadıklarını da konuşuyoruz. Şöyle anlatıyor: “Onlar için en büyük travma esaret altına alınmak... Yunuslar çok sosyal canlılar; aileleri, arkadaşları var. Bir yunus havuza konduğunda denizlerde dahil olduğu topluluk da bundan etkileniyor. Onları havuzlarda ölü balıklarla beslemeye çalışıyorlar; birçoğu bunu reddediyor, strese girip ölüyor. Günlerce aç kaldıktan sonra duruma boyun eğmek zorunda kalan yunuslar var. Zıplama, halkadan geçme gibi hareketler açlıkla ve kimi zaman işkenceye varan davranışlarla öğretiliyor. Karada yaşayan ve esaret altında olan hayvanlarda da durum farklı değil. Örneğin inekler sürekli hamile bırakılıyor, yavruları onlardan çalınıyor, kimi daha 1 yaşına gelmeden öldürülüyor. Kümes hayvanlarının gagaları birbirlerini yemesinler diye kesiliyor. Hayvanlar yaşadığı sürece büyük stres altında. Strese girdiklerinde karadakiler aynı hareketi yapıyor, havuzlardakilerse genellikle hiçbir şey yapmıyor. Zaten birçoğu bu strese dayanamıyor.”

Haberin Devamı

‘BU PARKLARA GİTMEYİN’

Konuyu HAYKURDER Başkanı Erman Paçalı’yla da konuştuk. “Kiska, Türkiye’de büyük bir travma yarattı” diyen Paçalı’ya göre insanlar işin perde arkasını gördü: “Hayvanları Koruma Kanunu yunus parklarına ‘Ölenin yerine yeni yunus getiremezsiniz’ diyor ve aksi durumda işletmeye 25 bin lira para cezası kesileceğini söylüyor. Oysa bu hayvanlar milyon dolarlık ticaretlerin konusu, ‘Cezayı öderim’ diyerek kolayca suistimal edilebilir. Bu, sadece kanunla ya da cezayla çözülecek bir konu değil. Herkes vicdani bir sorgulama yapıp bu tip yerlerden uzak durmalı. İnsanlardan beklentimiz, bu merkezlere ilgi göstermemeleri... Bu esaret ancak buralar para kazanamadığında tam olarak durdurulabilir.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!