‘Daha yasımı tutmaya sıra gelmedi’

Sedef Güler (24) 4 Haziran 2024’te 19.30’da çıktığı evine bir daha dönemedi. O gün önce arkadaşı Onur Ö. ile buluşan, sonrasında Yavuz Güngör’le iş görüşmesine giden Sedef’in cansız bedeni 7 Haziran sabahı Büyükçekmece’deki balıkçılar tarafından bulundu. Kısa sürede emniyet güçleri Sedef’i suya atan Yavuz Güngör ve Fırat Baykara’ya ulaştı, sanıklar tutuklandı. Cinayete ilişkin ilk duruşma 4 Mart 2025’te Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Savcılığın ‘çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olan kişiye karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ettiği duruşmaya sanık Fırat Baykara cezaevinden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Sanık Baykara suçsuz olduğunu kanıtlamak için mahkemeye bizzat gelmek istediğini ve koğuşta can güvenliğinin olmadığını söyledi. Sanık Yavuz Güngör’se SEGBİS’teki sorun nedeniyle duruşmaya katılamadı. Mahkeme heyeti 2 sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Sedef Güler’in arkadaşı A. İ. Ö. tanık olarak katıldığı duruşmada sanık Yavuz Güngör’le sosyal medyadan tanışıp sevgili olduklarını ve onları kendisinin tanıştırdığını söyledi: “Yavuz, Sedef’e iş bulma konusunda yardımcı olabileceğini söyleyince birbirlerine telefon numaralarını verdiler. Yavuz’un bir kere arabasında silah gördüm. 3 defa aynı ortamda bulunduk, hepsinde uyuşturucu kullandı” dedi. Sedef’i öldürenlerin hak ettikleri cezayı almaları için sonuna kadar savaşacaklarını söyleyen anne Gülüzar Sezer ve avukat Türkan Kara’yla yaşananları konuştuk.

‘Sedef’in o eve zorla götürüldüğünü düşünüyoruz’

Avukat Türkan Kara

◊ Sedef, sanık Yavuz Güngör ile arkadaşı A. İ. Ö. vasıtasıyla tanışıyor. Ö. aynı zamanda Yavuz Güngör’ün kız arkadaşı. Güngör, Sedef’in iş aradığını öğrenince telefon numarasını alıyor.

◊ 4 Haziran’da Yavuz Güngör iş görüşmesi için defalarca arıyor. O gün Sedef önce arkadaşı Onur Ö. ile buluşup vakit geçiriyor ve gece 23.30 civarı Onur onu Yavuz Güngör’ün kızıyla oturduğunu iddia ettiği adrese bırakıyor. Bu durum kamera kaydıyla tespit edildi.

◊ Anne belli bir saatten sonra Sedef’i aramaya başlıyor ama ulaşamıyor. Abla Sevda o sırada iş için Marmaris’te. Yanında onları Yavuz Güngör’le tanıştıran arkadaşı A. İ. Ö. var. Ö., Güngör’ü arıyor. “Buradaydı iş görüşmesi için ama gitti” diyor Güngör soğukkanlı bir şekilde. O anda muhtemelen cesedin başında. Çünkü olaylar incelendiğinde bu konuşmanın o anlarda yapıldığı ortaya çıkıyor.

◊ Sonra Gülüzar’ın eşi de Yavuz Güngör’ü arıyor. Adam aynı soğukkanlılıkla konuşuyor. Bu kez aile “Biz karakola başvurduk, o zaman sizin bilgilerinizi veriyoruz, bildiklerinizi anlatın” diyorlar. Muhtemelen Güngör o noktada panikliyor.

◊ Yavuz Güngör ve ona yardım eden Fırat Baykara neredeyse hayatlarının yarısını cezaevinde geçirmiş. Güngör’ün kasten öldürme, uyuşturucu satıcılığı, silah kaçakçılığı, cezaevinden hükümlü kaçırma gibi 20’ye yakın suç kaydı var. Baykara 3 ay önce cezaevinden çıkmış. Güngör’ün kızıyla birlikte yaşadığını söylediği ev 1 ay önce tutulmuş. “Kızımla oturuyorum” diye güven telkin ediyor.
O evde Güngör’ün kızı H. Y. Güngör ile Sedef arasında kavga çıkıyor ve Sedef orayı terk ediyor. Bize göre adam silahla, ikinci eve Sedef’i zorla götürdü. Sedef’in evden çıktığı kamera kayıtlarında var, 1-2 dakika sonra adam da çıkıyor.

◊ Adam taksiyle diğer eve gittiklerini söylüyor. Ama taksi bulunamadı. O ev Fırat Baykara adına tutulmuş. Baykara açıkça “Bu evi bana Yavuz Güngör tutturdu. Çünkü
kendisi tutamıyor, sahte kimlikle dolaşıyor.
8 yıl kesinleşmiş suçtan aranması var” diyor. Bu bilgi doğru.

◊ O eve gittikten sonra ne olduğunu Allah biliyor. Yavuz Güngör diyor ki: “Biraz içtik, ardından yattık, sabah olduğunda Sedef hareketsizdi. Fırat’ı aradım.”

◊ Fırat da eve gidiyor, cesetten kurtulmaya karar veriyorlar. Fırat Baykara ifadesinde “Ambulansı aramayı düşündüm ama bana silah çekti, ‘Ben yanarsam sen de yanarsın’ dedi” diyor.

◊ Sedef 2 gün boyunca
o yatakta öyle bırakılıyor. Bunlar da hayata devam ediyor; yiyor, içiyorlar.
Kızı Büyükçekmece Gölü’ne atmaya karar veriyorlar. Birlikte nalbura gidip zincir, spor dambılları alıyorlar.

◊ Kızı halıya sarıyorlar. Zincirlerle bağlıyorlar. Kameraların görmediği bir kör noktadan arabaya bindiriyorlar. Sonra da gidip suya atıyorlar. Attıktan 1 saat sonra batmadığını görünce panikliyorlar. Gece 2.00 gibi suya atılan Sedef 5.00 gibi balıkçılar tarafından bulunuyor.

◊ Kaçma planı yapıyorlar. Yavuz kızının evine gidiyor, bir çanta dolusu para alıyor ve silahını da orada unutuyor. Silah eve yapılan baskında bulunuyor.

◊ Güngör yurtdışına kaçarken jandarma tarafından yakalanıyor. Güngör, Fırat Baykara’ya da para veriyor, o da otogara gidiyor. Orada polisleri görünce vicdan yapıp yanlarına gittiğini ve durumu anlattığını söylüyor. Olay açığa çıkıyor ama bizce polis onu durdurdu, o gitmedi.

◊ Yavuz Güngör kıza yasaklı madde vermiş. Baykara bunu ifadesinde kabul ediyor; “Ne kadar verdin de bu kız bu hale geldi” diye sorduğunu anlatıyor. Güngör “Kafam güzeldi, ne kadar verdiğimi hatırlamıyorum, kolasına koydum” diyor. Birlikte olduklarını söylüyor ki yalan. Sperm ya da başka bir şey bulunamadı. İndirim alabilmek için söylüyor.

◊ Adli tıp raporu Sedef’in yasaklı madde zehirlenmesinden ve boğazındaki izlerden dolayı boğularak ölmüş olabileceğini söylüyor. Çünkü evde yatak falan kan revan içinde. Ölüm nedeni tam manasıyla belirlenememiş. Ek rapor isteyeceğiz. Ayrıca Adli Tıp Kurumu’nun raporunda Sedef’in üzerinde faillere ait olmayan bir kadın ve bir erkeğe ait DNA tespit edildi.

‘Yanılıyorlar, ölüler de konuşur’

Anne Gülüzar Sezer (43)

◊ 2 sene önce ikinci evliliğimi yaptım. Taksi şoförüydüm, evlendikten sonra bıraktım. 3 çocuğum var. Biri yeni doğdu. Biz Sedef ve oğlumla evde yalnızdık. Arkadaşı Onur Ö. aradı. İkisinin de köpeği var, onları gezdirmeye karar verdiler. Sedef köpeğini hazırlarken o cani aradı. Kapıdan çıkarken (4 Haziran) “Anne geç kalmam, en geç 23.00-00.00 gibi evdeyim, iş görüşmesine de gideceğim” dedi. Köpek de huysuzluk yapınca evde bıraktı. Moda tasarımı okudu, hamileliğimden dolayı bana yardım ediyordu. Haftanın 3-4 günü fuarlara, düğünlere gidip hosteslik yapıyordu. Sedefim merhametli, güçlü, savaşçı bir kızdı.

◊ 23.00’ten sonra onu üst üste aradım, cevap vermedi. Eşim 22.00 civarı görüşmüş Sedef’le, gayet iyiymiş. “Abi iş görüşmesine gideceğim, artık senin bu kadar çok çalışmana gerek kalmayacak” demiş. Sevinçliymiş işe girecek diye...

◊ O gün sabaha kadar aradım, sonraki gün karakola gittim, 24 saat geçmesi lazımmış. Karakolda “Erkek arkadaşıyla tatile gitmiştir, kafasını dinlemek istiyordur. Çok panik yapıyorsunuz. Biz size haber veririz” dediler.

◊ Sonra beni bir gazeteden aradılar, 7 Haziran’da, “Başınız sağ olsun” dediler. Telefon elimden düştü. Adli tıbba kardeşimle gittik, o girdi bakmaya, tanımış ama bana söylemedi. Tekrar karakola gittik, “Başınız sağ olsun, sizin kızınız, gidip teşhis edin” dediler. Ben giremedim, kızım teşhis etti.

◊ Güngör’ün kızı falan hep Sedef’in üzerine oynuyor. Çünkü Sedef gitti, konuşamaz. Ama yanılıyorlar, ölüler de konuşur. “Babamın sevgilisiydi, babamla birlikteydi, onları görünce tartıştık” diyor kız. Ama Sedef’in bir erkek arkadaşı vardı zaten. 4 yıldır tanıdığımız bir insan, 2 yıldır ciddi düşünüyorlardı.

◊ Adaletin sağlanmasını, hak ettikleri cezaları almalarını istiyorum. Çocuğumu karaladılar. Ben daha çocuğumu kaybettiğimi kabullenmedim, son vedamı etmedim. Kabullensem savaşamazdım. Benim çocuğumu caniler katletti. Daha yasımı tutmaya sıra gelmedi. Ne zaman adalet sağlanır, o zaman yas zamanım gelir. Kimse yaptıklarından kurtulamayacak, buna fırsat vermeyeceğim.