Bu çocuklar sahnede bir harika!

Güncelleme Tarihi:

Bu çocuklar sahnede bir harika
Oluşturulma Tarihi: Mart 09, 2025 07:00

Hira Tekindor’un çağdaş yorumuyla sahneye koyduğu bir Yunan trajedisi olan ‘Medea’ çocukların saf dünyasından hareket ederek izleyiciyi sarsıcı bir yolculuğa çıkarıyor. Defne Kayalar’ın sahneyi paylaştığı yetenekli çocuk oyuncuların performansıysa izleyiciyi hem eğlendiriyor hem de derinden etkiliyor.

Haberin Devamı

Son zamanların en çok alkış alan oyunlarından ‘Medea’yı izlemek için geçen hafta Zorlu PSM’de yerimi aldım. Hira Tekindor’un uyarlayıp yönettiği oyunun daha ilk dakikalarında havada uçuşan sünger mermiler ve iki kardeşin koşuşturmasıyla kendinizi bir çocuk odasında buluyor ve ilgiyle izlemeye başlıyorsunuz. ‘Medea’, Euripides’in kaleme aldığı klasik bir Antik Yunan trajedisi. Oyun aslında ihanete uğrayan bir kadının intikam hikâyesini anlatıyor. Hira Tekindor’un çağdaş yorumuyla sahnelenen bu ‘Medea’ ise klasik anlatıyı modern bir atmosferle harmanlıyor.

Oyunda Medea rolündeki Defne Kayalar’a Jasper ve Leon rollerinde dönüşümlü olarak Ayaz Çoban (10), Tarık Sarıyar (13) ile Abdullah Burak Kaya (10) ve Ayaz Gülşen (14) eşlik ediyor.

Başlarda ‘Çocuk oyununa mı geldim’ diye düşünebilirsiniz
ama oyuncuların performansları karşısında şaşırıp kendinizi çocukların başrolde olduğu etkileyici
bir yetişkin oyununun içinde buluyorsunuz. Biz de izledikten sonra ‘Medea’nın çocuk oyuncularıyla
bir araya geldik...

Haberin Devamı

◊ Sahneye ilk çıktığınızda neler hissettiniz?

Ayaz Çoban: Çok heyecanlandım. Oyun başladığında kendimi rolüme bıraktım ve o beden artık benim değildi, Jasper’ındı.

Tarık Sarıyar: İlk oyunumda fena derecede heyecanlanmıştım. ‘Neden oyuncu oldum’ diye kendimi sorgulamaya başlamıştım. Ama üçüncü sahneden sonra bir rahatlama geldi.

Ayaz Gülşen: İlk çıktığımda kalbim son hızla atıyor gibiydi. Sonra bir anda bugüne kadar ezberlediğim şeyler eğlenceli bir şekilde akıp gitmeye başladı.

A. Burak Kaya: Oyunun başında yerde yatarken ilk lafımı söyleyene kadar kalbime bir şey oldu.

Hızlı atıyordu, sonra rahatlama geldi. Herkes izliyordu. Çok heyecanlıydı.

◊ Daha önce oyunculuk tecrübeniz olmuş muydu?

Ayaz Çoban: Tiyatroda ilk tecrübem. İlk tecrübem olmasına rağmen bence mükemmel oynadım. Birçok televizyon projesinde yer aldım. En son ‘Bir Zamanlar İstanbul’ dizisinde oynadım.

Tarık Sarıyar: Bu benim ilk tecrübem değil. Şu an iki tiyatroda birden oynuyorum. BKM’de ‘Güldüy Güldüy’de de oynuyorum. Çeşitli dizilerde, reklamlarda, en son ‘Teşkilat’ta oynadım.

Haberin Devamı

Ayaz Gülşen: ‘Vatanım Sensin’, ‘Payitaht Abdülhamid’, ‘Mucize Doktor’, ‘Aziz’ gibi dizilerde oynadım. Şu an ‘Leyla: Hayat, Aşk, Adalet’te de oynuyorum.

A. Burak Kaya: Benim de ilk tiyatro tecrübem değil. Önceki sezon ‘Güldüy Güldüy’de oynadık. Orası da güzeldi. Burası da çok güzel.

◊ Rol arkadaşınız Defne Kayalar’dan ne öğrendiniz?

Ayaz Çoban: Ne kadar usta bir oyuncu olduğunu biliyorum ve kendimi geliştirmek için ona sorular soruyorum. Daha iyi oynamamız için moral veriyor. 

Tarık Sarıyar: Defne Abla bize gerçek bir anne gibi davranıyor. Her oyundan sonra üçümüz ‘twerk’ dansı yapıyoruz (gülüyorlar).

Burak Kaya: Defne Abla çok güzel oynuyor. Ağladığında gerçekten ağlama hissi veriyor. Oyundan önce ısınma hareketleri yaptırıyor bize. Her zaman sağlığımızı düşünüyor.

Haberin Devamı

◊ Sahnede olmak nasıl bir deneyim? Oyunun hangi anlarını seviyorsunuz?

Ayaz Çoban: Her anı seviyorum.  Müthiş mükemmel bir his, arkadaşlarım yanımda ve canlı performans vermek çok güzel bir şey.

Tarık Sarıyar: Tiyatroda oynamak bambaşka bir şey, televizyona çıkmaktan çok daha farklı. Çünkü canlı, hata yapma şansın yok. Dokuzuncu sahnede Jasper’ı çok iyi bir abi gibi teselli ettiğim anı çok seviyorum.

Ayaz Gülşen: Tiyatroda oynamak diziden daha heyecan verici. ‘Medea’daki en sevdiğim sahne eskrim yaptığımız yer, bana adeta savaşçı bir ruh veriyor.

◊ İlerisi için hayaliniz var mı?

Ayaz Çoban: Oyuncu olmayı çok istiyorum, yeteneğim büyük oyunculukta ama futbolu da çok iyi oynuyorum. Futbolu hobi olarak devam ettirip oyuncu da olabilirim.

Haberin Devamı

Tarık Sarıyar: Şu ana kadar bir sürü şey denedim ama beni en çok içine çeken oyunculuk oldu.
6 yıldır piyano da çalıyorum. Futbolu da çok seviyorum ama hobi olarak kalsın istiyorum.

Ayaz Gülşen: Büyüdüğümde konservatuvarla devam edip oyunculukta büyük bir adım atmak istiyorum. Hobi olarak futbol, basketbol oynuyorum. Binicilik ve fitness da yapıyorum.

A. Burak Kaya: Ben yüzde 99 oyuncu olmayı hedefliyorum.

Bu çocuklar sahnede bir harika

‘Onlar benim rol arkadaşlarım, bana çocukluk etmiyorlar’
Defne Kayalar-oyuncu

Çocuk olmaları yaptıkları işte tecrübesiz oldukları anlamına gelmiyor, hepsi sorumluluklarının bilincinde oyuncular olarak projeye dahil oldu. Benim için bu deneyim hiç ‘çocuklarla çalıştığım bir iş’ olmadı yani, hep birlikte iyi bir iş çıkarmaya çalışan bir grup oyuncuyuz.

Haberin Devamı

Çocuklar yaptığımız işin ne büyük bir ayrıcalık olduğunu hatırlattılar bana. O sahnenin üstüne çıkabilecek olan, çıkmak isteyen yüzlerce insan arasından seçilmişiz ve yönetmenin bizi seçmiş olmasının bir sebebi var. Sahneye her çıkışımızda bunun hakkını vermemiz, bize “Bu rol senin” dendiğinde yaşadığımız heyecanı ve ne kadar şanslı olduğumuzu hatırlamamız gerekiyor.

Hayatta bugüne kadar yaptığım, yaşadığım, duyduğum, gördüğüm her şeyin oyunculuğuma katkısı oluyor, mutlaka anneliğin de katkısı olmuştur. Ama oyuncu arkadaşlarımla olan ilişkim açısından, hayır. Hatta ilişkimizin dengede sürebilmesi için onlarla bir arada olduğumuz zamanlar annelik tarafımı mümkün olduğu kadar kapatıyorum, çünkü onlar benim rol arkadaşlarım ve bana çocukluk etmiyorlar.

Bu çocuklar sahnede bir harika

‘İlk haftada bütün oyunu ezberlediler’
Hira Tekindor-yönetmen

Uzun zamandır bu oyunu yönetmek istiyordum ama çocuk oyuncuların metindeki yoğunluğu beni biraz endişelendiriyordu. 65 dakika boyunca, sahneden hiç çıkmadan koca bir oyunu sırtlayabilecek çocuk oyuncular bulabilir miyim diye çekincelerim vardı. Fakat her şey beklediğimden çok daha iyi gitti. Oyuncu seçmelerinde dört çok yetenekli çocuk oyuncuyla tanıştık ve ekip olarak harika bir uyum yakaladık.

İlk olarak elbette yetenekli olmaları ve gerçekten bu oyunda oynamayı istiyorlar mı, yoksa ailelerinin zorlamasıyla mı katılıyorlar, bunu anlamak önemliydi. Profesyonellikleri, tutkuları ve oyunculuğa olan disiplinli yaklaşımları çok etkileyiciydi. Söylenenleri çok hızlı kavrayıp hatta son dakika eklenen detayları bile unutmadan yapabiliyorlardı. İlk haftada bütün oyunu ezberlediler. Provalar sırasında onları yönlendirmek çok rahat oldu. Tabii, çocuk oyuncu koçumuz ve her provaya gelen psikoloğumuzun desteği de bu süreci çok kolaylaştırdı.

‘Odaklanma ve rahatlama teknikleri uyguluyoruz’

Psikolog Ceren Kaymaz

Çocuk oyuncular bir metindeki olayları yetişkinler gibi algılamaz; onlar için oyun, hayal gücüyle şekillenen bir deneyimdir. Ancak ‘Medea’ gibi yoğun duygular içeren bir hikâyede, psikolojik olarak etkilenmemeleri için özel bir hassasiyet gerekli. Bu yüzden çocukların olayları kişisel olarak içselleştirmemeleri, rollerini gerçek hayattan ayırt edebilmeleri için titizlikle çalışıyoruz. Metni onların anlayabileceği şekilde sadeleştirerek gündelik hayatları üzerinden ele alıyoruz. Olayların dramatik yönlerinden çok, sahnelerdeki hareketlere ve eylemlere odaklanmalarını sağlıyoruz. Karakterlerin yaşadığı duyguları ağır bir psikolojik yük haline getirmeden, bir oyun oynuyormuş gibi aktarıyoruz.

◊ Performanslarını en üst düzeye çıkarmak ve sahne kaygısını azaltmak için odaklanma ve rahatlama teknikleri uyguluyoruz. En çok önem verdiğim nokta, sürecin her aşamasında çocukların birer çocuk olduğunu unutmamak. Tüm ekip profesyonel yaklaşımımızın temelinde, çocukları her türlü duygusal ve fiziksel zarardan korumak için özenle çalışıyoruz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!