Yeri doldurulamayacak bir ‘süper kahraman’

Güncelleme Tarihi:

Yeri doldurulamayacak bir ‘süper kahraman’
Oluşturulma Tarihi: Şubat 16, 2019 08:30

Yarım asır sonra bugün bu müziği yapabiliyorsam onun gibi ustalar sayesinde. İşte 20 yıl önce bu ay aramızdan ayrılan Barış Manço’nun çocukluğundan bu yana geçtiği yollar, dünya müziğine kattıkları ve bendeki tezahürü...

Haberin Devamı

Batı ve Doğu’nun eriyip iç içe geçtiği yerde, ne tam Doğulu ne tam Batılı; izleri, güzelliği, huzursuzluğu, aidiyetsizliği, heyecanı, kusursuz karmaşasıyla nevi şahsına münhasır, çoksesli, çokuluslu, gizemli ve bilge bir filozof gibi Anadolu. İşte bu muazzam zenginliğin ortasına güneş gibi doğan bir figür; 1943’te dünyaya gelen, 40 yıllık kariyerinde 200’den fazla şarkıya imza atan ve belki de en önemlisi, son 100 yılda memleketten çıkmış en özel ve özgün buluşlardan Anadolu pop/psychedelic Türk rock janrının kurucularından olan Mehmet Barış Manço!

Henüz ortaokul yıllarında kurduğu ilk grubu Kafadarlar’la birlikte, dönemin rock’n roll şarkılarını yeniden yorumluyor. Lise yıllarında Harmoniler’i kuruyor ve yan yana gelmesi pek öngörülemeyen rock’n roll ile Türk müziğini, Batı enstrümanlarıyla buluşturacak olan özgün türün ilk denemelerini yapıyor.

Haberin Devamı

Üniversite için yolu Belçika’ya düşüyor ve Kraliyet Akademisi’nde resim, grafik, içmimarlık eğitimi görüyor. Yurtdışındaki bu eğitimi sırasında iki Fransızca EP’ye imza atıyor. Les Mistigris isimli Belçikalı grupla konserler verip Fransızca ve İngilizce şarkılardan oluşan 45’likler yayımlıyor. Daha sonra ‘Kol Düğmeleri’ adıyla bilinecek olan ilk Türkçe bestesi ‘Bizim Gibi’yi de bu dönemde yapıyor. Ancak vize problemleri ve yasal sorunlar nedeniyle, grupla yollarını ayırıyor.

Kalemim kayıp gider...

Bu ayrılık güzelliklere gebe. Zira 1968’de Mazhar Alanson ve Fuat Güner’in grubu Kaygısızlar’a katılıyor. Bu ‘rüya ekip’ ilk kayıtlarını yayımladıktan sonra geniş bir popülarite elde ediyor. Üçüncü 45’likleri ‘Bebek/Keep Lookin’’, psychedelic öğeleri Anadolu’nun folk/mistik zenginliğiyle birleştirebilen ilk denemelerden. Anadolu kültürünün, o sıralar Batı’yı kasıp kavuran psychedelic müzikle birleşmesinin temellerinin atıldığı bu dönemde Manço şunları söylüyor: “Yerelden hareket edip evrensele ulaşmaya, evrenselden de tekrar yerele gelmeye çalıştım. Bunu da aslında her defasında çok fazlaca hesap ederek yaptığım söylenemez. Mesela ben bestelerimi gayri iradi yaparım. Farkına varmadan kalemim, kâğıdın üzerinde kayıp gider...”

Haberin Devamı

‘Ağlama Değmez Hayat’ 45’liği 50 binden fazla satarak ona ilk ‘Altın Plak’ını kazandırıyor. Fransız plak şirketleri Philips ve Barclay gruba anlaşma teklif ediyor. Fransa’ya giden Manço, şirketin önerisiyle kısa bir süreliğine ‘Barishango’, Kaygısızlar ise ‘Possibility’ ismini alıyor.

1969’da Kaygısızlar’la yollarını ayırıyor. 1970’e dek Batı enstrümanlarıyla yaptığı müziğinde farklı bir yol deneyerek, bestesini kemençe sanatçısı Cüneyd Orhon’un yazdığı ‘Dağlar Dağlar’ı gitarla buluşturuyor. Bu plak 700 bin gibi rekor bir satış elde ediyor ve Manço kariyerindeki ilk ve tek Platin Plak ödülünü alıyor.

Absürd, kültürümüzde var

Hemen ardından Moğollar’la kısa süren fakat önemli işbirliklerinden birine imza atılıyor. Manço şöyle anlatıyor: “Artık biz bir bütünüz. Ne ben Moğollar’ın şarkıcısıyım ne de onlar benim grubum. Yepyeni bir grup olduk. Adımız MançoMongol.” 1971’de grup içi anlaşmazlıklar ve Manço’nun sağlık sorunları sebebiyle MançoMongol arkasında güzel kayıtlar bırakarak dağılıyor.

Haberin Devamı

İşte gerçek dönüşüm, bundan sonra yaşanıyor. Türk müzik tarihinde on yıllar boyu sayısız konsere, onlarca albüme ve eşsiz kayıtlara imza atan muazzam bir işbirliği doğuyor: Barış Manço ve Kurtalan Ekspres! 1972’de ‘Ölüm Allah’ın Emri’ ve ‘Gamzedeyim Deva Bulmam’, ardından ‘Küheylan’ ve ‘Lambaya Püf De’ çıkıyor. Bu sırada ilk video klipleri ‘Hey Koca Topçu’ yayımlanıp büyük ilgi görüyor. 1975’te Murat Ses’in klavyeleri ve müzikal dehasıyla daha da zenginleştirdiği ‘2023’ plağı yayımlanıyor. Bu albüm ‘Vur Ha Vur’, ‘Tavuklara Kışt De’ gibi mücevherler barındırıyor.

Bundan sonrası tarih! Ardı ardına efsane kayıtlar yağmaya başlıyor. Ekip ‘Yeni Bir Gün’ albümüyle ‘progresif rock’ türünde Türkiye’nin en özel kayıtlarından birini veriyor. Yalnızca Türk müziği için değil, evrensel müzik adına da eşsiz bu süreci şöyle anlatıyor Manço: “Dede Korkut okumuş bir insanın başka absürd bir şey okumasına fırsat kalmadan, absürdün zaten bizim kültürümüzde olduğunu bilmesi gerekir. Veyahut bir Bektaşi, bir Nasrettin Hoca okuyan biri absürd olayının dibine kadar inildiğini bizim toplumumuzda bilir.”

Haberin Devamı

1980’ler, Manço’nun efsane yılları. ‘Eğri Büğrü’ kaydının yer aldığı ‘20. Sanat Yılı-Disco Manço’ ve ‘Arkadaşım Eşek’, ‘Dönence’, ‘Şehrazat’ gibi parçaların bulunduğu ‘Sözüm Meclisten Dışarı’ albümleri... ‘Ali Yazar Veli Bozar’, ‘Hal Hal’, ‘Gülpembe’, ‘Halil İbrahim Sofrası’, ‘Kazma’, ‘Bugün Bayram’, ‘Söyle Zalim Sultan’, ‘Gibi Gibi’, ‘Lahburger’ gibi klasikler... ‘Süper Babaanne’, ‘Unutamadım’ gibi 80’lerin ruhuna uygun elektronik pop, synthesizer etkilerinin yoğun hissedildiği şarkılar... ‘Domates Biber Patlıcan’, ‘Kara Sevda’, ‘Can Bedenden Çıkmayınca’, ‘Nane Limon Kabuğu’ gibi, videolarıyla yayımlanan hit’ler...

Eşsiz iletişim dili

TRT’ye yaptığı programlarla görülmemiş bir sevgi kazanıyor: ‘Barış Manço’yla 7’den 77’ye’, ‘Adam Olacak Çocuk’, ‘İkinci Kahvaltı’, ‘Dönence’, ‘Dere Tepe Türkiye’... Sonra ‘Mega Manço’, ‘Müsaadenizle Çocuklar’ albümleri, Japonya konserleri ve ‘Live in Japan’ konser albümü, ‘Mançoloji’ ve bedenen bu dünyayı terk eylediği o hazin tarih, 1 Şubat 1999!

Haberin Devamı

Evrensel ve zamansız eserleri, özgün üslubu, retrofütürist bir süper kahraman gibi üzerine giydiği personası, dünyanın farklı coğrafyalarından kişilerle kurduğu ayrım gözetmeyen eşsiz iletişim dili, kimselere benzemeyen haliyle o, gerçek bir ilham kaynağıydı. Şu an ‘Anadolu pop’ ya da ‘psychedelic Türk rock müziği’ türü altında tüm dünya Erkin Koray, Selda Bağcan, Moğollar’la birlikte Barış Manço plakları dinliyor.

İşte yarım asır sonra bugün bu müziği yapabiliyorsam, bu ustaların verdikleri özgün eserler, Anadolu coğrafyasına duydukları tutku ve merak, rock’n roll’la ve dünyayla kurdukları bağ, halk edebiyatına duydukları ilgi, temel hak ve özgürlükleri savunma biçimleri ve tüm bunları özgür düşünme pratiğinin süzgecinden müziklerine geçirebilmeleri sebebiyledir.

Onunla ne zaman tanıştım?

Manço’yla ilgili minicik fakat çok değerli bir anım var. Beş yaşındaydım. Moda Caddesi’nde annem ve anneannemle geziyorduk. Karşıdan onun geldiğini gördüm. O anki heyecanımı tarif edemem. Yanına gittik. Beni kırk yıllık ahbabı gibi karşıladı, birkaç soru sordu. Nihayet ayrılık vakti geldi. O dönemin meşhur aktivitesi, gördüğün ünlüden imzalı fotoğraf istemekti, istedim. Ellerini cebine attı, ceplerindeki astarı dışarı çıkardı ve dünyanın en tatlı sesiyle “Hiç yok ki” dedi, sonra şu unutamadığım cümleyi ekledi: “Biz senle tanıştık, sohbet ettik, kanıt isteyenlere işte bunu anlatırsın!”Biz Barış Abi’yle tanıştık, evet. Ama asıl tanışma, onun eserlerini anlamaya, yaşamaya başladığımda vuku buldu. Gerçek dostluğumuz eserlerini sahnede çalıp söylediğimiz ve şimdiye kadar bir albümüme koyduğum tek ‘yeniden uyarlama eser’ olan ‘Hemşerim Memleket Nire’yle kuruldu. Çok bilinen eserlerinin aksine, kıyıda köşede kalmış olağanüstü eserler de verdi Manço. Şahsi kanaatime göre ‘Hemşerim Memleket Nire’ bunlardan biri. Son albümüm ‘İstikrarlı Hayal Hakikattir’ için bu şarkıyı büyük bir heyecan ve saygıyla yeniden düzenledik.

Bu yazıyı, onun zaman zaman tartışılan politik görüşüne istinaden, ‘Hemşerim Memleket Nire’yi hatırlatarak bitirmek isterim. Zira o verdiği eserlerle, herhangi bir partinin, ideolojinin çok ötesinde bir felsefe ve bakış açısıyla bu halkı birbirine yaklaştırabilen özel bir figürdü, dönemin rüzgârıyla verdiği kararların çok ötesindeydi ve benim için hep öyle kalacak.

 

Evrensel ve zamansız eserleri, özgün üslubu, retrofütürist bir süper kahraman gibi üzerine giydiği personası, kimselere benzemeyen haliyle o, gerçek bir ilham kaynağıydı.

 Gaye Su Akyol’a göre Barış Manço’nun ilk 10’u

İlk 10 listemde Barış Manço’nun yalnızca kendi eserlerine değil, yeniden düzenlemelerine de (cover) yer vermek isterim. Çünkü orijinaline sadık kalınarak yapılmış çok özgün ve zihin açıcı eserler olduklarını düşünüyorum.

  1. Hemşerim Memleket Nire
  2. Lambaya Püf De
  3. Dönence
  4. Gamzedeyim Deva Bulmam
  5. İşte Hendek İşte Deve
  6. Halil İbrahim Sofrası
  7. Cacık
  8. Geçti Dost Kervanı
  9. Ali Yazar Veli Bozar
  10. Hal Hal

 

 

 

 

BAKMADAN GEÇME!