Güncelleme Tarihi:
Bu sezon büyülenmiş gibi kötü kadınların peşine takılıyoruz. ‘Ufak Tefek Cinayetler’in Merve’sine, ‘Fazilet Hanım ve Kızları’nın Fazilet’ine, ‘Yasak Elma’nın Ender’ine saplantılı bir bağımlılık geliştirdik.
İlk bölümü dördüncü sınıf pembe dizi klişeleri ve çiğnenmiş sakız gibi oyunculuklarla başlayan ‘Yasak Elma’, 10’uncu bölümüne gelirken izleyiciyi esir aldı.
Olmaz denilen şeyler oldu; aldatmalar, aşk üçgenleri, beşgenleri katmanlanarak mega entrikalar doğurdu.
‘Yasak Elma’ şu anda ekranın en abartılı pembe dizisi. Kötülüğün de, mağduriyetin de, melodramın da sesi sonuna kadar açık.
Jenerasyon atlayan pırlanta
Halit gibi bir nobranın peşinde her yaş grubundan dört kadın pervane. Yıldız’ın servet açlığı kör edici seviyelerde. Zeynep’le Alihan’ın aşkı günlük dizi tadında akrostişli.
Fakat tüm klişelerine rağmen ‘Yasak Elma’yı derinden besleyen tatlı bir hikâye aksı var.
‘Sekreter parçası’yken Argun malikânesinin kraliçesi olan Ender’le, ‘garson parçası’yken imparator Halit’in kanatları altına giriveren Yıldız arasındaki ilişkiyi gözlemek zevkli.
Ender’in parmağındaki pırlantanın ustadan çırağa, anneden kıza, kayınvalideden geline geçer gibi jenerasyon atlaması bile çok şey söylüyor. ‘Yasak Elma’ beklenmedik bir şekilde yerini gençliğin cazibesine kaptıran orta yaşlı kadınların direncine dokunuyor. Gençliğin şuursuzluğunun karşısına sadece Ender’in kararlılığını değil, Zerrin’in yıkılan umutlarını da koyuyor.
Tüm eski eşlerine ve kızlarına müthiş kaba, hatta hırbo davranan Halit’in, çocuğu yaşında bir kıza ‘kraliçemsin’ çekmesinde bir tatsızlık bulmamıza ve dolayısıyla bir anda ‘kötü kadın’ın yanında saf tutmamıza izin veriyor.