Sözel şiddetle ilgili oluşacak her değişim fiziksel şiddete de yansıyacaktır

Güncelleme Tarihi:

Sözel şiddetle ilgili oluşacak her değişim fiziksel şiddete de yansıyacaktır
Oluşturulma Tarihi: Ekim 10, 2020 07:00

Hepimiz, çevremizdekilerin ne hissedeceğini hesaba katmadan onlara ‘ezberlenmiş’ cümlelerle yol gösterdiğimizi sanıyoruz. Beril Ateşoğlu ise doğru iletişime dikkat çekip ‘Demeyiniz!’ diyor.

Haberin Devamı

Düşünmeden söylediğiniz onlarca söz, tahmin etmediğiniz yaralar açıyor. Haline bakmadan, sormadan, anlamadan dediler. Demeyiniz!”

Sinema sektöründe çalışan Beril Ateşoğlu ve fotoğrafçı Eray Kıray’ın Instagram üzerinden sürdürdüğü ‘DEMEYİNİZ’ projesi sözel şiddete uğrayan birçok kişinin sesi oldu. “Esas amacımız şiddetsiz bir iletişimin altını çizmek” diyen Ateşoğlu’yla konuştuk.

Projeyle neyi amaçladınız?

Sözel şiddeti ne ölçüde uyguladığımızın farkında bile değiliz. Oysa sözel şiddetle ilgili oluşacak her değişim, fiziksel şiddete de yansıyacaktır. Çoğu zaman iyi niyetli söylemlerimiz karşı tarafta tahmin edemediğimiz izler bırakıyor. Dillere pelesenk olmuş bazı cümleleri değiştirebilirsek, minicik bir farkındalık yaratabilirsek, algılar ve söylemler daha eşitlikçi ve anlayışlı olacaktır.

Haberin Devamı

Nasıl tepkiler geliyor?

Tepkiler çok güzel. Herkesin bu konuyla ilgili bir rahatsızlığı varmış.

İnsan olmanın en kıymetli tarafı değişmek

Siz en çok hangi söylemlerden rahatsız oluyorsunuz?

“Yedisinde neyse yetmişinde odur”, “Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla” ve “Elâlem ne der”. İlk cümle insanın değişim ve gelişimini reddediyor. Bence insan olmanın en keyifli ve kıymetli tarafı değişmek. Bu cümleleri ben de çok kullanıyordum. Önemli olan bunları görüp değiştirmek için eyleme geçmek. İkinci cümleyse iğneleme usulü iletişim kurmanın en kabul görmüş hali. Sanki insan yakınına her şeyi söyleyebilir, diğerleri de bundan nasibini almalı gibi. Bana kalırsa ne kızını ne de gelinini rencide etmemek en doğrusu.    

İnsanlar en çok nelerden dertli?

Zor bir olay yaşadıklarında söylenen sözlerden çok dertliler. İletişimin en hassas alanlarından biri destek ve teselli. Böyle durumlarda cümlelere daha da dikkat etmek gerekiyor. Bazen bir şey dememek gerekiyor hatta.

Erotizmle alakamız yok

Neden görsel olarak çoğunlukla çıplak kadın bedenini kullanıyorsunuz?

İnsan çıplak doğar, aynı tertemiz olan kalbi ve ruhu gibi. Biz insanın özünü ve hassaslığını anlatabilmek istiyoruz.  Erotizmle alakamız yok.

Bu proje ileride başka bir konsepte dönüşecek mi?

Haberin Devamı

Bir podcast kanalı eklemek niyetindeyiz. Bu konuları biraz daha açarak, felsefe, psikoloji, tarih gibi disiplinleri de dahil ederek anlatmak verimli olacaktır.

İşte o Instagram hesabından örnek paylaşımlar...
Instagram: @demeyin_iz

- Çünkü ona hep “Ateşle barut yan yana durmaz” dediler. Demeyiniz! Kadın ve erkek yan yana durabilir, birbirlerine destek, dost hatta hayallerine ortak olabilirler. Sağlıklı bir dostluğun cinsiyeti yoktur. #demeyiniz

- Çünkü ona hep “Çocuk gibi davranma ya!” dediler. Demeyiniz! Bunlar aslında en ‘biz’ olduğumuz anlar. Dakikalarca aynı şeye güldüğümüz, saçma görünen bir şeyi yapmaya çalıştığımız, sevincimizi ve hüznümüzü filtresiz yaşayabildiğimiz, sevgimizi paylaşmak için şımardığımız anlar pek kıymetli ve gerçekler. Hayatlarımızda kahkahaya daha fazla yer verdiğimiz anlarımız olsun. #demeyiniz

Haberin Devamı

- Çünkü ona hep “Kaç yaşına geldin, bir baltaya sap olamadın!” dediler. Demeyiniz! Belirli yaşlarda, belirli işlere girip belirli paralar kazanmanın tek geçerli yol olduğunu söylemeyin artık. Her insanın yolu ve yolculuğu farklı ve değerlidir. #demeyiniz

- Çünkü ona hep “Sen biraz kilo mu aldın?” dediler. Demeyiniz! Sürekli yanlış bir şey yapmış gibi hissettirmeyiniz. Bazı konularla ilgili fikriniz sorulmadan konuşmamak için artık biraz özen gösteriniz. #demeyiniz

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!