Küçük prensler de sıkılır!

Güncelleme Tarihi:

Küçük prensler de sıkılır
Oluşturulma Tarihi: Haziran 11, 2022 07:00

4 yaşındaki Prens Louis’nin, Kraliçe 2. Elizabeth’in 70’inci tahta çıkış yılı törenlerinde sıkıldığını gören Melis’le Gizem, önce çocuğun hareketlerine gülüp sonraysa haline üzüldüler... Ve ‘bir çocuğu, sıkıldığı ortamlarda nasıl oyalayabiliriz’i konuşmaya başladılar.

Haberin Devamı

Melis: Gizem, İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth’in tahttaki 70’inci yıldönümü için düzenlenen törende Prens Willam’ın oğlu, 4 yaşındaki Louis’yi gördün mü sosyal medyada? Nasıl sıkılmış... Hem güldüm hem üzüldüm çocukcağızın haline.

Gizem: Gördüm ya, çok tatlıydı bence. Çok güldüm ben de. O kadar sıkılmış ki, artık annesi ne diyorsa tahammülü kalmamış, belli.

Melis: Psikolog Ayben Ertem’in paylaşımını gördüm ben de. “4 yaşında bir çocuğun orada saatlerce oturması, gülümseyip el sallaması mümkün mü” diyor.

Gizem: Şımarıklık ve terbiyesizlik olarak yorumlayanlar da olmuş ama bu çocuk prens neticede, nanik yapabilir yani, sana bana mı soracak (gülüyor).

Melis: Bir çocuk prens de olsa, sıkılıyorsa sıkılıyordur. “Dur, yapma”dan anlar mı el kadar bebe!

Gizem: Yok canım, koca koca insanlar sıkılıyoruz pek çok resmi tören ya da toplantıda, çocuk ne yapsın.

Melis: Ayben Ertem “Annesi yanında oyuncak getirebilirdi ya da onunla basit oyunlar oynayabilirdi” diyor.

Gizem: O da en fazla yarım saat oyalardı çocuğu. Bu işin tek bir doğrusu var bana göre. Öyle ortamlara çocukla hiç gitmemek. Misal, geçen hafta annemler, teyzemler filan bir buluşma organize edildi. 4-5 saat oturulacak, belli. Hemen kuzenimi aradım. Kızı Duru geliyor mu ve orada oynayacakları bir alan var mı, sordum. Çocuk oyun alanı varmış mekânda. Saat 15.00’ten akşam 20.30’a kadar oradaydık, ‘of’ bile demedi bizimkiler. Gönüllerince eğlendiler. Bu ortam olmasaydı ben orada en fazla 1 saat kalabilirdim.
Ne kendime zehir ederim günü ne de çocuğuma. Gitmem, olur biter.

Melis: Canım ama Kate Middleton da kraliçenin yüzüne nasıl baksın sonra? “Ay benim oğlan durmadı büyük kaynanacığım, kusura kalma artık” nasıl desin kadın!

Haberin Devamı

Melis: “AVM’de ‘Haydi kırmızı balonu bulun’ deriz. Balon gerçek de olabilir, bir tabeladaki logo da...”

Gizem: Onlar da resmi tören, fotoğraf vs. sonrası dadısıyla arkaya bir yere oyuna gönderselerdi yani, oturtma çabaları anlamsız.

Melis: Gizem bu konuda kraliyet ailesi namına seninle tartışmaya giremeyeceğim. Ben monarşiye toptan karşıyım zaten (gülüyor). Böyle durumlar için ben yanımda oyuncak yerine kocamı taşıyorum genelde. Adamın uzmanlığı zekâ oyunları. Hayatı oyun. Bizimkilere her şartta oynayacak bir oyun yaratıverir.

Gizem: Evet, sen şanslısın. Oyuncu bir babayla hangi çocuk sıkılır?

Melis: Bu sayede matematiği hep oyun olarak gördü mesela benimkiler. Ya da arabayla uzun yola giderken, uyumayıp sıkıldıkları an başlarız oyun oynamaya.
Gizem: Arabayla tatile giderken Lorin’in uyku saati dışında asla yola çıkmam. 3 yaşında bir çocuğu 10 saat arabada oyalamaya çalışmak boşa kürek çekmek zaten. Ben daralıyorum, o ne yapsın? Biz şöyle planladık; 4 saatte İzmir’e gideceğiz. Orada 2 gün gezeceğiz, sonra da Fethiye’ye yola çıkacağız... Yolda birer molayla arabada kalma süresini 2 saate düşüreceğim. Onda da koltuğunun önüne masa aldım, mama sandalyesi gibi... Biraz boya yapar, biraz hamurla oynar... Yandan geçen arabalar ne renk, bak ağaçlar, kuşlar, yollar derken varırız. Molada da yine ona uygun yerlerde durmaya gayret ediyoruz. Ya parkı oluyor durduğumuz yerlerin ya da kümeste hayvanları. Enerjiyi atsın, arabada rahat otursun diye... Bu arada Ferhat’ın oyunlarından biraz örnek versene...

Melis: En klasiği, birimizin söylediği kelimenin son harfinden sıradakinin yeni kelime türettiği oyun. Yoldaki arabaların plakalarındaki harflerden kelime türetme de var. Yine plakalardaki numaralardan çeşitli matematik işlemleri yaptırma... Bunların dışında, ikizlerin en sevdiği oyun ‘Ben kimim’. ‘Ben neyim’ şeklinde de oynuyoruz bunu. Bir hayvan ya da eşya tutuyorsun aklından, sonra diğerleri çeşitli sorularla onun ne olduğunu bulmaya çalışıyor. Örneğin “Uçan bir hayvan mısın” diye soruyoruz. Çocuk “Evet” ya da “Hayır” diyor. “Dört ayaklı mı” diyoruz sonra. Öyle devam ediyor. Mehmet hep dinozor olduğu için ikinci soruda onun ne olduğunu buluyoruz hemen (gülüyor). Bir de çocukların dikkatini geliştirecek oyunları oynatır Ferhat hep. Diyelim bir AVM’deyiz. “Haydi etraftaki kırmızı balonu bul” der.
O balon gerçek de olabilir, bir tabeladaki logo da...

 

BAKMADAN GEÇME!